Ahmet Küçükkerniç kimdir? Ahmet Küçükkerniç kitapları ve sözleri
Yazar Ahmet Küçükkerniç hayatı araştırılıyor. Peki Ahmet Küçükkerniç kimdir? Ahmet Küçükkerniç aslen nerelidir? Ahmet Küçükkerniç ne zaman, nerede doğdu? Ahmet Küçükkerniç hayatta mı? İşte Ahmet Küçükkerniç hayatı...
Yazar Ahmet Küçükkerniç edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ahmet Küçükkerniç hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ahmet Küçükkerniç hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ahmet Küçükkerniç hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1972
Doğum Yeri: Konya
Ahmet Küçükkerniç kimdir?
Ahmet Küçükkerniç 1972 yılında Konya'da doğdu.
İlk, Orta ve Lise öğrenimini Karaman'da tamamladı.
Çeşitli dergi ve gazetelerde makaleleri ve kısa hikayeleri yayınlandı. 2010 yılından itibaren, Türk Edebiyatı'nın polisiye-macera alanını benimseyerek, bu alanda romanlar kaleme aldı.
Yazar, gözlerden uzak yaşamanın verdiği rahatlıkla çalışmalarını sürdürmekte ve alanında romanlar yazmaya devam etmektedir.
Ahmet Küçükkerniç Kitapları - Eserleri
- Kan Sıcağı
- Beni Kim Öldürdü
- Kelebeklerin Göçü
- Yedi Kapı
- Ayrık
- Kıskaç
- Şeytanın Çırağı
Ahmet Küçükkerniç Alıntıları - Sözleri
- '' Köpeğe sormuşlar: günde kaç taş atılır sana, diye. .... çocuğunun gelişine bağlı, demiş. '' (Ayrık)
- Herkes aynı yere bakar, ama aynı şeyi görmez. (Beni Kim Öldürdü)
- Cem Karaca, bir zamanlar Nazım Hikmet'in bir şiirini okumuştu.Nedense aklımın bir köşesinde bu parçanın girişindeki o eşsiz davudi sesinin yankıları kalmış. "Çok yorgunum, beni bekleme kaptan..." ... (Kelebeklerin Göçü)
- Arada sırada sokaklarda şöyle bir cümle duymanız bile mümkündür; "Fatih Sultan Mehmet mezarından kalksa, bu şehri yeniden fetheder!" Neye inandığınız ve içinizde hangi güzel umutları beslediğiniz, yeri geldiğinde sizleri kurtaramayabilir. Aklınızda şu soru belirmedi mi daha ? "Bu şehrin güzel tarafları yok mu ?" Bilmiyorum... Sorduğunuz soruya cevabı yine siz verin. Belki de bu kadar söylenene, benim kim olduğumu bile bilmeden hak veriyorsunuz. O zaman ben size sorarım; "Bu şehrin hiç mi güzel tarafı yok ?" Belki de vardır.Fakat sadece iyiye bakmak, kötüden korunmak değil sadece devekuşları gibi kafaları kuma gömmektir.Bin bir umutla yürünen yollar sokaklar ve yine bin bir umutla beklenen yeni gün... Burası İstanbul ! Burada umut yok. Kalmadı... Burası İstanbul ! (Kelebeklerin Göçü)
- "Geleceği fethetmek yine bizim elimizde!" (Kıskaç)
- Kimin hakkında nasıl bir yargıya sahip olunacağı onu tanımadan asla bilinmez. (Kan Sıcağı)
- Shakespeare'nin de dediği gibi, "kılıçla yaşayan kılıçla ölür." (Kıskaç)
- İşin aslı her zaman başka bir boyut taşır! (Kıskaç)
- Yalan söylemekle,bazı şeyleri söylememenin arasında fark yoktu. (Kan Sıcağı)
- "Az sütlü ve şekersiz kahvenin de insanlar arasında kırk yıllık hatırı var mıydı acaba?" (Kelebeklerin Göçü)
- Az sütlü ve şekersiz kahvenin de insanlar arasında kırk yıllık hatırı var mıydı acaba (Kelebeklerin Göçü)
- “Gerçeğin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır” (Şeytanın Çırağı)
- İnsanlar da böyleydi... Yapılması gereken ne kadar kabahat, dedikodu, fitne ve daha bir sürü günahı işlerken akıllarına dâhi gelmeyen inançları, mesela can korkusuna dönüşünce hemen ilk başa yerleşip, okunan dualara ayetlere dönüşüyordu. (Yedi Kapı)
- Ömürleri boyunca vatansız yaşamış bir toplumu, ancak bir vatan vaadiyle ikna edebiliriz. (Kıskaç)
- Yalan söylemekle, bazı şeyleri söylememenin arasında fark yoktu. Konu adaleti yanıltmak olduğunda, ikisi de terazinin aynı kefesinde yer alıyordu. (Kan Sıcağı)
- Neyse, bizden geçti diyeceğim bu sefer, zaten hiç gelmedi ki... (Beni Kim Öldürdü)
- "İnsan beyni ilginç bir organ... Hatırlamaktan rahatsız olduğunuz ne varsa, inadına aklınızın başköşesine oturtur." (Kelebeklerin Göçü)
- Tebrizli Şemsettin Efendi bir keresinde Şeyh Celalettin'e şunu dedi: "Çok yerler gördüm. Çok insanlar tanıdım.Her biri ayrı baş, her biri ayrı bir akıl. Tek bir hal gördüm; Bu kadar insan hâşâ Allah olma derdine düşmüş. Hiç kul olma derdinde olan yok... Sen ki Şeyh Celalettin, kul olmaya hazır mısın?" (Yedi Kapı)
- Düşman içimize kadar işlemiş! (Kıskaç)
- Kan döken, gün gelir kendi kanında boğulur. (Kıskaç)