Kemal Varol kimdir? Kemal Varol kitapları ve sözleri
Yazar Kemal Varol hayatı araştırılıyor. Peki Kemal Varol kimdir? Kemal Varol aslen nerelidir? Kemal Varol ne zaman, nerede doğdu? Kemal Varol hayatta mı? İşte Kemal Varol hayatı...
Yazar Kemal Varol edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Kemal Varol hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Kemal Varol hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Kemal Varol hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1977
Doğum Yeri: Diyarbakır
Kemal Varol kimdir?
1977 yılında doğdu. Edebiyata şiirle başladı. Yas Yüzükleri (2001), Kin Divanı (2005), Temmuzun On Sekizi (2007) adlı şiir kitapları Bakiye adıyla toplu şiirler olarak kitaplaştı. Jar (2011), Haw (2014), Ucunda Ölüm Var (2016), Âşıklar Bayramı (2019) adlı dört romanı ve Sahiden Hikâye (2017) adlı bir hikâye kitabı yayımlandı. ABD ve Fransa’da da yayımlanan Haw romanıyla Cevdet Kudret 2014 Roman Ödülü ile Pen Amerika 2017 Çeviri Ödülü’ne, Sahiden Hikâye adlı ilk hikâye kitabıyla 2018 Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görüldü. Âşıklar Bayramı romanı, Dünya Kitap tarafından 2019 Yılın Telif Kitabı seçildi.
Kemal Varol Kitapları - Eserleri
- Haw
- Yas Yüzükleri
- Bakiye
- Jar
- Memleket Garları
- Demiryolu Öyküleri
- Kin Divanı
- Ucunda Ölüm Var
- Temmuzun On Sekizi
- Sahiden Hikâye
- Aşıklar Bayramı
- Kin Divanı
- Kara Sis
Kemal Varol Alıntıları - Sözleri
- benzemem diye düşünürken müsvedde oldum ona (Bakiye)
- Zaman çok garip bir şeydir. Geriye doğru sayıldığında başka, ileriye doğru sayıldığında başka geçer. (Haw)
- bir zaman senden ağlar kaldım gazâla sesim o uzak dağlarda dağdâr şimdi sanki unutmak için var anılar kinimde ve sanki hep küs tadıyla söylenmiş bir şarkı duyduğum: herkes bir gün bir aşkta imkânsız hâlâ ne ırmaklarda haz, ne perçemlerde şefkat var artık kuşkuyla dönülen aynalar ve kapılar şimdi yalnızlığa kötü gelen yağmurlar acıtan tesadüflerin sesi; mutluymuş ah gazala, her şey eskisinden fenâ: kül büyüt canım ve mümkünse acını unutma (Yas Yüzükleri)
- "Biliyor musun Gobi" dedim, "şu bizim on bir on iki yaşımız ömür boyu bizimle gelecekmiş." "Gelirse gelsin," dedi Gobi, "ne zararı var!" "Öyle değil oğlum," dedim başımı iki yana sallayarak. "Yani by yaşta ne yaşıyorsak illet gibi yakamıza yapışacakmış her şey. Kırk yaşımıza gelsek de aynı bokun soyu olacakmışız." Enseme bir şaplak vurup "Olur mu lan hiç öyle şey!" dedi. "Bal gibi de olur," dedim. "Günün birinde başımızı bir eve sokup böyle çoluk çocuğa karışmış, her şey güllük gülistanlıkken, bir gece kan ter içinde uykudan uyanıp pencereye atacakmışız kendimizi." "Sonra?" "Sonra pencerede sıkıntıyla sigara içerken bizim bu yaşımız böyle sokaktan yavaşça geçip el sallayacakmış bize. Eksik kaldım, gel beni tamamla diyecekmiş" (Sahiden Hikâye)
- bir yerde beni hâlâ affetmeyen bir kadın nasılsa vardı (Yas Yüzükleri)
- Kim bilir kimin kursağında kalmış eksik bir heceyim hâlâ. (Ucunda Ölüm Var)
- Arzulanan; günümüzün acil ihtiyaçlarının geleceğe ipotek koymamasıdır. Bir başka değişle, tren düdüklerinin yerin altında değil, kentin kalbinde duyulmaya devam etmesidir. (Memleket Garları)
- Bakışmak, hiçbir kelime söylemeden karşımızdakine kendimizi anlatmamızdır. (Jar)
- Belki bu kadar incitmeyecekti beni Yalnızlığın herkese düğme olduğunu bilmesem Daha ikiydi tavafım, Belki gitmesem... (Kin Divanı)
- Ne zaman yolum bir şehre düşse o şehrin garını görmeyi, bekleme salonunda zaman geçirmeyi, gardaki görevlilerle vakit geçirmeyi, rayların yanına yöresine serpilen çakıl taşlarından avuçkamayı âdet haline getirdim... (Memleket Garları)
- Gitmek düşüncesi öylesine yakın ki artık ; ezberimde... (Memleket Garları)
- Çünkü bazı insanların yarasını ancak bir yalan iyileştirirdi. (Jar)
- "Üstelik hiç kimse hikayesini birilerine anlatmadan ölmemeliydi dünyada." (Kara Sis)
- Bazı insanlar bir hatıra olarak kalır göğsümüzde. (Kara Sis)
- Dünyaya sığdım da bir yatağa sığmadım bazen. (Temmuzun On Sekizi)
- Sordum suya karışan arzuma: Bir kötülük vaadidir insan Ey gizli çürüyen sima Yol dönsem şimdi kime (Kin Divanı)
- gıyabında yargılandı kalbim anladım, buymuş bana kısmet.. (Bakiye)
- Kim sakınarak geçebiliyor suyun lekesini Ben değil, yabanı olduğum akşam söyletiyor (Kin Divanı)
- Harflerin kağıda düşenine değil yüreğe inenine inandım hep. (Ucunda Ölüm Var)
- Elimi dostça omzuna koydum, meğer yarası tam da oradaymış... (Haw)