Joseph Kessel kimdir? Joseph Kessel kitapları ve sözleri
Gazeteci Yazar Joseph Kessel hayatı araştırılıyor. Peki Joseph Kessel kimdir? Joseph Kessel aslen nerelidir? Joseph Kessel ne zaman, nerede doğdu? Joseph Kessel hayatta mı? İşte Joseph Kessel hayatı... Joseph Kessel yaşıyor mu? Joseph Kessel ne zaman, nerede öldü?
Gazeteci Yazar Joseph Kessel edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Joseph Kessel hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Joseph Kessel hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Joseph Kessel hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1898
Doğum Yeri: Arjantin
Ölüm Tarihi: 1979
Ölüm Yeri:
Joseph Kessel kimdir?
Rus Asıllı Joseph Kessel 1898 yılında Arjantin’de doğmuş. Doktor olan babası üç yıllığına Arjantin’e gittiğinde Kessel bu topraklarda dünyaya gelmiş. Aile daha sonra Rusya’ya dönmüş ama 1908 yılında Fransa'ya göçerek önce Nice'e sonra da Paris'e yerleşmis. Joseph Kessel 17 yaşında gazeteciliğe başlamış.
Birinci Dünya Savaşında orduda önce süvari olarak görev yapmış daha sonra pilot olmuş. Bir görevle Vladivostok’a gitmiş sonra bütün dünyayı dolaşmış. Sandi ile tanışarak evlenmiş. Esrar ile de tanışmış ve ömrü boyunca kullanmış.
Uluslararası gazeteci olan ve henüz yirmisine gelmeden ünlü bir yazar olan . Kessel 1922 ve Kızıl Stepler,'i 1923 yılında Tayfa’yı yazmış . Maceraseven bir delikanlı olan ve kadınları. Içkiyi, kavgayı seven Kessel, değişik ülkeleri, değişik kişilikleri tanımak için dünyayı dolaşmaya başladı. Paris’e bayılıyordu. Montmartre gansterleri ile Rus göçmenleri en iyi romanlarından biri olan “Gündüz Safası” na konu oldu. Otuz yaşına varmadan Fransız Akademisine üye oldu. Bütün bu başarılar ve maceralarla süslü bir hayat, karısının ölümü ile, Kessel’ın gözünde anlamsızlaştı.
1932 yılında bir gazetecilik görevi ile Kızıl Denize gitti. Hitler başa geçtiğinde yahudilere yapılan zülum karşısında sessiz kalamıyarak yahudi alehtarlığı yapmaya başlayan Gringoire gazetesinden istifa etti. Amerikaya film yapımı için çağrıldı. Güney Amerikaya gitti. Savaş muhabiri olarak İspanyol iç savaşına katıldı. İkinci Dünya Savaşı başladığında Fransa’ya yerleşti ve Rezistansa katıldı . Kessel yahudi olduğu için tehlikeli yıllar yaşadı. Savaş sonrasında Petain hakkında ve Nürenberg’de savaş suçluları için açılan mahkemelerde gazetecilik görevini üstelendi
Savaş sonrasında üç kitabı yayımlandı. Yeniden evlendi. Afrika’ya gitti. “Aslan” isimli kitabı büyük başarı kazadı. Bir milyondan fazla sattı. Nazi - Eichman davasını gazetecii sıfatıyle izledi. Afganistana gitti “Atlılar”ı yazdı .
Yetmişini aştığında dostlarını birer birer kaybetmek onu çok etkiledi. “Dosta Veda” ve “Vahşi Zaman” adlı kitaplarını yazdı. Kalp krizi geçirmesine rağmen alkolü ve sigarayı bırakmadı.1979 da seksen yaşında öldü.
Kessel, Albert London ve Ernest Hemingway gibi gazeteci-yazar geleneğindendir. Onda, hayran olduğu Joseph Conrad’ın da izleri görülür.
Kessel’ın romanları pek çok filme konu olmuştur. Başlıcaları Bunuel’in Gündüz Safası, Melville’in Gizli Ordusu ve Frankenheimer’ın Atlılar’ıdır
Joseph Kessel Kitapları - Eserleri
- Aslan
- Atlılar
- İblisin Oyunu
- Gündüz Güzeli
- Gölgeler Ordusu
- Stavisky Rezaleti
- Gündüz Safası
- Kanatlılar
- Çöl Menekşesi 'Violette'
Joseph Kessel Alıntıları - Sözleri
- Son haddine varan korkunun kıskançlıkla şu ortak yanı vardır: Onu duyan kimse için en küçük olasılık bile kesinlik haline geliverir. Severine'in birbiri ardınca aklına getirdiği varsayımlar, olmuş bitmiş birer olay haline dönüşüveriyordu hemen. Felaketin kopacağından kuşkulanmıyordu artık. (Gündüz Güzeli)
- Zevk dediğin beyhude şeydi, tadını alır almaz tadı bozuluverirdi. (İblisin Oyunu)
- Sözlerin kanatlanıp uçabilmesi için içinde doğdukları dilde yuvalanmaları gerek. Bir başka dilde kanatlarını yitirirler. (Atlılar)
- "İnsanın, kendi de bilincinde olmadan tasarladığı kötülüğü ancak Allah önceden bilir." (Atlılar)
- Jandarmaların tutuklularıyla birlikte ona getirdikleri polis notlarındaki satırlardan bir şeyler çözmeye çalışıyordu. "Bağımsız kişilik, keskin zekâ; kibirli ve alaycı tavır" diye okuyordu kumandan. "Ezilmesi gerek" diye yorumluyordu. Sonra "seçkin bir köprü ve yol mühendisi" diye yazıyordu. "İyi kollamalı" (Gölgeler Ordusu)
- Burada hayvanlar her hakka sahiptir. Onların huzur içinde olmalarını isterim. Hiçbir ihtiyaçları eksik olmasın, insanlardan korunsunlar, mutlu olsunlar isterim. (Aslan)
- Birbirimize yaptığımız kötülüğü en uç noktada hissedecek kadar seviyoruz birbirimizi ve bunu kaldıramıyoruz, anlıyor musunuz? O zaman da her birimiz suçu diğerinin üzerine atmak istiyor, atmak zorunda. (Aslan)
- Durgun sular ekseriyetle tehlikeli ve zararlı olur. (Aslan)
- ölmeye karar verdim ,beni öldürmen için de seni seçtim .. (İblisin Oyunu)
- Kimi insanlar vardır, yanlarına yaklaşıldığında, birlikte olunduğunda, nezaket kurallarının gerektirdiği girizgâhların, laf dolandırmaların onlar için hiçbir anlamı yoktur, çünkü bu insanlar kendi dünyalarında tüm uzlaşımların dışında yaşarlar ve sizi hemen bu dünyaya çekerler. (Aslan)
- Bir ölüm mahkûmu son anlarını sevdiğinin anılarıyla geçirmez miydi? (Gündüz Güzeli)
- "Gün gelir, en güçsüz olan kadar en güçlü olan da kendisine yardım edildiği görmek ve bu yardımdan hoşlanmak ihtiyacını duyar. İnsanoğluna bazen başkalarını korumak, bazen de başkalarının onu koruması gereklidir." (Atlılar)
- - "Ölüyormuş, ee napalım? Yeterince uzun yaşamadı mı?" - "İnsan hiçbir zaman yalnız ölmeyi hak edecek kadar uzun yaşamaz." (Atlılar)
- Şan ve şöhretin korkudan daha güvenilir bekçisi yok. (Atlılar)
- Çok güzel, muhteşem şafaklar görmüştü, insanın âşık olmak isteyeceği, insana güç veren, neşe veren şafaklar... Ama hiçbiri, yaşadığı dehşetin sonrasında sökerken, ona yeniden doğduğunu hissetiren bir şafağın yerini tutamazdı. (İblisin Oyunu)
- Dünyada onlar kadar zengin kimse yoktu. Çünkü hiçbir şeye sahip değillerdi ve bundan fazlasını da istemiyorlardı. (Aslan)
- Sonra, koca kafası toza gömüldü, hareketsiz kaldı. Benzi atan Miss Evelyn yere atladı. Kuruma’nın cesedi karşısında, en sonunda karşısındakinin bir insan olduğu yönünde muğlak bir izlenime kapıldı. (İblisin Oyunu)
- "Çocukların kitaplardan daha çabuk yaşlanacağını hesaplamamıştım." (Aslan)
- - "Neden korktun?" - "Neden olacak, ölümden." - "Gerekmezdi," dedi usulca yaşlı adam. Demirci heyecanla ama tatlılıkla - "Senin kadar ölüme yakın olunca böyle konuşmak kolaydır, dede." - "Sen daha yakınsın," oğlum dedi yaşlı adam "Çünkü sen ondan korkuyorsun." (Atlılar)
- "Bir yaranın iyileşmesi için ağrı çekmek gerekir. Mutluluk da böyledir Uraz, ruh ağrımalı ulaşmak için." (Atlılar)