Annemarie Pieper kimdir? Annemarie Pieper kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Akademisyen,yazar Annemarie Pieper hayatı araştırılıyor. Peki Annemarie Pieper kimdir? Annemarie Pieper aslen nerelidir? Annemarie Pieper ne zaman, nerede doğdu? Annemarie Pieper hayatta mı? İşte Annemarie Pieper hayatı...

Akademisyen,yazar Annemarie Pieper edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Annemarie Pieper hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Annemarie Pieper hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Annemarie Pieper hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Prof. Dr. Annemarie Pieper

Doğum Tarihi: 1941

Doğum Yeri: Düsseldorf

Annemarie Pieper kimdir?

1941’de Düsseldorf’ta doğdu ve liseyi burada bitirdi. 1960-1967 yılları arasında Saarland Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi görerek doktorasını verdi. 1971-1981 yılları arasında Münih Ludwig Maximilians Üniversitesi’nde doçentlik tezini teslim ederek profesör olarak görev aldı. Bavyera Bilim Akademisi’nde Schelling Komisyonu’nda editörlük de yapmış olan Pieper, 1981’den beri Basel Üniversitesi’nde felsefe profesörüdür. “Felsefe tarihi ve sistematik açıdan genel ve özel etiğin sorunları”, “Klasik varoluş felsefesi ve Fransız varoluşçuluğu (Kierkegaard, Nietzsche, Sartre, Camus, postmodernizm)”, “Transendental felsefelerin temel ilkeleri (Kant, Fichte, Schelling)”, “Ütopyalar” gibi konularda dersler vermektedir.

YAYIMLANMIŞ BAŞLICA KİTAPLARI: Geschichte und Ewigkeit bei Sören Kierkegaard, Das Leitproblem der pseudonymen Schriften, Meisenheim 1968; Sprachanalytische Ethik und praktische Freiheit. Das Problem der Ethik als autonomer Wissenschaft, Stuttgart 1973; Pragmatische und ethische Normenbegründung, Freiburg/Münih 1979; Albert Camus, Münih 1984; Ethik und Moral. Eine Einführung in die praktische Philosophie, Münih 1985; “Ein Seil geknüpft zwischen Tier und Übermensch”. Philosophische Erläuterungen zu Nietzsches erstem “Zarathustra”, Stuttgart 1990; (Yayıma haz.) Die Macht der Freiheit. Kleine Festschrift zum 80. Geburtstag von Jeanne Hersch, Zürih 1990; Einführung in die Ethik, Tübingen 1991; 3. baskı 1994; (Yayıma haz.) Geschichte der neueren Ethik, 2 Cilt, Tübingen 1992; Aufstand des stillgelegten Geschlechts. Eniführung in die feministicshe Ethik, Freiburg/Basel/Wien 1993; (Yayıma haz.) Die Gegenwart des Absurden. Studien zu Albert Camus, Tübingen 1994; (Urs Thurnherr ile birlikte): Was sollen Philosophen lesen?, Berlin 1994; Aristoteles, Münih 1995; (Otfried Höffe ile birlikte yayıma haz.): F.W.J. Schelling: Über das Wesen der menschlichen Freiheit, Berlin 1995; Selber denken. Anstiftung zum Philosophieren, Leipzig 1997; Gut und Böse, Münih 1997.

Annemarie Pieper Kitapları - Eserleri

  • Etiğe Giriş

Annemarie Pieper Alıntıları - Sözleri

  • ''Kendi iradeni bağladığın ana ilkelerin, her zaman genel bir yasa koyucu ilke olarak geçerli olabileceği şekilde davran.'' (Kritik der praktischen Vernunft, Werke 6.Cilt, 140) Bu mutlak buyruk ya da talep, şu anlama gelir: Eylemine temel oluşturmasını istediğin her ilkeyi, her normu, herkesin onları kendi eylemlerinin temel ilkesi ya da normu olarak kabul etmesini ve onlara uymasını isteyip isteyemeyeceğine bakarak kontrol et! Özgürlük yalnızca başka özgürlüklerle bağlantılı olarak ve başka özgürlüklerin kabul edilmesiyle gerçekleşir. (Etiğe Giriş)
  • Kuralsız özgürlük, insani olmayan bir özgürlüktür. (Etiğe Giriş)
  • Etik ahlak üretmez, ahlak üzerine konuşur. (Etiğe Giriş)
  • Kendi anlamını, yeryüzünün anlamını kendi içinde taşıyan hakiki insan olmak, yola koyulmuş olmaktır, üstinsana doğru yola koyulmuş olmak; bu nihai olarak ulaşılabilecek bir hedef değildir; kişinin ''kendi kimliğini bulduğu'' o büyük öğle vaktinde, sadece ara sıra, bir an için ulaşılabilir ona. O sırada güneş Zenit'tedir ve nesneler gölge yapmamaktadır; ancak hedef, yolun yürünmesidir; ulaşmak değil; yol, hedefi içerir. (Etiğe Giriş)
  • Etik ahlak üretmez, ahlak üzerine konuşur. (Etiğe Giriş)
  • Aristoteles'in deyişiyle; Pratik, hem etiğin var olma koşulu hem de onun hedefi ve amacıdır. (Etiğe Giriş)
  • Ahlakilik kavramındaki özgürlük, özgürlüğü herkesin özgürlüğü adına en yüce insani değer olarak gerçekleştirmeyi hedefleyen mutlak taleptir. Bu mutlak talep, tarihsel bir dönüşüme uğramaz; dönüşebilenin içindeki dönüşmez olandır, değişebilen içindeki değişmez olandır ve her zaman insanın söz konusu doğal bakışına uygun olarak nispi olanın üzerinden mutlak olanı gerçekleştirmeyi hedefler, “Mutlak” terimi, ilke kavramlarının ampirik kavramlar değil de aklın eseri kavramlar olduğunu ifade eder. (Etiğe Giriş)
  • Aydınlanma, insanın kendi kabahati olan ergin olamayış durumundan kurtulmasıdır. Ergin olamayış, başkası tarafından yönlendirilmeden kendi aklını kullanamamak durumudur. Ergin olamayışın nedeni anlak yetersizliğinden değil de bir başkası tarafından yönlendirilmeye gerek duymadan karar verememekten ve cesur olamamaktan ileri geliyorsa, bu anlamda kabahat (insanın) kendindedir... Aklını kullanma cesaretini göster! Bu, Aydınlanmanın sloganıdır! (Etiğe Giriş)
  • Geçerli ahlak yasalarını ve değer sistemini sorgulamadan içselleştiren Nietzshce'nin sözleriyle iyi terbiye edilmiş bir hayvandan farksız olan kişi, asıl anlamıyla ahlaki yetkinliğe henüz ulaşmış değildir. Ahlaki yetkinliğe ancak, ahlakiliği isteklerinin ve pratiğinin ilkesine dönüştürmüş olan kişi ulaşır. (Etiğe Giriş)
  • Hiç kimse teoloji sayesinde dindar olamayacağı gibi etikle de ahlaklı olamaz. (Etiğe Giriş)
  • ''Eylemin ahlaki açıdan iyi olduğu yargısına aklımla vardığımda, yargıda bulunduğum bu eylemi gerçekleştirmem için eksik olan birçok şey daha vardır. Ama bu yargı beni eylemi yapmaya yöneltiyorsa, bu, ahlaki duygudur. Akıl elbette yargıda bulunabilir; ama bu akıl yargısının iradeyi harekete geçirip eylemi gerçekleştirecek itici güç olmasını sağlayacak şey ''bilge kişinin taşı'dır.'' (Etiğe Giriş)
  • ''Hep öğrenci kalan, öğretmene kötü bir ödül vermiş demektir... niçin onun elinden çekip almak istemiyorsunuz? Bana saygı duyuyorsunuz; ama günün birinde bu saygınız kaybolursa ne olacak? Kendinizi koruyun, günün birinde bir sütunun altında kalmayasınız!'' (Etiğe Giriş)
  • Ahlak ya da töre, bir insan topluluğunda karşılıklı ilişkilerde gelişen saygı ve birbirini benimseme süreçlerinden oluşan ve kendilerine norm olarak geçerlilik tanınan geneli bağlayıcı eylem modellerini içerir. (Etiğe Giriş)
  • Kurallara ihtiyaç duymak, baskı istemek ya da kurallarla sınırlanmak anlamına gelmez; bu olgu daha çok özgürlükten herkesin olabildiğince çok yararlanabilmesi için pratiğin düzenlenişine ve yapılanmasına müdahalenin gerekliliğine işaret eder. (Etiğe Giriş)
  • Ahlak kavramı göreceleştirilebilecek bir şeyle ilintilidir; oysa ahlakilik kavramı bu özelliği taşımaz; ahlakilik kavramı ilkesel bir kavram olarak, ahlakın talebini açıklayıp temellendirmesi gereken bir kavramdır; ahlakilik bunu yaparken kayıtsız şartsız, mutlak, tanım gereği daha gerisine gidilemeyen bir şeye dayanır; dolayısıyla nihai, ötesi olmayan bir temellendirmedir. (Etiğe Giriş)