tatlidede

Ütopik Rüyalar

Ütopik Rüyalar

Anlaşılamamak kendini izah edememek yapılan gayretlerin beyhude sayılması, fikrinin derinliğini idrak ettirememek ve devam eden yüzlerce metaforlu düşüncelerin süzgeçlerden sürülememesi...

Sanırım yukarıdaki girişle ne kadar yanlız olduğumu izah edebilmişimdir. Evet çok yalnızım, çok doluyum ve çok insansızım. Hem dengim olan insanlarla ve insanlar içinde insana hasret kalmak en büyük yanlızlık bu olsa benim için.

Evet beni gözlerimle okuyacak, hasbihal edeceğim farklı yörüngelerde,tatlarda sohbetleri ve o gönlü güzel gönül insanlarını arıyorum. Neden bu kadar uzağız, neden bu kadar yakınız,yakınken uzağız,uzakken yakınız neler bekliyor bu izdıraplı dimağları, veya neden ilmek ilmek işliyoruz bu duyguları çok ama çok girdaplı,çetrefilli ve çözümsüzlükler yumağı,gayreti görmezden gelmeler,kıymeti harbiyesi kalmayan her türlü gayretler,çabalar ne derseniz deyin.

Çok mu ütopik rüyalar kuruyorum.Çok mu edebi yaşamışım,çok mu dünyanın her yerinde sıkıntı çeken kendim dışında herşeyi, herkesi rüyalarımda,beynimde kendimle kurgulamışım.Neden bunları kendime empoze ettirmişim, neden sade duyarsızlar gibi yaşamamışım. Neden ironik düşünceleri kendime referans almışım, tüketmişim bütün insanlığımı, zamanımı heba etmişim. Acaba nedenleri bu kadar neden zihnime pelesenk etmişim neden?

Başta demiştim ütopik rüyalar bunlar,değeri olmayan, yanlızlığı kurgusal sonlar bunlar,mezardaki bir fani yanlızlığı benimkisi, öyle sade, öyle vakur, öyle zararı bana dokunan, olsun ben bu halimi de seviyorum. Anlamaya çalışmak tükendi bende zorlamaya gerek yok bence, kalsın bunlar bende, bir gün o gün gelir ve biter bütün zihnimdeki fani ve işe yaramayan düşünceler topağı,

olsun be yine de kalsın bütün ütopik rüyalarım bana sadece bana...

Mısra-ı Berceste 1

Yorum Yaz