tatlidede

Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye - Birol Güven Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye kimin eseri? Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye kitabının yazarı kimdir? Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye konusu ve anafikri nedir? Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye kitabı ne anlatıyor? Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye PDF indirme linki var mı? Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye kitabının yazarı Birol Güven kimdir? İşte Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 08.09.2022 18:00
Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye - Birol Güven Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Birol Güven

Yayın Evi: Alfa

İSBN: 9752974449

Sayfa Sayısı: 140

Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Teneke üzerinde midye pişirip, yağlı ekmek üzerine toz şeker mutluluğu yaşadığımız yıllardı. Rus sporcuların donlarını göreceğiz diye, sabaha kadar ‘artistik buz pateni’ seyrederdik. Şehrin göbeğinde dolaşan, ama içine bir türlü giremeyen, kentsiz çocuklardık biz.Boş yere mutsuz çocuklardık biz. Adımız ‘damsızlar’dı bizim"

"Yurdum insanının en büyük sorunu içeri girmektir. Önce üniversiteye, sonra işe, sonra yabancı bir ülkeye, sonra da Laila’ya girmek için uğraşır durur. Sonra görür ki, zengin olmak çok pahalı bir şeydir ve mutlu olmanın sınıfı yoktur." Çocuklar Duymasın’ın senaristi Birol Güven, komik bir kılavuz kitapla karşımızda. Kitapta, hüzünlü ve komik bir dille, üst sınıflarla karşılaşma anlarında yaşananlar anlatılıyor. Kitap iki bölümden oluşuyor:

1. "Damsız" delikanlılık günleri2. Sosyetede davranış rehberi Birinci bölümde Birol Güven ‘gençlik yıllarından kesitler’i okurla paylaşıyor. Teneke üzerinde midye pişirmeyi, turist Helga’ların Türk erkeklerine âşık olma haberlerine inanıp Bodrum’a gidişlerini anlatıyor. İkinci bölümün konusu, sosyete içerisinde ‘Taş Fırın Erkeği’ Haluk olmak! Bu bölümde, sosyeteyle ilk randevusuna çıkanlara, ‘durumu kurtarmak’ için taktikler veriliyor. Okura ‘sosyetikler arasında davranış rehberi’ sunuluyor. Kullanışlı ve komik bir kitap. Dudaklarınızdaki gülümseme uçmadan bitireceksiniz!

Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye Alıntıları - Sözleri

  • Günde üç öğün dayak yiyerek büyüyenler, bugün çocuklarının psikolojisi bozulur diye sesini bile yükseltemiyor.
  • Doğan gürünümlü bir arabaya bazen beş bazen altı kişi dolar, bağdat caddesine kız tavlamaya giderdik. O kadar umutsuz çıkardık ki yola arabada tavlayacagımız kıza yer bile bırakmazdı...
  • kadınlar çiçek gibidir. Çok su verince de az su verince de bozulurlar!
  • Annelerimiz hiç gitmezdi kuaföre ama karılarımız sanki yoklama yapıyorlarmış gibi, sanki devam mecburiyeti varmış gibi, hiç çıkmıyorlar oralardan. Cilt bakımı manikür-pedikür yaptıran erkekler var etrafımızda. Onlara bir de at kondu: Metroseksüel erkek!
  • Hepimiz istesek de istemesek de, adını koysak da koymasak da, hatta söylemeye utansak da utanmasak da,  bir "sınıf atlama mücadelesi" içinde olduğumuzu çok iyi biliyoruz...
  • O kadar gizliydi ki aşklarımız sevgililerimizin bile bundan haberi olmazdı...
  • Kitaplar hep özel olmuştur benim için. Hiç kitap almasam da, saatlerce dolaştığımı bilirim  kitapçılarda. Dokunmak bile çok büyük zevk verir bana. Bazılarını hiç okumayacağımı bile bile, alır getiririm eve. Okuyamadığım kitapları satın alarak, suçumu hafifletmeye çalışırım belki...

Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Öncelikle bu kitabı ikinci kez okuyorum, bunu belirteyim. Sohbet tadında ve mizahi içerikli olduğu için tekrar okumak istedim. Aynı zamanda geçen sene 2 Nisan'da bu kitabı okumuşum. Bu sene de 1 Nisan'da okudum. Planlanmış bir şey değildi. Nasıl olduysa.‍️ ▪️Çocuklar Duymasın dizisinin senaristi olan Birol Güven'in kaleminden. Birinci bölümünde yazarın anılarından başlayıp, ikinci bölümde Nasıl sosyete olunur? mizahi dille bilgi sahibi oluyoruz. Severek okudum. Biraz gülmekten istiyorsanız bu kitabı okuyun. (Duygu Özbay)

Teneke üzerinde midye pişirip, yağlı ekmek üzerine toz şeker mutluluğu yaşadığımız yıllardı. Rus sporcuların donlarını göreceğiz diye, sabaha kadar ‘artistik buz pateni’ seyrederdik. Şehrin göbeğinde dolaşan, ama içine bir türlü giremeyen, kentsiz çocuklardık biz.Boş yere mutsuz çocuklardık biz. Adımız ‘damsızlar’dı bizim" (Hakan Arıkan)

Birol Güven'in hayatında kesitler aldığı , çeşitli tecrübelerini paylaştığı, eğlenceli arada okuyup dağılan dikkatinizi toparlamak için okutabileceğimiz bir kitap (S.guvenir)

Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye PDF indirme linki var mı?

Birol Güven - Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Birol Güven Kimdir?

Birol Güven (d. 1 Mayıs 1964, Kocaeli), Türk film yapımcısı, senaryo yazarı ve yönetmen.

Gebze Lisesi'ni bitirdikten sonra Ankara Hacettepe Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği'ni bitirmiştir. İstanbul Sultanahmet'te İngilizce turist rehberliği de yapmıştır. Rehberlik yaparken Gani Müjde ile tanışmış ve yanında senaryo yazarlığına başlamıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır. İngilizce öğretmenliği yaparken Gani Müjde ile tanıştı ve onun yanında Tükenmez Kalem'de senaryo yazmaya başladı.

Birol Güven Kitapları - Eserleri

  • The School Of Mandıra Filozofu
  • Yatak Odası Diyalogları
  • Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye
  • Çocuklar Duymasın
  • Tatil Diyalogları

Birol Güven Alıntıları - Sözleri

  • Kitaplar hep özel olmuştur benim için. Hiç kitap almasam da, saatlerce dolaştığımı bilirim  kitapçılarda. Dokunmak bile çok büyük zevk verir bana. Bazılarını hiç okumayacağımı bile bile, alır getiririm eve. Okuyamadığım kitapları satın alarak, suçumu hafifletmeye çalışırım belki... (Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye)
  • Bizi biz yapan elde ettiklerimiz değil vazgeçebildiklerimizdir. (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Çok şey koparacağım bu modern dünyadan. Ben yakında ondan kurtulacağım ama o benden kolay kolay kurtulamayacak, iki elim yakasındadır, çünkü bizi bu hale o getirdi. (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Günde üç öğün dayak yiyerek büyüyenler, bugün çocuklarının psikolojisi bozulur diye sesini bile yükseltemiyor. (Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye)
  • Erkekler için cinsellik sıcak suya karıştırılıp hemen içilen nescafe, kadın için ise kısık ateşte yavaş yavaş yapılmış köpüklü bir Türk kahvesidir. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Mutlu bir evliliğin sırrı, henüz bir sırdır.. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Yazdıklarımı çocukların da ulaşabileceği bir yere koyabilirsiniz... (The School Of Mandıra Filozofu)
  • ''Filmin başrolü ben değildim. Mandıra Filozofu filminden bahsediyorum. Filmin başrolü o güzel manzaralı ormanlık araziydi. Sırf bu yüzden iki sene bu ormanlık araziyi aradık. İlk sene bulamayınca filmi çekmekten vazgeçtik. O kadar önemliydi. Olmazsa Olmazdı. Olamazdı. İki sene arayıp bulduğumuz o güzel ormanlık arazi, iki saatte yandı bitti kül oldu. Filmin diğer başrolü Rasim Öztekin abimdi. O da bir koca çınardı. Bir çınar gibi tek ve hür ve bir orman yangını gibi aniden çekti gitti. Ardında bir aydınlık bırakarak. Israrla eski Türk filmlerini seyredenlere rastlıyorum bazen. “Biz filmi seyretmiyoruz ki abi” diyorlar “biz eski İstanbul’u seyrediyoruz“ Bundan sonra bizim filmi seyredenler de hikaye için, oyuncular için değil de  o yanan, o güzel ormanlar için seyredecekler belki de... O zaman geldiğinde, ormanların neden yandığını ve neden söndürülemediğini daha net bilecekler. Bugün havada kelimeler uçuşuyor. Küresel ısınma diyorlar.. Uçak fiyatlarından bahsediyorlar.. Uçak kiralamalardan bahsediyorlar.. Orman yangınlarıyla mücadelenin özelleştirilmesinden bahsediyorlar. Yanan ormanlara otel dikilmesinden bahsediyorlar... maliyet yüzünden işten çıkartılan pilotlardan söz ediyorlar... Bu cümlelerde geçen kavramlar hangi sistemin  kavramları? Orman yangınları için bir sorumlu bir suçlu aranıyor. Şu havada uçuşan kelimelere bakarak arayalım suçluyu, tıpkı bir kelime bulmacası gibi... Hani bazı kelimeleri birleştirip anlamlı bir cümle elde ederiz ya.. havada uçuşan cümleleri takip ettiğimizde bir tek kelimeye ulaşıyoruz: kapitalizm! Bana hep soruyorlar; “Gerçek hayatta Mandıra Filozofu gibi yaşamak mümkün mü?” Hep diyordum; “Bu sistemde Mandıra Filozofu olmak için bile para lazım. Çünkü O araziyi almak için de para lazım” Artık şunu da eklemek istiyorum; Meğer ayrıca yangın uçakları,  yangın helikopterleri filan da lazımmış. Yangınla mücadele organizasyonu da lazımmış. Yok öyle sistemden kaçıp bir kulübeye sığınmak. Bu kapitalist düzen veya kapitalist düzensizlik orman yangını şeklinde gelip seni kulübede buluyormuş.'' (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Yatağa gelirken makyajını siliyorsun, kirpiğini çıkarıyorsun, lenslerini çıkarıyorsun ve başka bir kadın oluyorsun. Kendimi kandırılmış hissediyorum. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Tanrı Kadınlara geçmişi ve geleceği Erkeklere ise yaşadığı günü armağan etti Kadınlar, geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz Erkekler, daracık bir zamana sıkıştıkları için anlayışsız oldular. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Bir kadına güzel olduğunu söylemeyin; ona başka bir kadının onun gibi olamadığını söyleyin ve göreceksiniz ki bütün kapılar size açılacak. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Seks hakkında hiçbir şey bilmiyorum çünkü hep evliydim. (Yatak Odası Diyalogları)
  • Aşk bir hayal, evlilik ise bir gerçektir. Hayal ile gerçeği birbirine karıştırırsanız, hayalleriniz bu işten zararlı çıkar. -Goethe (Yatak Odası Diyalogları)
  • O kadar gizliydi ki aşklarımız sevgililerimizin bile bundan haberi olmazdı... (Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Susiye)
  • TRT Müzik'te Zeki Müren "Sevemez Kimse Seni Benim Sevdiğim Kadar" şarkısını söylüyordu, oğlum şarkıyı duyar duymaz koşarak yanıma geldi ve heyecanla bana aynen şöyle dedi: "Baba bak! Adam Beşiktaş'ın şarkısını söylüyor." (The School Of Mandıra Filozofu)
  • History is his story. (Yatak Odası Diyalogları)
  • İleride "bir gün" mutlu olmak için uğraşıyoruz hepimiz. O gün ne zaman, 1 yıl sonra mı yoksa 40 yıl sonra mı belli değil. Bir gün mutlu olacağımıza neden bugün mutlu olmuyoruz? Karpuz değil ki bu mevsimi olsun. Bir terslik var bu işte; dört mevsim karpuz yemek istiyoruz, mevsimini bekleyemiyoruz ama mutluluk için zamanın gelmesini bekliyoruz. Oysa sahip olduklarımızla bugün mutlu olmak mümkün, görmüyoruz. Bir liste yapsak fena olmaz aslında. Nelere sahibiz biz? Nefes almayı birinci sıraya yazalım mesela. Her gün her sabah kontrol edelim bu listeyi. (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Her erkek güzel, anlayışlı, tasarrufu bilen ve iyi yemek pişiren bir eş ister; ama yasalar ne yazık ki yalnızca tek kadınla evlenmeye izin veriyor. -Holy Matrimony (Yatak Odası Diyalogları)
  • Sahip olduğuna değil de daha çok sahip olmadıklarına odaklanıyor modern insan. Kim bilir belki de nelere sahip, farkında değil. Şükretse elindekilere, kıymetini bilse çok mutlu olacak ama şükreden insan muteber değil, çünkü şükredene satış yapmak zor. İnsan elindekiyle yetinirse sistem çökecek. (The School Of Mandıra Filozofu)
  • Modern hayata itiraz eden özgür insanlarımızın sayısı ne kadar çok olursa o kadar özgür bir dünyamız olur. (The School Of Mandıra Filozofu)

Yorum Yaz