İlhami Algör kimdir? İlhami Algör kitapları ve sözleri
Türk yazar İlhami Algör hayatı araştırılıyor. Peki İlhami Algör kimdir? İlhami Algör aslen nerelidir? İlhami Algör ne zaman, nerede doğdu? İlhami Algör hayatta mı? İşte İlhami Algör hayatı...
Türk yazar İlhami Algör edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında İlhami Algör hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İlhami Algör hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte İlhami Algör hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1955
Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye
İlhami Algör kimdir?
1955'te İstanbul Suriçi'nde doğdu. Yazarın diğer kitapları: Çanakkale Yalı Hanı ve Han Sakinleri (Everest Yayınları, 2007), Karabakal Ötüyor (Everest Yayınlan, 2008), Ma Sekerdo Kardaş? (Doğan Kitap, 2010), Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku / Albayım Beni Nezahat ile Evlendir (İletişim Yayınları, 2011).
İlhami Algör Kitapları - Eserleri
- Kalfa ile Kıralıça
- Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
- Müzeyyen ile Nezahat
- Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları
- Karabakal Ötüyor
- Çanakkale - Yalı Hanı ve Han Sakinleri
- Albayım Beni Nezahat ile Evlendir
- İkircikli Biricik
- Hisli Kirpi
İlhami Algör Alıntıları - Sözleri
- hanımefendi siz zahmet etmeyin, ben sizi severim.. (Müzeyyen ile Nezahat)
- "Ruhlarımız,balkonda asılı ve kurumak üzere iken yaz yağmuruna yakalanmış havlular gibi şişip ağırlaşacaktı.." (Albayım Beni Nezahat ile Evlendir)
- İnsanın kendini bilinmez bir başkası olarak hissetmesi, kendine tanıması gereken bir yabancı gibi bakması... (Hisli Kirpi)
- "Niye kapı ağzında oturuyorsun?" "Kapı ağızlarını severim. Her an kaçıp gidebilmek ihtimalini diri tutar," dedim. (İkircikli Biricik)
- Samimiyet neden sadece an ile mümkün? Niye daha uzun sürmüyor? (Hisli Kirpi)
- “Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” (Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku)
- Unutmak istedikçe hatırlıyorsun. Hatırlarken kıvırıyorsun. Kıvırdıkça, unutamayacaksın. (İkircikli Biricik)
- "Geçmiş geri geldikçe beni mutsuz ediyor ise geçmemiş midir? Hala burada benimle mi yaşamaktadır? Zaman yolculuğu dedikleri bu mudur? Yolcu , zamanın kendisi de, yolculuk mekanı ben miyim? O esnada kalbim neden yanıyor? Arz ederim." (İkircikli Biricik)
- “Olabilir, insan bazen yalnız kalır bir hikâyeye sığınır.” (Hisli Kirpi)
- "Merhaba," dedi Stella, "Hayat nasıl?" "Bilmem," dedim, "hayat hakkında fikrim yok." (Müzeyyen ile Nezahat)
- Eğer kendisi sandığı kişi değil de başka biri ise, bunca sene kendisi bildiği kişi kimdir? (İkircikli Biricik)
- Kendi ile konuşmanın yalnızlıktan olduğunu söyleyenler var. Olabilir. Biz işimize bakalım. Varmış gibi. (Hisli Kirpi)
- Doğrudan bir derdin dolaylı telafisi olur mu? (İkircikli Biricik)
- Babamın halası kördü. Abbasuşağı'nda evliydi. 38'de bunu atiyler bi evin içine, evi yakiyler, o da içinde yaniy. (Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları)
- "Loş, karanlık ve kapalı bir alandı..." (Çanakkale - Yalı Hanı ve Han Sakinleri)
- Eğer siz kocamı o taştan attı iseniz, inşallah gidişiniz olsun, dönüşünüz olmasın. (Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları)
- "Hislerim, yapılmamış olanı yapmanın kaderim olduğunu söylüyordu." (Albayım Beni Nezahat ile Evlendir)
- "Aynı kitabı okuyup farklı yerlerin altını çizmişiz." (Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku)
- Bu köpek yabancıya havlar gibi havlıyor (Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları)
- "Al bu elmayı Nezahat, sende bu ad oldukça istersen sıfır numara kel, istersen at kuyruklu olurum. İnce bıyıklı, tek dişi altın olurum. Meftun olurum, meczup olurum. Uzaklara bakarım çıtımı çıkarmam. Nasıl söyleyeceğimi bilmem, susarım. Susmak üzerine konuşmak gerekse, beni çağırırlar, oturur susarım. Dolmabahçe Saat Kulesi'yle, Çırağan Sarayı ile konuşurum. Duvarlara yazılar yazarım gizli gizli:''Albayım beni Nezahat ile evlendir'. Sülüs yazarım, kûfi yazarım, Latin yazarım. Gotik yazamam. Yağ satarım, bal satarım, ustamı öldürür ben satarım. Yemeden içmeden kesilir, alık olurum. Adımı sorsan duymaz olurum. Kötü olurum, iyi olmam Nezahat. Ya bu adı değiştir ya da al bu elmayı. Bende sevdiklerince terk edilme endişesi, kafayı yemeye meyyal haller var. Al bu elmayı Nezahat. Yüzünde göz izi var." (Albayım Beni Nezahat ile Evlendir)