Barış Doster kimdir? Barış Doster kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Akademisyen,yazar Barış Doster hayatı araştırılıyor. Peki Barış Doster kimdir? Barış Doster aslen nerelidir? Barış Doster ne zaman, nerede doğdu? Barış Doster hayatta mı? İşte Barış Doster hayatı...

Akademisyen,yazar Barış Doster edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Barış Doster hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Barış Doster hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Barış Doster hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1973

Doğum Yeri: Kars

Barış Doster kimdir?

Barış Doster, 1973 yılında Kars'ta doğdu. Kars Gazi İlkokulu'nu bitirdi. 1990'da Kadıköy Anadolu Lisesi'nden, 1994'te İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. Aynı üniversitenin İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde, Türk siyasal yaşamı üzerine yazdığı tezle yüksek lisansını, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda izlediği dış politikayı, Türk dünyasına ve mazlum milletlere dönük yaklaşımını incelediği çalışmayla doktorasını tamamladı. Gazeteciliğe 1994 yılında başladı, 1996- 2006 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde çalıştı. İç ve dış politika üzerine çok sayıda haber, söyleşi ve yazı dizisi yaptı. Türk siyasal yaşamı, Türk dış politikası ve uluslararası ilişkiler konularında çeşitli dergi ve kitaplarda çok sayıda makalesi yer aldı. Latin Amerika, ABD ve İngiltere'de uzun süreli araştırmalar yaptı. Çeşitli üniversitelerde ve Kara Harp Okulu'nda Uluslararası İlişkiler, Türk Devrim Tarihi, Türk Dış Politikası, Türk Siyasal Hayatı ve Kitle İletişim Sosyolojisi dersleri verdi. Halen Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesidir. Jeopolitik, Dış Sayfa ve Bildiren dergilerinin yazı kurulu üyesi, "Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler" adlı kitabın yazarıdır.

Barış Doster Kitapları - Eserleri

  • Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler
  • Emperyalizm ve Türkiye
  • Sopanın Ucundaki Müttefik
  • Yönünü Arayan Türkiye
  • Kuşatma Altındaki Türkiye
  • Türkiye Kime Kalacak
  • Milli Mücadele Işığında Türkiye
  • Türkiye ve Karanlık Savaş

Barış Doster Alıntıları - Sözleri

  • 'Büyük bir millet olduğumuzu ve ölmediğimizi size bildirmek istiyorum. Uykuda gibi görünüyorsak da uğraş içinde bulunuyoruz. İngiltere Izmir’e Yunanlıların girmesini önleyecek kudrete malikti. Size şunu bildirmek isteriz ki olsa olsa büyük bir devletin hükmü altında kalabiliriz, ama memleketimizin halihazırda olduğu gibi tasarruf edilmesine tahammül edemeyiz. Ölmedik; birtakım karışıklıklar olacak. Biz ölebiliriz, fakat başkaları da beraber ölecektir! (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)
  • Milli Mücadele'nin daha başlangıç dönemlerinde, Araplardan Anadolu'ya konfederasyon önerisi gelmiştir. (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)
  • Batıda kapitalist sistemin bütün milletlerin üzerindeki efendiliğini güçlendirmek ve bu sınıfın iktidarı istismar etmesi için özenle hazırlanan bu sistem nefret uyandırmaktadır.Bu bakımdan biz kapitalist sistemden daha çok Sovyet sistemine yakınız. Mustafa Kemal Atatürk (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)
  • Emperyalizmin dünya üzerindeki ülkeleri kalkındırma çabası 1970'lerin ikinci yarısına doğru şekil değiştirmeye başladı. Doğrudan saldırılar ve gizli CIA operasyonlarının yanı sıra dış kaynak ihtiyacı duyan ülkelere IMF/Dünya Bankası yardımları öne çıkmaya başladı. Söz konusu ülkenin kalkınması, ekonomik olarak zenginleşmesi için yapıldığı ileri sürülen bu destekler ve borçların elbette bir şartı vardı. Devletin üretim ekonomisindeki gücü azaltılıp sıfırlanacak, kamu işletmeleri (doğal olarak en kârlılardan başlayarak) özelleştirilecek, ülkenin iç üreticiyi koruyan ve destekleyen bütün gümrük uygulamaları, uluslararası finansal hareketlerinin giriş çıkışındaki kontroller kaldırılacak ve vergi kolaylıkları getirilecekti. Bu yapısal dönüşüm özel girişimin önünü açacak ve ülkelerin zenginliği artacaktı. Bu süreci 1980''lerdeki küreselleşme furyası tamamlıyordu. Artık ulus devletlerin ekonomileri ortadan kalkıyor ve dünya tek bir ekonomik sisteme dönüşüyordu. Gelişmiş ülkelerde biriken sermaye bütün dünyada serbestçe dolaşacak, yeni yatırımlar yapılabilmesi için ucuz kaynak olacaktı. Sınırlar kalktıkça mal dolaşımı artacak, dünya tüketimi ucuz ürüne erişirken, yatırımlar patlayacak ve geri kalan ülkeler de gelişmişlere yetişecekti. İyilik meleği emperyalizm sonunda dünyanın mazlum devletlerini kalkındırmaya (!) karar vermiş ve kararlı adımlarını atmaya başlamıştı. Türkiye de bu sürece önce 24 Ocak kararları ardından o yapısal dönüşümün gerçekleştirilebilmesi için tezgahlanan 1980 ihtilaliyle katıldı. (Emperyalizm ve Türkiye)
  • Dünya gündemine 1987 yılında sokulan sürdürülebilir kalkınma çevre sorunlarına dikkat çekiyor. Bugünkü kuşağın ihtiyaçlarnı eşit bir şekilde karşılarken, gelecek kuşakların haklarını gasp etmemeliyiz şeklinde tanımlanan bir kavram. Kavramın dayanak noktası sanayileşmiş ülkelerin yoğun fosil yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan karbon gazlarının küresel ısınmaya ve çevre sorunlarına sebep olması. Kavram akıllara bazı soruları da getiriyor: Dünyada doğal dengesizliği, kirlenmeyi yaratan sanayileşme 18. yüzyılda başlıyor. 19 ve 20. yüzyılda Batı ülkeleri başta ABD olmak üzere sanayileşiyor, doğal olarak bugünkü kirliliği yaratan da onlar oluyor. Şimdi, bugünlere geldiğimizde, her şey bittikten sonra ve bu ülkelerin kişi başına gelirleri 40 bin doların üstüne çıktıktan sonra, "Hadi bakalım sürdürülebilir kalkınmayı tartışalım ve sanayileşmek, gelişmek isteyen ülkelere de birtakım sınırlar getirelim" düşüncesi yeni bir "emperyalizm hamlesi" olarak algılanabilir. Hele bu tartışmayı başlatan ABD, kendisine sınır getirilmesini kabul etmeden diğer ülkelere getirilmesini dayatırsa o zaman "hamle" konusunda tereddüt kalmaz. (Emperyalizm ve Türkiye)
  • Mustafa Kemal, değişen uluslararası durum içinde, barışçı Türkiye'nin çıkarları ne ise onu yapmıştır. Nitekim, 1921-1935 döneminde Sovyetler Birliği ile dayanışma içinde kalmış, 1936'dan sonra İngiltere ile yakınlaşma sağlayıp, Türk dış politikasında Sovyet etkisini dengelemiştir. (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)
  • Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı hakim olacaktır. (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)
  • Mustafa Kemal'in milliyetçilik alanı, Misak-ı Milli ile sınırları tespit edilen Türkiye'dir. (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)
  • Kurtuluş Savaşı'nda mazlum milletlerin, Anadolu hareketine maddi yardımı da olmuştur. Bunlardan en çok bilineni Buhara Cumhuriyeti ve Hint Müslümanlarından gelen yardımlardır. (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)
  • "Efendiler! Asırlardan beri Türkiye'yi idare edenler çok şeyler düşünmüşlerdir. Fakat yalnız bir şeyi düşünmemişlerdir: Türkiye'yi. Bu düşüncesizlik yüzünden Türk vatanının, Türk Milletinin duçar olduğu zararları ancak bir tarzda telafi edebiliriz:O da artık Türkiye'de Türkiye'den başka bir şey düşünmemek! An cak bu zihniyetle hareket ederek her türlü selamet ve saadet he deflerine vasıl olabiliriz” diyen Mustafa Kemal'in milliyetçilik anlayışı, akılcı, çağdaş, medeni, ileriye dönük, demokratik, toplayıcı, birleştirici, yüceltici, insani ve barışçıdır. Komünizmle, irkçılıkla, totaliter faşizmle, şovenizmle, teokratik düzen savunu culuğuyla bağdaşmaz. Türk milliyetçiliği ırkçı, Turancı değildir. Mustafa Kemal'in hedefi Misak-ı Milli sınırıdır. Ne daha fazla, ne daha eksik. (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)
  • "Enver Paşa, sebebi ne olursa olsun, Türkiye'den kaçmış ve sürgüne kendi kendisini mahkum etmiştir. Anadolu mücadelesine, kendi ifadesine göre, temin ettiği pek çok yardım da onun sayesinde elde edilmiş olmaktan uzaktır. Cemal Paşa gibi, sadece doğu ülkelerinde, yahut Talat Paşa gibi batı ülkelerinde bir şeyler yapmaya çalışsaydı, açıkça ifade ettiği gibi, askeri bir kuvvetle Anadolu'ya girmek emeli beslemeseydi, kendisinin Türkiye'ye dönmesine de herhalde mani olunmazdı. Nitekim, Halil ve Nuri Paşalar Türkiye'ye dönmüşlerdir. Cemal Paşa Türkiye'ye dönmekte iken Tiflis'te şehit edilmiştir. Dr. Nazım Türkiye'ye dönmüştür. Talat Paşa şehit olmasa muhakkak ki Türkiye'ye dönerdi. Enver Paşa'nın tek ve yegane istisna olması düşünülmezdi.” Mustafa Kemal, Enver Paşa'nın Orta Asya Türklerine bağladığı umutları ve akıbetini görünce, İttihat ve Terakki'nin maceracı yapısının etkisinden kurtarabilmek için "Yurtta Barış - Dün yada Barış” temel ilkesi gereği Turancılığın sessizliğe gömülmesini yeğlemiştir. (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)
  • Türk aleminde Türk idealini gerçekleştiren dahi ve kahraman, Türkiye devletinin banisi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurreisi Gazi Mustafa Kemal hazretleridir. (Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler)