tatlidede

Yerel Basının Önemi

Yerel Basının Önemi

Son ekonomik çalkantılar, makro finansal dengeler, carı açık, döviz rallisi ve bölgemizdeki savaş tamtamları tartışılırken, maalesef toplumsal birçok etkinlik bu altüst oluşun gölgesinde unutulmaya terk edilmiştir. Makroekonomik sorunlar ve savaş tehlikesi her açıdan gündemimizi işgal ediyor. Adeta beynimiz bu sorunlarla işgal edilmiş bir konumdadır. İnsanlarımız bu yoğun gündemden dolayı artık sağlıklı düşünemiyorlar. Kendi gelecekleriyle ilgili tutarlı kararlar alamıyorlar, tutarlı düşünceler üretemiyorlar. Günlük acil problemler bütün enerjimizi artık hoyratça tüketiyor.

Merkez basın bu sorunları çarşaf çarşaf gündeme getirirken, yerel basın farklı ve ciddi problemlerle cebelleşiyor. Yerel basın alanında da derinden gelen bir kriz var. Kriz çok ciddidir. Kağıt, baskı, personel ve sosyal giderler had safhada. Yerel basın konusundaki kriz hem ekonomiktir hem de entelektüeldir. Ciddi, tutarlı, uygulanabilir fikirler ve projeler üretilemiyor. Yerel demokrasi, kimlik ve bilgilenme alanında temel direğimiz olan yerel basın, çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Bu gerekli alanı samimi olarak tartışmıyoruz, sorunlarını gündeme getirmiyoruz.

Bu bağlamda şunu hemen belirtelim; yerel basın konusunda Mardin iyi bir yerde durmuyor, yerel TV’lerimiz yok, zenginlerimiz bu konuda çok pasif davranıyorlar, gazetelerin sayısı her gün azalıyor, var olan sitelerin okuyucu sayısı istenilen bir düzeyde değildir. Yerel basını ilgilendiren ve basının geleceğiyle ilgili sorunları tartışmaya açmıyoruz. Yerel basınımızdaki yapısal problemleri bir türlü aşamıyoruz. Basit çıkarlar geleceğe yönelik hamlelerin önünde ciddi engeller oluşturuyor. Temel ve yapısal sorunlarımızı hep belirsiz bir geleceğe havale ediyoruz.

Şu gerçeğin altını kalın çizgilerle bir kere daha çizelim; gelişmiş ülkelerde yerel basın demokratik kültürün vazgeçilmez araçlarıdır. Yerel kimliğin oluşmasında, yerel sorunlar hakkında bilgilenme, yerelde siyasi ve sosyal etkinliklere katılma, yerel kültür ve sanatsal etkinlikler konusunda basının önemi tartışılmazdır.

Avrupa’daki tüm devlet icraatlarını inceleyelim, somut devletlerin basın siyasetini gözden geçirelim ve bu alanda kalıcı çözümler bulalım. Avrupa’ da ve başka devletlerde net olarak göreceksiniz ki devlet ve yerel yönetimler farklı yöntemlerle yerel basını değişik konularda destekliyor. Devletin farklı organları; yani merkezi organlar, valilikler, belediyeler tiraj desteği, ilanlar, abonelik sayısını artırmak, baskı desteği ve idari yardımlar, personel istihdamına katkı, ucuz kredi vb. gibi konularda yerel basın tüm ülkelerde desteklenmektedir. Avrupa’da ve daha başka ülkelerde yerel basın korunuyor, problemleri ciddiye alınıyor. Yerel basının canlı kalması için farklı önlemlerle ortak temel bir siyasi tavır oluşturulmuştur. Destek ve yardımlar yasalara, kurallara göre yapılıyor ve şeffaf bir biçim de hayata geçiriliyor…

Peki, bizde bu konular ne durumdadır?

Ben yıllardır Mardin yerel basınında hiçbir kişisel çıkar düşünmeden yazılar yazıyorum. Bunu bir görev olarak algılıyorum ben. Mardinli hemşerilerimizle deneyimlerimizi, bilgilerimizi, fikirlerimizi, düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Yerel basın daha renkli olsun diye Kürtçe yazılar yazıyorum. Kürtçe yazı yayınlamayan yerel bir basın ne kadar yereldir ki? Burada kişisel bir çıkar yoktur, ilkesel bir duruş vardır ama son dönemde Mardin Life Site ve Gazetesinde sayın Kadir Üründü ve sayın Nezir Güneş’in yerel basınla ilgili dile getirdikleri kritik görüşler beni epey düşündürdü. Bizler ne durumdayız? O nedenle de kendi kendime sorular sormaya başladım; Bizler neden yerel basınımıza daha aktif bir biçimde sahip çıkmıyoruz? Belediye, Valilik, Kalkınma Ajansı, esnaf ve aydınlar olarak neden yerel basınımıza (yayın siyasetine bakmaksızın) sahip çıkmıyoruz? Bu konuda üzerimize düşen görevleri neden hakkıyla yapmıyoruz? Basınımızın geleceğini neden ciddi projelerle tartışmaya açmıyoruz? Yerel basını iflas etmiş bir Mardin kime ne yarar getirecek ki?

Üniversitemiz bu bağlamda ne zaman yerel sorumluluklarını yerine getirecek ki? Ne zaman bu sorunlarımızı ciddi olarak tartışmaya başlayacağız?

Bu ve benzeri sorunlara çözüm bulmak için Mardinli hemşerilerimizi ciddi bir tartışmaya ve sorunlarımıza köklü çözümler üretmeye davet ediyorum. Mardin ancak yerel basınımızla, yerel kimliğimizle, lokal demokrasimizle, çok kültürlü bir yaşam tarzımızla ve ortak kültürümüzün tanıtımına katkı yaparak geliştirebiliriz. Bunun için yerel basın alanında ortaklaşmalıyız. Bizler Mardin’in kültür ve kimliğini kapsamlı bir biçimde ülkeye, bölgeye, turistlere, ilgilenen dostlarımıza samimi olarak anlatmalıyız. Hepimizin bu konuda elbette ki görevleri vardır. Mardin’imizin kadim medeniyetini sadece küçük hesaplar için değil, birbirini inkar ederek değil, görmemezlikten gelerek değil, lafebeliği yaparak değil, icraatımızla, hoşgörümüzle, duruşumuzla, ortak kültürümüzle, dayanışmayla öne çıkarmalıyız. Toplumsal ve kültürel değerlerimize gereken değeri samimi olarak vermeliyiz. Mardin ancak bu şekilde gelişir ve hak ettiği yere gelir. Gerisi entelektüel tembelliktir, sen ve ben kavgasıdır.

Bilmeyenlere duyurulur.

Yorum Yaz