Erol Anar kimdir? Erol Anar kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Yazar Erol Anar hayatı araştırılıyor. Peki Erol Anar kimdir? Erol Anar aslen nerelidir? Erol Anar ne zaman, nerede doğdu? Erol Anar hayatta mı? İşte Erol Anar hayatı...

Yazar Erol Anar edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Erol Anar hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Erol Anar hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Erol Anar hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1965

Doğum Yeri: Samsun Havza

Erol Anar kimdir?

Anar, (Hatko) Çerkes bir ailenin çocuğu olarak 1965 yılında Havza'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra, sırasıyla Ankara Üniversitesi DTCF Antropoloji, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi, 19 Mayıs Üniversitesi Resim bölümlerinde dönem dönem öğrenim gördü.

Erol Anar Kitapları - Eserleri

  • Krallar Ve Soytarılar
  • Sen
  • Aşklar ve Kuşlar Azalırken
  • Aşklar ve Yalnızlıklar
  • Sonra Aşk Bitti
  • Yaralı Bir Yüreğin Güncesi
  • İnsan Hakları Tarihi
  • Kapılar Merdivenler Maskeler
  • İçimde Irmaklar Akıyor
  • Öte Kıyıda Yaşayanlar
  • ICQ Öyküleri

Erol Anar Alıntıları - Sözleri

  • “Gençsin, çekebildiğin kadar acı çek” (Aşklar ve Yalnızlıklar)
  • Aşk, ölümcül bir duygudur, bir tür intihardır ve içinde ölüm duygusunu barındırır. Kişi, kendi benliğinden vazgeçmiş ve tüm yaşamını sevdiğine endekslemiştir. Aşkın hedefini bulamadığı durumlarda intihar gerçekleşebilir. Aşktan kaynaklı intihar, yaşama sevgi dolu kırık bir mesajdır. Sevgi o denli büyüktür ki, yaşamın içine sığamaz ve ölümsüzleşmek ister. (Aşklar ve Kuşlar Azalırken)
  • Ve o kız, yorgun bir kederle akan o karanlık sularda kendi silüetini gördü. Yanında ihanet ve ölüm vardı. Ve elbette aşk. Ve kız, ilk kez aşkın büyüklüğünden, ihanetin büyüsünden ve ölümün acımasızlığından korktu. (Aşklar ve Yalnızlıklar)
  • Bilge kişi, bilmediğini bilen kişidir; bilginin sonsuzluğunu bilir ve herkesin çeşitli konularda bilgi sahibi olduğunun ayırtına varmıştır. Bu nedenle bir profesör ile bir çobanın bilgi bakımından birbirine hiçbir üstünlükleri olamaz. Profesör uzmanlık alanıyla ilgili bilgilere sahiptir. Çoban ise, otların çeşitlerini, hayvanların davranışlarını bilir, bu anlamda her iki bilgi sahibi de hayatı üretmeye katkı sunarlar. (Sen)
  • Yarışmalar toplumuna dönüştük. Öyle bir insan tipi yaratıldı ki, köşeyi en kısa yoldan nasıl döneceğini düşünüyor ve buna ulaşmak için, kendi içinde var olan o birkaç gram değeri de ayakları altında çiğniyor. Artık insanlar özel hayatlarını pazarlıyor ( satmaya başladı). (Sen)
  • "Yürekte ve beyinde yankısını bulabilen ve hayata anlam yükleyen her şey güzeldir." (İçimde Irmaklar Akıyor)
  • 'Hayat farkına varmadığın sürece bir rüyadan başka birşey değildir.' (İçimde Irmaklar Akıyor)
  • "Çılgınca akan bir nehir, parmaklarından dökülüp gidiveren ve delice bir hızla uzaklaşan yaşamını anımsatır sana; bir daha hiç yakalayamayacağın.." (Krallar Ve Soytarılar)
  • "Öykün bizimkilere benziyordu. Sen de biliyordun, yaralı coğrafyaların mutsuz insanlarının öyküleri hep birbirine benzerdi." (Aşklar ve Kuşlar Azalırken)
  • Bütün yenilgiler ve tükenişler, yetinmekle başlıyor. Yetinmek! İşte bitişin, yok oluşun başladığı nokta. Yetinmek, çözülmenin önsözüdür. Dinler, "yetinmek" felsefesi üzerine kuruludur: "Yetin ve şükür et!" bu felsefeyle ayakta duruyor, binlerce yıldır dinler. Sömürü ve baskı üzerine kurulu sistemlerin de kutsal sözcükleridir bu: "Yetin, yoksa faili meçhuller, yargısız infazlar, işkenceler seni bekliyor." (Krallar Ve Soytarılar)
  • Krallar, değişir ve gidicidir, ancak soytarılar daima kalır. Kral öldüğünde herkesten daha çok onun sesi yankılanır sarayın loş ve ölüm kokan ürkütücü dehlizlerinde: " Kral öldü! Yaşasın Kral! " O anda yeni tanrısını benimsemiştir. Eski Kral yoktur ve hiç yaşamamıştır; var olan tek gerçek yeni Kral'dır onun için. (Krallar Ve Soytarılar)
  • Uzaklar büyülü bir kelime, insanın sınırlarını genişletiyor. (Aşklar ve Yalnızlıklar)
  • Yalnızca senin için dirilmeyi isterdim. (Aşklar ve Yalnızlıklar)
  • Önce kendine yürümeli ve yüreğinin basamaklarını tırmanmalısın. (Kapılar Merdivenler Maskeler)
  • İnsanların davranışlarını çözümlemek istiyorsanız, onların beklenti ve isteklerini de bilmeniz gerekir. (Sen)
  • Söyleyen bilmez, bilen söylemez. (Sen)
  • Maskesini çıkaran kadın Yüzünü göremedi hiçbir aynada Çünkü aynalara gecikmişti zaman Ve bütün aynalar maskeyi gösteriyordu. (Aşklar ve Yalnızlıklar)
  • "Tercih senindir, ya kendi hacmin kadar yaşarsın, ya da ütopyalar yaratarak sonsuzluğa kanat çırparsın." (Krallar Ve Soytarılar)
  • Uzaklarına iyi bak, senin en değerli şeyin uzaklarındır unutma! (Aşklar ve Yalnızlıklar)
  • İkili ilişkilerimizde çoğu zaman eğilmek ile boyun eğmeyi birbirine karıştırırız. İnsanın önünde eğilmek, boyun eğmek anlamına gelmez, ams insanı yüceltir. Uzakdoğu felsefesi tümüyle insana saygı üzerine şekillenmiştir. Uzakdoğu insanı sizi selamladığında tüm bedeniyle öne eğilir ve saygıyla selam verir. Bu son derece ince bir davranıştır ve insanı tüm bedeni ve varlığıyla yalnızca insan olduğu için değer vermektir. (Sen)