İbrahim Halil Baran kimdir? İbrahim Halil Baran kitapları ve sözleri
Şair İbrahim Halil Baran hayatı araştırılıyor. Peki İbrahim Halil Baran kimdir? İbrahim Halil Baran aslen nerelidir? İbrahim Halil Baran ne zaman, nerede doğdu? İbrahim Halil Baran hayatta mı? İşte İbrahim Halil Baran hayatı...
Şair İbrahim Halil Baran edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında İbrahim Halil Baran hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İbrahim Halil Baran hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte İbrahim Halil Baran hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Îbram Xelîl Baran
Doğum Tarihi: 7 Eylül 1981
Doğum Yeri: Şanlıurfa, Türkiye
İbrahim Halil Baran kimdir?
Kürt şair ve yazar.Kürt milliyetçisi.1981 yılında Tionek’te doğdu. İlk ve ortaöğreniminiSuruç ve Şanlıurfa’da tamamladı. Dicle Üniversitesi’nde Türkçe Öğretmenliği’nden mezun oldu. Bilkent Üniversitesi’nde Türk Edebiyatı alanında yüksek lisans programında okudu. Çeşitli üniversitelerde dersler, seminer ve konferanslar verdi. Halen The City University of New York’ta misafir öğretim üyesi olarak Kürdistan Sosyolojisi alanında çalışmalarına devam etmektedir.Bilimde hiyerarşi ve ihtisaslaşma yerine disiplinlerarası çalışma ve karşılıklı bir öğrenme metodu savunmaktadır.Ayrıca Kürthareketinin ilk sivil itaatsizlik eylemlerini düzenledi.
İbrahim Halil Baran Kitapları - Eserleri
- Sular Divanı
- Esmer Tenli İrmak Düşleri
İbrahim Halil Baran Alıntıları - Sözleri
- "Çoktu gülün ustası, vardım bir dikene çırak oldum.." (Esmer Tenli İrmak Düşleri)
- . Şimdi, sulanan bir dağ kadar yaralıdır ömür... (Sular Divanı)
- Kendime yalan söylediğimden beri hiç kimseye inanmıyorum. (Sular Divanı)
- "Çoktu gülün ustası, vardım bir dikene çırak oldum.." (Esmer Tenli İrmak Düşleri)
- susmak mahşeri beklemektir: artık kendine küskün olmak hasreti (Sular Divanı)
- keşke ölümüm olsan benim ve hiç bekletmesen... (Esmer Tenli İrmak Düşleri)
- "anlamayınca beni sen, kör bir taş tutar ellerimden ve sessizce ölür sana yazdığım birkaç dize... duymayınca söylediklerim (gök)yüzün âmâ çocuklar derelerde yıkanır, güneş yüzünü kavurur bir ekincinin, eski bir ağıt yakar bir kadın kırılır ismine yazılmış tüm abideler çocuklar kırkında dilsiz düşüp ölürler bir bir bilir misin?.. anlamayınca sen sürgüne düşer tebessümlerim divane bir sır bitirir kapkara geceleri... şairleri bu felçli kentin ısmarlama sevinçler taşır suratında.. silkelenirken balkonlarda sofralar veremli tümceler düşer sokaklara... sonra kalabalıklar çoğalır durmadan ve göçebe olup deliler kuytularından terk ederken bu kenti, gönül yaram, anlamsızlığım uçurumlarda son bulur. anlaşılmak ister tüm nehirler ve anlaşılmayan nehirler hep dışına akar ülkelerin.. " -kış, 2001- (Esmer Tenli İrmak Düşleri)
- Kenên min dikevin sirgûnê, gava ku tû min fêm naki... "li ser milên min ên tazî ji porê te şahmaran daketine :lanet û legan dîn bûn Leyla, ya ku min ew di qefesa xwe de veşart: evîn û gûlle"... "çıplak omuzlarıma saçlarından şahmaranlar indi: lanet ve kabuk çıldırdı göğüs kafesime sakladığım Leyla: aşk ve kurşun" ... (Esmer Tenli İrmak Düşleri)
- keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım (Sular Divanı)
- narin bir kelebek ölüsüdür sevgilim yüzümün düşüp düşüp kırıldığı yerde (Sular Divanı)
- Şimdi: bıraktığın ağıt yorsun beni... (Sular Divanı)
- sonra ölüm! tararken saçlarını sayfalara döküldüm artık ömrüm yüzüne sığmayacak kadar kısa (Sular Divanı)
- "li ser milên min ên tazî ji porê te şahmaran daketine :lanet û legan dîn bûn Leyla, ya ku min ew di qefesa xwe de veşart: evîn û gûlle"... "çıplak omuzlarıma saçlarından şahmaranlar indi: lanet ve kabuk çıldırdı göğüs kafesime sakladığım Leyla: aşk ve kurşun ..." (Esmer Tenli İrmak Düşleri)
- Çıldırdı göğüs kafesime sakladığım leylâ (Sular Divanı)
- Belki Acı bir yağmurla yüzüne sardığım göğsüm gibidir kefen... (Sular Divanı)
- "Savaş zamanında herkes bir dava için ölür ama savaş bittiğinde herkes kendi ölüsünü arar, onu toplar, onu gömer. Aşkta da böyledir." İbrahim Halil BARAN (Esmer Tenli İrmak Düşleri)
- beni de kovdu huzur unuttum o dilsiz geçmişi (Sular Divanı)