Cahit Uçuk kimdir? Cahit Uçuk kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Türk Hikaye ve Roman Yazarı Cahit Uçuk hayatı araştırılıyor. Peki Cahit Uçuk kimdir? Cahit Uçuk aslen nerelidir? Cahit Uçuk ne zaman, nerede doğdu? Cahit Uçuk hayatta mı? İşte Cahit Uçuk hayatı... Cahit Uçuk yaşıyor mu? Cahit Uçuk ne zaman, nerede öldü?

Türk Hikaye ve Roman Yazarı Cahit Uçuk edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Cahit Uçuk hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Cahit Uçuk hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Cahit Uçuk hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Cahide Üçok

Doğum Tarihi: 17 Ağustos 1911

Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye

Ölüm Tarihi: 7 Kasım 2004

Ölüm Yeri: İstanbul, Türkiye

Cahit Uçuk kimdir?

Cahit Uçuk asıl adı Cahide Üçok, ( d. 17 Ağustos 1911 İstanbul - ö. 7 Kasım 2004 İstanbul) Türk hikaye ve roman yazarı.

Babası son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda Siverek Milletvekili ve Kaymakam olan İbrahim Vehbi Üçok ve annesi aslen Selanikli olan Hadiye Hanım'dır. Üçok, ailenin ilk çocuğudur. Adına Cahit denilmesinin nedeni ise; babasının Hüseyin Cahit Yalçın ile olan yakın dostluğu ve ona karşı olan sevgisdir. Çocukluğunda babasının görevinden dolayı, üç buçuk yılını Hekimhan'da geçirmiş daha sonra ise Alanya'ya taşınmışlardır. Cahit, çocukluğunda caz şarkıları söylemeyi de çok seviyordu.

Birçok denemelerde bulunan Uçuk'un ilk masalı, 1935 yılında Nazım Hikmet'in çıkardığı Yarım ay isimli dergide yayımlandı. Öncesinde şiir de yazan Cahit Hanım, bundan sonra tamamen hikaye ve roman yazımına yöneldi. Eserlerinde çoğunlukla kadın hakları ve kadının toplumdaki yeri konularını işleyip, zaman zaman mistik temaları da işlemiştir.

Cahit Uçuk, gerek romanlarının konuları, gerekse sıcak ve rahat anlatımı ile tanınan ve her zaman sevilerek okunan bir yazardı. Babıali'de ve Anadolu'da yayımlanan günlük gazete ve dergilere, piyes, masal, hikâye ve roman tefrikaları yazmıştır.

Sayıları her yıl artan roman ve hikâye kitaplarından başka, çok sevdiği çocuklar için de romanlar, öyküler, masallar, manzum masallar yazdı. Ona en güzel armağanı da, çocuklar için yazdıkları getirmiştir. Dünyanın ünlü çocuk klasikleri İkizler serisinin yirmi sekizinci kitabı olan Türk İkizleri ile Hans Christian Andersen armağanını kazanmış, bu kitabı, İngilizce dahil olmak üzere birkaç dünya diline çevrilmiştir.

Cahit Uçuk, yazar Mahmut Yesari ile kısa bir evlilik yapmıştır. Daha sonra Galatasaraylı futbolcu Cici Necdet ile on yıl süren ikinci bir evliliği olmuştur. Uçuk, hayatı boyunca dört defa evlilik yapmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın yazarlarından Cahit Uçuk, 7 Kasım 2004'de İstanbul Bebek'teki evinde 93 yaşında öldü. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda yatıyor.

Cahit Uçuk Kitapları - Eserleri

  • Gümüş Kanat
  • Türk İkizleri
  • Bir İmparatorluk Çökerken
  • Erkekler Dünyasında Bir Kadın Yazar
  • Yıllar Sadece Sayı
  • Mavi Derinliklerdeki Sır
  • Alın Teri
  • Mavi Ok
  • Vatana Uzanan Yollar
  • Düğüm Düğüm Üstüne
  • Sihirli Rüzgar Çanı
  • Değişen Sensin
  • Sabır Taşı
  • Cennet Bahçesi
  • Sırrını Vermeyen Tabak
  • Gecenin Bu Saatinde
  • Bir Işıklı Pencere
  • Sevgiler Düğüm Düğüm
  • Uzaydaki Mavi Bilye 7 - Madenci Cemal Dede
  • Artık Geçti
  • Altın Pabuçlar
  • Gök Korsan
  • Dikenli Çit
  • Uzaydaki Mavi Bilye 9 - Mutluluk Yağmurları
  • Uzaydaki Mavi Bilye 5 - Dünyamız Tehlikede
  • Uzaydaki Mavi Bilye 1 - Harika Çocuklar
  • Fadiş, Bediş, Ediş - 1
  • Küçük Çoban Alim Kız-1
  • Doğanı Armağanı
  • Eve Doğan Güneş
  • Özlem Şarkısı
  • Unutmayacaktı
  • Uzaydaki Mavi Bilye 10 - Yeşil Cennet'e Doğru
  • Uzaydaki Mavi Bilye 8 - Özlenen Dostlar
  • Uzaydaki Mavi Bilye 6 - Yeraltındaki Dostlar
  • Uzaydaki Mavi Bilye 4 - Uçan Su
  • Uzaydaki Mavi Bilye 3 - Doğa Savaşçıları
  • Uzaydaki Mavi Bilye 2 - Sırlı Saray
  • Fadiş, Bediş, Ediş - 5
  • Fadiş, Bediş, Ediş - 4
  • Fadiş, Bediş, Ediş - 3
  • Fadiş, Bediş, Ediş - 2
  • Küçük Çoban Alim Kız-3
  • Küçük Çoban Alim Kız-2
  • Gurbette İki Yürek

Cahit Uçuk Alıntıları - Sözleri

  • Fırtınayla beslenen bir ruh korku tanır mı? (Gök Korsan)
  • "Sözler yetersiz, kelimeler manasız. Anlatamıyorum, ne desem kâfi değil. Özledim seni özledim. Özledim işte." (Bir İmparatorluk Çökerken)
  • Tarlaları uzak alanda değildi. Gölgeli bahçe yollarından geçerek düzlüğe ulaştılar. Tarlaları, altın bir dağ gibi yığılan ekinleri, ortada döğenin üstünde, döğenle beraber dönen Abuğ Hasan görünmüştü. (Türk İkizleri)
  • Motorkarın önünde sofralarını kurmuşlardı. İaşe bakanı Füsunsaz nine, yaşı ilerlemiş bir kadındı. Öylesi yaşlı ama ileri kafa kaç kişinin kaçında olurdu? İlkten Tanrı armağanı sağlığı vardı. Boyu uzun ve bir genç kız narinliğini koruyordu. Hala gençliğinin güzelliğini yaşına uygun bir biçimde sürdürüyordu. Canlıydı. Neşeliydi; çalışkandı ve çalışmayı seviyordu. Karı koca Hünkar Yaverleri birbiriyle her konuda eştiler. Birbirlerini bütünlüyor, birbirlerine yakışıyorlardı... (Uzaydaki Mavi Bilye 7 - Madenci Cemal Dede)
  • ... köylüler; bütün kış ocak başında, halı dokuyup, çorap örüp, yemiş yiyip, masal söyleyerek vakit geçirirlerdi. (Türk İkizleri)
  • Yaptıkları yanında, yapacağı birçok iş vardı. (Düğüm Düğüm Üstüne)
  • Sevgi taht kurmalıdır bağrınızın içine... (Gök Korsan)
  • Unutmayacağım ! Sana en çok ihtiyacım olduğu anda Görmezden gelişini (Unutmayacaktı)
  • Bu acıları yüreğinin bir tarafı sızlayarak hayatı boyunca hatırlayacaktı. Unutmayacaktı; daha doğrusu unutamayacaktı. Daha doğrusu unutmaması da gerekirdi. O acılar olmasa idi belki de hayatı tanımayacaktı ve sade, nes'eli bir çocuk hayatı sürüp gidecekti. Sonra, ileride başına gelecek en küçük zorluk onu şaşırtmaya yetecek, bocalayacaktı. Ama şimdi hayatı biliyordu. Felaketlerden korkmamak cesaretle göğüs germek lazımdı. Zorluklarla döğüş edenler, ancak onlar güçlükleri yenebiliyor, savaşı kazanabiliyorlardı. ve gene biliyordu ki, hayatta acılara sabırla, ağır başlılıkla dayanıp mücadele edenlerin yüzüne talih gülüyordu. (Gümüş Kanat)
  • Şu boş dünyada sevgiden gayri ne var ki?... (Alın Teri)
  • "Zaten saadet bu değil miydi? Dünyada sevdikleri olmak, onlarla beraber vatan toprağında yaşamak. Hastalıkları, sağlıkları, kederleri, sevinçleri beraber paylaşmak." (Gümüş Kanat)
  • – Ne hazine çıktı, ne altın!.. Sonra anladım ki dünyada hazine çalışmak, saadet sağlıkmış. (Gümüş Kanat)
  • Bizde millete hizmet, hakkı düşünmek nerde? Hazineyi kemirmek, tufeylilik var serde. Halk dişi, tırnağıyla çalışarak kazanır, Senin gibi beyler de bunu kendine sanır... (Gök Korsan)
  • "Allah isterse ne olmazlar olur..." (Gümüş Kanat)
  • Asıl hayat önümüzdeki yılların kıymetini bilmek,onların her dakikasını aylara yıllara sığdırabilme ustalığını elde etmek. (Erkekler Dünyasında Bir Kadın Yazar)
  • Tüm yurdunun, tüm okullarında şu anda, memleketinin çocukları bir ağızdan, bir yürekten "Türk'üm!.. Doğruyum!" diye okuyorlardı Türk'ün yeminini. Türk çocuklarının bağrından taşan bu sesler halka halka genişleyerek, büyüyor büyüyor, sonunda birleşiyordu bir tek ses olarak. (Alın Teri)
  • "Kitap okurken sayfaların arasından birilerinin çıkıvereceğini, hayatının yolunu değiştireceğini sanırdı." (Bir İmparatorluk Çökerken)
  • İkizler, gözleri kapalı konuşuyorlardı. Her taraftan horoz sesleri yükselirken; onlar yüreklerini dolduran eşsiz, büyük sevincin tatlılığı ile, rüyasız bir uykunun derinliklerine daldılar. 3 Ağustos 1937 (Türk İkizleri)
  • Sırtınıza yüklenen içi dolu heybeyi Silkip fırlatıverin şu beylik işlerini, Aklı erenler alsın boşta kalan yerini. (Gök Korsan)
  • Hadi bismillahirrahmanirrahim. Bu sofra nur, kaza bela yerinde dur. Bu sofranın rızkı, kısmeti artsın, eksilmesin, taşsın dökülmesin. Bu sofrada yiyip içenler sıkıntı yüzü görmesin... Amin. (Düğüm Düğüm Üstüne)