Hüsnü Mahalli kimdir? Hüsnü Mahalli kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Gazeteci ve Yazar Hüsnü Mahalli hayatı araştırılıyor. Peki Hüsnü Mahalli kimdir? Hüsnü Mahalli aslen nerelidir? Hüsnü Mahalli ne zaman, nerede doğdu? Hüsnü Mahalli hayatta mı? İşte Hüsnü Mahalli hayatı...

Gazeteci ve Yazar Hüsnü Mahalli edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hüsnü Mahalli hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hüsnü Mahalli hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hüsnü Mahalli hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 23 Mayıs 1949

Doğum Yeri: Suriye

Hüsnü Mahalli kimdir?

23 Mayıs 1949 yılında Suriye'nin Halep kentinde doğdu.

26 Kasım 1979 yılında İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu'ndan mezun oldu.

20 Mayıs 1982 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu'nda yüksek lisan eğitimini bitirdi.

1989 yılında Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) adına Türkiye'de çalışmaya başladı.

1993-1999 zaman diliminde BBC Arapça servisinde çalıştı.

2000 yılında geçici olarak El Cezire Televizyonunda bulundu.

2001-2003 yılları arasında tekrardan BBC Arapça servisinde çalıştı.

2004 yılında ise SANA'ya dönüş yaptı.

Arap ülkelerinde radyo, dergi, gazete ve ajans gibi basın yayın kuruluşlarında çalıştı.

2011 yılında Türk vatandaşı oldu.

Sarı Basın Kartı sahibidir.

Hüsnü Mahalli Kitapları - Eserleri

  • Ortadoğu’da Diktatörler
  • Ortadoğu'da Kanlı Bahar
  • Maniki Dünya
  • Al Sana Bahar
  • Misyon
  • Kelepçe
  • Diren Suriye
  • Filistin Benimdir
  • Arap İşi Demokrasi
  • Dağınık Düşünceler
  • Ortadoğu’da Büyük Tiyatro
  • Tezkereden Tezkereye Gerçekler

Hüsnü Mahalli Alıntıları - Sözleri

  • Ne pahasına olursa olsun başarmak istiyorlardı. Ama Suriye halkını yenemediler. Dünya tarihinin tümünde, Suriye benzeri bir olay yaşanmamıştır. 100 ülke 300 bin ruh hastası katili yanlarına alarak Suriye’ye çullandı, ama olmadı. (Dağınık Düşünceler)
  • Batı her zaman içimizdeki işbirlikçileri buluyor, onları satın alıyor, onlara en iğrenç ve rezil işlerini yaptırıyor, maddi ve manevi bedelini ödüyor ve işi bitince onları bir kenara atıyor.İran Şahı, Adnan Menderes, Saddam, Mübarek, Bin Ali, Andullah Salih be Kaddafi olaylarında olduğu gibi.Hiç kimse ders almadığı için sırada mutlaka başkaları var ve olacak.Ruhlarını şeytana satanlar er ya da geç şeytanın kazığını yer. (Misyon)
  • Ama Suriye ordusu ve halkı iyi dayanmıştı. Beklenenin tersine Suriye ordusu parçalanmadı ve birilerinin umduğu gibi Sünni askerler “Alevi Esad”a karşı ayaklanmadı. Üstelik ordunun neredeyse yüzde doksanı Sünni’ydi. (Kelepçe)
  • İsrail medyası sık sık yaralı İslamcıları ziyaret eden Başbakan Netanyahu’nun görüntülerini yayınlıyordu. İsrail medyasına göre 2600 kadar İslamcı militan İsrail’de tedavi edilmişti. Radikal Yahudilerin radikal İslamcılarla ittifakı. (Kelepçe)
  • Şam’a giren Fransız ordu komutanı General Henri Gouraud’dur. ilk iş olarak Selahaddin Eyyubi’nin türbesine gider ve türbeyi tekmeleyerek şu ünlü lafını eder: ‘“Ey Selahaddin, hadi kalk bak biz yeniden buradayız ama sen yoksun.” (Diren Suriye)
  • Allah adına kafa kesenleri. Allah adına küçücük kızlara tecavüz edenleri. Allah adına Allah’a ihanet edenleri. Allah adına Allah’ın ‘yapmayın’ dediği her şeyi yapanları. Allah adına tüm günahları işleyenleri. Adları hiç önemli değil. Önemli olan neden ve nasıl ortaya çıktılar, çıkarıldılar. Önemli olan kimdir onları yaratan? Kimdir bu hale getiren? Kimdir onları seven? (Al Sana Bahar)
  • ...İsrail kurulduğu günden itibaren Filistin halkına yapmadığını bırakmadı. En son Aralık 2008'de Gazze'ye saldıran İsrail en az 1.600 Filistinli'yi öldürdü ve 5.000 kadarını yaraladı. Gazze yerle bir edildi. (Ortadoğu'da Kanlı Bahar)
  • Hiç kimse “Yahu çoğunluğu yabancı 200 bin terörist Türkiye’de ayaklanmış olsaydı hükümet ne yapardı?” diye sormadı. (Kelepçe)
  • Çünkü Şerif Hüseyin ile tezgâh çeviren Lawrence İngilizlerin 150-160 yıldır işbirliği yaptığı Suud ailesiyle de oyun yapıyordu. Bu işbirliğinin sonucu olarak İngilizler ayaklandırmayı Mekke’den başlatan Şerif Hüseyin’i yavaş yavaş kuzeye doğru sürüklediler. Amaç, Hicaz denilen toprakları yeni sahipleri olacak Suud ailesine bıraktırmaktı. Üstelik oradan petrol kokusu da gelmeye başlamıştı. (Diren Suriye)
  • Hatta 1952-1970 döneminde Mısır ve Arap âleminin devrimci önderi olan Nasır’ın bir lafı vardır: “Suriye, Arap milliyetçiliğinin hep atan kalbidir.” (Diren Suriye)
  • Hikâye “Bahar”ın çok öncesinde başlamıştı. Lübnan’ın eski başbakanı Rafik Hariri 14 Şubat 2005 te öldürüldü. Sevgililer Günü’ndel Aşka çok meraklı Batı ve onun bölgesel işbirlikçileri kıyameti kopardı. Onlara göre bu işi “Gaddar Esad” yaptı. (Al Sana Bahar)
  • ''Mücadele '' onurlu inanlar içindir . (Arap İşi Demokrasi)
  • Boşuna dememişler 'En tehlikeli olanlar kendilerini bilge sanan yarı cahillerdir.'Allah bizleri onların şerrinden korusun! (Misyon)
  • Elli yedi Müslüman ülke içinde laik olan hemen hemen yok. Gerçek anlamda demokrasi çok az sayıda ülkenin şansı. Okuma yazma, kitap ve gazete okuma oranları başta olmak üzere birçok kriterde dünya standartlarının çok gerisinde olan Müslüman ülkeler, yeraltı kaynaklarının zenginliğine rağmen çoğunlukla açlık, sefalet ve cehalet içinde. Koltuk sevdası çok güçlü olduğu için yolsuzluğun çok yaygınlaştığı bu ülkelerde demokrasi yani özgürlük ve insan hakları adına hiçbir şey doğru işlemiyor. Her şey egemen güç ya da güçlere göre ayarlanıyor. Ama hiç kimse oturup da bunun nedenlerini sorgulamıyor. Hiç kimse bilim ve teknolojinin peşinde koşmuyor. Hiç kimse "Din ve dini kullanan siyasal Islamcılar bu işin neresinde?" diye sormuyor, soramıyor. Soramadığı için de işler hep kötüye gidiyor. Kötüye çare arayan da yok. En kolayından "kader" deyip geçiliyor. Ama geçmiyor çünkü geçmemesi içen siyasal güçler ve onlara hizmet eden sosyal yapılar sürekli işbaşında. Din herkes için çok etkili silah. "Koltukları daim" olsun diye. (Ortadoğu’da Diktatörler)
  • Türkiye kendi Kürtleri ile savaşıyor ama Irak Kürtlerine sınırsız destek veriyordu. Türkiye’den intikam almak isteyen Saddam kendi Kürtleri ile savaşırken PKK ya yardım ediyordu. İran ise kendi Kürlerinin her ayaklanmasını bastırmasına karşın hem Irak Kürtlerine hem de PKK ya destek veriyordu. Suriye kendi Kürtleri ile hiç savaşmamış olmasına rağmen bazı haklarını vermiyor ama Irak Kürt liderlerini ve Öcalan’ı Şam’da misafir ediyordu. (Maniki Dünya)
  • Halep’te Zekeriya ya da diğer adıyla Emevi Camii var. Hemen arkasında o inanılmaz daracık sokaklarıyla Kapalı-çarşı. Silahlı gruplar 2012’nin başında bu camiyi ele geçirerek komuta merkezine dönüştürdüler. Bu da yetmedi tüm silahlarını caminin içinde depo ettiler. Sonra caminin minaresinden dürbünlü tüfekle bölgedeki askerlere ateş etmeye başladılar. Suriye ordusu gelip onlarla çatışınca kıyameti kopardılar, “Vay efendim Esad ordusu camiyi bombaladı!” diye. YouTube’da görüntüler paylaştılar. Türkiye medyası da o zaman onların bu yalanını pazarladı. Tıpkı binlerce yalanını pazarladığı gibi... (Diren Suriye)
  • Yusuf Azma, Osmanlı ordusunda uzun süre görev yapmış, Enver Paşa'yla çok yakın çalışmış, Çanakkale Savaşında bulunmuş ve Osmanlı ordusu için askerlik eğitim kitabını yazmış bir subaydı. 1918'de Osmanlı ordusu dagilinca ulkesi Suriyeye dönmüş ve 1919-1920 doneminde ilk milli orduyu kurmuş ve Savunma Bakanı olmuştu. Ülke Fransız işgaline uğrayınca Suriyenin ilk şehidi oldu. Öldüğünde tek bir kızı vardı o da annesiyle birlikte memleketi Bursa'ya dönüp yerleşti. İbrahim Henano Kürt kökenliydi. Erzurum kaymakamı olarak görev yapmış ve Erzurumlu bir kadınla evlenmişti. Osmanlı dağılınca o da ülkesi Halep'e döndü ve hemen halkı işgalcilere karşı örgütlemeye başladı. 1935'te veremden öldü (Arap İşi Demokrasi)
  • Bugün Suriye'de yaşananlar ilk değil. 1977'de şimdi olduğu gibi " Alevilik " konusunu bahane eden Müslüman Kardeşler Baba Esad'a karşı ayaklandı. Suudi Arabistan, Ürdün, Saddam yönetiminde Irak ve CIA onlara yardım ediyordu. 1977-1982 döneminde Müslüman Kardeşler militanları Esad'a yönelik 3 suikast teşebbüsünde bulundu ve binlerce Suriyeli ilerici aydın , doktor, akedemisyen ve askeri öldürdüler. Şubat 1982'de Halep ve Hama kentlerinde kapsamlı bir ayaklanmayı örgütleyen Müslüman Kardeşlerin liderleri Halep'te yakalanmasına rağmen Hama'da ayaklanma oldu . Suriye ordusu tarafindan kuşatılan kent yoğun çatışmalara sahne oldu . Ayaklanma bastırıldı ve binlerce Müslüman Kardeşler militanı öldürüldü ama Batılı ülkeler ve medyaları buna " Hama Katliamı " dedi. (Misyon)
  • Afrika ülkelerinden, Arap ülkelerinden ve diğer ülkeler. den... İsrail'i yönetenlerin büyük bölümü dışarıdan gelmiş isimler. Bir tek ideolojinin etkisiyle: Siyonizm. Bir tek amaç için: Ne pahasına okursa olsun Büyük İsrail Devleti'ni kurmak. Önce Filistin halkına yönelik terör ve katliam başladı sonra da Filistinliler ülkelerinden kovuldu... Bu da yetmedi 1956, 1967, 1973 savaşları, 1982 Lübnan işgali ve sonra sında yine Lübnan'a yönelik kapsamlı saldırılar... Arada bir Suriye'yi bombaladılar. Hepsi Nil'den Fırat'a kadar uzanan Büyük İsrail Devleti'ni kurmak, "Arz-ı Mevut" hikâyesini gerçekleştirmek içindi. Dünyadaki 14,2 milyon Yahudi bu topraklarda toplanacak, Aksa Camii altında Süleyman Tapınağı'nın izleri bulunacak, Büyük İsrail Devleti kuru lacak ve Yahudiler dünyaya egemen olacak! İster gül ister ağla ama İsrailliler buna inanıyor. 14,2 milyon Yahudi, 7 milyara bedel! 1,5 milyar Müslüman'ı ayrıca belirtmeye gerek yok! İdeal İsrail! (Ortadoğu’da Diktatörler)
  • Bugün eğer İran ölümüne oğul Esad’a sahip çıkıyorsa nedeni baba Esad’a olan vefa borcudur. Yani bugün İran uluslararası emperyalist , siyonist ve gerici saldırıya karşı savaşan oğul Esad’ı kurtardıysa 30 yıl önce baba Esad da Humeyni’yi mutlak bir yenilgiden kurtarmıştı. (Maniki Dünya)