tatlidede

Yabana Doğru - Jon Krakauer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yabana Doğru kimin eseri? Yabana Doğru kitabının yazarı kimdir? Yabana Doğru konusu ve anafikri nedir? Yabana Doğru kitabı ne anlatıyor? Yabana Doğru PDF indirme linki var mı? Yabana Doğru kitabının yazarı Jon Krakauer kimdir? İşte Yabana Doğru kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 20.06.2022 09:00
Yabana Doğru - Jon Krakauer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jon Krakauer

Çevirmen: Taylan Taftaf

Orijinal Adı: Into The Wild

Yayın Evi: Siren Yayınları

İSBN: 9786055903121

Sayfa Sayısı: 248

Yabana Doğru Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yabana Doğru toplum tarafından onaylanmış bir hayat idealini yansıtan tüm ölçütleri bir kenara bırakarak doğada yaşamaya giden genç bir adamın gerçek yaşam öyküsü. Sean Penn tarafından Eddie Vedder'ın unutulmaz müzikleri eşliğinde sinemaya da uyarlanan ve En İyi Yardımcı Oyuncu dalında Oskar adayı da olan Yabana Doğru, insanın arayışlarını, toplumun tuzaklarını, bireyin çıkmazlarını ve yaşadığımız hayatları bizlere sorgulatacak, akıllardan kolay kolay silinmeyecek gerçek bir öykü. 

Christopher McCandless, banka hesabındaki 25,000 doları bir hayır kurumuna bağışladı, arabasını çölün ortasında bırakıp sahip olduğu şeylerin çoğundan kurtuldu ve cüzdanındaki tüm parayı yakarak yola koyuldu. Alaska'ya gitti ve doğada tek başına olmanın türlü zorlukları karşısında yılmadan, kendinden başka kimseye tabi olmayacağı alternatif bir yaşam arayışına çıktı.

Paradan, kariyerden, ailevi sorumluluklardan, toplumsal yükümlülüklerden uzakta kendi yaşamını kendi kurmayı seçti. 

Dört ay sonra, çürümeye yüz tutmuş cansız bedeni bir geyik avcısı tarafından bulunacaktı. 

"Birbirimizi yeniden görene değin aradan çok uzun zaman geçebilir. Ama Alaska'dan tek parça dönebilirsem, benden haber alacağına emin olabilirsin. Sana önerdiğim şeyi tekrarlamak istiyorum; yaşam tarzında köklü bir değişiklik yapmalı, daha önce hiç duymadığın ya da yapmakta kararsız kaldığın türden şeylerin tamamını yapmaya başlamalısın. Çoğu insan onları mutsuz eden koşullarda yaşıyor ve gene de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Çünkü güvenli, rahat, rutin bir hayata koşullanmış durumdalar. Tüm bunlar huzur veriyor gibi görünse de insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak belirlenmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum. İnsanın yaşama arzusunun özünde macera tutkusu yer alır. Yaşamın keyfi yeni deneyimlerde yatar, bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha büyük keyif olamaz." 

Yaşadığım Bu Hayat Benim Seçimim

(Tanıtım Bülteninden)

Yabana Doğru Alıntıları - Sözleri

  • Yabana doğru yürüyorum yaşadığım bu hayat benim seçimim...
  • "Tek ihtiyacımız olan, alışkanlıklarla örülü yaşam tarzımıza sırtımızı dönüp yepyeni bir yaşama adım atmamızı sağlayacak cesaret."
  • "İnsan bazen, nasıl da diğerlerinin usandırıcı konuşmalarının anlamsızlığından ve bütün o görkemli ifadelerden kaçmak, sözcüklerin geçersiz olduğu doğaya ya da zorlu ve uzun işlere sığınmak istiyor. Deliksiz uykulara, gerçek müziğe ya da duyumsamayla suskunlaşmış insan anlayışının kendisine!"
  • Sartlarin onemi yok. Onemli olan kisinin durumlara karsi yaklasimi. Butun gercek anlam bir olayla kurulan kisisel iliskide, sana ne ifade ettiginde.
  • "Tek ihtiyacımız olan, alışkanlıklarla örülü yaşam tarzımıza sırtımızı dönüp yepyeni bir yaşama adım atmamızı sağlayacak cesaret."
  • "Tek ihtiyacımız olan, alışkanlıklarla örülü yaşam tarzımıza sırtımızı dönüp yepyeni bir yaşama adım atmamızı sağlayacak cesaret."
  • Hayatınızın bildik, huzurlu günlerinde, çoktan sona erip maziye karışmış eski yaşantınızda hiç yapmadığınız kadar tutkulu ve kesin bir şekilde, yüksek bir amaca teslim olmak istiyordunuz.
  • . Her zaman güçlü olmak değil, güçlü hissetmek gerekir. ...
  • Bana gelecek olursak, hayatımı bir süre daha bu şekilde sürdürmeye karar verdim. Sahip olduğum özgürlük ve bu hayatın basit güzelliği kolay kolay vazgeçilecek şeyler değil. Bir gün yanına gelerek bana gösterdiğin nezaketi bir şekilde geri ödemek istiyorum. Bir kasa Jack Daniels ile, olur mu?
  • Aşk yerine, para yerine, şan şöhret yerine, bana gerçeği verin. Güzel yiyeceklerle şarabın bol olduğu, dalkavuklarla dolu bir masaya oturdum fakat içtenlik ve gerçeklerden yoksundu bu masa. Hiç de samimi olmayan bu ortamdan aç kalktım. Konukseverlikleri buzlar kadar soğuktu.
  • Düşüncelerimi anlatan kelimelerin git gide anlamsızlaştığını fark ettim.
  • Yabanda hayatın verdiği derin huzuru kentlerin tedirginliğine tercih ederim...Bana eşlik edecek zeki varlıklardan yoksun olduğum doğru. Ama benim için gerçekten anlamlı olan şeyleri paylaşabildiğim o kadar az insan tanıdım ki, kendi içime çekilmem gerektiğini öğrendim.
  • Kendi bakış açısına göre, son dört yılını anlamsız ve külfetli bir sorumluluğu yerine getirmek, yani üniversiteden mezun olmak için boşuna harcamıştı. En nihayetinde kimseye borcu yoktu ve anne babasıyla akranlarının boğucu dünyasından azat olmuştu. Onların tecrit, güvenlik ve maddi erişim dünyasından... Varoluşun ham nabzından koptuğunu acı içinde hissettiği yerden artık uzaktı.
  • O küçükken sen büyük olduğun için deli olurdu. Hayır, öyle değildi. O çaresizken sen güçlü olduğun için deli olurdu. Hayır, öyle de değildi. Senin varlığın elzemken, o sana bağımlı olduğu için deli olurdu. Öyle hiç değildi. Delirmişti çünkü seni sevdiğinde, bunu fark etmemiştin.

Yabana Doğru İncelemesi - Şahsi Yorumlar

MEDENİYETE KARŞI SAVAŞAN ÖZGÜR RUHLU BİR DONKİŞOT'UN HİKÂYESİ:YABANA DOĞRU Jon Krakauer’in "Yabana Doğru" adlı romanını kitaplar konusundaki zevkine çok güvendiğim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum. Romanı okumamı tavsiye eden arkadaşım öncelikle kitaptan uyarlanan filmi izlememi (Into the Wild) daha sonra kitabı okumamı önerdiğinde öncelikle bu tavsiyeye bir anlam veremedim. Ancak tavsiyeye uyup filmi izlediğimde kelimenin tam anlamıyla büyülendim ve aynı gün kitabı alıp okumaya başladım. Öyle ya filmi bu kadar muhteşem olan bir eserin kitabı kim bilir nasıl dopdoluydu? Büyük bir beklentiyle kitabı okumaya başladım ancak arkadaşımın daha önce ifade ettiği gibi kitap sondan başlıyordu ve bu durum en baştan sonunu bilerek okumanıza, dolayısıyla heyecanın yitirilmesine neden oluyordu oysa film kronolojikti ve sonuna kadar merak ve heyecan içinde izlenebiliyordu. "Yabana Doğru" Everest de dahil olmak üzere pek çok önemli tırmanışı gerçekleştirmiş bir dağcı olan Jon Krakauer tarafından kaleme alınmış bir biyografi aslında. Biyografi dememin nedeni, kitabın gerçek bir hikayeye dayanıyor olması ve yazarın bu kitabı yazmadan önce ciddi araştırmalar yapması ve eserini de belgelere dayandırmış olması. Kitabın yazılması talebi Chris’in ailesinden geldiği ve aile de Chris ile ilgili her türlü belgeyi ve yardımı yazardan esirgemediği için bu durum yazarın işini büyük ölçüde kolaylaştırmış. Hatta kitabın sonunda Krakauer aileye bu desteklerinden ötürü teşekkür de ediyor. "Yabana Doğru"da seçkin bir ailede büyümüş, zeki ve yetenekli bir genç olan Christopher Johnson McCandless’ın 1990 yazında Emory Üniversitesi’nden dereceyle mezun olmasının hemen ardından ortadan kaybolması anlatılıyor. Chris önce adını değiştirip ardından da banka hesabındaki yirmi dört bin doların tamamını açlıkla savaşan bir hayır kurumu olan OXFAM’A bağışladıktan sonra cüzdanında kalan banknotları da yakıp sıradışı deneyimler yaşamak için Kuzey Amerika’yı adım adım dolaştığı bir yolculuğa çıkıyor. Chris’in nihai hedefi Alaska’ya ulaşmak ve orada doğanın kendisine verdiği imkanlarla medeniyetten uzak bir yaşam sürmek. Aşırı derecede hassas ve duyarlı bir genç olan Chris aynı zamanda kitaplara da çok düşkün ve bilhassa Tolstoy, Jack London ve Henry David Thoreau’dan çok etkileniyor. Kitapta Chris’in adı geçen yazarların çeşitli kitaplarında altını çizdiği satırları da okumak mümkün. Tabii Chris’in etkilendiği ya da yanında taşıdığı kitaplar sadece bunlar değil. Bu yazarlar Chris’in en fazla etkilendiği yazarlar olduğu için isimlerini bilhassa zikrettim. Yazımın başlığını “Medeniyete Karşı Savaşan Özgür Ruhlu Bir Donkişot’un Hikayesi” olarak seçmemin nedeni, Chris’in Alaska’ya doğru yola çıkmasında kitapların derin bir etkisinin olması. Kariyeri “rezil bir 20. Yüzyıl icadı” olarak gören, hayatın insanı bezdiren rutininden çıkmak ve doğanın bir yanıyla vahşi ama bir yanıyla da ruhu derinden tatmin eden kucağına atılarak çözmek isteyen bir gencin hikayesini anlatıyor Yabana Doğru. Kitaptan alıntıladığım şu iki bölüm Chris’in doğaya sığınma nedenleri üzerine fikir verebilecek nitelikte: "İnsan bazen, nasıl da diğerlerinin usandırıcı konuşmalarının anlamsızlığından ve bütün o görkemli ifadelerden kaçmak, sözcüklerin geçersiz olduğu doğaya ya da zorlu ve uzun işlere sığınmak istiyor. Deliksiz uykulara, gerçek müziğe ya da duyumsamayla suskunlaşmış insan anlayışının kendisine."(s.227) "En nihayetinde kimseye borcu yoktu ve anne babasıyla akranlarının boğucu dünyasından azat olmuştu. Onların tecrit, güvenlik ve maddi erişim dünyasından... Varoluşun ham nabzından koptuğunu acı içinde hissettiği yerden artık uzaktı."(s.31) "Çoğu insanın yaşadığı şekliyle hayat beni hiçbir zaman tatmin etmedi. Her zaman için, çok daha yoğun ve zengin bir hayat yaşamak istedim." diyen Chris yollara düşüyor ve çok zengin tecrübeler ediniyor, yollarda tanıştığı insanlarla çok güzel dostluklar kuruyor ama hiçbir yerde sabit durmuyor, kimseye bağlanmıyor, onun bir hedefi var ve o hedefe ulaşmak istiyor. Yolda olduğu süre boyunca ailesiyle hiçbir irtibat kurmayan Chris’in kırgınlıkları, kızgınlıkları, içindeki yangınlar Alaska’ya vardıktan sonra kısmen de olsa hafifliyor ve bu yumuşama onun günlüğüne şu cümlelerle yansıyor: "Mutluluk ancak paylaşıldığında gerçektir."(s.227) Hayatı pahasına koşması gerekirse diye asla sırtında taşıyabileceğinden daha fazlasına sahip olmamaktan yana olan Chris’in geldiği son nokta dikkate değer... Yüzyılımızın insanı yalnızlığı bir sırt çantası gibi omuzlarında taşıyor. Zaman zaman paylaşma arzusu duysak da neticede yalnız olduğumuz gerçeği yaşadığımız her acı tecrübeyle biraz daha kazınıyor zihnimize. Güvenlerimiz zedelene zedelene artık kimselere bel bağlayamaz hale geliyoruz. Sevginin hiçbir çeşidini derinden yaşayamıyoruz, korkuyoruz, yaşadığımız güven zehirlenmesi kanımıza karışmış, panzehiri bulamıyoruz. Zihnimizin hapishanelerinde, kitapların sıcak kucağında, hayal dünyalarımızda yaşamak daha rahat ve konforlu geliyor, bi’ türlü çıkamıyoruz bu konfor alanından. Arada bir de olsa Chris gibi cesur yürekler çıkıyor ve bizi hayata, yolculuğa, doğaya, hakikati aramaya çağırıyor. Bu çağrıya kulak vermek isteyenler için “Yabana Doğru” doğru seçim. Herkese iyi okumalar… Eddie Vedder eşliğinde ve altı çizili satırlarımla okumak isterseniz: https://hercaiokumalar.wordpress.com/2017/10/12/995/ (Hercaiokumalar /Ayşe)

Belirli bir yaşına kadar ailesinin her istediğini yerine getiren,iyi notlarla güzel dereceyle okulundan mezun olan Christopher McCandless kendini bulmak için,herkes ve her şeyden uzaklaşmak için Alaska’ya doğru bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuğa yanına hiçbir şey almadan parasız pulsuz bir şekilde çıkıyor. Yolcuğun sonu ölümle sonuçlansa da kendi seçimleri doğrultusunda istediği hayatı 4 ay bir süre yaşasada mutlu öldüğünü düşünüyorum çünkü istediği böyle bir hayattı,paraya bağlı kalmadan toplumun dayattıklarını yerine getirmek zorunda olmadan bir başına.. Kitabı okuduktan sonra kendi hayatımı,yaptıklarımı,yapmak zorunda olduklarımı ve yapmak istediklerimi uzun uzun düşündüm aslında. Ben Christopher McCandless kadar cesaretli değilim ama ileride onun cesaretinin birazını kendimde bulabilmeyi çok isterim. (Görkem Gül Kahveci)

Cok iyi bir filmdi. Kitabi da basarili bir arastirma olmus. Modern dunyanin cercevelerine girmek istemeyen bir gencin kendini dogada test etmesinin hikayesi.. Once filmini gormustum. Iyiki oyle yapmisim. Kitapta gecen dogal guzelliklerin gorsel olarak da hafizamda olmasi ayri bir tat katti. (Cagla Deliceirmak)

Yabana Doğru PDF indirme linki var mı?

Jon Krakauer - Yabana Doğru kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yabana Doğru PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jon Krakauer Kimdir?

Jon Krakauer, 1954'te Brookine Massachusetts'te dünyaya geldi. Adını Outside dergisindeki yazılarıyla duyurdu. AralarındaNational Geographic, The Rolling Stone ve The Smithsonian'ın da bulunduğu önemli dergilerde makaleleri yayımlandı. Into the Wild adlı kitabı 1996'da basıldı. Outside dergisi adına katıldığı Everest tırmanışı anılarını 1997'de Everest Günlüğü adıyla kitaplaştırdı. Everest Günlüğü, New York Times en çok satanlar listesinde bir numaraya yerleşti ve Krakauer'in 1998 Pulitzer Ödülü finalisti olmasını sağladı. Krakauer, 1999'da American Academy of Arts and Letters Ödülü'nü aldı. Jon Krakauer yazı yazıyor, her fırsatta yeni keşif ve gezilere katılıyor, Modern Library'de keşifler serisi editörlüğü yapıyor.

Jon Krakauer Kitapları - Eserleri

  • Yabana Doğru
  • Everest Günlüğü

Jon Krakauer Alıntıları - Sözleri

  • Çoğumuz rüyalarımızın peşinde koşmaz, onları nadiren paylaşır ya da özlemlerimizle asla yüzleşmeyiz. (Everest Günlüğü)
  • Hayatınızın bildik, huzurlu günlerinde, çoktan sona erip maziye karışmış eski yaşantınızda hiç yapmadığınız kadar tutkulu ve kesin bir şekilde, yüksek bir amaca teslim olmak istiyordunuz. (Yabana Doğru)
  • Bana gelecek olursak, hayatımı bir süre daha bu şekilde sürdürmeye karar verdim. Sahip olduğum özgürlük ve bu hayatın basit güzelliği kolay kolay vazgeçilecek şeyler değil. Bir gün yanına gelerek bana gösterdiğin nezaketi bir şekilde geri ödemek istiyorum. Bir kasa Jack Daniels ile, olur mu? (Yabana Doğru)
  • Kendi bakış açısına göre, son dört yılını anlamsız ve külfetli bir sorumluluğu yerine getirmek, yani üniversiteden mezun olmak için boşuna harcamıştı. En nihayetinde kimseye borcu yoktu ve anne babasıyla akranlarının boğucu dünyasından azat olmuştu. Onların tecrit, güvenlik ve maddi erişim dünyasından... Varoluşun ham nabzından koptuğunu acı içinde hissettiği yerden artık uzaktı. (Yabana Doğru)
  • uçakla everest'in zirvesinin tamamen aynı seviyede olduğunu anladım. Bir airbus 300 jetinin normal uçuş yüksekliğine tırmanmanın ne kadar akıl almaz olduğu ansızın kafama dank etti. (Everest Günlüğü)
  • "İnsan bazen, nasıl da diğerlerinin usandırıcı konuşmalarının anlamsızlığından ve bütün o görkemli ifadelerden kaçmak, sözcüklerin geçersiz olduğu doğaya ya da zorlu ve uzun işlere sığınmak istiyor. Deliksiz uykulara, gerçek müziğe ya da duyumsamayla suskunlaşmış insan anlayışının kendisine!" (Yabana Doğru)
  • Bazı insanların büyük rüyaları vardır, bazılarının ise küçük. Ne yaparsan yap önemli olan düş kurmaktan asla vazgeçmemektir. (Everest Günlüğü)
  • Basınç odalarında yapılan deneyler gösteriyordu kibir insan, deniz seviyesinden alınıp normalin üçte biri kadar oksijen bulunan everest' in zirvesine bırakılırsa birkaç dakika içinde bilincini kaybedip kısa süre içinde ölecekti. (Everest Günlüğü)
  • Yabana doğru yürüyorum yaşadığım bu hayat benim seçimim... (Yabana Doğru)
  • O küçükken sen büyük olduğun için deli olurdu. Hayır, öyle değildi. O çaresizken sen güçlü olduğun için deli olurdu. Hayır, öyle de değildi. Senin varlığın elzemken, o sana bağımlı olduğu için deli olurdu. Öyle hiç değildi. Delirmişti çünkü seni sevdiğinde, bunu fark etmemiştin. (Yabana Doğru)
  • 1996 yılına gelindiğinde, Hall, müşterilerini dünyanın tepesine çıkarmak için her birinden 65000 dolar alıyordu. (Everest Günlüğü)
  • "Tek ihtiyacımız olan, alışkanlıklarla örülü yaşam tarzımıza sırtımızı dönüp yepyeni bir yaşama adım atmamızı sağlayacak cesaret." (Yabana Doğru)
  • Yabanda hayatın verdiği derin huzuru kentlerin tedirginliğine tercih ederim...Bana eşlik edecek zeki varlıklardan yoksun olduğum doğru. Ama benim için gerçekten anlamlı olan şeyleri paylaşabildiğim o kadar az insan tanıdım ki, kendi içime çekilmem gerektiğini öğrendim. (Yabana Doğru)
  • Aşk yerine, para yerine, şan şöhret yerine, bana gerçeği verin. Güzel yiyeceklerle şarabın bol olduğu, dalkavuklarla dolu bir masaya oturdum fakat içtenlik ve gerçeklerden yoksundu bu masa. Hiç de samimi olmayan bu ortamdan aç kalktım. Konukseverlikleri buzlar kadar soğuktu. (Yabana Doğru)
  • . Her zaman güçlü olmak değil, güçlü hissetmek gerekir. ... (Yabana Doğru)
  • Dünyanın en yüksek noktası everest, bakir ve ulaşılamaz zirvesiyle sadece benim değil, birçok çocuğun ve yetişkinin hayalini süslüyordu. (Everest Günlüğü)
  • Sartlarin onemi yok. Onemli olan kisinin durumlara karsi yaklasimi. Butun gercek anlam bir olayla kurulan kisisel iliskide, sana ne ifade ettiginde. (Yabana Doğru)
  • Düşüncelerimi anlatan kelimelerin git gide anlamsızlaştığını fark ettim. (Yabana Doğru)
  • "Tek ihtiyacımız olan, alışkanlıklarla örülü yaşam tarzımıza sırtımızı dönüp yepyeni bir yaşama adım atmamızı sağlayacak cesaret." (Yabana Doğru)
  • "Tek ihtiyacımız olan, alışkanlıklarla örülü yaşam tarzımıza sırtımızı dönüp yepyeni bir yaşama adım atmamızı sağlayacak cesaret." (Yabana Doğru)

Yorum Yaz