Ali Köse kimdir? Ali Köse kitapları ve sözleri
Türk Akademisyen, Yazar Ali Köse hayatı araştırılıyor. Peki Ali Köse kimdir? Ali Köse aslen nerelidir? Ali Köse ne zaman, nerede doğdu? Ali Köse hayatta mı? İşte Ali Köse hayatı...
Türk Akademisyen, Yazar Ali Köse edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ali Köse hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ali Köse hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ali Köse hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Prof. Dr. Ali Köse
Doğum Tarihi: 1963
Doğum Yeri:
Ali Köse kimdir?
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı olarak görev yapmaktadır.
1981’de Antalya İmam-Hatip Lisesi’nden, 1985’te Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans (1988), Londra Üniversitesi King’s College’de doktora (1994) eğitimini tamamladı.1998’de doçent, 2004’de profesör oldu. Halen Din Psikolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesidir. Din Psikolojisi ve Din Sosyolojisi alanlarında araştırmaları bulunan Köse’nin eserleri şunlardır: Conversion to Islam, Neden İslam’ı Seçiyorlar, Freud ve Din, Deprem ve Din, Milenyum Tarikatları, Sekülerizm Sorgulanıyor, Laik Ama Kutsal, Avrupa Birliği Ülkelerinde Din Devlet İlişkisi, Avrupa ve İslam, Üç Yusuf Bir İslam, Türbeler: Popüler Dindarlığın Durakları, Enteller Aleykümselam Der mi, Din Psikolojisi.
Ali Köse Kitapları - Eserleri
- Enteller Aleykümselam Der Mi?
- Din Psikolojisi
- Freud ve Din
- Milenyum Tarikatları
- Neden İslam'ı Seçiyorlar
- Türbeler
- Laik Ama Kutsal
- Popüler Dindarlık
- Kutsalın Dönüşü
- Avrupa ve İslam
- Üç Yusuf Bir İslam
- Avrupa Birliği Ülkelerinde Din - Devlet İlişkisi
- Sekülerizm Sorgulanıyor
- Sekülerizm Sorgulanıyor
Ali Köse Alıntıları - Sözleri
- 1906’dan itibaren yavaş yavaş kendisine öğrenciler bulur. Bunlar arasında Zürih Akıl Hastanesi Başhekimi Eugen Bleuler ile onun asistanı Carl Gustave Jung, Alfred Adler ve Otto Rank gibi isimler de vardır. Ama Freud cinselliği sisteminin merkezine oturtunca bu isimlerle yolları ayrılır. (Freud ve Din)
- Sonsuz zevk aslında sonsuz işkencedir. Don Giovanni (Laik Ama Kutsal)
- “Kiliseler ritüelleri icra etmekten daha fazlasını yapar ve başkalarının (halkın) yerine de inanırlar. Daha da önemlisi halk kilise liderlerinden inancın gereğini eksiksizce yerine getirmelerini bekler.” (Kutsalın Dönüşü)
- Bütün bu tecrübeler kapsamlı ve bağlayıcı bir ahlaki değerler sistemi olmadan, sadece "kozmik bilince" ve "ilahi benliğe" uyarak ahlaki bir hayatın yaşanamayacağını göstermiş oldu. Kendini gerçekleştirme veya gerçekleştirme adına yapılan birçok eylemin aslında kendi çıkarını gerçekleştirme tehlikesini de taşıyabileceği böylece ortaya çıkmış oldu. (Milenyum Tarikatları)
- “...Ben modern bir şeyi din adına tercih edebilir ,geleneksel bir şeyi de din adına reddedebilirim . Zaten ancak o zaman Hz.İbrahim olmuşum demektir.” (Enteller Aleykümselam Der Mi?)
- İki asır önce, Aydınlanma Çağı’nda, insan aklının her problemi çözeceği iddia ediliyordu. Oysa bugün insanlar daha çok düşündükleri halde aklın salt değeri daha az anlam ifade etmektedir. (Milenyum Tarikatları)
- Francis Bacon dünyanın seyrini değiştiren üç keşfi barut, pusula ve matbaa olarak belirler. (Freud ve Din)
- Freud’un tenkit edildiği, yöntemle alâkalı bir diğer önemli konu da onun sınırlı bir denek grubundan elde ettiği verileri evrenselleştirmesidir. Onun verileri elde ettiği hastaları 1900’lerin başlarında Avusturya’da üst sınıftan oluşan, katı yapıda, ahlâk ve din konusunda çok “sofu” olarak tanımlanan Puritan kesimden kişilerdi. (Freud ve Din)
- Sahip olmak ya da olmak: Modern insanın ikilemi (Enteller Aleykümselam Der Mi?)
- Nasr'a göre modern insan tabiata birlikte yaşayacağı bir varlık olarak değil, kendisinden mümkün olduğunca yararlanılacak bir nesne gözüyle bakmaktadır. (Milenyum Tarikatları)
- Türbeler, insanların dine tutunduklarını hissettikleri dallardır. Soyut inançların, somut mekan üzerinden algılandığı yerlerdir. Din referanslı popüler kültürü en canlı yansıtan mekanlardır. (Türbeler)
- 1980'lerde pop konserine katılan türbanlı görüntüsü hayal edilemezdi. Ama artık Mustafa Sandal'ın konserinde ön sırayı kapan, MP3-çalarında Tarkan'ı dinleyen türbanlı kız görüntüsü sıradan hale geldi. (Enteller Aleykümselam Der Mi?)
- Öyle görünüyor ki; modernizmin yorgunluğu, komünizmin soğukluğu, özgürlüğün bıkkınlığı ve de tekelci politik söylemlerin anlamsızlığı bize artık bir dönemin sonuna gelindiğini gösteriyor. (Laik Ama Kutsal)
- Eğer insan kendisini bir şey yapması gerektiğine inandırmış ise, bu şey ne olursa olsun onu yapmadığı veya yapamadığı zaman mutlaka bir iç sıkıntısı duyacaktır. (Freud ve Din)
- Ölüme çare bulunmadıkça din yok olmaz. (Din Psikolojisi)
- İnsanca yaşamanın ve mutlu olmanın temel ilkesi “sahip olma” değil, “insanın kendisi olması”dır. (Milenyum Tarikatları)
- 2010 yılında yapılan bir araştırmada, Türk halkının dindarlık boyutlarıyla ilgili araştırma yapılmış; oruç ibadetini yerine getirme oranı yüksek çıkarken Kur'an'ı okuma oranı ise zayıf çıkmıştır. (Din Psikolojisi)
- Fromm’a göre dinler, insani gelişimi destekleyerek temel görevlerini yerine getirirler. Bu açıdan insanlar için önemli olan, hangi dine inandıkları değil, sevgiyi yaşamaları ve doğru düşünmeleridir. Bir insan bu şekilde yaşıyorsa, bağlı olduğu din ve semboller sistemi ikinci derecede önemlidir. (Din Psikolojisi)
- İnsan zihni geçmişte yaşanan travmatik tecrübeleri, bunlardan kaynaklanan duygusal, ıstırap veren veya utanılacak olan halleri bilinçaltında tutar, bunların yüzeye (bilince) çıkmasını engeller. Bu açıdan bastırma mekanizması bilinç ile bilinçaltı arasında bekleyen bir bekçi gibidir. Hal böyle olunca bilinçli ve bilinçsiz zihin arasında kişinin farkında olmadığı sürekli bir çatışma söz konusudur ve işte bu çatışma histeri, saplantı ve fobi gibi nevrotik bozukluklara sebep olur. (Freud ve Din)
- İngiltere’de yaşayan her Müslüman, yaşantısına, davranışlarına ve insanlarla ilişkilerine dikkat etmelidir. Bunu kendisinin şahsî bir karakteri olarak değil, dininin bir özelliği olarak yapmalıdır. Onun bu vasıflarını gören İngilizler, İslâm’ı araştırma gereği duyacak ve aralarından İslâm’ı kabûl edenler olacaktır. ALLÂH insanı öyle yaratmıştır ki, başarılı olmanız için inandıklarınızı uygulamanız yeterlidir. (Neden İslam'ı Seçiyorlar)