Ludwig Wittgenstein kimdir? Ludwig Wittgenstein kitapları ve sözleri
Avusturya doğumlu filozof, matematikçi Ludwig Wittgenstein hayatı araştırılıyor. Peki Ludwig Wittgenstein kimdir? Ludwig Wittgenstein aslen nerelidir? Ludwig Wittgenstein ne zaman, nerede doğdu? Ludwig Wittgenstein hayatta mı? İşte Ludwig Wittgenstein hayatı... Ludwig Wittgenstein yaşıyor mu? Ludwig Wittgenstein ne zaman, nerede öldü?
Avusturya doğumlu filozof, matematikçi Ludwig Wittgenstein edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ludwig Wittgenstein hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ludwig Wittgenstein hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ludwig Wittgenstein hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Ludwig Josef Johann Wittgenstein
Doğum Tarihi: 26 Nisan 1889
Doğum Yeri: Viyana, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
Ölüm Tarihi: 29 Nisan 1951
Ölüm Yeri: Cambridge, Birleşik Krallık
Ludwig Wittgenstein kimdir?
Josef Johann Ludwig Wittgenstein, 26 Nisan 1889'da Viyana'da doğdu. Avusturyalı bir çelik üreticisinin oğlu, çok yetenekli sekiz kardeşin en küçüğüydü. Berlin'de iki yıl makine mühendisliği öğrenimi gördü. Daha sonra mantığa ve felsefeye yönelen Wittgenstein Birinci Dünya Savaşı'nda Avusturya ordusuna yazıldı, savaş boyunca mantık ve felsefe notları tuttu. 1919'da toplum hayatına döndükten sonra babasından miras kalan serveti dağıttı; aşırı sade ve tutumlu bir yaşam biçimini benimsedi. Öğretmenlik ve bahçıvan yamaklığı yaptı, müzikle ilgilendi. Tractatus ile felsefeye yapabileceği katkıları tükettiğini düşünen Wittgenstein ani bir kararla yeniden felsefeye yöneldi. 1929'da Cambridge Trinity College'de öğretim üyesi oldu. 1939 yılında Cambridge Üniversitesi'nde felsefe kürsüsüne atandı. Hitler'in Avusturya'yı işgal etmesinden sonra İngiliz vatandaşlığına geçti. 1944 sonbaharında kanser olduğu anlaşıldı. 29 Nisan 1951'de Cambridge'de öldü.
Çağımızın en önemli düşünürlerinden biri olan Ludwig Wittgenstein, 20. yüzyılın ikinci çeyreğinde Anglo-Sakson felsefesini derinden etkilemiş, mantık kuramları ve daha sonra da dil felsefesiyle iki özgün felsefe sistemi oluşturmuştur.
Başlıca yapıtları: Tractatus Logico-Philosophicus (1922), Philosophische Untersuchungen (1953; Felsefi Soruşturmalar),The Blue and Brown Books (1958; Mavi ve Kahverengi Kitaplar), Tagebücher 1914-16 (1961; Günlükler 1914-16), Zettel(1967; Notlar), Philosophische Grammatik (1969; Felsefi Gramer), Über Gewissheit (1970; Kesinlik Üzerine).
Ludwig Wittgenstein Kitapları - Eserleri
- Tractatus Logico-Philosophicus
- Felsefi Soruşturmalar
- Yan Değiniler
- Kesinlik Üzerine + Kültür ve Değer
- Defterler
- Estetik Psikoloji ve Dinsel İnanç Üzerine
- Mavi Kitap Kahverengi Kitap
- Wittgenstein'da Din Felsefesi
- Renkler Üzerine Notlar
- Zettel
- Temel Kavram ve Sorunlar
Ludwig Wittgenstein Alıntıları - Sözleri
- 18. Üzerinde konuşmamız gereken sözcük 'takdir' sözcüğü değildir. Takdir etme neleri içerir? 19. Eğer bir kişi, bir terzinin çok sayıdaki modelini deneyip "Hayır. Bu biraz fazla kara. Bu da biraz fazla kaba" v.s. diyorsa, işte bu kişi bizim malzeme eksperi dediğimiz kişidir. Onun malzeme eksperi olması, kullandığı cümlelerle değil, seçme, tercih etme tarzında ortaya çıkar. Benzer biçimde müzikte de: "Bu uyumlu mu? Hayır. Bastonu yeterince tok değil. Burada başka bir ses olsun istiyorum..." İşte bu bizim takdir etme dediğimiz. (Estetik Psikoloji ve Dinsel İnanç Üzerine)
- Yaşam sorununun çözümü, bu sorunun yok olmasında görülür. (Tractatus Logico-Philosophicus)
- "Emin olmak mümkün değilse, bir şeye inanmak için sebeplerimizin olması niçin mümkün olsun?" (Kesinlik Üzerine + Kültür ve Değer)
- Biri hangi yolla belli bir sonucu el ettiğini anlattığı zaman: "Sadece o bu sonuca varan süreci biliyor" demeye eğilimliyiz. 15. Bir sebep göstermek bazen "bu sonuca gerçekten vardım" demektir, bazen de "bu yolu da kullanabilirdim" deriz, yani bazen söylediklerimiz, bir gerekçe ve olup biten şeyler hakkında bir açıklama değildir. Örneğin, bir sorunun cevabını hatırlarsam; bu cevabı neden verdiğim sorulduğunda, bu sonuca ulaşmak için kullanmadığım yolu anlatırız.* *daha önce bu sonuca varmamızı sağlayan yolu gösteriyoruz. Şimdi sonucu doğru kılan bir şeyde görmemiz mümkün. - (Estetik Psikoloji ve Dinsel İnanç Üzerine)
- "Dilegetirilemeyen bir yanıtın sorusu da dilegetirilemez. Gizem yoktur. Bir soru sorulabiliyorsa, yanıtlanabilir de." (Tractatus Logico-Philosophicus)
- Bir şairin sözcükleri içimize işleyebilir. Bu ise elbette o sözcüklerin hayatımızdaki kullanımıyla nedensel olarak bağlantılıdır. Düşüncelerimizin, sözcüklerin tanıdık ortamında dolaşmasına nasıl izin verdiğimizle de bağlantılıdır. (Zettel)
- Başkasının derinlikleriyle oynama (Yan Değiniler)
- Kuralları öğrenmek aslında sizin yargılarınızı değiştirir. (Estetik Psikoloji ve Dinsel İnanç Üzerine)
- Bir inancın gücü bir acının derinliğiyle karşılaştırılamaz. (Estetik Psikoloji ve Dinsel İnanç Üzerine)
- . Müziğin hayatımda ne anlama geldiği hakkında kitabımda tek bir kelime söylemem imkansız. O zaman anlaşılmayı nasıl umabilirim? ... (Defterler)
- Kendini aldatmamaktan daha zor bir şey yok. (Yan Değiniler)
- "Felsefede doğru metot, aslında söylenebilir olandan, yani doğa bilimine ait olandan, yani felsefeyle hiçbir ilgisi olmayan bir şeyden başka hiçbir şey söylememek ve sonra her ne zaman başka birisi metafiziksel bir şey söylemeye kalkışırsa, ona, tümcelerindeki belirli imlere hiçbir imlem vermediğini göstermek olacaktır. Bu metot başka kişiye doyurucu gelmeyecektir (ona felsefe öğrettiğimiz duygusuna sahip olmayacaktır), ama tek doğru metot bu olacaktır." (Defterler)
- "Varsayalım ki, insan kendi istencini etkinleştiremedi, ama bu dünyanın tüm ıstırabını çekmek zorunda kaldı, o zaman onu ne mutlu edebilirdi? Bu dünyanın ıstırabını savuşturamıyorsa, insan nasıl mutlu olabilir? Bilgi yaşamı yoluyla. İyi vicdan, bilgi yaşamının koruduğu mutluluktur. " (Defterler)
- "Elbette düşünce bir şeydir; hiçten ibaret değildir." (Mavi Kitap Kahverengi Kitap)
- “Söylediklerimiz anlamını yaptıklarımızın geri kalanından alır.” (Kesinlik Üzerine + Kültür ve Değer)
- Örnek olarak Darwin teorisi hakkında yapılan yaygarayı ele alalım. Teoriyi destekleyen ve "tabii ki!" diyen çevreler vardır; bir de "tabii ki hayır" diyen (karşıt -R) çevreler vardır.* Hangi mantıkla "tabii ki" denilebilir? (Tek hücreli organizmaların zamanla daha karmaşık organizmalara dönüştükleri ve memeli hayvanlardan insanlara kadar geliştikleri düşüncesi savunuluyordu.) Peki bu süreci gözlemleyen biri var mı? Hayır. Peki bu süreci şu anda kimse gözlemliyor mu? Hayır. Yapılan gözlemler bir damla suyun kızgın bir taşa damlatılması gibi. Buna rağmen binlerce kitapta bu teorini akla en yakın çözüm olduğu yazıyor. İnsanlar çok zayıf kanıtlara rağmen bu teorinin doğruluğundan emin. Peki, "Bilmiyorum. Bu ilginç bir hipotez ama daha fazla güçlendirilmesi gerekir" gibi bir tutum savunulamaz mıydı? Bu, nasıl herhangi bir şeye ikna olunabileceğini gösteriyor. Sonunda cevapsız kalan sorular unutuluyor ve kişiler bunun böyle olduğuna kanaat getiriyorlar. (Estetik Psikoloji ve Dinsel İnanç Üzerine)
- "Nasıl olur da zaman ölçülebilir?" (Mavi Kitap Kahverengi Kitap)
- Güçlük çözümü bulmakta değil, sanki çözüme hazırlıkmış gibi görünen bir şeyi çözüm olarak tanımaktadır. (Zettel)
- Gerçekte Wittgenstein için mantığın bütünü yalnız pek kaba bir totolojidir, çünkü ona göre, mantık bize daha önce bilmediğimiz hiçbir şeyi öğretmez. Bununla birlikte mantığın verdiği bilgi yararsız değildir. O, göstermeye gücünün yettiği herhangi bir şeyi gösterir. Onun gösterdiği şey de, dilimiz vasıtasıyla temsil edilebilir olduğu ölçüde, gerçekliğin a priori yapısıdır. (Wittgenstein'da Din Felsefesi)
- Derin yön elimizden kolayca sıyrılıverir (Felsefi Soruşturmalar)