George Saunders kimdir? George Saunders kitapları ve sözleri
Amerikalı Yazar George Saunders hayatı araştırılıyor. Peki George Saunders kimdir? George Saunders aslen nerelidir? George Saunders ne zaman, nerede doğdu? George Saunders hayatta mı? İşte George Saunders hayatı...
Amerikalı Yazar George Saunders edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında George Saunders hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. George Saunders hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte George Saunders hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 2 Aralık 1958
Doğum Yeri: Amarillo, Teksas, Amerika Birleşik Devletleri
George Saunders kimdir?
George Saunders, CivilWarland in Bad Decline adlı öykü kitabıyla 1996 PEN/Hemingway Ödülünü almıştır. The New Yorker, Harper's ve Story dergilerinde yayınlanan eserleri iki kez 'Ulusal Dergi Ödülü' almış, üç kez de 'O. Henry Ödülleri' koleksiyonuna dahil edilmiştir. Yazar, şu an Syracuse Üniversitesi'nde yaratıcı yazarlık alanında ders vermektedir.
George Saunders Kitapları - Eserleri
- Phil’in Dehşet Verici Kısa Saltanatı
- Arafta
- İkna Ulusu
- Pastoralya
- Aralığın Onu
- Tilki 8
- Frip'in Aşırı Israrcı Pırtlakları
- İç Savaş Diyarı Feci Düşüşte
George Saunders Alıntıları - Sözleri
- İnsanların yapabildii diyer harika şeyleri gördüm, meselaa çimenleri kısacık yapmak gibi, yuvalarının içinde çiçek büyütebilmek gibi. Ve kafamın içinde şey dedim: Yaratıcı, en becerikli yaratıklardan oluşmuş bi Sürüyü neden aynı zamanda en kötü kalpli yaptı? (Tilki 8)
- . Neden dans ediyordu ? Sebep yok. Sadece hayatta, sanırım. ... (Aralığın Onu)
- ürünün uzun vadeli dayanıklılığı arkasında durmuyoruz, arkasından koşuyoruz; çünkü şansımızı denemenin nesi yanlış, o şans boynuzlu toynaklı olsa da olabileceğinin en iyisi olman için seni destekleyen on bin kişinin bağıra çağıra tezahürat yaptığı yerde senle en kötü korkun baş başa kalıyorsun. (İkna Ulusu)
- Buradaki bizler yol değiştirmek için çok geç kaldık. Her şey bitti. Gölgelerden ibaretiz, maddeden sıyrılmış hakkımızda verilen yargı o önceki (maddesel) âlemde yaptıklarımızla (veya yapmadıklarımızla) ilgili olduğundan, telafi etmek elimizde değil. Oradaki işimiz bitti; yalnızca bedel ödemeyi bekliyoruz. (Arafta)
- Bir Milli Erdemimiz varsa, o da cömert olmamızdır ve bir Milli Kusurumuz varsa, o da aşırı cömert olmamızdır! (Phil’in Dehşet Verici Kısa Saltanatı)
- Vaktiyle öylesine iyiliksever görünen dünyada, bu kadar zalim bir olayın gerçekleşmesi insanı yıldırım çarpmışa çeviriyor. (Arafta)
- "Bu zamanlarda, bu tuhaf zamanlarda," dedi, birinin bencilce ve iğrenç olmayan bir şey yaptığını görmek, bir nefes taze hava gibi ; güzel, taze ve temiz hava gibi. (İç Savaş Diyarı Feci Düşüşte)
- Dünyanın hüzünle dolu olduğu gerçeğini kavramıştı; herkesin hüzün yükü altında yaşadığını; her şeyin hüzün olduğunu; bu dünyada hangi yolu seçerse seçsin herkesin acı çektiğini (kimsenin tamamen mutlu olmadığını, herkesin incitilmiş, ihmal edilmiş, göz ardı edilmiş, yanlış anlaşılmış olduğunu) hatırlamaya çalışması gerektiğini ve dolayısıyla insanın temas halinde olduğu kişilerin yükünü hafifletmek için elinden geleni yapması gerektiğini; mevcut hüznünün ona özgü bir durum olmadığını, aksine her zaman onlarca kişi tarafından hissedildiğini, bu yüzden uzatılmaması ve abartılmaması gerektiğini, çünkü bu durumdayken kimseye bir faydası olamayacağını ve bu dünyadaki konumu, insanlara büyük fayda sağlayacağından ya da zarar vereceğimden, elinden geliyorsa hüzünlü kalmanın doğru olmayacağını kavramıştı. (Arafta)
- geçen hafta sonu müdürüm bay ted ames uğradı (süper biridir, bana gerçekten büyük destek oldu, bu mektubun size en ufak yardımı olduysa lütfen ona da bildirin) ve cidden gülmekten karnımıza ağrılar girdi. billy, KNB2100’ün, “SÜRTÜNME OLAĞAN VE FAYDALI BİR ISI KAYNAĞIDIR!” diye bağırmasını sağlamak için yüzünü hızla halıya sürtmeye başlayınca bay ames, küçük yeşil defterine takdir dolu notlar çiziktirmeye başladı. (İkna Ulusu)
- Bu kibir , sizde alışkanlık haline gelmiş. (Phil’in Dehşet Verici Kısa Saltanatı)
- “Her zaman böyle hissederek yaşayabilseydik keşke , diye düşünüyordum,hayatın bir gün sona ereceğini bilerek yaşayabilseydik. İşin numarası bu .” (Aralığın Onu)
- itiraf etmem lazım bir parça kuşku duyuyordum; çünkü carolyn hayatı ne kadar güzel olursa olsun asla mutlu olmayacak, tatminsiz bir kıza benziyordu gittikçe. (İkna Ulusu)
- Ne yoz bir evren bu; iyi başlayıp sürekli kötüye giden şeylerin ne kusursuz bir örneği... (İç Savaş Diyarı Feci Düşüşte)
- "Pek çok insanın aynı şeyi yüksek sesle, tekrar tekrar söylemesi, o şeyin doğru olduğu anlamına gelmez." (Frip'in Aşırı Israrcı Pırtlakları)
- benim dedem devamlı bacaklarımın kalın olduğunu söyleyerek sataşırdı bana. öyle ki, banyo yaparken hâlâ dedem hakkında hiç de hoş olmayan şeyler düşünürüm. insanın dedesi tarafından kınanmasının nasıl bir duygu olduğunu bilirim, bu yüzden her iki seferinde de dua ettim: sevgili tanrım, bu çocuk neyse o. ne olursa olsun onu sevmeme izin ver. eğer eşcinsel bir çocuksa, tanrı onu kutsasın; eğer eşcinsel değilse ve yalnızca ninesinin peruğunu takıp, köpeğe “edelweiss” şarkısını söylemekten hoşlanıyorsa, öyle olsun; ama her durumda, ne olur, onu sevdiğimi ve kabul ettiğimi her hareketimle anlatabileyim ona. (İkna Ulusu)
- . Hayatımda en çok pişman olduğum şey, nezaketin başarısızlıklarıdır. Karşımda başka bir insanın olduğu, acı çektiği ve yanıt verdiğim o anlar… Mantıklı bir şekilde, ihtiyatlı ve hafifçe... ... (Aralığın Onu)
- "Evet," dedi baba gözyaşları içinde, dua etmeyi bitirdikleri zaman."Sevgi varsa her zaman umut da vardır. Umut varsa her zaman şifa da vardır. Evet. Evet." (İç Savaş Diyarı Feci Düşüşte)
- Genel olarak bu vergi nasıl bir tepki doğurdu? Halk, vergi destekliyor mu? Destekliyorsa, o zaman gerçekten de böyle bir kanun çıkardığınızı hatırlıyorum. Diğer yandan, halk vergiden memnun değilse, o zaman yumruğunuzu masaya indirdiğinizden ve böylesine aptalca bir kanun çıkarmanızı önerdiği için birini kınadığınızdan çok eminim. (Phil’in Dehşet Verici Kısa Saltanatı)
- Kafanızın karışmasından korkmayın. Her daim kafası karışık olmaya çalışın. Her şey mümkündür. Sonsuza dek açık olun, o kadar açık olun ki, canınızı yaksın ve sonra biraz daha açılın, ta ki öldüğünüz gün e kadar, durmaksızın, amin. (Aralığın Onu)
- "ah, benim küçük erkeğim,” dedi, “seni çok seviyorum, bu yüzden yapabileceğim en zor şeyi yaptım, yani senden ayrıldım, tatlım. olağanüstü zekânı o en kutsal şeyi yapmak için yani başka insanlara yardım etmek için kullanabilesin diye. olduğun yerde kal, dikkatinin dağılmasına izin verme, mutlu ve üretken bir hayat yaşa, o zaman ben de mutlu olurum.” (İkna Ulusu)