Jennifer Royce kimdir? Jennifer Royce kitapları ve sözleri
Roman yazarı Jennifer Royce hayatı araştırılıyor. Peki Jennifer Royce kimdir? Jennifer Royce aslen nerelidir? Jennifer Royce ne zaman, nerede doğdu? Jennifer Royce hayatta mı? İşte Jennifer Royce hayatı...
Roman yazarı Jennifer Royce edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Jennifer Royce hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Jennifer Royce hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Jennifer Royce hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi:
Doğum Yeri: Mersin,Türkiye 1 Nisan 1969
Jennifer Royce kimdir?
Mersin’de doğup büyüyen Jennifer Royce, eşi ve iki çocuğuyla halen aynı şehirde yaşamaktadır. Sınıf öğretmenliği yapmakta olan yazar, hobi olarak yazmaya başladığı tarihi aşk hikâyeleri ile kısa zamanda okurların gönlünde taht kurmuştur.
Jennifer Royce Kitapları - Eserleri
- Gözlerinin Esareti
- İntikamla Gelen
- Esir Yürek
- Zorba Aşık
- Aşka Tutsak
- İskoç Onuru
- Aşktan Kaçış
- Asil Serseri
Jennifer Royce Alıntıları - Sözleri
- "İnsanların kapalı kapılar ardında yaptıklarını herkesin gözü önünde yapanlar deli olarak yaftalanır." (İskoç Onuru)
- "Geçmişin kördüğümünü çözmeden geleceğe dokunman mümkün değildir.. " (Esir Yürek)
- "Konuşmasalar ve birbirlerini görmezden gelseler de aynı ortamda olduklarında bile aralarında dalgalanan ve cızırdayan bir akım vardı.Trisha'nın göz ardı ettiği bu akım , adamın bedeninden kendi bedenine doğru şimşek hızıyla ulaşıyor ve nefesini kesiyordu. Tanrı aşkına ,bu saçmalıktı! Onun gibi duyarsız bir adamdan etkileniyor olamazdı." (Asil Serseri)
- "Ne o saraydan kız mı kaçırıyorsun, Hamlet?" Fahid yanından geçerken, "Opera ve tiyatroyu birbirine karıştırıyorsun, Cabir? Bir sadece Hırçın Kız'ın kocasına karşı geldiğinde, alacağı ders oyununu sahneliyorum. Hamlet'le birazcık benzerliğim olduğunu itiraf edebilirim ama..." (Esir Yürek)
- Genç adamın kuruyan dili, bir süre söylemek istediklerine itiraz edermiş gibi hareket etmedi. Onun bu sessizliği düşünüyormuş şeklinde algılandı. “Kızı satın almak istiyorum.” Hayatında söylemek zorunda kaldığı en zor cümleydi. Ayrin’in bir köle olduğunu ve mal gibi alınıp satıldığını sanki yeni fark etmiş gibi tüyleri diken diken oldu. Söylenen sözlerin ardında başka anlam arayan bir adam olan Aber; bir kölenin, en azından bir zamanlar köle olmuş bir adamın, neden bir cariyeyi satın almak istediğini düşündü. Bu, ucunda çok para olan bir işe dönüşebilirdi. Üstelik kız, hemen öylesine verilecek bir esir değildi. (Esir Yürek)
- "İnsanların kapalı kapılar ardında yaptıklarını herkesin gözü önünde yapanlar deli olarak yaftalanır." (İskoç Onuru)
- Pişmanlık en ölümcül silahtır. Geriye dönüp bakmak ise bu silahı şakağına dayayıp tetiği çekmektir. -Asil Korsanların Gizli Altın Kurallar Defteri'nden... (Aşka Tutsak)
- İnsan, mutlu olduğu yerleri ve zamanları özler. (Esir Yürek)
- İnsanlar korkaktı. Ölmekten korkarlar, yaşamaktan korkarlar, birbirlerinden korkarlar ama en çok gerçeklerden korkarlardı. Bu yüzden kendi gerçeklerini bulmak yerine başkalarının onlara sunduklarına, düşünmeden körü körüne inanırlardı. Saflığın güvenli uykusunu, farkındalığın acı veren uyanıklığına tercih ederlerdi. (Aşktan Kaçış)
- ...bense hep düşlerime imkansızları eklemeye devam ederdim. (İntikamla Gelen)
- Yüzlere kaldırılmış yelpazelerin her zaman ne işe yaradığını merak ederdi. Asıl amacın art niyetleri saklamak olduğunu şu son bir yılda öğrenmişti. İnsanlar çirkin yüzlerini saklamak için ihtiyaç duydukları aracı moda haline getirmişlerdi. (Aşka Tutsak)
- Bakmasını ve görmesini bilirsen en çirkindeki güzelliği bile fark edersin. (Esir Yürek)
- İnsanlar korkaktı. Ölmekten korkarlar, yaşamaktan korkarlar, birbirlerinden korkarlar ama en çok gerçeklerden korkarlardı." (Aşktan Kaçış)
- “Unutmayın Leydim, kaba saba bir taş bile heykeltıraşın elinde hafif bir dokunuşla kırılabilecek heykellere dönüşüyor. Yeter ki heykeltıraş sabırlı olsun.” (Zorba Aşık)
- Çocuklar ne güzel varlıklardı. Hayata art niyetsiz bakmak yaşadıklarına daha kolay uyum sağlamalarına yetiyordu. (Zorba Aşık)
- "İnsanların kapalı kapılar ardında yaptıklarını herkesin gözü önünde yapanlar deli olarak yaftalanır." (İskoç Onuru)
- Hayat hiç bir zaman istediğini önüne sunmuyor. (Esir Yürek)
- 65.madde Pişmanlık en ölümcül silahtır. Geriye dönüp bakmak ise bu silahı şakağına dayayıp tetiği çekmektir. (Aşka Tutsak)
- “Hayatımın bir noktasında, kadın olmanın ne kadar zor olduğunu kavradım. Kendi iradem yokmuş gibi erkeklerin isteklerine boyun eğmek zorundaydım. Benim isteğim dışında bedenime dokunma, istedikleri gibi kullanma haklarına isyan ettim.” Başını kaldırıp Bruce’nin gözlerinin içine cesurca baktı. “Sadece bir dış kabuktan ibarettim. Hislerimin, korkularımın, hayallerimin ve gelecek için yaptığım planların hiçbir önemi yoktu. Bu dünya erkeklere ait! Kadınlar sadece onların ihtiyaçları için kullanabileceği bir eşyadan ibaret! babam için statü kazanma aracıyım. Sizin için sadece bir emirle istemediğim bir adama verilebilecek kadar değersizim. Evlendiğimde ise kocam için ona çocuk verebilecek bir damızlıkdan öteye geçemeyeceğim. Neden yaptığımı soruyorsunuz. Asıl ben neden bütün kadınların deli olmadıklarını anlayamıyorum. Neden bu kaderi kabullendiklerini, neden baş kaldırmadıklarını, neden en başında yok olmaya mahkûm olduklarını kavrayamıyorum.” (İskoç Onuru)
- Savaş meydanı ölmek için koşulan bir yerdi. Ölümü severek, bilerek gelen savaşçılara istediklerini elinde Roya ile El Kayran verdi. (Gözlerinin Esareti)