Gökhan Özcan kimdir? Gökhan Özcan kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Türk Yazar-Gazeteci Gökhan Özcan hayatı araştırılıyor. Peki Gökhan Özcan kimdir? Gökhan Özcan aslen nerelidir? Gökhan Özcan ne zaman, nerede doğdu? Gökhan Özcan hayatta mı? İşte Gökhan Özcan hayatı...

Türk Yazar-Gazeteci Gökhan Özcan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Gökhan Özcan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Gökhan Özcan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Gökhan Özcan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 19 Mart 1965

Doğum Yeri: İnegöl, Bursa

Gökhan Özcan kimdir?

19 Mart 1965 tarihinde İnegöl’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İnegöl’de tamamladı. 1987 yılında Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Zaman gazetesi Kültür-Sanat Servisi’nde çalıştı. Daha sonra TRT'de aralıklı olarak Mimar Sinan, Yayla Yollarında, Yunus Emre ve Kırk Ambar, Havuçlu Pilav, Zamanın Seyyahları, Çek Bir Film gibi yapımlarda çeşitli görevler aldı, senaryo ve metin yazarlığı yaptı. Panel ve İzlenim dergilerinde çalıştı. Birçok farklı dergide çocuklara hikayeler ve denemeler yayınladı. İlk çıktığı yıllarda Yeni Şafak gazetesinde Tersköşe’yi yazdı. Bir süre Medyakronik isimli internet sitesinde TV eleştirileri kaleme aldı. Ardından Hakan Albayrak ve Levent Gültekin ile birlikte Gerçek Hayat dergisini çıkardı. Hiçbişey, Altmışikiden Tavşan, Günlerin Gölgeleri, Ruh Yordamı, Kim Duma Dum Kime, Serçe Parmağı isimli kitapları kaleme alan yazar halen Yeni Şafak’ta yazılarına devam ediyor.

Gökhan Özcan Kitapları - Eserleri

  • Serçe Parmağı
  • Ruh Yordamı
  • Hiçbişey
  • Günlerin Gölgeleri
  • Gözağrısı
  • Açık Pencere
  • 62'den Tavşan
  • Meraklı Solucan
  • Kim Duma Dum Kime

Gökhan Özcan Alıntıları - Sözleri

  • "Ben her şeyi biliyorum. Büyüklerin hiç mutluluk resmi yapamadığını da biliyorum. Mutluluk resimlerini sadece çocukların yapabileceğini de biliyorum." (62'den Tavşan)
  • Zamanla değişmeyen ne kadar az şey kaldı hayatımızda. (Günlerin Gölgeleri)
  • "Üşüyen bir elin en yakın cebe sığınması gibi, kendi içine kapanıyor bazı insanlar.." (Ruh Yordamı)
  • Her olanda bir hayır var hayata gönül gözüyle bakanlar için... (Gözağrısı)
  • Herkes gibi ben de “yorgundum dünya işlerinden” (Ruh Yordamı)
  • Ben küçükken, sokağımız çok büyüktü. Sonra ben büyüdükçe sokağımız küçüldü. O kadar küçüldü ki benim büyüyen hayatım içine sığmaz oldu. (Kim Duma Dum Kime)
  • Bulundukları yeri güzelleştirmekle görevlendirilmişlerdir (Kim Duma Dum Kime)
  • Dünyadaki her şey sevgiyle ısınır ancak bayım. (Hiçbişey)
  • Eşekler, bütün atların basketbolcu eşekler olduğunu zannederler ve onların maçlarını ne zaman yaptıklarını merak ederler. Atlar, etrafında dolaşan tüm eşeklerin komedyen olduğunu zannederler ve ne söylerlerse söylesinler onlara hep gülerler. (Kim Duma Dum Kime)
  • Sıkılıyorum ve toprağa düşen bir yağmur damlası kadar huzursuzum. Olduğum yerde duruyorum. Dünyaya kapanıyorum.Kitaplara bakıyorum insanların durduğu mesafelerden. Adamakıllı sıkılıyorum.Üst üste konmuş kelimelerden sıkılıyorum. Art arda dizilmiş cümlelerden sıkılıyorum.Kalıplara dökülmüş düşüncelerden sıkılıyorum. Sözlerin ifadesizligi sıkıyor beni. Sıkıyor beni gururla şişirilmiş kuramlar. Sıkıyor beni yatağına sinen nehirler. (Günlerin Gölgeleri)
  • Dünya da kocaman bir okul zaten! (Kim Duma Dum Kime)
  • Her geçen gün daha fazla sağırlaşıyoruz öncesine,sonrasına, şimdisine ve nasılına hayatın. (Günlerin Gölgeleri)
  • Kırıldığımı hissediyorum, bir ucumdan diğer ucuma kadar... (Gözağrısı)
  • İçimizi de gösteren fotoğraflar çekilebilir mi sanıyorsun? (Günlerin Gölgeleri)
  • Kim ki gönlünde sızı yok, onun derdi yok. Kim ki derdi yok, onun meselesi yok. ... Ne ki canımızı sıkıyor, o bizim dostumuzdur. Ne ki kafamızı yoruyor, o bizim azığımızdır. Ne ki mahzun ediyor bizi, büyütür insanlığımızı. (Açık Pencere)
  • Dünyadaki her şey ancak sevgiyle ısınır bayım.. (Hiçbişey)
  • “Her sabah kalkıp deli gömleklerini hayat diye geçiriyoruz sırtımıza.” (Ruh Yordamı)
  • Sonu görünmeyen büyüklükte bir dünyanın kapısını açmıştı kalemiyle. (62'den Tavşan)
  • Bunların hepsi defterinin içindeydi ve eğer isterse daha nicelerini çizebilirdi sayılardan. Bir tek para çizmemişti; ama gerekirse bütün sıfırlar bu iş için uygundu. (62'den Tavşan)
  • Ben küçükken, sokağımız çok büyüktü. Sonra ben büyüdükçe sokağımız küçüldü. O kadar küçüldü ki benim büyüyen hayatım içine sığmaz oldu (Kim Duma Dum Kime)