Dido Sotiriyu kimdir? Dido Sotiriyu kitapları ve sözleri
Yunan Kadın Yazar. Dido Sotiriyu hayatı araştırılıyor. Peki Dido Sotiriyu kimdir? Dido Sotiriyu aslen nerelidir? Dido Sotiriyu ne zaman, nerede doğdu? Dido Sotiriyu hayatta mı? İşte Dido Sotiriyu hayatı... Dido Sotiriyu yaşıyor mu? Dido Sotiriyu ne zaman, nerede öldü?
Yunan Kadın Yazar. Dido Sotiriyu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Dido Sotiriyu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Dido Sotiriyu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Dido Sotiriyu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1909
Doğum Yeri: Aydın
Ölüm Tarihi: 2004
Ölüm Yeri:
Dido Sotiriyu kimdir?
Dido Sotiriyu (alternativ yazılış: Dido Sotiriu; Yunanca: Διδώ Σωτηρίου, muhtemelen Türkce: Dido Sotiroğlu, d. 18 Şubat 1909 - ö. 23 Eylül 2004), Yunan kadın yazar.
Asıl adı Dido Sotiriu olan yazar, 1909 yılında Aydın'da doğdu. Sol görüşlü ve militan kişilikli Sotiriu, özellikle ülkesinde kadın hakları mücadelesinde ön saflarda yer almış bir kadın yazardı. Çocuk yılları Aydın'da geçti. 1922 yılında 13 yaşındayken Yunanistan'a amcasının yanına göç etmek zorunda kaldı. Ailesi daha sonra göçtü. Göçmek zorunda kalmanın verdiği acılar ve ailesinin kısıtlamaları yüzünden zorlu bir hayat geçirdi. Ailesinin karşı çıkmasına karşın öğretim üyesi oldu. Alman işgali sırasında, 1940-45 yılları arasında yeraltı basınında önemli görevler aldı. 1986'da Livaneli ve Teodorakis'in girişimiyle kurulan Türk-Yunan Dostluk Derneği kurucuları arasında yer aldı. Aydın'daki çocukluk günlerini anlatan Matomena Homata (Kanlı Topraklar - Benden Selam Söyle Anadolu'ya adlı (çeviren Atilla Tokatlı) kitabıyla 1982 yılında Abdi İpekçi Türk-Yunan Dostluk Ödülü'nü kazandı.
Dido Sotiriyu Kitapları - Eserleri
- Benden Selam Söyle Anadolu'ya
- Ölüler Bekler
- Buyruk Beloyannis'in Öyküsü
- Elektra
Dido Sotiriyu Alıntıları - Sözleri
- Yüreğini sımsıkı kapamış herkes, işitmiyorlar! (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
- İşte bu Büyük ve Güçlü Müttefiklerimiz, Küçük Asya'daki kendi çıkarlarını kollamamız için bizleri ayaklandırdılar. Ve sırf Türkleri anlaşmalara zorlayıp onlardan olabildiğince daha fazla bazı çıkarları elde edebilmeleri için de, bizlere "hareket serbesti" sini tanıdılar. Ve işleri ayarladıktan sonra da, al sana, "şanlı-şerefli Yunanlılar" ın kıçına bir tekme! (Ölüler Bekler)
- "Elinde kitapla dünyaya geldi! ." (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- Uykudan korkmayacaksın. (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- Ne olursa olsun hayat tatlıdır! Bak bunu ben söylüyorum; neler neler görmüş olan ben! (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
- 'Hiçbir aile kavgası hatırlamıyorum ki sonunda ceremesi senin sırtına yüklenmiş olmasın! Ve kimse de tutup teşekkür bile etmez sana..' (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
- Benim de kalbimi yaraladı .. İnfaz mangasının kurşunları... (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- Gülmek kurtarır bizi! Gülmek besler, gülmek kuvvetlendirir! (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
- Her zaman acelecidir sevinç; daha şöyle bir tutmanıza, doya doya sarılıp kucaklamanıza meydan kalmadan muzip bir afacan gibi kaybolur gider. (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
- "Kanıtlayınız bana, hizmetçimizin piyanoya hevesli kızı Dina neden hiç tuşlarına basamayacak, canı sıkılan diğer çocuklar en iyi hocalardan ders alıyorken? Midemin alacağından daha fazlasını yedirmeye uğraştığınızın, ama bay Stavros'un altı çocuğunun kuru ekmek yiyerek uyumalarının nedenini bana açıklayabilir misiniz? Kişisel özgürlüklerle ilgili açıklamalarda bulunun bana, savaşların nedenlerini açıklayın, yanıt verin bana... yanıt verin bana.... açıklayın bana..." (Elektra)
- Yaşam tükenmez değildir. Bir gün sonu gelir. Bu sonu çamur haline getirmemişsen... güzel yaşadın demektir, güzel de ölürsün... (Elektra)
- Gönderdiğim kitapları bir günde bitiriyor, yenilerini istiyordu . İnanılmayacak kadar çabuk okuduğunu biliyordum zaten. Ama sıradan bir okuyucu değildi. Seçkin kitapları arardı. Fakat şimdi eline ne geçerse okuyuveriyordu. Çoğu zaman günde iki kitap istiyordu. "Karanlıkta kediler gibi okuyor! Sürekli okuyor" . (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- "Sen bir canavarsın, canavar ! " (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- "Hayat biz olmadan da devam ediyor ." (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- "Biz birbirimizin gözlerini oyarken, düşmanlara ne gerek var ?" (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- "Zekiydi, kuşkucuydu, saldırgandı." (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- Artık dünya tersine dönmüş demek. Gençler hapishanelere kapatıldı, etkisiz hale getirildi. Yaşlılar da sokaklarda savaşım veriyor! Ayaklarımız dayanır mı buna? "Ayaklarımız belki dayanmaz teyzeciğim, yüreklerimiz dayanır." Diyor Filio kadın. (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- Korku nedir bilmezdik . Aşk öpücüğü verir gibi verirdik hayatımızı. (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
- Zavallı insanoğlu, sen Tanrıyı kendinde taşıyorsun! (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
- Kuşaktan kuşağa savaşageldiğimiz ele geçmez düşmandı ölüm. (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)