Elena Ferrante kimdir? Elena Ferrante kitapları ve sözleri
İtalyan yazar Elena Ferrante hayatı araştırılıyor. Peki Elena Ferrante kimdir? Elena Ferrante aslen nerelidir? Elena Ferrante ne zaman, nerede doğdu? Elena Ferrante hayatta mı? İşte Elena Ferrante hayatı...
İtalyan yazar Elena Ferrante edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Elena Ferrante hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Elena Ferrante hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Elena Ferrante hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1943
Doğum Yeri: Napoli, İtalya
Elena Ferrante kimdir?
Elena Ferrante, Ünlü İtalyan kadın yazardır. Napoli'de doğdu. İtalya'da büyük ün kazanmasına rağmen, Ferrante'nin gerçek kimliği bilinmemekte olup yayıncısı basına yazar hakkında kısa bilgiler vermekle yetinmektedir.
L'amore molesto adlı ilk romanı filme çekilen yazarın üçüncü kitabı Frantumaglia'dır. Ayrılık Günleri adlı eseri büyük okuyucu kitlesine sahip olan Ferrante edebiyat alanında verilen Uluslararası Man Booker Ödülü ile Strega Ödülü 'ne aday olmuştur.
Elena Ferrante Kitapları - Eserleri
- Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım
- Sen Gittin Gideli
- Yeni Soyadının Hikayesi
- Terk Edenler ve Kalanlar
- Kayıp Kızın Hikayesi
- Belalı Aşk
- Kumsalda Bir Gece
- Karanlık Kız
- Bir Yazarın Yolculuğu
- Tesadüfi Buluşlar
- Yetişkinlerin Yalan Hayatı
- The Days of Abandonment
Elena Ferrante Alıntıları - Sözleri
- Hayır, o asla kimseyi bırakmaz. Ya sen onu bırakma gücü gösterirsin -ki sen bunu başardın, sana hayranım - ya da o gelir, gider, canının istediği gibi yok olur, yeniden ortaya çıkar." (Kayıp Kızın Hikayesi)
- Biri deneme yapmazsa, hiçbir şey değişmez. (Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım)
- Bugün hâlâ, feminizmin doğuşundan bir yüzyıl sonra, tam anlamıyla kendimiz, kendimize ait olamıyoruz. (Tesadüfi Buluşlar)
- Dizginlerin, ölçüsüzlüğün eline geçtiği anlardan nefret ediyordum (Belalı Aşk)
- Kendimi bir yere bırakmış da, yeniden bulamıyormuş gibi hissediyordum. (Belalı Aşk)
- Yandaki aynalar ensemi, çirkin kulaklarımı, hiçbir zanan sevmediğim yay biçimli burnumu, çenemi, çıkık elmacık kemiklerimi ve beyaz bir kağıdı andıran yanaklarımdaki gergin deriyi gösteriyordu. Orada o iki yarım porsiyonds Olganın fazla gücü direnci ve sebatı olmadığını görüyordum. O görüntülerle ne işi vardı. En iyi açı, en kötü açı, gizli geometriyri bu. Ben önden gördüğüm Olga olduğuma inanarak yaşamıştım, başkaları da bana hep iki profilimin hareketsiz, kararsız lehmini, henüz üzerinde hiçbir şey bilmediğim bütünsel görüntüyü yakıştırmıştı. Olga'nın tamamını aynanın büyük kısmında görülen görüntümu verdiğimi sandığım Mario'ya, özellikle de Mario'ya, ben gerçekte hangi bedeni sunduğumu bile bilmiyordum. (Sen Gittin Gideli)
- "Çocukluk, şimdiki zamanın hikâyesi biçiminde sürdürülen yalanlar fabrikasıdır. Romanların ve masalların zaman kipidir. Ne kadar sürer? Sonsuza dek mi?" (Bir Yazarın Yolculuğu)
- Hepimiz iyiyi mi yoksa kötüyü mü seçeceğiz diye bizi denetim altında tutan bir tanrının hizmetindeydik. (Yetişkinlerin Yalan Hayatı)
- Korkuyu kabullenmeyi, hatta onu kendimle alay ederek sergilemeyi öğreniyorum. Onları küçük, hayali korkularından abartılı bir coşkuyla koruduğumda kızlarımı daha fazla korkuttuğumu anladığımda böyle davranmaya başladım. Belki de en çok korkulması gereken, korkan insanların hiddettidir. (Tesadüfi Buluşlar)
- “Çocukluğumuzu özlemiyorum, şiddet doluydu. (Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım)
- “Kadinlarin enerjilerini ev ve cocuk bakimiyla bogmayi dogal bulan bir toplum kendi kendinin dusmanidir ve bunu fark etmez.” (Terk Edenler ve Kalanlar)
- Onların rastlantısal buluşlara dayanan doğalarını öncelikle kendimden gizlemek istemedim, çünkü yaşamak zorunda olduğumuz bu dünyaya zaten her gün böyle karşılık veriyoruz. (Tesadüfi Buluşlar)
- O en berbat kötülüğe sahip, yüzeysellik kötülüğüne. (Kayıp Kızın Hikayesi)
- “Anlatması zor gelen hikâyeler yazmakla ilgileniyorum. İlkem en baştan beri şuydu: Bir öykü bende ne kadar çok rahatsızlık yaratırsa, onu anlatmak için o kadar çok inatçılık ederim.” (Bir Yazarın Yolculuğu)
- "Sözcüklerin kitaplardan nasıl ve ne zaman kaçtıkları ve kitapların boş mezarlara dönüştüğü üzerine kafa yormak gerekiyor." (Bir Yazarın Yolculuğu)
- İnsanın yönünü bulması ne zordu, erkeklerin son derece ayrıntılı kurallarını çiğnememek ne zordu! (Yeni Soyadının Hikayesi)
- Günah vardır: Dostluğun olmadığı, sevginin olmadığı ve güzel bir şeyin boşa gittiği yerde günah vardır. (Yetişkinlerin Yalan Hayatı)
- İyi düzenlenmiş cümlelerin yerini başka iyi düzenlenmiş cümleler alıyordu, zaman sadece görünürde tutarlı olan kelimelerin akışından başka bir şey değil, kim daha çok biriktirirse o kazanıyor. Kendimi aptal hissettim, Nino’nun hoşuna giden şeylere uyum sağlamak için, kendi hoşlandığım konuları ihmal etmiştim. (Yeni Soyadının Hikayesi)
- Zaman, ocağa konmuş bir tencereden öbek öbek dökülen bir hamur gibiydi ve kaynıyordu. (Sen Gittin Gideli)
- “Dinlemek yeter, söylenmemiş, söylenmişten daha çok konuşur. “ (Karanlık Kız)