Camilla Läckberg kimdir? Camilla Läckberg kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

İsveçli Suç Yazarı Camilla Läckberg hayatı araştırılıyor. Peki Camilla Läckberg kimdir? Camilla Läckberg aslen nerelidir? Camilla Läckberg ne zaman, nerede doğdu? Camilla Läckberg hayatta mı? İşte Camilla Läckberg hayatı...

İsveçli Suç Yazarı Camilla Läckberg edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Camilla Läckberg hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Camilla Läckberg hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Camilla Läckberg hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Jean Edith Camilla Läckberg Eriksson

Doğum Tarihi: 30 Ağustos 1974

Doğum Yeri: Västra Götaland, Fjällbacka, İsveç

Camilla Läckberg kimdir?

Camilla Läckberg 1974 yılında Fjällbacka'da doğdu. Göteborg Ekonomi Üniversitesi'ni bitirdi. Stockholm'de birkaç yıl ekonomist olarak çalıştı. Katıldığı yaratıcı yazarlık kursunda ilk romanı Buz Prenses'i yazdı. Parlak bir yazarlık kariyerinin başlangıcını oluşturan bu kitabı, dokuz polisiye roman, iki yemek kitabı ve bir de çocuk kitabı izledi. Läckberg'in polisiye romanları sadece ülkesi İsveç'te değil, Danimarka, Fransa ve İspanya'da çok satanlar listelerinde 1 numaraya çıktı.

Camilla Läckberg Kitapları - Eserleri

  • Buz Prenses
  • Vaiz
  • Saklı Çocuk
  • Taş Ustası
  • Yabancı
  • Deniz Kızı
  • Hayalet Adası
  • Melek Koleksiyoncusu
  • Det Gyldne Bur
  • Mord og Mandelduft Med Mere
  • The Ice Child
  • Buried Angels
  • Vinger af Sølv

Camilla Läckberg Alıntıları - Sözleri

  • Bazı kadınlar o kadar güçlü oluyorlardı ki, hiçbir şey onları yıkamıyordu. Belki biraz sarsılıyorlardı. Ama yıkılmıyorlardı. (Deniz Kızı)
  • Farklılık konusuna gelince, kendisi gibi insalara "anormal" denirken, başkalarına "normal" denmesini yanlış buluyordu. Aslında yanlış grupta olmasına yol açan yalnızca toplumsal önyargılardı. O yalnızca... farklıydı. (Taş Ustası)
  • İnsanlar her zaman itip kakacakları, küçük görecekleri birini ararlar. (Deniz Kızı)
  • Davranışlarının sonuçlarını görmemek ve tarihten ders almamak insanın doğasında var. (Saklı Çocuk)
  • En iyi yalan, her zaman için gerçeğin kesitlerini barındırandı. (Deniz Kızı)
  • Herkes bir telaş içinde, aslında asla yakalayamayacağı bir şeylerin peşinde koşuyordu. (Buz Prenses)
  • Kariyer merdiveninde kendisinden daha yükseğe tırmanan bir kadını takdir edebilmek için gerçek bir erkek olmak gerekirdi. (Yabancı)
  • "Sanırım pişmanlık, insanlığın bir tür dışa vurumu. Acaba pişmanlık olmasaydı... Ne halde olurduk?" "Aslında esas mesele şu: Pişmanlık bir şeyi değiştiriyor mu?" (Saklı Çocuk)
  • “Tamamen zıt duyguların birleşerek yepyeni bir duyguya dönüşmesi tuhaftı. Sevgi ve nefret, kayıtsızlığa dönüşüyordu. Şevkat ve öfke, bir insanı yıkabilecek büyüklükte bir kedere dönüşüyordu.”   (Buz Prenses)
  • İnsanlar o kadar saf, kurgulanmış hikayelere o kadar alışkınlardı ki yarım yamalak gizlenen gerçekleri bile fark edemiyorlardı. (Deniz Kızı)
  • Tamamen zıt duyguların birleşerek yepyeni bir duyguya dönüşmesi tuhaftı. Sevgi ve nefret kayıtsızlığa dönüşüyordu. İntikam ve merhamet kararlılığa dönüşüyordu. Şefkat ve öfke, bir insanı yıkabilecek bir kedere dönüşüyordu. (Buz Prenses)
  • Bir yandan da ruhlarına bahar temizliği yapıyorlardı adeta. Söylenmemiş çok şey, köşelerde birikmiş bir sürü toz vardı ve ikisi de toz bezlerini çıkarma zamanının geldiğini hissediyordu. (Buz Prenses)
  • O kadar büyük bir kötülük öylece yok olamaz. (Melek Koleksiyoncusu)
  • Yarın yeni bir gün olacaktı. (Buz Prenses)
  • Belli ki mucizeler devri henüz kapanmamıştı.. (Deniz Kızı)
  • Her zamanki gibi erkekler mangalın etrafında toplanmış, kendilerini He-Man gibi hissederlerken, kadınlar da oturup konuşuyorlardı. Erica, erkekler ile mangal arasındaki ilişkiyi bir türlü anlayamıyordu. (Vaiz)
  • Ölüm de tıpkı hayat gibi varoluşun bir haliydi. Neden biri ötekinden daha iyi olsundu ki? (Taş Ustası)
  • "Eğer bir kişinin ömrü boyunca başına gelecekleri gösteren kristal bir küresi olsaydı, muhtemelen yataktan bile çıkmazdı. İnsanlar hayatı küçük dozlar halinde yaşamalılar. Acılar ve sorunlarla yutabilecekleri kadar küçük lokmalar halinde yüzleşmeliler.." (Saklı Çocuk)
  • Beyninin mantıklı bölümü, bu tür şeyleri düşünmenin bile saçma olduğunu söylüyordu ama korku, mantık dinlemiyordu. (Vaiz)
  • .. bugün de parlak gün ışığı denizin üzerindeki kalın buz tabakasına ışıltılı şelaleler halinde dökülüyordu. (Buz Prenses)