Feraye Sünev Çokgürses kimdir? Feraye Sünev Çokgürses kitapları ve sözleri
Yazar, Kadın Doğum Uzmanı Feraye Sünev Çokgürses hayatı araştırılıyor. Peki Feraye Sünev Çokgürses kimdir? Feraye Sünev Çokgürses aslen nerelidir? Feraye Sünev Çokgürses ne zaman, nerede doğdu? Feraye Sünev Çokgürses hayatta mı? İşte Feraye Sünev Çokgürses hayatı...
Yazar, Kadın Doğum Uzmanı Feraye Sünev Çokgürses edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Feraye Sünev Çokgürses hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Feraye Sünev Çokgürses hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Feraye Sünev Çokgürses hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi:
Doğum Yeri: Ankara, Türkiye
Feraye Sünev Çokgürses kimdir?
Ankara doğumlu yazar, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. O yıl girdiği Tıpta Uzmanlık Sınavını Türkiye dördüncüsü olarak kazandı. Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Jinekoloji dalında ihtisas yaptı. 1981- 2013 yılları arasında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışırken profesyonel düzeyde şan eğitimi aldı. İki tane Türk Sanat Müziği albümü çıkardı. Emeklilik yıllarını geçirmek için gittiği İzmir’de Buca ilçesinin Kaynaklar Köyüne ve Belenbaşı Köyüne birer tane Kültür Evi yaptırdı. Halen Bodrum Turgutreis’de yaşayan Feraye Sünev’in iki oğlu vardır.
Feraye Sünev Çokgürses Kitapları - Eserleri
- Bacak Arasından Türkiye
- Beyinden Rahme Türkiye
Feraye Sünev Çokgürses Alıntıları - Sözleri
- Bugünlerde kadına şiddet, taciz ya da tecavüz haberleri sadece biraz daha görünür oldu. Aslında ne tuhaftır ki, sadece gazetelerde okuyabiliyoruz, haberlerde izleyebiliyoruz diye sevinecek duruma geldim. Çünkü önüne geçme çabası içinde değiliz, böyle bir kültür geliştirmeye, okullarda bu konuda eğitimler vermeye hâlâ başlamadık. Bu yüzden ne kadar çok görürsek, duyarsak o kadar farkında oluruz, bir ihtimal annelerimiz bu konuda çocuklarını eğitmeye, babalar oğullarıyla cinsellik hakkında konuşmaya başlar gibi beklentilerim var. (Bacak Arasından Türkiye)
- Eğer bir kadın yeterince hırslı, kararlı ve yetenekliyse , yapamayacağı hiçbir şey yoktur ! (Bacak Arasından Türkiye)
- Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre yiğidin harman olduğu illerden Kırşehir binde 621 ile halk kütüphanelerinden en fazla yararlanan il olup bütün Türkiye'nin gururu olurken, utandıran ilk binde 30 ile İstanbul oldu (Beyinden Rahme Türkiye)
- TÜİK’in 2014 yılı verilerine göre günde altı saat televizyon izleyip, üç saat internet kullanırken kitap okumaya günde sadece bir dakika zaman ayırdığımız ortaya çıktı. Türkiye’nin kitap okumada dünya ülkeleri arasındaki sırası ise seksen altıncılık. (Bacak Arasından Türkiye)
- Türk mizah sanatının yeri doldurulamayacak kalemi Aziz Nesin (1915-1995) ise üretken yanıyla anlattı kadını: "Bir kadına ne verirseniz verin, onu daha da büyük hale getirir. Ona sperm verirseniz, size bir çocuk verir. Ona bir ev verirseniz, size bir yuva verir. Ona sebze verirseniz, size yemek verir. Ona bir gülücük verirseniz, size kalbini verir. Ona bir şarkı söyleyin, size konser verir. Kendisine verileni çarpıp çoğaltarak geri verir." (Beyinden Rahme Türkiye)
- Hiçbir hayvanın, canına kıyılacağını hissetmedikçe cana kıymayacağı unitulmamalıdır. (Beyinden Rahme Türkiye)
- Hanım doktorlarımız akıllı. Haramdır diye ellemiyor. Akut batın dediğimiz ölüme 5 dakika kala getirilmiş hastayı ellemeyeceksen neden doktor oldun. Doktor çıkacaksın, ben erkeğe dokunmam diyeceksin! (Beyinden Rahme Türkiye)
- Üstümde çocuklar koşuşsun Ne kaçan ne kovalayan Askerler değil Kerpiç yapacaksanız beni Okullarda kullanın Cezaevlerinde değil Soluğum tükenmez de kalırsa Islık öttürsünler Aman ha düdük değil (Bitki Olacaksam - Aziz Nesin) (Bacak Arasından Türkiye)
- Suçu toplum hazırlar, suçlu işler. (Bacak Arasından Türkiye)
- Çok yakın tarihte Suudi bir erkekle evlendirilen 9 yaşındaki Yemenli kız düğünden üç gün sonra öldü. Aile bireyleri bu rezalet karşısında ayaklanması ve hatta damat adayını parçalaması gerekirken, kocadan özür dileyip onun yerine 7 yaşındaki kız kardeşini teklif ettiler! (Beyinden Rahme Türkiye)
- Kayınpeder az sonra tek başına dönüyor ve hıçkıra hıçkıra ağlayarak içini döküyor."Hocam bu benim tek erkek evladımın eşi. Bizim oralarda erkek evladın önemini anlayamazsın, soyumuz sürsün isteriz. İki yıldır gerçeği bildiğimiz halde, gelin şüphenenmesin diye gezdirip duruyoruz. Ben bu sürede anladım ki bu işin bir yabancıdan tohum almak dışında bir yolu yok ve gerçeği de artık kabullendim. İstanbul'a götüreceğim ve içimize bir el tohumu kattırmayacağım" diyor. Aradan altı yıl geçiyor. Gelin, kayınvalide, kayınpeder ve yanlarında dört yaşlarında, dedenin bacaklarına dolanıp duran bir erkek çocuk! Gelin yine usulen getirilmiş, ikinci bebek olmuyor ya, sözde tedavi için bendeler. Görüşme sonrası dede "istanbul" diyor, ben de muane bile etmeden onaylıyor ve yönlendiriyorum. Çocuk hem torunu hem evladı... Hiç tohum hücresi olmayan oğlunun ise sözde çocuğu ama aslında karısından doğan kardeşi! (Beyinden Rahme Türkiye)
- "Eğer bir kadın yeterince hırslı, kararlı ve yetenekliyse, yapamayacağı hiçbir şey yoktur." demiş Lowrenson. (Bacak Arasından Türkiye)
- Doğum, Tanrı'nın kadınlara bir lütfudur, gizdir. Allah bir suyun içine koymuş kurumasın diye, göbeğinden de anneye bağlamış beslensin diye. Anlayabilen ve anlatabilen yok. Doğum anındaki kayganlığı sağlayıp annenin bir an önce rahatlaması için üstüne bir de krem sürmüş. Aslında her kalem ayrı mucize. (Bacak Arasından Türkiye)
- Toplumların da bireyler gibi karakteristik özellikleri vardır. İskoçların pintiliği, İngilizlerin züppeliği, Akdeniz insanının sıcakkanlılığı, Arap ülkelerinin dünyayı hep bir çağ geriden takip etmeleri gibi. Amerikalıların vurdumduymazlığı, Almanların kendini beğenmişliği, İtalyanların zıpçıktılığı, Fransızların kibarlığı gibi. (Bacak Arasından Türkiye)
- Eğer bir kadın yeterince hırslı, kararlı ve yetenekliyse, yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Lawrenson (Bacak Arasından Türkiye)
- Yurdumun en büyük ve en çok nüfuslu İstanbul’unda “gelin yaşı” yaşı 13’e, Bursa’da 14’e, Şanlıurfa’da 13’e inmiş. Yüzü Batı’ya dönük, küçük Avrupa dediğimiz İzmir’de sezeryenle doğum yapan kızım 12’sinde. (Beyinden Rahme Türkiye)
- Bir kadını ortadan ikiye böl... Yarısı annedir Yarısı çocuk Yarısı sevgili Yarısı Aşk.. (Beyinden Rahme Türkiye)
- "...asla kötü bir toplum değiliz. Merhametliyiz, yardımseveriz, bonkörüz. Zaaflarımız da var elbette: fark etme yeteneğimizi geliştiremememiz, gerçekleri görme konusunda becerikli olamamamız, çabuk inanmamız. Yadırgamayın ama çarçabuk gaza gelen bir toplumuz. Mantığımızı çok fazla devreye sokamıyoruz. Bir kötü yanımızsa okumayı pek sevmiyor oluşumuz; televizyonun delisiyiz, internetin başından kalkmıyoruz. Diziler desen hastasıyız! Ama asla kitap okumuyoruz. TÜİK'in 2014 yılı verilerine göre günde altı saat televizyon izleyip, üç saat internet kullanırken kitap okumaya günde sadece bir dakika zaman ayırdığımız ortaya çıktı. Türkiye'nin kitap okumada dünya ülkeleri arasındaki sırası ise seksen altıncılık." (Bacak Arasından Türkiye)
- Her yaşta hastamız var derken aklınıza 70’li 80’li yaşlar gelebilir. Hayır, 96! Yaşına hürmeten anında yanında bitiyorum. Aracı olan yakını al yanaklı, ak sakallı tonton mu tonton dedeciğin hoca olduğunu da üstüne basa basa belirtiyor. Çocuklarının hepsi kız olan dedemizin son yirmi yılda hiç çocuğu olmamış. Kız çocuk evlattan sayılmazmış. Bu arada “Kendine de okuyup üfleseydin ya dedeciğim” dememek için kendimi yiyip bitirdiğimi de söylemeliyim. Doktora saygısından olduğunu belirterek eteğini değil de elini verdi. (Beyinden Rahme Türkiye)
- Türkiye’mde kitap dünya milletleri ihtiyaç maddeleri sıralamasında 235. sırada yer aldı. Hemen moraliniz bozulmasın; OECD verilerine göre Türkiye akıllı telefonlarla internet ve sosyal medya kullanımında Meksika’dan sonra dünya ikincisi oldu. Yaşasın ki koca Amerika bizden sonra. (Beyinden Rahme Türkiye)