tatlidede

Yeni Görev Bir Toplantı Ve Bana Kalanlar

  • 22.02.2011 10:32
Yeni Görev Bir Toplantı Ve Bana Kalanlar

 

07.04.2009 20:50:35

 

 

 

          Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Yönetici seminerine katılmak üzere 24.10.2007 tarihinde Mardin ‘den kalkan uçak ile İstanbul üzerinden Antalya’ya geçtik. Saat 21.30 sıraları olduğu için konaklama yerimiz olan Konyaaltı mevkiindeki beş yıldızlı Özkaymak Falez  otelin restoran bölümünde yemeğimizi yedikten sonra istirahat etmek üzere odamıza çekildik.

25.10.2007 sabahı kahvaltıyı müteakip saat 09.00’da seminerimizin yapılacağı toplantı salonuna geçtik. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Temsilcisi ÖSDP Proje koordinatörü Sayın Rahmi AKSU projenin amacı ve gelişimi ile ilgili somut bilgiler verdi. İşgücü Uyum Dairesi Başkanı Sayın Ferudun GİRESUN Seminer ile ilgili detaylı ve faydalı bilgi verdi.Daha sora Teftiş kurulu başkanı.Sayın Cezmi SÜMER ve ekibi karşılaşılan sorunlar ve alınmasına gereken idari tedbirlerle ilgili samimi ve çalışmalarımıza ışık tutacak  açıklamalarda bulundular.

Aktif çalışma trendini yakalayan Gaziantep, Bursa, Malatya ,Samsun ve  Hatay İl Müdürleri gelecekte bana yol haritası niteliğindeki faaliyetleri ile ilgili sunumlar yaptılar.

            26.10.2007 günü İl Müdürleri karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerine dair sahadan birileri olarak bana göre beyin fırtınası niteliğinde önemli katkılarda bulundular.  İş Kurumunda 20.06.2007 tarihinde işe başlamış biri olarak katıldığım ilk seminer olmasına rağmen Seminerden beklenen maksadın hasıl olduğu kanaatindeyim.

İşin resmi boyutu bittikten sonra ekip olarak Antalya’yı 3-5 saat gezme imkanı bulduk. Rehberimiz Remzi Kaya otobüsle seyir halinde iken açıklamalarına başladı. Panfilya bölgesi diye tabir edilen şehre 7 Km mesafede bulunan Büyük Şehir Belediyesinin işlettiği Düden Şelalesine doğru yola çıktık.Yerin 16 Km altından gelen su dağdan aşağı doğru akarken oluşturduğu şelale biri büyük olmak üzere üç parçadan oluşmaktadır. Suyun dinginliği, ferahlatıcılığı, yeşilliklerin içinden aşağıya doğru akarken adeta insanın omuzundaki ağırlığı alıp götürüyordu. Şelalenin iki yanındaki dağ oyukları doğanın orijinal halinin belgeleri niteliğindeydi. Bir süre sıcaklıktan korunabileceğimiz su ve yeşilliğin içinde kendimizi dinleme atmosferine girmiştik.

Araç trafiğine kapalı olan Düden tarihi köprüsü 2. yüz yılda inşa edilmiştir. Sonraları birkaç defa bakım onarımdan geçmiştir.Üç ayaklı olan köprünün  genişliği 4.50-5.70 metre, uzunluğu 225 metredir. Hayatımda gördüğüm virajlı ilk köprü olması nedeniyle bana enteresan gelmişti.

Aspendon tiyatrosuna gitmek üzere Mersin’e taraf yol alıyoruz. Yol boyunca her iki yanımızda narenciye bahçeleri, sulama kanaletleri ve seralar göze çarpmaktaydı. Seralar bana tabiata lokal hükmetmeyi ve ekmeğini taştan çıkarmayı hatırlatmaktadır. Dağın iki yakası arasındaki vadilerin üzerinde yaklaşık 20 metre yüksekliğinde ve kesme taştan yapılmış tarihi su kanalları insanların tarih boyunca büyük düşünmenin ve ihtiyaçları için çabanın şahitleri olarak ayakta durmaya devam ediyordu.

Rehberin anlattığına göre Milattan Sonra 2. yüz yılda inşa edilen Tarihi Aspendos Tiyatrosu 15 bin kişi kapasiteli bir gösteri merkezidir. Gelişmiş kelime dağarcığına henüz sahip olamadıkları için  kahramanlıklarını yaptıkları avlardan esinlenerek beden diliyle göstermeye başlamışlar. İlk tiyatro denemeleri böyle başlamış. Otobüsteki arkadaşlarımızın çoğunun istememesi ve zaman darlığı nedeniyle içeri girmeden dış kapılarını görerek ayrılıyoruz. Ayrıca Romalıların ormanın derinliklerinde golf sahaları oluşturduklarını belirtiyordu.

Bu arada fetihlerde bulunan Romalıların şimdi Amerikanın yaptığı gibi ordularına kıytırık devletlerden asker temin ettiklerini belirtti. Antalya yöresinde Osmanlılara ait tarihi eserlerin bulunmamasının nedeni; Osmanlının batıya yönelmesine bağlıyordu.

Yeşilliğin ve suyun buluştuğu bu güzel yer, insanın gözüne ve gönlüne farklı bir haz verirken, Roma tarihinin avcılık ve sanatının inceliğine  yolculuğuna çıkma imkanı bulmaktadır. Akdeniz-Torosun birbirine yakınlığından etkilenmemek mümkün değildir. Acaba dağ ve denizin bu kadar iç içe olduğu bir yer daha var mı?

Organizatör Simge Turizmin hizmet titizliği, Semineri düzenleyen İş gücü Uyum Dairesinin mesleki hassasiyeti, Otelin kusursuz oluşu, tabiat-tarih birlikteliğine yolculuk yapma imkanı, beş yılımızı beraber geçirdiğimiz Necip dostun evindeki misafirperverlik Antalya toplantısında dağarcığıma kattığım unutulmaz güzelliklerdir.

Yorum Yaz