Ebu Abdurrahman Es-Sülemi kimdir? Ebu Abdurrahman Es-Sülemi kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Din Bilgini Ebu Abdurrahman Es-Sülemi hayatı araştırılıyor. Peki Ebu Abdurrahman Es-Sülemi kimdir? Ebu Abdurrahman Es-Sülemi aslen nerelidir? Ebu Abdurrahman Es-Sülemi ne zaman, nerede doğdu? Ebu Abdurrahman Es-Sülemi hayatta mı? İşte Ebu Abdurrahman Es-Sülemi hayatı... Ebu Abdurrahman Es-Sülemi yaşıyor mu? Ebu Abdurrahman Es-Sülemi ne zaman, nerede öldü?

Din Bilgini Ebu Abdurrahman Es-Sülemi edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ebu Abdurrahman Es-Sülemi hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ebu Abdurrahman Es-Sülemi hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ebu Abdurrahman Es-Sülemi hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri: 942

Ölüm Tarihi: 1021

Ölüm Yeri:

Ebu Abdurrahman Es-Sülemi kimdir?

Horasan’da yetişen evliyânın büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin Hüseyn es-Sülemî [veya Selemî] el-Ezdî en-Nişâbûrî olup, künyesi Ebû Abdurrahmân’dır. Şafiî mezhebi fıkıh, tefsîr, hadîs, lügat, târih ve diğer ilimlerde büyük âlim idi. Evliyânın büyüklerinden Ebû Amr-ı Nüceyd’in torunudur. Babası ve annesi de, tasavvuf yolunda yüksek derece sahibi idiler.

Sülemî ( radıyallahü anh ), 330 (m. 942) senesi Ramazan ayında doğdu. 412 (m. 1021) senesi Şa’bân ayının 3. Pazar günü vefât etti. Kabri Nişâbûr’da tanınmakta olup, ziyâret edenler istifâde etmektedirler. Küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. İlk tahsilini, dedesinden ve babasından yaptı. Küçük yaşta babası vefât edince, daha çok dedesinin himâye ve sohbetlerinde bulundu. İlk olarak Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Daha sonra ilim öğrenmek için çeşitli yerlere gitti. Birkaç defa Bağdad’a geldi. Ebü’l-Kâsım en-Nasrabâdî, Ebû Nasr-ı Serrâc, Ahmed bin Ali el-Mukrî ve başka bir çok zâtlardan ilim öğrendi. Kendisinden de; Ebü’l-Kâsım Kuşeyrî, Ebû Abdullah Hâkimi Nişâbûrî, Ebû Bekr el-Beyhekî ve başka birçok büyük zâtlar ilim öğrendiler.

Zamanında bulunan evliyânın İmâmı idi. Bütün ilimlerde âlim, hadîs ilminde Hâfız olup, tasavvufun inceliklerine hakkıyla vâkıf idi. Bu yolun büyüklerinin hâllerini, yollarını, târihlerini anlatan çok kıymetli eserler tasnif etti. İlim öğrenmek için çok sıkıntılara katlandı. İlim öğrenmek, hadîs-i şerîf yazmak için Nişâbûr, Merv, Irak ve Hicaz’ı dolaştı. Ebû Abdurrahmân es-Sülemî ( radıyallahü anh ), çok ibâdet ederdi. Haram ve şüphelilerden son derece sakınır, dünyâya hiç ehemmiyet vermezdi.

Ebu Abdurrahman Es-Sülemi Kitapları - Eserleri

  • Ruhun Hastalıkları ve Çareleri
  • Nefis Kusurları ve Tedavileri
  • Sufilerin Edepleri
  • Nefsin Ayıpları
  • Sûfîlerin Edepleri
  • Tasavvufa Giriş
  • Sufilerin Ahlakı
  • Kendilerini İbadete Adayan Sufi Kadınlar
  • Tasavvufa Dair Kırk Rivayet
  • İlk Zahid ve Sufiler Tabakatu’s-Sufiyye
  • Gençlik Ahlakı Fütüvvet
  • Tasavvufta Fütüvvet
  • Nefsin Kusurları ve Tedavi Yolları
  • Sûfîlerin Edepleri

Ebu Abdurrahman Es-Sülemi Alıntıları - Sözleri

  • Nefsin ayıplarından bir diğeri de tembelliktir. Tembellik, tokluğun mirasıdır; çünkü nefis, mide dolu olunca kuvvetleşir; kuvvetşince zevk ve haz alır; zevk ve hazza ulaşmasıyla da kalbe egemen olur. (Nefsin Ayıpları)
  • Kalbi katı olanın gönlü dar, ahlâkı da kötü olur (Sûfîlerin Edepleri)
  • Allah İslâm'ı ilimle süsledi, edeple yükseltti, takvâ ile yüceltip saygınlaştırdı. (Sûfîlerin Edepleri)
  • "...Faydalı ilimle uğraşmak veya susmak da dirayettir." (Sufilerin Edepleri)
  • "Kendini bilmekten âciz kul Rabbini nasıl bilsin? (Sûfîlerin Edepleri)
  • “Tevekkül sahibinin rızkı, hesapsız olarak bilmediği yerden gelir. Bu hususta ona sual de sorulmaz.” (Sufilerin Ahlakı)
  • “Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse, ya hayır söylesin ya da sussun!” (Ruhun Hastalıkları ve Çareleri)
  • Allah'ın gazabını en çok çeken şey, kendini beğenmek ve yapıp ettikleriyle övünmektir. (Nefsin Ayıpları)
  • Onların edeplerinden bir diğeri de, benim Ebû Abbâs Bağdâdî’den, onun Cafer Huldî’den, onun Ebû Muhammed Cerîrî’den, onun da Sehl b. Abdullah et-Tüsterî’den [rahmetullahi aleyh] işittiği şu sözdür:⠀⠀ ⠀⠀ Şunlar sadıkların ahlâkındandır:⠀⠀ ⠀⠀ •İster doğru ister yalan olsun Allah Teâlâ adına yemin etmezler. ⠀⠀ •Gıybet etmezler ve yanlarında gıybet edilemez.⠀⠀ •Karınlarını tıka basa doyurmazlar. ⠀⠀ •Söz verdiklerinde sözlerinden dönmezler. ⠀⠀ •Kelâmlarının sonunda, ‘inşallah/Allah dilerse’ demeden konuşmazlar.⠀ •Asla mizah yapmazlar. (Sufilerin Ahlakı)
  • “İnsan en büyük ihaneti geçmişini unutarak kendisine yapar.” (Nefis Kusurları ve Tedavileri)
  • Ebû Bekir Şiblî şöyle demiştir: Aşkın zulmü adaletinden daha güzel, Cimriliği ise cömertliğinden daha zariftir. Şayet aşk, muhabbet ehlinden âdil olsaydı, Bütün mahlûklar onun adaletinden ölürdü. (Tasavvufa Giriş)
  • 39. SEMÂIN* MUBAH OLUŞU Osman b. Urve’nin babasından rivayetle aktardığına göre, Hz. Âişe [radıyallahu anhâ] şöyle anlatmıştır: Kurban bayramı günlerinin birinde Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] yanıma girdi. O esnada yanımda Abdullah b. Selâm’ın hizmetlisi iki kız vardı, def çalarak şarkı söylüyorlardı. Resûl-i Ekrem içeri girer girmez onlara durmalarını söyledim. Allah Resûlü oradaki yatağa uzanıp üzerini elbisesiyle örttü. Ben kendi kendime, “Herhalde Resûlullah bugün şarkıyı ya serbest bırakacak ya da haram kılacak” dedim ve odadaki iki kıza dışarı çıkmaları için işarette bulundum ki o esnada babam (Hz. Ebû Bekir) içeriye girdi. Babam çok sert biriydi. Onları görür görmez hiddetle, “Resûlullah’ın evinde şeytanın mizmarı** ne gezer” diye beni azarladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber yüzünü açtı ve, “Ey Ebû Bekir, her milletin bir bayramı var, bugün de bizim bayramımızdır” buyurdu. _________ *Semâ sözlükte “dinlemek” manasınadır. Terim olarak musiki nağmeleri dinlerken, vecde gelip hareket etmek, kendinden geçip dönmek demektir. **Ses çıkaran her çeşit çalgı aletlerine mizmar denilmekle birlikte genel olarak üflemeli çalgılar için kullanılan bir tabirdir. (Tasavvufa Dair Kırk Rivayet)
  • Kusur: Nefsin kusurlarından birisi de; nefsin, kurtuluş kapısında (yani cennetlik) olduğunu zannetmesidir. Çünkü kul, çeşitli zikirlerle ve ibadetlerle (kurtuluşu olan) kapıya vurur. Aslında kapı açıktır. Fakat Yüce Allah'ın (emirlerine ve yasaklarına) çokça muhalefet etmesi sebebiyle (Hakk'a) dönme kapısı bu kimseye kapatılmıştır. (Nefsin Kusurları ve Tedavi Yolları)
  • Hz.Bilal (rd) öğütü "Arşın sahibi Allah, az verecek diye endişe etme." (Nefsin Ayıpları)
  • İnsanlara gelen musibet iki sebepten dolayıdır: Biri nâfilelerle meşgûl olup farzları zâyi etmeleridir. Diğeri ise âzaların, kalbin niyetine uygun olmadıkları halde amel etmesidir. İnsanlar, usûlü zâyi ettikleri için Hakka vüsûl bulmaktan menedilmişlerdir.” Muhammed b. Ebu’l -Verd ra. (Sufilerin Ahlakı)
  • Günahın açığını da bırakın, gizlisini de! En’am,6/120 (Sûfîlerin Edepleri)
  • Cüneyd-i Bağdâdî (ra) : Rabbim’i Rabbim’le (O’nun yardımıyla) tanıdım. Zira Rabbim’in inayeti olmasaydı O’nu asla tanıyamazdım. (Tasavvufa Giriş)
  • “Çünkü kulun imanı ancak edeple sahih bir iman olur; edepsizlik ise, marifet azlığının (Allah'ı hakkıyla bilmemenin) delilidir." (Sufilerin Edepleri)
  • Hayât; karşılaşmasıyla gönlünü açan, seni Allâh'a yönelten, dünyâ ve ehlinden uzaklaştıran kimseyle karşılaşmadadır. (Kendilerini İbadete Adayan Sufi Kadınlar)
  • Başkasını seyrederek Allah'ı zikredenin Allah'tan uzaklaşması artar; kalbi kararır, has kul olduğunu sanır da kendisini irşad edecek bir kimseyi bulamaz. (Sufilerin Edepleri)