Birol Tezcan kimdir? Birol Tezcan kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Yazar, Senarist Birol Tezcan hayatı araştırılıyor. Peki Birol Tezcan kimdir? Birol Tezcan aslen nerelidir? Birol Tezcan ne zaman, nerede doğdu? Birol Tezcan hayatta mı? İşte Birol Tezcan hayatı...

Yazar, Senarist Birol Tezcan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Birol Tezcan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Birol Tezcan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Birol Tezcan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1974

Doğum Yeri:

Birol Tezcan kimdir?

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi yazarlık anasanat dalı mezunu yetenekli yeni yazarlardandır. Kendisi çok uzun bir süre Behzat Ç . dizisini ortağı ile yazmıştır.

Eşi Dilek Caner Tezcan ile Denizli'de yaşamaktadır. Beraber kurdukları İmge Sanat Atölyesi'nde drama, fotoğrafçılık v.b. alanlarda ders vermektedirler.

Behzat Ç. dizisinin yazarlarından biri olması sebebi ile Denizli'de de atolyeleri halkça ''Behzat Ç''nin atölyesi olarak bilinmektedir

Birol Tezcan Kitapları - Eserleri

  • Biyopsinin Dondurma Üzerindeki Etkisi
  • Sayılı Gün
  • Ayağına Taş Değmesin
  • Geçmiş Olsun

Birol Tezcan Alıntıları - Sözleri

  • İnsan bir eşeğe bakıp ağlayabilir kimi zaman. Bunda şaşacak bir şey olmamalı. Bazen bir kediye, belki de bir köpeğe bakarak da ağlayabilir. Bir kuşa ağlayabilir örneğin, ötüyor diye. İnsan ağlasın, ağlamak güzel bir şeydir. Ağlayabildiği için güzelleşebilir insan. Ağladığı kadar güzelleşir. (Ayağına Taş Değmesin)
  • Bu gönül yarasını, gönülü bilen sarar.. (Ayağına Taş Değmesin)
  • İşimiz insan... İçinde insanın olduğu her şey zor. (Biyopsinin Dondurma Üzerindeki Etkisi)
  • "Bizim en büyük sorunumuz birbirimize güvenmememiz galiba. Kimseye güvenmediğimiz için diken üstündeyiz sürekli. Hep kötü bir şeyler olacakmış gibi tetikteyiz. Oysa güvensek birbirimize, her şey daha kolay olacak." (Biyopsinin Dondurma Üzerindeki Etkisi)
  • İnsan dediğin etten, kemikten. Yeryüzündeki her canlı gibi. Yemek yiyor, su içiyor, tuvalete gidiyor, birbirini seviyor. Bir de nefret ediyor. Niye ediyor hiç aklım ermiyor. Bir de insanın insana zulmüne aklım ermiyor.. (Sayılı Gün)
  • Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var, o da imkanın varsa dünyaya gelmeyeceksin. Diyelim ki geldin, fakir olmayacaksın. Bunların hiçbiri olmadı mı, o zaman evlenmeyeceksin. Hadi o haltı da yedin, çocuk yapmayacaksın. Sanki çok sevmişsin de hayatı, dünyayı, fakirliği, bir de yoksulluğuna ortak getiriyorsun. E tabii bazı şeyleri insan zaman geçince anlıyor. (Geçmiş Olsun)
  • Bana göre hayat üç evreden oluşuyor; birincisi, anne ve babanızın, "Sen hiçbir şeyden anlamazsın, senin adına biz karar veririz" dedikleri dönem. İkincisi, kendini asi sandığın ve "Bana karışamazsınız, kendi kararlarımı kendim alırım," diyerek saçma sapan işler yaptığınız dönem. Üçüncüsü ise çocuklarının sana, "Sen hiçbir şeyden anlamazsın, senin adına biz karar veririz," dedikleri dönem. (Geçmiş Olsun)
  • Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmeden kayboldum kentin gürültüsünde. (Ayağına Taş Değmesin)
  • "Ölüm nedir? diye sorar oldum kendime. "Gidendir" diye cevapladım." Bir de kalanların yüzüne sinen..." (Ayağına Taş Değmesin)
  • Her çocuk kutsaldır.Herkesin yaşamaya hakkı vardır. En çok yaşamaya. Hele de çocukların. (Biyopsinin Dondurma Üzerindeki Etkisi)
  • ...bence iyi bir bilim adamının da devrimci olması gerekiyor. Hayatı yönlendiren, etkileyen, değiştiren insanların devrimci olması lazım, sistemin bir parçası değil. (Geçmiş Olsun)
  • Hepimizin götü var ama yokmuş gibi davranıyoruz. Günlük hayatta da öyle olmaz mı? Doktor hepimize birden seslenince anlıyoruz götümüz yokmuş gibi davranmanın bir faydası olmadığını. Biz götsüzmüş gibi davranıyoruz ama doktor için götten ibaretiz. Başka bir yerimizle ilgilenmiyor. Her göt en az iki yüz lira onun için. (Geçmiş Olsun)
  • İnsanın en güzel yeri çocukları. İnsanın bir canavara dönüşmeden önceki son hali... (Biyopsinin Dondurma Üzerindeki Etkisi)
  • Gerçekten ölüyoruz. Her gün ölüyoruz. Az az, parça parça. Ama ölüyoruz. Bildiğin ölüyoruz ya. Değmez küs kalmaya. (Biyopsinin Dondurma Üzerindeki Etkisi)
  • Hayatımda donup kalmanın ne demek olduğunu ilk o kaldırımda öğreniyorum. (Sayılı Gün)
  • "Babamla pek anlaşamazdık. Sevmemem için özel bir neden yoktu, sevmem için özel bir nedeni olmadığı gibi. her baba gibiydi işte." (Biyopsinin Dondurma Üzerindeki Etkisi)
  • Gökyüzü hepimizindir... (Sayılı Gün)
  • "Biri ölünce susmak lazım. Can bu can. Ama susmadılar. Ölenlere terörist dediler. Artık herkese terörist diyorlar. İnsan için ölene saygı duyarım, hayvan için ölene de, ağaç için ölene de. Can kutsaldır. Öyle öğrendim ben. E insanları öldürüyorlar, hayvanları öldürüyorlar, ağaçları öldürüyorlar. Ağaç için ölenlerin cenazesine katılanları dövüyorlar. Tazyikli su sıkıyorlar. Plastik mermi atıyorlar. Gerçek mermi sıkıyorlar. Sonra biz yönetenler, işte burada çıldırıyorum, tıpkı babam gibi, tıpkı öğretmenim gibi, tıpkı öğretmenimizin önüne çocuğunu atan arkadaşımın annesi gibi, tıpkı çocuğunu döverek ilgilendiğin sanan anne baba gibi, dayak atılana, yaralanana, ölene değil, dayak atana, yaralayana, öldürene sahip çıkıyorlar." (Biyopsinin Dondurma Üzerindeki Etkisi)
  • Ertesi gün öğrencinin annesi gelmiş telaşla. "Hayırdır öğretmen bey, bizim oğlan bir yaramazlık mı yaptı?" diye sormuş. "Yok," demiş kuzenim, "sizin oğlan biraz sessiz, derslerine de çalışmıyor, ben de evde bir sorun mu yaşıyor diye sormak için çağırdım." "Yok," demiş anne, "hiçbir sorunumuz yoktur çok şükür." "O zaman," demiş kuzenim, "çocukla hiç ilgilenmiyor musunuz?" Annenin gözleri açılmış, "Vallahi ilgileniyoruz öğretmen bey; ben dövüyorum, babası dövüyor." Kuzenim şaşkın şaşkın bakmış ama anne gayet ciddi. (Geçmiş Olsun)
  • "Herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardından yaşıyor." Franz Kafka (Sayılı Gün)