Cemil Koçak kimdir? Cemil Koçak kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Prof. Dr., Yazar Cemil Koçak hayatı araştırılıyor. Peki Cemil Koçak kimdir? Cemil Koçak aslen nerelidir? Cemil Koçak ne zaman, nerede doğdu? Cemil Koçak hayatta mı? İşte Cemil Koçak hayatı...

Prof. Dr., Yazar Cemil Koçak edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Cemil Koçak hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Cemil Koçak hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Cemil Koçak hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1956

Doğum Yeri: İzmir, Türkiye

Cemil Koçak kimdir?

1956'da izmir'de doğdu. orta öğrenimini izmir'de tamamladıktan sonra, 1978'de sbf basın-yayın yüksek okulu'ndan mezun oldu. sbf'de yüksek lisans ve doktora eğitimine devam etti (1978-1980). âfet inan tarih araştırmaları ödülü'nü kazanan (1990) türkiye'de millî şef dönemi (1938-1945) yazarın doktora tezidir (1985). kamu yönetimi ve siyaset bilimi doktorasından sonra, 1991 yılında siyasal ve sosyal bilimler doçenti oldu. abdülhamid'in mirası (1990) ile sedat simavi vakfı sosyal bilimler ödülü'nü kazanan (1991) türk-alman ilişkileri (1923-1939) (1991) adlı araştırmaları yayınlandı. makaleleri ve kitap tanıtma yazıları, başta tarih ve toplum ve toplumsal tarih olmak üzere, çeşitli dergilerde yayımlandı. samet ağaoğlu'nun siyasî günlük; demokrat parti'nin kuruluşu adını taşıyan günlüğünü (1992) ve haldun derin'in çankaya özel kalemini anımsarken (1933-1951) adlı anılarını (1995) yayına hazırladı. sabancı üniversitesi tarafından 1998 yılında yayınlanan birinci meclis adlı kitabın da editörlüğünü yaptı. 2003 yılında iletişim yayınları tarafından umûmî müfettişlikler (1927-1952) adlı kitabı yayımlandı. belgelerle heyeti mahsusalar kitabı da yine aynı yayınevinden 2005 yılında çıktı. 1984-1999 yılları arasında tübitak'ta çalışan yazar, halen sabancı üniversitesi sanat ve sosyal bilimler fakültesi'nde öğretim üyesi olarak, yakın dönem siyasî tarihimizle ilgili araştırmalarını sürdürmektedir.

Cemil Koçak Kitapları - Eserleri

  • Tarihin Buğulu Aynası
  • Darbeler Tarihi
  • Geçmişiniz İtinayla Temizlenir
  • Türkiye`de Milli Şef Dönemi
  • Resmi Tarihe Meydan Okuyorum
  • Karabekir'in Kavgası
  • Tek Parti - Cumhuriyet ve Şefler
  • Tarih Büyük Harflerle Yazılmaz
  • Tarihçinin Eleği
  • Türkiye`de Milli Şef Dönemi
  • Tek-Parti Döneminde Muhalif Sesler
  • Belgelerle İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkası
  • Türk - Alman İlişkileri
  • Geçmiş Ayrıntıda Saklıdır
  • Recep Peker Konuşuyor
  • Madalyonun Arka Yüzü
  • Demokrat Parti Karşısında CHP
  • Belgelerle Heyeti Mahsusalar
  • İsmet İnönü ve Resmi Tarih
  • İktidar ve Demokratlar
  • Umumi Müfettişlikler
  • Giresun Günlükleri 1
  • Ayın Karanlık Yüzü
  • Chp ve Taşra
  • Abdülhamid'in Mirası
  • Dönüşüm
  • İkinci Parti
  • CHP Genel Sekreterliği (1930 - 1945)
  • CHP İktidarının Sonu
  • Uzlaşma
  • Birinci Meclis
  • Rejim Krizi
  • 27 Mayıs Bakanlar Kurulu Tutanakları

Cemil Koçak Alıntıları - Sözleri

  • Nitekim Günaltay tarafından hazırlanarak 9 Mayıs 1949 tarihinde Meclis'e sunulan ve Ankara Üniversitesi içinde bir İlahiyat Fakültesi açılmasına imkan sağlayan yasa tasarısının gerekçesinde; "din meselesinin sağlam ve ilmi esaslara göre incelenmesinin mümkün kılmak ve düşünüşünde ihatalı din adamlarının yetişebilmesi için lüzumlu şartları sağlamak maksadı ile" Batılı örneklere benzer bir İlahiyat Fakültesi kurulmasının gereğine dikkat çekiliyordu. (Demokrat Parti Karşısında CHP)
  • Bunları artık okul kitaplarından çıkarsak iyi olur. Mondros Mütarekesi imzalandı, ordu terhis oldu, silah bırakıldı. Bu, böyle bütün ordular için geçerli değil. Yani, şark ordusu mesela, ne terhis etti, ne alaylarını dağıttı, orada büyük bir güç olarak, elli bin tüfeklik büyük bir güç olarak duruyor. (Karabekir'in Kavgası)
  • ... Bu seçim, memlekette yeni bir hayat tarzı kurmak için giriştiğimiz teşebbüste ne kadar ciddi ve samimi olduğumuzu ispat etmiştir. Memleket için, hepimiz için şeref olmuştur. Keyfimiz yerinde... Muhalefet lideri olduğumu ve CHP'nin başkanlığını üzerime aldığımı ilan ettim. Çok şükür, memleketimizin itibarı yerinde. Yeni bir devrin çalışmalarına başladık. Her şey anlaşılacak, her şey iyi olacak... (Demokrat Parti Karşısında CHP)
  • 1933 yılının kış aylarında Karabekir aleyhine başlayan basın kampanyasının nedeni neydi? (...) Bir ihtimal; Karabekir'in bu sırada Milli Mücadele anılarını kaleme aldığı ve yakında yayınlamak üzere girişimde bulunduğu haber alınmıştı. (Karabekir'in Kavgası)
  • Gazi diyor ki; "Biri ben, fert olan, fani olan Mustafa Kemal...İkinci Mustafa Kemal'den ise, ancak Biz diye bahsedebilirim. Yani;sizler, çalışan köylü, uyanık, münevver, milliyetperver vatandaşlar...İşte; o Mustafa Kemal ölmez." (Karabekir'in Kavgası)
  • Millî istiklâlimizi kurtarmak için canla başla uğraşanların bu hizmetlerini yazmayabilirsiniz;fakat bâri bunları borçlu çıkarmayınız. K.Karabekir (Karabekir'in Kavgası)
  • İnönü; "Tertemiz öldü. Bir adamın hayatında bir noktayı alıp, onu helak etmek veya batırmak; politikanın marifeti olabilir. Bu, ne hakikat ve ne de marifettir." (Karabekir'in Kavgası)
  • "Nezihe Muhittin, çok erken bir dönemde, daha Birinci Meclis sona ererken, Kadınlar Halk Fırkası adı altında siyâsi parti kurmak üzere başvuruda bulunanlar arasında yer almıştı bile... Bu sırada neredeyse on beş yıldan beri siyâsetle yakından ilgiliydi." (Madalyonun Arka Yüzü)
  • "Tek-parti döneminde hac yasaktı. Fakat rejim değişikliğiyle birlikte yasak kalkacaktır. Ünlü 1946 seçimi sırasında, hac serbest bırakılmıştı. CHP'nin seçim öncesindeki bu hamlesi dikkat çekiciydi. Ama belki yeterli değildi." (Madalyonun Arka Yüzü)
  • "Öğretmen maaşını geçmeyen milletvekili maaşı hiçbir zaman olmadı." (Tek Parti - Cumhuriyet ve Şefler)
  • Woermann 20 Haziran 1936'da Bulgaristan Büyükelçisine, Almanya'nın Montrö Konferansı'na ne katılmak, ne de Konferansta gözlemci olarak bulunmak istediğini bildirdi. (Türk - Alman İlişkileri)
  • "1946 yılına kadar seçimler, Osmanlı'dan gelen şekliyle, iki dereceli yapılıyordu. Önce, kadınlara seçme hakkı tanınıncaya kadar, yalnızca erkekler birinci seçmen olarak ikinci seçmenlere; daha sonra da ikinci seçmenler milletvekili adaylarına oy veriyorlardı." (Madalyonun Arka Yüzü)
  • "İstiklal Savaşı'nda kurtulduk; İnkılap Savaşı'nda kuvvetlendik." (Demokrat Parti Karşısında CHP)
  • Birde sinemadan esinlenmiş "târihcilik" çıktı karşımıza... Odatv'den Sinan Meydan, Çanakkale'yi yazarken dayanamamış ve Çanakkale’de savaşmaya gelmiş tam 300 düşman gemisinden de söz etmiş. Bu 300 rakamı nereden aklına gelmiş acaba diye düşündüm: (a) 300Spartalı (2006) filminden aklında kalmış olabilir; (Tarihin Buğulu Aynası)
  • "İşin aslı İnönü'nün tek-partili dönemde, her ne kadar başbakan ve CHP genel başkan vekili de olsa, resmî tarihte ancak Atatürk'ün gölgesinde ve onun izin verdiği oranda ve o kadarıyla yer alabildiği gerçeğidir." (İsmet İnönü ve Resmi Tarih)
  • "...Karabekir'in anıları, her bakımından, Nutuk'u dengeleyebilecek yagâne metindir" (Geçmişiniz İtinayla Temizlenir)
  • Papen, İtalya'nın Arnavutluk işgalinin Türkiye'nin gözünde bir saldırganlık, üstelik Balkanlara ve bizzat kendisine yönelmiş bir saldırganlığın da ön adımı olduğunu biliyordu. (Türk - Alman İlişkileri)
  • "...memlekete büyük hizmetler ifâ eden bâzı vatan çocuklarının bir kenarda nasıl unutuldukları, kimsenin gözünden kaçmamıştır. Onların bütün hizmetleri yalnız kökenden inkar edilmekle kalmamış, belki onlara türlü isnadlar da yapılarak, her biri dipdiri mezara gömülmek istenmiştir. Bu sûretle, memleket bunların olgun ve dolgun başlarından istifâdesiz bırakılmıştır" (Geçmişiniz İtinayla Temizlenir)
  • Recep Peker; liberal devlet tipinin ve klâsik parlamentarizmin ulus kuvvetlerini parçalayan anarşik durumu içinde yurttaşlar arasında particilik ve memleketçilik gibi sun'î bir tasnife yol açıldığını ve her biri yurt menfaatlerinden ziyâde şahıs ve zümre faydasını güden çeşitli partiler karşısında; parti dışında memleketçi olmak telâkkisinin doğduğunu söyleyerek; [...] (Recep Peker Konuşuyor)
  • "...Ahmet Ağaoğlu, Serbest Fırka Hatıraları'nda bu garip durumu şöyle anlatıyor: "Zaten eski Cumhuriyet Halk Fırkası liberalin liberali değil miydi? (...) Esâsen bir kaç gün sonra İsmet Paşa'nın Samsun'da [Sivas'ta] söylediği nutuktan evvel, benim de o zamâna kadar mensup olduğum Cumhuriyet Halk Fırkası'nın devletçi olduğunu, ne ben ve ne de kimse bilmiyordu. Bu nutuktan sonradır ki, fırka devletçi oldu" (Geçmişiniz İtinayla Temizlenir)