Donald A. Mackenzie kimdir? Donald A. Mackenzie kitapları ve sözleri
İskoç gazeteci ve yazar Donald A. Mackenzie hayatı araştırılıyor. Peki Donald A. Mackenzie kimdir? Donald A. Mackenzie aslen nerelidir? Donald A. Mackenzie ne zaman, nerede doğdu? Donald A. Mackenzie hayatta mı? İşte Donald A. Mackenzie hayatı... Donald A. Mackenzie yaşıyor mu? Donald A. Mackenzie ne zaman, nerede öldü?
İskoç gazeteci ve yazar Donald A. Mackenzie edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Donald A. Mackenzie hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Donald A. Mackenzie hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Donald A. Mackenzie hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Donald Alexander Mackenzie
Doğum Tarihi: 24 Temmuz 1873
Doğum Yeri: Cromarty, İskoçya
Ölüm Tarihi: 2 Mart 1936
Ölüm Yeri: Edinburg
Donald A. Mackenzie kimdir?
Donald A. Mackenzie Kitapları - Eserleri
- Elfler ve Kahramanlar
- Babil ve Asur Mitleri
- Çin ve Japon Mitolojisi
Donald A. Mackenzie Alıntıları - Sözleri
- Şeytanın karanlık çağının metaliydi (Hint "Kali Yuga") (Çin ve Japon Mitolojisi)
- Boşa bu bitmek tükenmek bilmeyen savaş, Aptal güdülere ve isteklere karşı.. (Elfler ve Kahramanlar)
- Çin’liler, bir insanın iki ruhu olduğuna inanırlar. Bunlardan biri Kwei ve bu ruh, Yin unsurunun doğasına katılır ve doğduğu topraklara geri dönerdi; diğer ruh ise Yang unsuruna katılan shen idi. Shen, yaşayan bedende İse, ona Khi ya da "nefes" adı verilirdi; ölümden sonra, "ming biçiminde, parlak bir ruh olarak yaşamaya devam ederdi". Kwei adındaki diğer ruh, hayat süresince, p’ob olarak bilinir; ölümden sonra, mezarda, cesedin yanı başında yaşamaya devam eder ve bu cesedin, doğudan ve batıdan "akan" iyi etkiler, yeşimtaşı, inciler, denizkabukları vs. tarafından korunduğuna inanılırdı. (Çin ve Japon Mitolojisi)
- Diğerlerine önemsiz görünen bir şey beni gülücüklere ve gözyaşlarına boğar... (Babil ve Asur Mitleri)
- "Hiçbir soyut doktrin, insanın doğal eşitliğini savunandan daha yanlış ve zararlı değildir... Ortak yaşam tecrübesi, böyle boş bir hayalle yeterince çelişmektedir... En keskin zekaya ve en güçlü karaktere sahip insanlar diğerlerini yönetir ve en azından dışarıdan göründüğü kadarıyla, toplumun içine konulacağı kalıplara şekil verir... İnsanların gerçek idarecileri, bilgiyi daha da geliştren düşünürlerdir... Uzun vadede, toplumun güçlerini yöneten ve kontrol eden bilgidir. Böylece, yeni gerçekleri ortaya çıkaranlar, taç takmasalar ve ellerinde asa taşımasalar da insanoğlunun gerçek krallarıdır." (Çin ve Japon Mitolojisi)
- Ressamlarımız ve heykeştraşlarımız ideallerini, fikirlerini ve izlenimlerini sembolize ederken muhteşemdirler. Böyle yaparak bizi kendi ruh hallerine çekerler. (Babil ve Asur Mitleri)
- Uygarlık tarihi, aynı mit ve dini uygulamaların, birbirinden çok uzak ülkelerde aynı anda ortaya çıktığı hipotezini desteklememektedir. Kültür karışımları, biyolojik evrim ilkelerinin uygulanması ile açıklanamaz. (Çin ve Japon Mitolojisi)
- Aşağılamayın kimseyi kibrinizle, Batıya esen rüzgar Yön değiştirip güneye esmeye başlayabilir. (Elfler ve Kahramanlar)
- Her bir bölgede tanrının karakteri yerel şartlarla uyum içerisinde şekillendirilmiştir. (Babil ve Asur Mitleri)
- Ah unutuyorsun tanıştığımız o saatleri Gözyaşı vadisinin gelgitlerinde. Beni sevmek ve güldürmek için gelişini, Ve fısıldayışını kulağıma; "Benim gelinim ol." diye.. (Elfler ve Kahramanlar)
- Hiçbiri bilmiyordu yüreğini kaplayan Ve yüzünün asılmasına neden olan kötü hisleri. (Elfler ve Kahramanlar)
- ve hastalar seni gördüğünde, iyileşecekler. (Babil ve Asur Mitleri)
- Pek azı icad eder, pek çoğu onu kullanır; pek azı düşünür ve pek çoğu onları izler. (Çin ve Japon Mitolojisi)
- Öğretilerin savaşı her zaman fikirlerin mücadelesi olmuştur. (Babil ve Asur Mitleri)
- Doğanın ruhlarıyla uyum içinde acı çeker ya da memnun olurlardı. (Babil ve Asur Mitleri)
- Ah bu hayat, terk ediyor olduğum, Gamı, kederiyle grileşmiş. Derinliklerde göz boyayan.. (Elfler ve Kahramanlar)
- Kuzey penceresini kapat Ve güneye doğru olan pencereyi hızlıca kapat. Ve batıya bakan pencereyi kapat Kötülük hiç bir zaman doğudan gelmez. (Çin ve Japon Mitolojisi)
- Son zamanlarda elde edilen kanıtlar, dünyanın hemen hemen hiçbir yerinin, eski çağların büyük uygarlıklarının etkilerinden bağımsız kalmadığını ve bu uygarlıkların, tarihlerinin hiçbir periyodunda "mükemmel bir izolasyon" durumunda bulunmadıklarını ortaya koymaktadır. Bu bilgilerin ışığında, Viktoriyan etnologların çok fazla benzerlik kurmak istedikleri ve daha yoğun bir bölgesel kültür araştırmasının ortaya koyduğu farklılıkları hesaba katmakta başarısız oldukları her geçen gün daha açık hale gelmekledir. Tabii ki, geri kalmış toplulukların kolonicilerinin gelişmiş topluluklar arasına yerleşmeleri ve kültürel temaslarda bulunmalarının etkisiyle ortaya çıktığı düşünülen benzerlikler bulunmaktaydı, fakat bölgesel temellere dayanan ve büyük olasılıkla "yüzeysel" olarak, nitelendirilebilecek inanç ve adet farklılıkları da vardı. Bu temasların neticelerinden biri de "kültür karışımı" süreciydi. Adetler ve düşünce biçimleri bir ülkeye getiriliyor ve bölgesel gelenekler ve bölgesel düşünce biçimleriyle harmanlanıyordu. Daha sonra da gösterileceği gibi, Eski Çin'de "kültür karışımı" bulunmaktaydı. Çin düşünce biçimi, çok eski zamanlarda uygulanmış olan uzlaşmaların bir sonucudur. Öyleyse, ilerleme fikri nasıl oıtaya çıktı? İnsan zihninde insanoğlunu ilerleme yapmaya sevk eden bir içgüdü mü var? Eğer öyleyse, bazı toplumlar, gelişmiş ırklarla temas kurana dek neden ilerleme kaydedemediler? Örneğin, MalezyalIlar, misyonerler ve sandal ağacı tüccarlarının onlara ulaşmasına dek neden Taş Devrinde kaldılar? Misyonerler ve tüccarlar onların Taş Devri'nden Maden ve Makina Devirlerine kısa zamanda İlerlemelerine neden oldular. Eski çağlarda ani değişimlerin gerçekleşmediği düşünülebilir mi? Örneğin, bir ülkeye bronz işçiliğini getiren insanlar, başka hiçbir şey getirmediler mi? İnançlarını, mitlerini, adetlerini ve tarihlerini geride mi bıraktılar? (Çin ve Japon Mitolojisi)
- Bir toplumun kaderi, ona ait düşünce biçimleri ile şekillenir ve bu nedenle onun gerçek tarihi aslında ona ait kültürün tarihidir. (Çin ve Japon Mitolojisi)
- Ölülerin ilgilenilmeye, topraklarına şarap dökülmesine, beslenmeye ihtiyaçları vardı. (Babil ve Asur Mitleri)