tatlidede
tatlidede

Yahuda İskariot - Leonid Andreyev Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yahuda İskariot kimin eseri? Yahuda İskariot kitabının yazarı kimdir? Yahuda İskariot konusu ve anafikri nedir? Yahuda İskariot kitabı ne anlatıyor? Yahuda İskariot PDF indirme linki var mı? Yahuda İskariot kitabının yazarı Leonid Andreyev kimdir? İşte Yahuda İskariot kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 08.12.2022 04:00
Yahuda İskariot - Leonid Andreyev Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Leonid Andreyev

Çevirmen: Mustafa Kemal Yılmaz

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786052957936

Sayfa Sayısı: 88

Yahuda İskariot Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Andreyev’in 1907 yılında yazdığı bu novellanın “kahramanı” adı ihanetle özdeşleşen Yahuda İskariot’tur. Yazar Kitabı Mukaddes’teki fikirlerden ziyade kişi ve durumları eserine taşımıştır. Metinde bir hilkat garibesi gibi tasvir edilen Yahuda’nın kaotik görüntüsü, karmaşık düşünce süreçlerini ve ruhunu yansıtır. Andreyev kötülük ile iyilik arasında gidip gelen hainin psikolojisine ve ihanetin gerçek nedenlerine odaklanır. Bu odaklanışta yazarın insanlık durumu üzerine düşüncelerinin izleri sürülebilir. Eserin yazıldığı dönemde akıl ve inanç arasındaki çatışma epey tanıdık bir temadır. Yahuda rasyonel gerçekliğin peşindedir. Yaşadığı kötü deneyimler yüzünden insanlığa dair düşünceleri son derece kuşkucu ve kötümserdir. Havarilerinin İsa’ya olan sevgisinden de baştan beri hep kuşku duyar ve bu sevgiyi sınamaya kalkışır. Ancak Andreyev’in çıkarcı, sinsi, yalancı ve hırsız Yahuda’sı İsa’yı çılgınca sever. Tek derdi onun dikkatini çekmek ve sevgisini kazanmaktır. Ona göre ihaneti hem insanın kötülüğünü hem de İsa’yı yalnızca kendisinin sevdiğini teyit eder.

LEONİD NİKOLAYEVİÇ ANDREYEV (1871-1919): Rusya’nın Oryol yönetim biriminde dünyaya gelen Andreyev, burjuvazi ve aristokrasiyi eleştirirken, umutsuzluk ve kötümserlik duygularını yapıtlarına taşıma yeteneğiyle dikkat çeker. Güçlü temaları ve insanlığın acılarına alaycı yaklaşımıyla tanınan yazar, 1902-1914 yılları arasında Rus edebiyatının önde gelen isimlerinden biriydi. En başarılı eserleri arasında Kızıl Kahkaha (1905), Vali (1905) ve Yedi Asılmışların Hikâyesi (1908) sayılabilir. Erken dönem öyküleri “Uçurum” ve “Sis Altında” gazete ve dergilerde yayımlandı. 1905’te tiyatro eserleri yazmaya başlayan Andreyev Ömrümüzün Günleri (1908) ve Tokat Yiyen (1916) gibi başarılı alegorik oyunlar kaleme aldı. 1905 Devrimi ve çarlık rejimine son veren Ekim Devrimi’nin Andreyev üzerinde sarsıcı bir etkisi oldu. Ateşli bir devrim düşmanı olan yazar, Bolşeviklerin iktidara gelmesinin ardından Finlandiya’ya yerleşti ve ölümüne dek burada yaşadı.

Yahuda İskariot Alıntıları - Sözleri

  • "Günahtan onu henüz işlemeyen korkar. Günahı zaten işlemiş olan niye korksun? Ölümden ölü mü korkar, yoksa canlı mı? Canlı olana da, korkusuna da güler ölüler."
  • "Ve bir kere daha batıyordu güneş. Olanca ağırlığıyla, alev alev yanan bir küre gibi gökyüzünü tutuşturarak aşağılara yuvarlanıyordu..."
  • "Her kim ki babası ve annesi hakkında kötü konuşursa, onun kandili zifiri karanlığın ortasında sönecektir."
  • "Zaman hiçbir şeye aldırış etmeden akar."
  • Siz kadınlar hiç bilmezsiniz iyi dinlemeyi.
  • Günahtan onu henüz işlemeyen korkar. Günahı zaten işlemiş olan niye korksun? Ölümden ölü mü korkar, yoksa canlı mı? Canlı olana da, korkusuna da güler ölüler.
  • Aptal, her söze inanır; aklıselim sahibi ise yürüdüğü yollara dikkat eder.
  • "Seven kişi ne yapmalıyım diye sormaz. Gider ve ne gerekiyorsa yapar."
  • İstediğin zaman ateşe atma cesaretini gösteremeyeceksen ruha neden ihtiyacın var?

Yahuda İskariot İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yarı Kurgu Yarı Gerçek Bir Hikaye; İhanetin Öyküsü: Yahuda İskariot; İsa'yı ele vererek ölümüne sebep olan kişi, çirkin havari, sadık öğrenci, sevgi ve öfke bileşiminin vücut bulmuş hali... Zavallı hain Yahuda!.. Hz. İsa, Hristiyanların peygamberi, İncil kitabının elçisi, İsrailoğullarına gönderilen son peygamberdir ve bir öğreticidir, öğretmendir. Yahuda ise onun, çirkinliği ısrarla vurgulanan, biraz yalancı fakat oldukça özverili, eğlenceli, sıradanlığa muhtaç öğrencisidir. Bir havaridir. Havariyi bilmeyenler için tanımlayalım hemen; 1. Hristiyanlıkta, Hazreti İsa’nın, İncil’i, inancını ve öğütlerini yaymakla görevlendirdiği on iki yardımcısından her birine verilen ad. 2. Bir öndere bağlı ve onun öğretisini yayan kimse. Yahuda, diğer havariler tarafından sevilmeyen, dışlanan, Hz. İsa'yı hak etmediği düşünülen aykırı bir öğrencidir. İsa bile, bir peygamberden beklenen barışçıl, adaletli, bütünleştirici tutumuna aykırı davranarak ona, diğer öğrencilerine davrandığı gibi, yakın ve sıcak davranmaz. Yahuda, İsa'ya hem çok yakın hem de çok uzak olan tek havaridir. Onun seçimi, tercihi ya da 'suç'u olmayan çirkinliği yüzünden gerekli sevgi, ilgi, şefkat ve yakınlığı göremeyen; ağzıyla kuş tutsa takdir görmeyen; İsa'nın ağzından çıkacak sıcak bir sözcüğe, samimi bir bakışa ya da tatlı bir tebessüme muhtaç Yahuda'nın süreğen mutsuzluğu zamanla öfkeye dönüşür. Fark edilmenin ve ilgi görmenin yolunu başka şekillerde aramaya başlar kızgın Yahuda. Tıpkı, ailesinden tüm iyi huylarına rağmen ilgi görmeyen, fakat ne zaman ağlamaya başlasa kucağa alındığını, kafasının okşandığını, kendisiyle konuşulduğunu fark eden çocuğun, ilgi görmek istediği zamanlarda bir bahane bularak ağlaması gibi... Oldukça komik bir para karşılığında düşmanlarına satar İsa'yı Yahuda. Fakat hiçbir zaman ölümünü istemez içten içe. İhanet ettiğini zımni de olsa itiraf eder diğerlerine ve İsa'ya. Onları defalarca uyarır hazırlıklı olmaları konusunda. Hatta silah bile çalar onlara, İsa'yı korumaları için. Fakat engel olamaz kendi başlattığı ölüme... Hangimiz en iyi öğrenciyiz, hangimiz İsa'yı en çok seviyoruz diye birbirini yiyen öğrencilerden hiçbiri bir şey yapmaz korkunç ölümle baş başa bırakılan İsa için. Hiçbiri ölüme engel olmaya çalışmaz ve hatta öğretmenleri öldüğü için yeterince duygulanmazlar bile. Ölümün ertesi günü dönerler dünyevi zevklerine. Önce İsa'ya ihanet ederek ölümüne sebep olan, sonra da İsa'yı satmak üzere anlaştığı askerlere ihanet ederek ölüme engel olmaya çalışan, aldığı paraları askerlerin yüzlerine fırlatan Yahuda, artık herkes için bir hain olmuştur ve artık ait olduğu hiçbir yer kalmamıştır. Hayatta en değer verdiği insanın ölümüne, acılar içinde ölümüne tanık ve sebep olan Yahuda'ya, yaşamak ağır gelmiş ve şefkatli bir karşılamanın arzu ve özlemiyle İsa'nın peşinden gitmiş, intihar etmiştir. Öğretmenlerinin ölümünü engellemeye çalışmayan havariler değil, İsa peygamberin kolları ve bacaklarından tahtaya mıhlanmasını ve göğe yükseltilmesini ilgiyle izleyen halk değil, İsa'nın öğretilerini anlamayarak yüzyıllardır haçı kutsal kabul ederek öpen insanlar değil Yahuda mı haindir bu hikayede sadece? Biraz düşünün isterim. Son zamanlarda okuduğum kitaplardan en etkilendiğim bu olsa gerek. Bir süre etkisinde kalmak istiyorum, tadı damağımdan silinmesin bir süre. Sizlere de mutlaka tavsiye ediyorum okumanızı. Okur kalın. (Miss Nobody)

Yaptım ama hele bir sor bakim niye yaptım? Adı ihanetle özleşen Yahuda İskariot'un İsa' ya olan sevgisinin ihanete dönüşmesini anlatıyor. İsa'nın öldürülürken sadece kendisinin yanında olacağını ispatlamak ister. Kaçınılmaz son geldiğinde diğer öğrenciler yanında değilken, gerçeğin anlaşılması için sadece Yahuda bekliyor.Bu durumda onu yakalatıp ihanet eden Yahuda mı, yoksa sessizce saklanan diğer öğrenciler mi? Okurken çok keyif aldığımı söyleyemem açıkçası. Sıkıldığım yerler de oldu ama yarıda bırakma huyum olmadığı için okumuş bulundum. Aç karnına okumuştum belki o yüzden sevemedim bilemiyorum. Elinizde varsa okuyun bir şey kaybetmezsiniz. Çok merak uyandıran bir kitap olmadı benim için. "...Ve herkese karşı hassas ve harikulade bir çiçek, hoş kokulu bir Lübnan gülüyken Yahuda'ya sadece sivri dikenlerini bırakıyordu." (15) (nefertari)

Her İhanet Sevgiyle Başlar: Yahuda İskariot: "Ama İsa susuyor ve öğrenciler haine dehşetle bakıyorlardı insan ruhunun içine bu kadar kötülüğün nasıl sığdırılabildiğini anlamadan." Leonid Andreyev ve Eserleri Hakkında Kısaca Modern Rus edebiyatının önemli isimlerinden yazar/i13178, 1871 doğumludur. Öyküleri, oyunları ve romanlarıyla başarılı bir yazarlık kariyerine sahip olan Andreyev, ülkede yaşanan devrimlerin ardından mevcut durumdan rahatsız olarak Finlandiya’ya yerleşmiş ve ölümüne dek orada yaşamıştır. Ülkeyi terk etmesinin nedenleri arasında ölüm tehditleri alması da vardır. İntihar dürtüsü de her zaman içinde bir yerlerde gizli olan Andreyev, Finlandiya’da yoksulluk içinde ölmüştür. Eserlerinin başarısı siyasi çalkalanmalara kurban giden yazar hayattayken kariyerinin ekmeğini fazla yiyememiştir fakat günümüzde yazdığı her metin birer klasik olarak karşımızda durmaktadır. İnsanlığın duygu durumlarını ve yaşanan büyük tarihi gerçekleri alaycı bir üslupla kurgulaştıran Andreyev’in kara mizah anlayışı meşhurdur. Burjuvazi ve aristokrasiyi eleştiren alegorik öykü ve oyunlar kaleme alan yazarın ayrıca dini simgeleri kullanarak yazdığı yarı kurgu yarı tarihi gerçeklerden oluşan birçok eseri de mevcuttur. Bunların arasında kitap/kitap--131967, Yahuda İskariot isimli kısa romanlarına ek olarak, kitap/kitap--118583 isimli öyküsü de örnek olarak gösterilebilir. Dini metinlere dayanmayan fakat sarsıcı bir savaş karşıtı roman olan kitap/kitap--173672'nın da ismini anmak gerek zira kısa olmasına rağmen uzun süre hafızalardan silinmeyecek ölçütte dehşet verici sahnelere sahiptir. Lazarus isimli öyküsünde İsa’nın günler sonra ölümden döndürdüğü ve Hristiyan inancında bir mucize olarak anılan Lazar isimli adamı anlatıyor Andreyev. Şeytan’ın Günlüğü’nde ise adından da anlaşılacağı üzere, çeşitli dini inanışlarda daha önceden “Melek” olduğu söylenen fakat Tanrı’yla aralarında yaşanan sürtüşmenin ardından “Şeytan”a dönüştüğüne inanılan canlının yeryüzüne inmesi ve Roma’da yaşadıklarını günlükleştirmesi gibi bir tema üzerinden ilerletiyor kurgusunu. Yahuda İskariot isimli bu kitapta ise, yine Hristiyan inancında yer eden İsa ve 12 Havari’sini gündemine alıyor Leonid Andreyev. Yahuda’nın İhanet Öyküsü ve Da Vinci’nin Tablosu Üzerine “Aptal her söze inanır, aklıselim sahibi ise yürüdüğü yollara dikkat eder.” -Yahuda Para karşılığında İsa’ya ihanet ettiği söylenen Yahuda, İsa’nın havarileri arasında görünüş olarak en çirkini olduğu söylenir. Yine içinde bulunduğumuz çağa kadar milyarlarca insanın inandığı bir diğer dini metin olan “Habil ile Kabil” efsanesinde de Kabil’in “kötü ve çirkin” olarak resmedilmesi, akıllara kötülüğün çirkinlikle bağdaştırıldığı düşüncesini getiriyor. Birçok dini ve sanatsal metinde karşımıza çıkan ve aslında gereksiz bir genelleme olan bu durum, ne yazık ki çoğu kez gerçeği yansıtmıyor. İyilik ve kötülük kavramlarının güzellik ve çirkinlikle eşdeğer olmadığını ifade ederek bu dini metindeki Yahuda portresine dönecek olursak eğer, çirkinliği dillere destan olan Yahuda’nın ünlü ressam yazar/i4332’nin popüler tablosu “Son Akşam Yemeği”ne de konuk olduğunu belirtmek gerek. Da Vinci aylar süren bu tablonun yapımında her şeyi bitirmiştir ve fakat Yahuda’nın yüzünü nasıl çizmesi gerektiğini bilmemektedir. Milano sokaklarında aylarca dolaşıp uygun bir sima aramasına rağmen bir türlü istediği yüzü bulamayan Da Vinci’nin tablosu çok uzun bir sürenin sonucunda tamamlanır. Bu tablo günümüzde Milano şehrinde sergilenmektedir ve ayrıca bahsi geçen konuyu yazar/i10973'un kitap/kitap--102057 isimli romanından detaylıca okumak mümkündür. Yahuda’ya (Judas) gelecek olursak eğer, İsa’nın Roma lejyonlarınca öldürülmesinin müsebbibi olarak gösterilen bu havari, diğer havariler tarafından asla sevilmez ve sürekli dışlanır. Fakat onun İsa’ya olan sevgisi de en az diğer havariler kadar hatta belki daha da fazladır fakat sevgiyi ölçebilecek bir alet olmadığı için buna net bir cevap verebilmek mümkün değil. İsa’nın Yahuda’ya olan sevgisi de yine oldukça sıra dışıdır zira onu hiçbir zaman yanından uzaklaştırmaz, adeta dizinin dibinde tutar. Fakat son nefesini işte bu havari yüzünden verecektir zira küçük bir para kesesi karşılığında inanç ve sevgi beslediği “öğretmen”ininin ölümüne göz yummuş, hainlik yapmıştır Yahuda. Bu öykünün Müslümanlar’ın inancında daha farklı olduğunu da ifade etmek gerek ayrıca fakat şu anki konumuz Hristiyan inancındaki hikâye olduğu için buradan devam edelim. Binlerce yıldır gizemi çözülemeyen bu ihanetin nedenleri ve sonuçları üzerine sayısız metin kaleme alınsa da, hiç kimsenin net olarak ifade edemediği bir durum vardır ortada. Yahuda’nın ihaneti, sevginin fazlasının zarar olabileceği fikrini de atıyor ortaya. Yahuda, diğer havarilerden daha fazla sevdiğini düşündüğü İsa’ya ihanet ederek onların bu duruma verecekleri tepkiyi görmek istemiştir. Hastalıklı bir psikolojiye sahip olduğu görüşü de sıkça dile getirilen Yahuda’nın fazla kibrinin bu sonuca yol açtığı da söylenir. Fakat belki de Yahuda bu ihanetiyle insanlığın gözünü açan gerçek bir yoldaş, bir kahraman olmuştur. Bunların hepsi ve daha fazlası insanlık var oldukça konuşulmaya ve tartışılmaya devam edecektir şüphesiz. Son Söz “Seven kişi ne yapmalıyım diye sormaz. Gider ve ne gerekiyorsa yapar.” -Yahuda Andreyev’in romanı hakkında konuşmaya devam edecek olursak eğer, İsa’nın Romalı askerler tarafından yakalanmasının ardından havarileri ve ona inanan insanların yanında yer almaması elbette şaşırtıcıdır. Birlikte ölüme yürüyeceğini söyleyen herkes İsa’yı yalnız bırakmıştır fakat Yahuda oradadır. İsa’nın türlü işkencelere maruz kalması ve çarmıha gerilmesini bir bir izleyen Yahuda, onun ölüm anına da tanıklık edecektir. Tüm bu yaşananları kaldıramayan Yahuda’nın kısa bir süre sonra intihar ettiği de yine öyküde anlatılan bir diğer önemli olaydır. Andreyev, bu dini öyküyü kendi üslubuyla anlatarak bazı farklı açılardan olayı yeniden resmeder. Çeşitli dini ve mitolojik hikâyelerin günümüzde gerek edebiyat gerek müzik ve resim gerekse de diğer sanat dallarında sıklıkla yeniden işlenmesine şahit olmaktayız. Günümüzden 114 yıl önce kaleme alınan bu metni de o kulvarda değerlendirmek mümkün. Benzer edebi metinlerden hoşlanan herkesin keyifle okuyacağı bir novella Yahuda İskariot. Leonid Andreyev’le tanışma kitabı olarak da düşünülebilir fakat bu öyküyü ilgi çekici bulmayan okurların Kızıl Kahkaka ile başlamaları daha sağlıklı olacaktır. İsa dönemine ait farklı bakış açılarının yer aldığı başka bir kitap da bilimkurgu yazarı yazar/i8696’un kaleme aldığı “kitap/kitap--110548” adlı romandır. Zamanda yolculukla İsa’ya yakın bir zamana giden bir gezginin gördüklerini anlatması sıra dışı bir kurgu çıkarıyor ortaya. Kitaba dair inceleme için bakınız: gonderi/108171300 Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Modern Klasikler dizisi kapsamında ilk kez dilimize aktarılan Yahuda İskariot kitabının çevirmeni ise yazar/i47065 . Keyifli okumalar dilerim. "Ruhları vardı, bu ruhtan olacaklar; hayatları vardı, kaybedecekler bu hayatı; gözlerinin önünde ışık vardı, ebedi karanlık ve dehşet örtecek bu gözleri." (Bahri Doğukan Şahin)

Yahuda İskariot PDF indirme linki var mı?

Leonid Andreyev - Yahuda İskariot kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yahuda İskariot PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Leonid Andreyev Kimdir?

Leonid Nikolayeviç Andreyev (Rusça: Леонид Николаевич Андреев, d.9 Ağustos 1871 - ö. 12 Eylül 1919) Ulusal edebiyatta, dışavurumcu hareketin önderlerinden olan Rus Oyun ve kısa hikâye yazarı. 1905 ve 1917 Devrimleri arasında kalan zaman diliminde etkindi.

Yaşamı

1871'de Rusya Orel'de doğdu. 1891’de St.Petersburg Üniversitesi’ne girdi, bu sırada çok yoksulluk çektiği için üniversiteyi bırakmak zorunda kaldı, intihara kalkıştı. 1897’te Moskova Üniversitesi’nde hukuk öğrenimini bitirdi fakat sadece bir sene hukukla ilgilendi. 1898’de mesleğini bıraktı. Moskova'da yayınlanan Moskovskiy Vestnik gazetesinde dikkate değer bir haber yapmaksızın mütavazi bir şekilde polis - mahkeme muhabiri olarak çalışmaya başladı. "Fakir bir öğrenci hakkında" isimli ilk hikâyesini yayımladı. Bu öykünün kendi öğrencilik yıllarını temel alan bir konusu vardı. Moskovskiy Kuryer'de James Lynch imzasıyla yayınlanan hikâyelerini Gorki keşfetmeden önce edebi kariyeri başlamamıştı. Kısa hikâyesi "Siste"yi (В тумане) 1902’de yazar.

Eserlerinde 1905 ile 1917 devrimleri arasındaki zor döneminin bir yansıması görülür. Çarlık yönetimine karşı 1905 devrimin başarısızlığa uğraması ruhsal bunalımlar geçirmesine neden olur. I. Dünya Savaşı‘ndan sonra, kendini tamamen Anti-Bolşevik oyunlar yazmaya verir.

Eserleri bitene kadar kahramanlarının hayatını bizzat yaşar. "Anatema" (1909) eserindeki Yahudi Layzer’i yaratırken, kendisi de bir Yahudi olur, farkında olmadan Ahdi Atik diliyle konuşmuştur. Bir başka eseri "Saşka Jegulyov" (1911) bitene kadar Volga bölgesinden Moskova’ya gelen bir derebeyi olmuştur.

Yazınsal tavrı

Andreyev’in simgeci tekniklerle yüklü temelde gerçekçi çizgide, kötümserci görüşe dayanan ve insanlık durumunu daha çok metafizik düzlemde çözmeye çalışan oyunları; kimi örnekleriyle pandomim ve müzikten yararlanışı ve grotesk bir anlatım kullanışıyla, deneysel tiyatro özellikleri de gösterir. Ama yazar olarak temel çizgisi doğaüstü, metafizik konulara rahatça yaklaşabilmesidir. Çağdaş yazarlar grubundan bu yönüyle ayrılarak kendi karakterinde bir Dram yazarı olmuştur. Kontes Wielhorska'yla evlenir. Bu evlilikten şair Daniel Andreyev doğar. Anti-bolşevik tavrından dolayı, Bolşevik entelektüellerin eleştirilerine maruz kalır. Hatta 1912’de yayımlanan Rus Fütürist Bildirisinde '“Sayısız Leonid Andreev'lerin yazdığı kitapların pis sümüklerine değen ellerinizi yıkayın.” İfadesi geçer.

İlk oyunu 1905 devrimci ruhunu yansıtan "Yıldızlara Doğru"dur (К звёздам, 1905). Bunu, metafızik sorunlan alegorik ve simgesel bir anlatımla ele aldığı çağdaş deneysel oyunlar izler: İnsan yaşamını özetleyen (ve önce Meyerhold, sonra Stanislavski tarafindan sahnelenmiş olan) "İnsanın Hayatı" (Жизнь человека, 1907), aç kitlelerin gözü dönmüş başkaldırısını ele alan "Çar Açlık" (Царь Голод, 1908); yaşam ve deliliğin boyutların zorlayan bir monodram, Çornye maski (Kara Maskeler), felsefi soyutlamalar içeren ve Faustbenzeri bir temaya dayalı bir alegori olan Anatema.

Andreyev, 1910’dan sonra aşırı simgeci deneyleri bırakarak, gerçekçiliğe dönmüşse de, karışık bir anlatımdan kurtulamamıştır. kendi öyküsünden aynı adla oyunlaştırdığı Mysl (Düşünce), bir Rus aydının son günlerini işleyen Profesör Storitsin, yarı özyaşamsal çizgiler taşıyan ve sirk soytarılığı yapmaya başlamış eski bir aydını anlatan Tot, kto poluçayet poşçeçniy (Tokadı Yiyen Soytarı). Andreyev’in oyunları Sovyet sahnelerinde hiç oynamamıştır. İlk kez 1992’de Yekaterine İvanovna adlı oyunu Moskova’da oynanmıştır.

Yedi Asılmışların Hikayesi’ni 1908’de yazar. Yaşamının sonlarında, tiyatronun kurtuluşunu panpsişizmde görür.

Ölümü

1919 Finlandiya Repino’da ölür. Savunduğu fikirlere karşı çıktığı halde O’nu en çok destekleyenlerden biri Gorki’dir. 2 ay sonra yapılan ölüm töreninde Gorki Leonid Andreyev’in anılarını okur. Anılar Rus biyografya sanatının en parlak örneklerinden biridir.

Leonid Andreyev Kitapları - Eserleri

  • Kızıl Kahkaha
  • Şeytan'ın Günlüğü
  • Yahuda İskariot
  • Yedi Asılmışların Hikayesi
  • Lazarus
  • Kurban
  • The Abyss
  • Повести и Рассказы

Leonid Andreyev Alıntıları - Sözleri

  • Bir insan sağlık içindeyse, yaşadığına ve yaşayanların güzelliğine sevinmek varken başka ne ister? (Lazarus)
  • ...kollarım hep boşluğa sarılıyor... (Şeytan'ın Günlüğü)
  • "Zorla koparılıyorum sıradan şeylerden ve her sabah cinnetin dipsiz kara kuyusunun üzerinde havada asılı kaldığım bir dehşet anı yaşıyorum." (Kızıl Kahkaha)
  • "Olmayanı ve uzaktakini, tıpkı olan ve yakındaki kadar net görüyorum, çırılçıplak kalan beynimin ızdırabının sınırı yok." (Kızıl Kahkaha)
  • Yargılama çabuk yapıldı ve gizli tutuldu. Bu acımasız zamanlarda hep olduğu gibi. (Yedi Asılmışların Hikayesi)
  • "Deniz kadar geniş olan aşkımı hayatın kıyıları tutamaz." (Yedi Asılmışların Hikayesi)
  • "Ve bir kere daha batıyordu güneş. Olanca ağırlığıyla, alev alev yanan bir küre gibi gökyüzünü tutuşturarak aşağılara yuvarlanıyordu..." (Yahuda İskariot)
  • "Zaman hiçbir şeye aldırış etmeden akar." (Yahuda İskariot)
  • Yaşam ve ölüm aynı anda hareket ediyorlardı, ve en sonunda yaşam, gülünç ve yavan, önemsiz bir şey olarak kaldı. (Yedi Asılmışların Hikayesi)
  • Cüzzamlı biriymiş gibi herkes Lazarus'tan kaçıyordu, onunla karşılaşmaktan kurtulmak için herkes onun boynuna bir çıngırak asılmasını istiyordu. (Lazarus)
  • Siz kadınlar hiç bilmezsiniz iyi dinlemeyi. (Yahuda İskariot)
  • ''Kalbim sağırlaştı ve öldü, yeni bir hayat yok ona.'' (Kızıl Kahkaha)
  • ¶¶ Uğursuz yüzler ve talihsiz benzerlikler vardır, ruhumuzu utandıran ve onu kendi kendini yok etme uçurumuna götüren. ¶¶ (Şeytan'ın Günlüğü)
  • "Seven kişi ne yapmalıyım diye sormaz. Gider ve ne gerekiyorsa yapar." (Yahuda İskariot)
  • "Ne zaman elime bir polis copu alıp kafamın içindeki kargaşaya düzen vermem gerekse, elim ayağıma dolaşıyor: Olgular sağa! Fikirler sola Duygular, siz de bir adım geriye!" (Şeytan'ın Günlüğü)
  • "Kızıl kahkaha bu. Dünya çıldırdığında işte böyle gülmeye başlar. Dünyanın çıldırdığını biliyorsun değil mi? Ne çiçekler var üstünde, ne de şarkılar; derisi yüzülmüş bir baş gibi yuvarlak, pürüzsüz ve kızıl artık. Görüyor musun onu? (Kızıl Kahkaha)
  • "Günahtan onu henüz işlemeyen korkar. Günahı zaten işlemiş olan niye korksun? Ölümden ölü mü korkar, yoksa canlı mı? Canlı olana da, korkusuna da güler ölüler." (Yahuda İskariot)
  • İdealleri olmayan bir halk ölü bir bedendir... (Kurban)
  • ...o şimdiden cansız ve ölümsüzse, ölümde canlı, hayatta ölmüş gibiyse?.. (Yedi Asılmışların Hikayesi)
  • Hayır, sen beni öldürmedin...Ama ben seni öldüreceğim. (Lazarus)

Yorum Yaz