Mardinli başkanın isyanı

BASINDA MARDİN

Geçtiğimiz günlerde Yeşilay Cemiyeti Mardin Şube Başkanı Lütfü Günlüoğlu yaptığı bir konuşmayla gündeme oturdu..

Lütfü Başkan bunları söyleyince kıyamet koptu. Durumdan vazife çıkartan ve hayat tarzları itibariyle her şeye maydanoz olan, aziz milletimizle de ahlaki noktada bir türlü örtüşmeyi beceremeyen bir takım kişi ya da kuruluşlar; “vay efendim, hangi devirde yaşıyoruz, ne varmış bunda, üniversiteli bireylere böyle sözler edilir mi, bunlar masumane gençlik hareketleri ” deyip adeta Yeşilay Mardin Başkanını topa tuttular..

Lütfü Bey’in canı hayli sıkkın..

Üniversite gençliğinden şikayetçi..

Şöyle diyor;

Maalesef gençlerimiz özgürlük ve medeniyet adına, el ele, kol kola, sarmaş dolaş vaziyette, uluorta gezmeye, başladılar.. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirlerde yaşayan gençler arasındaki hayasızlık manzaraları Mardin'de de sık sık görülmeye başlandı.. Üniversiteli bazı gençlerimiz her geçen gün bu işi ilerletiyorlar.. Kız-erkek gençler, parklarda, çimenler ya da banklar üzerinde uzanarak işi öpüşmeye ardından da sevişmeye kadar götürüyorlar.. Bu durum bizi rahatsız ediyor..

Lütfü Başkan bunları söyleyince kıyamet koptu..

Durumdan vazife çıkartan ve hayat tarzları itibariyle her şeye maydanoz olan, aziz milletimizle de ahlaki noktada bir türlü örtüşmeyi beceremeyen bir takım kişi ya da kuruluşlar; “vay efendim, hangi devirde yaşıyoruz, ne varmış bunda, üniversiteli bireylere böyle sözler edilir mi, bunlar masumane gençlik hareketleri ” deyip adeta Yeşilay Mardin Başkanını topa tuttular.. Adama olmadık hakareti ettiler.. Yetmedi, istifasını istediler..

Ardından bir kısım boyalı medya, yazılısıyla, görseliyle ayağa kalktı..

Halbuki Başkan’ın ifadeleri son derece çarpıcıydı..  Kendini bilen hiçbir ailenin ve elbette benim de  tasvip etmeyeceğimiz ve etmeyeceği bir duruma dikkat çekiyordu Mardin Yeşilay Başkanı..

Değerli okuyucularım;

İlime, bilime, üniversiteye ve de üniversitelere elbette karşı değiliz..

Benim de çocuklarım üniversiteli, nasıl karşı olabiliriz ki..

Ancak, terbiye yoksunu figürlere, ahlaksızca görüntüleri normal ve de matah bir şeymiş gibi sunanlara karşıyız ve her zaman da karşı olacağız..

Bir öğrenci düşünün ki ulu orta ve herkesin yanında arkadaşıyla birlikte neredeyse pornografik sahneleri hatırlatan hareketler yapıyor..

Bunun nesi masum hareket?..

Sonra da neymiş?..

Kişinin özgürlüğüymüş, şuymuş, buymuş!..

Geçin bunları..

Tabii bu rezilane görüntüler Mardin veya benzeri ufak şehirlerde oluşunca elbette mütevazı ve mütedeyyin halk tarafından tepki görür..

Ancak bizler bu gibi sahnelere aziz İstanbul’un herhangi bir köşesinde yıllardır şahit oluyoruz.. Yeni tabirle de artık bunları kanıksadık..

Yollarda, parklarda, metroda, tramvayda, otobüste, vapurda, maalesef genç kızlarla genç erkeklerin üstelik de milletin gözü önünde, sarmaş dolaş, kucak kucağa, dudak dudağa aşne fişne yaptıklarını belki yüzlerce defa izledik..

“Ayıptır gençler, kendinize biraz çeki düzen verin”diyecek oluyorsunuz, “bize niye bakıyorsun, sana ne, biz birbirimize sevgi ihraç ediyoruz” cevabını alıyorsunuz!..

Neyin, sevgisi?.. Neyin ihracatı?.. Neyin ithalatı?..  

Çözebilene aşk olsun!..

Ardından da “bunların aileleri, anneleri, babaları, yok mu” diye düşünmeden edemiyorsunuz!..

Hakikaten bunların anneleri babaları ne yapar, ne eder?..

Çocuklarını takip etmek ihtiyacı hissetmezler mi?..

Yoksa kendileri de geçmişte ayni yolun yolcusu mu idiler?..

Bilemeyiz tabiî ki..

Öte yandan insanlarımız da bir acayip..

Bu sahnelerden hayli rahatsız olmalarına rağmen, korku belasından mıdır, yoksa başıma iş almayayım, düşüncesinden midir nedir, nedense bulaşmak istemiyorlar..

İlle Mardinli Başkan gibi bir tane fedai çıkacak, ardından da millet konuşacak..

Bizdeki durum bu..

Bir anekdot daha..

Konya’ya gitmiştim birkaç yıl önce..

Konya’da biliyorsunuz binlerce talebenin öğrenim gördüğü Selçuk Üniversitesi var..

Oradaki öğrencilerin bir kısmı hafta sonları şehrin önemli alış veriş merkezlerinden Kule Plaza’ya gidiyorlar..

Ve orada da öyle sahneler var ki, felaket!..

Evet, Konya gibi mütevazı bir yerdeki görüntüler de Mardin’li Başkanı haklı çıkaracak düzeyde..

Karşınızda öğrenci mi var, yoksa film çeviren artistler mi, anlayamıyorsunuz..

Netice-i kelam;

Ey anneler, ey babalar..

Özellikle de  evlatları dışarıda okuyan ailelere sesleniyorum;

Çocuklarınızı takip edin..

Onları boş bırakmayın..

Ne yaptıklarını kimlerle birlikte olduklarını sorgulayın..

Sonra pişmanlık fayda vermez!..

Kuş bir kere uçtu mu, kafese kolay kolay girmez!..

Ancak; şükürler olsun ki madalyonun tersi de var..

Elbette güzel ülkemizin müstesna ilim yuvaları olan üniversitelerimizde okuyan gençlerimizin hepsini ayni kefeye koyamayız..

Bu güzide ülkeye ve bu çileli millete faydalı bir birey olabilmek için mücadele edenlerin sayılarının oldukça fazla olduklarını sevinerek izliyoruz..

Ahlaklı, faziletli gençler istikbalimizdir ve her zaman da başımızın tacıdır..

Allah sayılarını arttırsın ve onları bu aziz vatana bağışlasın.. 

Sami ÖZEY / Rotahaber

sozey34@gmail.com