Emine Sevgi Özdamar kimdir? Emine Sevgi Özdamar kitapları ve sözleri
Türk Oyuncu, Yazar, Dramaturg. Emine Sevgi Özdamar hayatı araştırılıyor. Peki Emine Sevgi Özdamar kimdir? Emine Sevgi Özdamar aslen nerelidir? Emine Sevgi Özdamar ne zaman, nerede doğdu? Emine Sevgi Özdamar hayatta mı? İşte Emine Sevgi Özdamar hayatı...
Türk Oyuncu, Yazar, Dramaturg. Emine Sevgi Özdamar edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Emine Sevgi Özdamar hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Emine Sevgi Özdamar hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Emine Sevgi Özdamar hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1946
Doğum Yeri: Malatya
Emine Sevgi Özdamar kimdir?
Emine Sevgi Özdamar, (d. 10 Ağustos 1946, Malatya) Türk oyuncu, yazar, dramaturg.
Muhsin Ertuğrul, Beklan Algan, Ayla Algan, Haldun Taner, Melih Cevdet Anday ve Nurettin Sevin'den tiyatro eğitimi aldı.
1976'da Almanya'ya gitti. Benno Besson ve Mathias Langhoff'la baş asistan, dramaturg, ve oyuncu olarak Berlin, Paris, Avignon, Lyon, Münih, Frankfurt, Bochum şehir tiyatrolarında çalıştı. Çalışmalarından dolayı Paris Vencennes Üniversitesi tarafından kendisine doktora yapma hakkı tanındı.
Eserleri
Karagöz Almanya'da (oyun, 1982)
Bir Temizlikçi Kadının Kariyeri (oyun, 1984)
Annedili (öykü, 1990)
Keloğlan Almanya'da (oyun, 1991)
Hayat Bir Kervansaray (roman, 1992, Varlık Yayınları, ISBN 975-434-104-8)
Haliçli Köprü (roman, 1998)
Nuhun Gemisi (oyun, 2000)
Aynadaki Avlu (öykü, 2001)
Tuhaf Yıldızlar Dünyaya Bakıyor (roman, 2003)
Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur (öykü, 2007, Yapı Kredi Yayınları, ISBN 975-081-305-4)
Emine Sevgi Özdamar Kitapları - Eserleri
- Hayat Bir Kervansaray
- Annedili
- Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur
- Haliçli Köprü
- Aynadaki Avlu
- Tuhaf Yıldızlar Dünyaya Bakıyorlar Gözlerini Kırpmadan
Emine Sevgi Özdamar Alıntıları - Sözleri
- Almanya ya gidebilmek için Alman aracı kurumunda idrar örneği vermek zorunda olan bazı köylüler bu adamdan para karşılığında sidik satın alıyorlardı, çünkü kendi idrarlarının Almanya için yapılan idrar kontrolünde çuvallayacağı na inanıyorlardı. (Annedili)
- Annem bana yedi yaşın üstündeki bütün cocukların oruç tutabileceğini söyledi. Erkek kardeşim Ali oruç tutmak zorunda değildi. “Ali niye oruç tutmuyor?” diye sordum. Annem, “O bir erkek çocuğu, eğer canı yemek ister de yiyemezse, pipisi düşer”diye cevap verdi. “Ya ben?” “Senin yalnızca alt tarafın şişer.” (Hayat Bir Kervansaray)
- "Okula gittim. Kadın öğretmen herkesin adını ve doğum yerini sordu. "Anadolu'da Malatya'da doğdum," dedim ben. Öğretmen, "O zaman Kürtsün, kıçında kuyruğun vardır senin," dedi. Sonra güldü, ötekiler de güldüler ve bana isim taktılar: "Kuyruklu Kürt". (Hayat Bir Kervansaray)
- “Bazıları sıkılıyorum, der, ben hiç sıkılmam, alırım elime bir kitap, okurum,” (Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur)
- Kimi kelimeler yumuşak huylu ,kimisi çatık kaşlı olur... (Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur)
- "İnsanlar yaşarken uyur, ölünce uyanırlar." (Hayat Bir Kervansaray)
- Eşek, "Müslüman kadın yürümeli, ama ayaklarıyla öyle güçlü yere basmamalıdır. Ziynet sallanır, adamı azdırır." dedi ona. (Annedili)
- Bir âşıkla bir delinin ortak bir yönü vardır: İlki gülmez, ikincisi ağlamaz. (Annedili)
- "Demokrat Parti memleketi, analarımıza sormadan Amerika'ya bir gecede orospu olarak servis yaptı, tepside," dedi. (Hayat Bir Kervansaray)
- Soğanın ne kadar acı olduğunu, onu yiyen değil kesen bilir. (Hayat Bir Kervansaray)
- Ölüm uzak bir diyarda mı? Ölüm kaşla göz arasında. (Annedili)
- Aşksız bir dize yazılabilir mi? (Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur)
- Birbirimizi yanlışlıkla başka yerlerde beklemişiz. (Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur)
- "Farenin kendisi delikten sığmazken kuyruğuna bir de kabak bağlamış." (Hayat Bir Kervansaray)
- "Sen kalbini temiz tut. Bu dünyada yerin olmaz ama, sen ölünce güzel ruhun ağzından dışarı uçar. Bu boş dünyada ruhun sesi kalır ve hoş bir yankı yapar. Bunu duymak isteyen, duyar. Güzel ruh, kör gözleri iyileştirebilen bir tüydür." (Hayat Bir Kervansaray)
- Atatürk nasıl sevilmez? Eğer o olmasaydı, şimdi burada biz değil, gölgemiz yürüyor olurdu. (Hayat Bir Kervansaray)
- Bir dilin attığı düğümleri dişler açamaz. (Annedili)
- Yazarken, çok sigara içer, yarıda atardı. Ayaklı koca bir kül tablası vardı evde. Sabaha kadar o kül tablası dolardı. Ben de, o odada battaniyeye sarılı kitap okurdum. Bazen Sacco Vanzetti için sessiz ağlardım. Gorki’nin anası için de. (Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur)
- Hakkın ve hukukun her anlamıyla bulunmadığı bir kötülük toplumunda yaşasak da... (Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur)
- Ateş düştüğü yeri yakar, acı da paylaşılmaz.. (Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur)