Anna Seghers kimdir? Anna Seghers kitapları ve sözleri
Alman Yazar Anna Seghers hayatı araştırılıyor. Peki Anna Seghers kimdir? Anna Seghers aslen nerelidir? Anna Seghers ne zaman, nerede doğdu? Anna Seghers hayatta mı? İşte Anna Seghers hayatı... Anna Seghers yaşıyor mu? Anna Seghers ne zaman, nerede öldü?
Alman Yazar Anna Seghers edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Anna Seghers hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Anna Seghers hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Anna Seghers hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Netty Radvanyi
Doğum Tarihi: 1900
Doğum Yeri: Almanya
Ölüm Tarihi: 1983
Ölüm Yeri: Almanya
Anna Seghers kimdir?
Anna Seghers (19 Kasım 1900 Mainz - 1 Haziran 1983 Berlin; Asıl adı Netty Radványi, Kızlık soyadı Reiling) Alman yazar.
Anna Seghers, Mainz'lı Antikacı Isidor Reiling ve eşi Bayan Hedwig'in (kızlık soyadı Fuld) tek çocuğudur. Aile musevi cemaatine mensup olmasına rağmen, Reilings aile kütüphanesinde Luther İncili bulunmaktaydı. 1907 yılında önce özel bir okula başladı, sonra da 1910 yılında, bugünkü adı Frauenlob - Gymnasium olan yüksek kız okuluna devam etti. I. Dünya Savaşı 'nda yardımcı hizmetlerde çalıştı. 1920 yılında liseyi bitirdi. Köln Üniversitesi'nde ve Heidelberg Ruprecht Karl Üniversitesi'nde tarih, sanat tarihi ve Çin filolojisi okudu. 1924 yılında Rembrandt'ın eserlerinde Yahudi ve yahudilik doktora tezi ile doktor ünvanını aldı.
1925 yılında macar sosyolog László Radványi ile evlendi.İki çocuğu oldu. 1926 yılında oğlu Peter'in dünyaya geldiği Berlin'e taşındılar. İlk yayınlanan eserlerinden birisi Grubetsch, 1927 yılında sanatçı ismi Seghers adı ile yayınlandı. Sadece Seghers yazdığı için eleştirmenler yazarı erkek sanmışlardı. Bu takma ad Seghers i, çok değer verdiği Hollandalı oyma sanatçısı ve ressam Hercules Seghers'den almıştır.(bu isim Segers olarak ta yazılmaktadır)
1928 yılında kızı Ruth doğdu. Aynı yıl ilk kitabı, St.Barbara Balıkçılarının Ayaklanması Anna Seghers takma adıyla çıktı. Bu ilk kitabı, Hans Henry Jahnn'ın önermesi ile aynı yıl Kleist Ödülünü aldı. Gene 1928 yılında Alman Komünist Partisi (KPD) ye üye oldu ve sonraki yıl Proleter Devrimci Yazarlar Birliği kurucu üyesi oldu. 1930 yılında Sovyetler Birliği'ne ilk seyahatini yaptı. Nazilerin başa geçmesinden sonra, Anna Seghers kısa süreliğine Gestapo tarafından göz altına alındı. Kitapları Almanya 'da yasaklandı ve 1933 yılındaki kitap yakma eyleminde yakıldı. Kısa bir süre sonra İsviçre 'ye kaçmayı başardı ve oradan da Paris 'e geçti.
Sürgünde Alman mültecilerinin gazetelerinde çalıştı. Diğer işlerinin yanı sıra Neuen Deutschen Blätter - Yeni Alman Gazetesi yazı işlerinde de görev aldı. 1935 yılında, Paris'te Alman Yazarları Koruma Birliği kurucularından birisi oldu. II. Dünya Savaşı 'nın başlaması ve Alman birliklerinin Paris'i işgal etmelerinden sonra Seghers'in eşi Güney Fransa 'da tutuklandı ve Le Vernet kampına gönderildi. Anna Seghers çocukları ile birlikte Paris'ten, Henri Philippe Pétain tarafından idare edilen güney Fransa'ya kaçmayı başardı. Marsilya 'da kocasının bırakılması ve yurtdışına çıkma olanakları için çaba gösterdi. Bu zamanlar 1944 yılında yayınlanan romanı Transit'in alt yapısını oluşturduğu zamanlardı.
1941 Mart ayında Anna Seghers ailesi ile birlikte Martinique, New York ve Veracruz üstünden Meksika şehrine ulaşmayı başardı. Artık bir Alman ismi olan Johann Lorenz Schmidt adını taşıyan kocası, önce İşçi Üniversitesi'nde daha sonra Ulusal Üniversite'de işe başladı. Anna Seghers antifaşist Heinrich-Heine-Klub kulübünü kurdu ve başkanı oldu. Ludwig Renn ile birlikte "Özgür Almanya Hareketi" kampanyasını başlattı ve aynı isimli gazeteyi çıkardı. 1942 yılında, belki de en ünlü romanı olan Yedinci Haç İngilizce olarak ABD'de ve Almanca olarak da Meksika'da yayınlandı.1943 yılı haziran ayında Anna Seghers bir trafik kazasında ağır yaralandı ve uzun süre hastanede kaldı. 1944 yılında Yedinci Haç Fred Zinnemann tarafından filme çekildi. Kitap ve filmin başarısı Anna Seghers'i dünya çapında ünlü yaptı.
1947 yılında Seghers Meksika'dan, başlangıçta Batı Almanya'da, Almanya Sosyalist Birlik Partisi üyesi olarak yaşadığı Berlin'e döndü. Aynı yıl Büchner Edebiyat Ödülünü aldı. 1950 yılında Doğu Almanya'ya taşındı. Dünya Barış Konseyi üyeliğine ve Alman Sanat Akademisi kurucu üyeliğine getirildi. 1951 yılında Demokratik Alman Cumhuriyeti (DDR) Ulusal ödülünü aldı ve Çin Halk Cumhuriyeti 'ne bir seyahat yaptı. 1952 yılında Demokratik Alman Cumhuriyeti Yazarlar Birliği başkanı oldu. 1955 yılında Anna Seghers ve eşi, ölümüne kadar oturacağı Berlin Adlershof semtindeki Volkswohlstraße No: 81 e (bugün Anna-Seghers Caddesi) taşındı. Bu evde bugün Anna Seghers Anı Köşesi ve yazarın yaşamı ve yapıtlarını anlatan bir müze bulunmaktadır. Aynı şekilde evin yakınında Anna Seghers Yüksek Okulu ve Berlin Hohenschönhausen'da Anna Seghers Kütüphanesi bulunmaktadır.
1975 yılında Dünya Barış Konseyi Kültür Ödülü'nü aldı ve Berlin'in (doğu) Fahri Hemşerisi seçildi. 1978 yılında Yazarlar Birliği başkanlığından çekildi ve birliğin onur başkanı oldu. Aynı yıl eşi öldü. 1981 yılında doğduğu şehir Mainz'in "onursal hemşerisi" seçildi. 1 Haziran 1983 tarihinde öldü. Sanat Akademisi'nde yapılan bir devlet töreninden sonra Berlin Dorotheenstädtischen mezarlığına defnedildi.
Anna Seghers Kitapları - Eserleri
- St. Barbaralı Balıkçıların İsyanı
- Yedinci Haç
- Transit
- Ölüler Genç Kalır
- Ödül
- Yedinci Şafak
- Kaçış
- Şubattan Geçen Yol
- İlk Adımlar
- Ölü Kızların Gezisi
- Güven
- Gerçekçiliğin Evrensel Mirası
- Yoldaşlar
- Karar
Anna Seghers Alıntıları - Sözleri
- Bırak kendini, vazgeç, çünkü sonun başlangıcındasın artık. (Yedinci Şafak)
- Tanrıya herşeyi anlatmayı denedi. Kendi korkusu ve bahçedeki büyük gürültü içinden derdini anlatamadı, kendisi de bir şey anlamadı. (Ödül)
- Yalnızlığı yok eden ne varsa,avutucu bir güç taşır özünde. (Yedinci Haç)
- Arada beni anarsa sevinirim. Ama bilirim, insanlar yaşarken ölüleri anacak vakti pek bulamazlar. (Yedinci Şafak)
- Vize alamayacağını anladığında pasajların notlarıyla ağzına kadar dolu bavulunu geride bırakarak portbou'da intihar eden Walter Benjamin in gölgesini görmemek olanaksızdır (Kaçış)
- Ama gelgelelim büyüsü yoktu beklemenin. Yükü yalnız bekleyenin omuzlarındaydı. (Yedinci Haç)
- Sadık olmak, bir köpeğin sahibine sadık olması gibi, bir insana şöyle ya da böyle korktuğu için sadık olmak demek değildir. (Şubattan Geçen Yol)
- İnsanoğlunu akıntısıyla sürükleyen zaman, onun bütün sorunlarını da çözüme vardıracakmış gibi. (Yedinci Şafak)
- bu korku ölüm korkusuna akrabaydı... (Ödül)
- O ışıkta ve aşk dolu bekleyişte hangi yüz güzel olmazdı! (Yedinci Haç)
- Neden sana çocuk zammı veriyorlar, evine çocuk bezleri gönderiyorlar, bedava tatil yapman için bilet alabiliyorsun, neden, hiç düşündün mü? Yufka yürekli olduklarından mı sanıyorsun? Ya da insan sevgisinden mi? Senden korktukları için bunlarla gözünü boyamak istiyorlar. Bütün bu nimet saydıklarını elde edebilmen için bizler sizler için nefes tükettik. Evet, biz elde ettik bütün bunları. Yıllar boyu kan dökerek, hapislerde çürüyerek, anladın mı? (Yedinci Haç)
- Dış güçlerin insanların ta içlerine, nasıl amansızca el uzatabildiğini, yine de bir köşede kimselerin el uzatamayacağı, sarsamayacağı bir şeylerin bulunduğunu artık hepimiz biliyorduk. (Yedinci Şafak)
- herkes haykırıyordu: ekmek aşırı talep değildir, iş aşırı talep değildir! (Şubattan Geçen Yol)
- Onlar sana bir düğme veriyorlar, sense onlara para vermişler gibi teşekkür ediyorsun. (Ödül)
- Göreceksiniz gölgeler nasıl bütün kapılardan geçip içeri girebiliyor. (Transit)
- Gençlikte bir yenilgiden çabucak toparlanılır. Fakat ihanet, insanın kolunu kanadını kırar. (Transit)
- Bazen insan kuşlar kadar hafif olur, bazen de hiçbir şey yapmak istemezdi. (St. Barbaralı Balıkçıların İsyanı)
- Yıldızlara bakınca biraz yatıştım. Bilmem nedendir, ben ve benim gibiler bu yıldızları, kendilerine yakın sayarlar. (Transit)
- "İlk kim unutur: terk eden mi, terk edilen mi?" (Transit)
- Zaman zaman kendi suskunluğu kendisine de zor geliyordu. (Şubattan Geçen Yol)