tatlidede

Utanç Bitti - Anja Meulenbelt Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Utanç Bitti kimin eseri? Utanç Bitti kitabının yazarı kimdir? Utanç Bitti konusu ve anafikri nedir? Utanç Bitti kitabı ne anlatıyor? Utanç Bitti PDF indirme linki var mı? Utanç Bitti kitabının yazarı Anja Meulenbelt kimdir? İşte Utanç Bitti kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 22.01.2023 16:00
Utanç Bitti - Anja Meulenbelt Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Anja Meulenbelt

Çevirmen: İlknur İgan

Orijinal Adı: De Schaamte Voorbij

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9789755390451

Sayfa Sayısı: 309

Utanç Bitti Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gündelik Mutluluğa Alışma, Hayranlık ve Kayıp Zaman adlı romanlarını da yayımladığımız Anja Meulenbelt'in en ünlü romanı Utanç Bitti.

Meulenbelt önce anne! Sonra sosyalistliği, feministliği, lezbiyenliği, çokeşliliği ve uyuşurucu maddeleri denemiş bir kadın. Hayatın kıyılarında değil erinliklerinde yazşamayı göze alan; sözcüklere değil hislerine, tenine, kanına, parmak uçlarına inanan biri...

Yayımlandığında feminist çevrelerde büyük yankılar uyandıran ve sekiz dile çevrilen bu kitapta erkek egemen toplumun kendisine dayattığı rollerden kurtulma hikayesini kişisel, içten ve cesur bir dille anlatıyor. Feminizmden değil, onun nasıl yaşadığından söz ediyor. Kullandığımız dilin kadınları ifade edemeyecek kadar eril olan özelliklerine; kadınların parçalanmış kimliklerle yaşamak durumunda kaldğında, 1970'leri sarsan "cinsel devrim"in "cinsel" ama "devrimci" ıolmadığına; "solcu erkekler"in de "erkek" ama "sevgili" olmadıklarına; beyaz atlı prens masalına; kadınlarla / erkeklerle yaşanan cinsellik, kıskançlık, yalnızlık sorunlarına; aydın erkeklerin bile utançlardan arınmış kadınlarla yaşamayı beceremediklerine dikkat çekiyor.

Utançlarından kurtulan, kendini, bedenini seven bir adın olmanın zor ama imkansız olmadığını gösteriyor.

Utanç Bitti Alıntıları - Sözleri

  • Kuşkusuz ki hepimiz, kendileriyle özdeşleşmek için güçlü kadınlara ihtiyaç duyuyoruz., sindirilmeyi kabul etmeyecek kadar güçlü, pek çok kişinin kendisini artık sevimli bulmayacağı gerçeğinin kendisini ürkütmesine izin vermeden söylenmesi gerekeni açıkça söyleyecek kadar güçlü kadınlara.
  • Ama acının ne olduğunu bilmeyen biriyle acı üzerine ne konuşulur ki, şimdiye kadar ne bir sevdiğini yitirmiş, ne âşık olmuş, ne bir çocuğu tramvay altında kalmış, ne bir arkadaşı intihar etmiş ve on iki yıldır aynı adamla evli. Benden büyük olmasına, fazla olarak yaşadığı yıllara rağmen hiçbir şeyden haberi yoktu, acıdan ne anlayacak ki.
  • "Ama acının ne olduğunu bilmeyen biriyle acı üzerine nasıl konuşulur ki, şimdiye kadar ne bir sevdiğini yitirmiş, ne aşık olmuş, ne bir çocuğu tramvay altında kalmış, ne bir arkadaşı intihar etmiş ve on iki yıldır aynı adamla evli. Benden büyük olmasına, fazla olarak yaşadığı yıllara rağmen hiçbir şeyden haberi yoktu, acıdan ne anlayacaktı ki."
  • ..acının ne olduğunu bilmeyen biriyle acı üzerine nasıl konuşulur ki, şimdiye kadar ne bir sevdiğini yitirmiş, ne aşık olmuş, ne bir çocuğu tramvay altında kalmış, ne bir arkadaşı intihar etmiş ve on iki yıldır aynı adamla evli. Benden büyük olmasına, fazla olarak yaşadığı yıllara rağmen hiçbir şeyden haberi yoktu, acıdan ne anlayacaktı ki.
  • "Erkeklerin benim kendime güvenimi saldırganlık olarak algıladıklarını fark ediyorum. Sanki ben kendimi normal ölçülerimde gösterince onlar otomatik olarak bir numara küçülüyorlar. Doğru bu, diyorum kadınlara, biz onların egolarını iki kat büyüterek yansıtan bir ayna işlevi görüyoruz. Bunu yapmayınca da bizi erkekliklerini tehdit eden, kendileriyle rekabete giren erkekkarılar olarak görüyorlar."
  • Aşkı yaşamımızdan kovup atabiliriz, ki bu, yüzü düzeltmek için burnu kesip atmak kadar acı vericidir.
  • "Her şeyin bittiğini bilmek bile peşimi bırakmayan bu bekleyişten daha iyi."
  • "Her kadının boynunda, korkunun incecik zinciri ucunda taşıdığı bir şey vardır -bir çılgınlık muskası. Ve her birimiz için aşağılanmanın öylesine yoğun olduğu bir an gelir ki zincir boynumuzu yırtacak da olsa elimizi atıp muskayı koparırız. Ve bizi gerçeği görmekten kurtaran son koruyucu da yoktur artık." Robin Morgan, Goodbye to all that
  • "Bütün erkekler kendilerinden genç kadınları arıyor. Otuzuna yaklaşmış kadınlarla birlikte olmak isteyen bütün hoş erkekler de ya evli oluyorlar ya da bir kadınla beraber yaşıyorlar. Eğer buna rağmen bizim gibileri isterlerse, yalnızca eğlencelik bir yedek ilişki olarak ve çok şey istemeye başladığımızda hemen başlarından atıvermek koşuluyla isterler. Eğer evli değillerse, bizi en kısa yoldan evcil bir hayvan olacak şekilde eğitmeye bakarlar. Ya da duygularını yaşamayı bilemeyen beceriksiz tipler olurlar, bir ay sonra kafanı kalın bir duvara çarptığını anlarsın."
  • "Ben mi hep yanlış erkekleri seçiyorum? Olasılıklar: a) Erkeklerin hiçbiri işe yaramaz; b) Benim antenlerim böylelerine açık; c) Onları bu hale ben getiriyorum; Buradan bir yere varamıyorum. Ancak açık olan bir şey varsa, birlikte olduğum erkekler için güçlü duygular beslememem gerekiyor. Eğer oyuna katılmak ve hırpalanmamak istiyorsam başka türlü davranmalıyım. Ben de onlar gibi bağlanmaktan kaçınmalıyım. Çok geç olmadan çekip gitmek, kaybetmek acı verici hale gelmeden bitirmek gerekiyor. Tanrım, bu nasıl bir misyon? Birini sevmekten nasıl kaçınabilirsin? Niçin içimde hep yarı kısık tutabileceğim bir termostatla dünyaya gelmedim?

Utanç Bitti İncelemesi - Şahsi Yorumlar

okuduğum en iyi otobiyografik romanlardan birisi. bir kadınının, sonra solcu bir kadının ve sonra da biseksüel bir kadının yaşadıklarını anlatıyor yazar ama en önemlisi bir kadını anlatıyor. ve aynı zamanda bir de dönemi anlatıyor. ve güzel de anlatıyor. ayrıntının gölgede kalan kitaplarından birisidir bu.bir dönem çok satan kitaplarını finanse etmek için bunun gibi onlarca kitabı çok uygun fiyatlarla piyasaya sürmüşlerdi. o zaman tanışmıştım ben de. Bilgilendiren ve ufuk açan güzel bir anlatıdır. tavsiye ederim. . . (ozan erdoğan)

“Meulenbelt önce anne! Sonra sosyalistliği feministliği lezbiyenliği çokeşliliği ve uyuşturucu maddeleri denemiş bir kadın. Hayatın kıyılarında değil derinliklerinde yaşamayı göze alan; sözcüklere değil hislerine tenine kanına parmak uçlarına inanan biri... Yayımlandığında feminist çevrelerde büyük yankılar uyandıran ve sekiz dile çevrilen bu kitapta erkek egemen toplumun kendisine dayattığı rollerden kurtulma hikayesini kişisel içten ve cesur bir dille anlatıyor. Feminizmden değil onun nasıl yaşandığından söz ediyor.” (S o u l)

Utanç Bitti PDF indirme linki var mı?

Anja Meulenbelt - Utanç Bitti kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Utanç Bitti PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Anja Meulenbelt Kimdir?

Anja Meulenbelt 1945 yılında Utrecht'te dünyaya geldi. 16 yaşında hamile kalınca evlenip liseyi terk etmek zorunda kaldı. Bir oğlu oldu. 19 yaşında boşandı. Yeniden eğitime başladı ve sosyal bilimler okudu.

Anja Meulenbelt ikinci kadın hareketinin yükseldiği 70'li yıllarda hollanda'da hareketin gelişmesine aktif bir feminist olarak katkıda bulundu. Bağımsız özdeneyim gruplarından başlayarak uluslararası kongrelere, kitlesel kampanyalara, sosyal alanda kadın çalışmasına kadar uzanan farklı etkinlikler içinde hem kendi feminist politikasını oluşturdu hem de bütün bu alanlarda feminist anlayışın gelişme sürecinde yer aldı. Yazmaya diğer kadınlara aktaracak deneyimleri, söyleyecek sözü olan bir feminist olarak başladı. Yazma uğraşı sürekli bir üretime dönüşünce yazarlığı meslek olarak benimsedi. 70'li yılların ilk yarısında çeşitli dergilerde pek çok makalesi ve kitap olarak da "Feminizm ve Sosyalizm" (Çev: Erman Demirci, Yazın Yayıncılık, 1987) adlı incelemesi yayımlandı. 1976 yılında yazarın ilk romanı "Utanç Bitti" (Çev: İlknur İgan, Ayrıntı Yayınları, 1993) yayımlandığında kitap feminist çevrelerde büyük bir yankı uyandırdı. Sekiz dile çevrilen bu otobiyografik roman, kısa zamanda kadın hareketinin temel kitapları arasına katıldı.

Anja Meulenbelt Kitapları - Eserleri

  • Utanç Bitti
  • Gündelik Mutluluğa Alışma
  • Kayıp Zaman
  • Hayranlık
  • Feminizm ve Sosyalizm
  • Benim Sevgili Kedilerim

Anja Meulenbelt Alıntıları - Sözleri

  • Yalan söyleyemem, yüzüm kızarır ve çelişkilere dolarım, kimse böyle bir şey istemese de ayrıntılı açıklamalar yaparım. (Gündelik Mutluluğa Alışma)
  • ..acının ne olduğunu bilmeyen biriyle acı üzerine nasıl konuşulur ki, şimdiye kadar ne bir sevdiğini yitirmiş, ne aşık olmuş, ne bir çocuğu tramvay altında kalmış, ne bir arkadaşı intihar etmiş ve on iki yıldır aynı adamla evli. Benden büyük olmasına, fazla olarak yaşadığı yıllara rağmen hiçbir şeyden haberi yoktu, acıdan ne anlayacaktı ki. (Utanç Bitti)
  • “(…)Kendi kendime iltica etmiştim, çok genç yaşlarda öğrendiğim bir hayatta kalma tekniği.” (Kayıp Zaman)
  • Özür dilemek zorunda kaldığımda -ve sık sık bana üzüntü vermeyen şeylerden dolayı özür dilemek zorunda kalırdım- kendi kendime, (Gündelik Mutluluğa Alışma)
  • Yazmamız gerekmiyor kimseye. Kimin kimin için ne hissettiği ve nasıl devam etmemiz gerektiği üzerine konuşmalar, acı verici anlar artık yok. (Gündelik Mutluluğa Alışma)
  • "Her kadının boynunda, korkunun incecik zinciri ucunda taşıdığı bir şey vardır -bir çılgınlık muskası. Ve her birimiz için aşağılanmanın öylesine yoğun olduğu bir an gelir ki zincir boynumuzu yırtacak da olsa elimizi atıp muskayı koparırız. Ve bizi gerçeği görmekten kurtaran son koruyucu da yoktur artık." Robin Morgan, Goodbye to all that (Utanç Bitti)
  • Dâhil olmayı istemek, fakat hiçbir zaman tam olarak dahil olamamak. (Kayıp Zaman)
  • Görülüyor ki, insanın zamanının yarısını düşünceleriyle başka bir yerde geçirmesini kaldıran, bunu kişisel bir taciz olarak algılamayan insanlar da var, fakat böyleleri az. ... İtiraf ediyor: bu bencilliğin kapsamlı bir biçimi. (Hayranlık)
  • Eğer kalbimi kırman gerekiyorsa kır, ama zamanımı çalma. (Gündelik Mutluluğa Alışma)
  • "Bütün erkekler kendilerinden genç kadınları arıyor. Otuzuna yaklaşmış kadınlarla birlikte olmak isteyen bütün hoş erkekler de ya evli oluyorlar ya da bir kadınla beraber yaşıyorlar. Eğer buna rağmen bizim gibileri isterlerse, yalnızca eğlencelik bir yedek ilişki olarak ve çok şey istemeye başladığımızda hemen başlarından atıvermek koşuluyla isterler. Eğer evli değillerse, bizi en kısa yoldan evcil bir hayvan olacak şekilde eğitmeye bakarlar. Ya da duygularını yaşamayı bilemeyen beceriksiz tipler olurlar, bir ay sonra kafanı kalın bir duvara çarptığını anlarsın." (Utanç Bitti)
  • Hiçbir şeyi fark etmeyen tek kişi bendim. (Gündelik Mutluluğa Alışma)
  • Yazmamız gerekmiyor kimseye. Kimin kimin için ne hissettiği ve nasıl devam etmemiz gerektiği üzerine konuşmalar, acı verici anlar artık yok. (Gündelik Mutluluğa Alışma)
  • Ama acının ne olduğunu bilmeyen biriyle acı üzerine ne konuşulur ki, şimdiye kadar ne bir sevdiğini yitirmiş, ne âşık olmuş, ne bir çocuğu tramvay altında kalmış, ne bir arkadaşı intihar etmiş ve on iki yıldır aynı adamla evli. Benden büyük olmasına, fazla olarak yaşadığı yıllara rağmen hiçbir şeyden haberi yoktu, acıdan ne anlayacak ki. (Utanç Bitti)
  • Kadınları birbirinden ayıran genelde kocalarının sahip olduğu statü oluyor. (Feminizm ve Sosyalizm)
  • En çok böyle yolculuk etmeyi seviyor: tek başına. (Hayranlık)
  • kendimi iyi hissediyorum, kaygılarım kayboluyor, her şey düzene giriyor, huzur duyuyorum. (Gündelik Mutluluğa Alışma)
  • Kadınlar itaatkâr tavırlarını sürdürmekten vazgeçince, derhal "dişiliklerinin" eksik olduğu saldırısına uğruyorlar. Daha sesimizi yükseltmeden çok saldır­gan olduğumuz söyleniyor. Daha ''söyledikleriniz bize vız ge­lir'' diye isyan etmeden erkek düşmanı olduğumuz iddia edili­yor. (Feminizm ve Sosyalizm)
  • “(…) Kendi kendimin yanında otururken, kendi kendimi uy­duruyorum.” (Kayıp Zaman)
  • En büyük düşmanım, bana, ancak insanların beni beğendikleri ölçüde var olduğumu aşılayan kendi portremdi. (Feminizm ve Sosyalizm)
  • Yokluk, insan ona sarılmaya kalktığında korkunç bir şeydir. (Kayıp Zaman)

Yorum Yaz