Macit Gökberk kimdir? Macit Gökberk kitapları ve sözleri
Filozof Macit Gökberk hayatı araştırılıyor. Peki Macit Gökberk kimdir? Macit Gökberk aslen nerelidir? Macit Gökberk ne zaman, nerede doğdu? Macit Gökberk hayatta mı? İşte Macit Gökberk hayatı... Macit Gökberk yaşıyor mu? Macit Gökberk ne zaman, nerede öldü?
Filozof Macit Gökberk edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Macit Gökberk hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Macit Gökberk hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Macit Gökberk hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1908
Doğum Yeri: Selanik
Ölüm Tarihi: 1993
Ölüm Yeri: İstanbul
Macit Gökberk kimdir?
Macit Gökberk (1908; Selanik - 1993; İstanbul), felsefe dilinin yalınlaşması, terim karmaşasının giderilmesi ve kavramların sınırlanması alanlarında önemli çalışmalarda bulunan tanınmış Türk felsefecisidir.
Kurtuluş Savaşı komutanlarından Şükrü Naili Gökberk ile eşi Nazire Hanım’ın oğlu Macit Gökberk, 1908'de Selanik’te doğdu.
İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1932’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü Platon’un Theaitetos Diyaloğu üzerindeki bir çalışmasıyla bitirdi. Aynı yıl bu bölüme asistan oldu ve Hans Reichenbach’ın Logik adı altında verdiği dersleri Türkçe’ye aktardı.
1935 yılında doktora çalışmaları için Berlin Üniversitesi’ne gitti. 1940 yılında Prof. Eduard Spranger’in yanında Hegel ve Auguste Comte’da Toplum Kavramı adı teziyle doktorasını verdikten sonra Türkiye’ye döndü ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ndeki görevine devam etti. Aynı bölümde önce doçent(1941), daha sonra da profesör(1949) oldu. 1978 yılında emekliye ayrıldı.
Gökberk’in çalışmaları felsefe tarihi ile dil ve bilgi sorunu olmak üzere iki konuda yoğunlaşmıştır. Felsefe tarihi ile ilgili çalışmalarını topladığı Felsefe Tarihi adlı yapıtı bir Türk felsefecisi tarafından kaleme alınmış ilk kapsamlı felsefe tarihidir.
Anadolu-Yunan felsefesinden yola çıkarak 18. yüzyıl Aydınlanmasına, özellikle de Kant ve Hegel’e uzanan çalışmalarında Hegel’in devlet felsefesi, Kant ve Herder’in tarih anlayışları başlıca odağı oluşturur. Herder’le Kant’ın tarih sorununa getirdikleri çözümü Kant ile Herder’in Tarih Anlayışları adlı yapıtında, Hegel’le ilgili çalışmalarını da Felsefe Arşivi dergisinde yer alan Hegel’in Devlet Felsefesi ve Hegel Felsefesi-Yaşayan Yönleriyle adlı yazılarında sergilenmiştir.
Dil konusunun Gökberk’in felsefe anlayışı içinde özel bir yeri vardır. Düşüncenin üretilmesinde başlıca kaynak olan dil, onu kullananlardan bağımsız değildir; uygarlığın gelişimi ile değişir, kendi kendini yeniler. Gökberk dil ile ilgili bu düşüncelerini Değişen Dünya, Değişen Dil adlı bu yapıtında toplamıştır.
Bu arada felsefe dilinin sadeleşmesi, Türkçe felsefe terimlerinin kurulması, kavramların sınıflandırılması yolunda uğraş vermiştir. 1942 yılında henüz bir öğrenci iken ilk Türk Dil Kurultayı’nı izleyen Macit Gökberk, 1954-1960 ve 1969-1976 yılları arasında Türk Dil Kurumu Başkanlığı yapmıştır.
Macit Gökberk 15 Ağustos 1993 günü İstanbul’da öldü.
Her yıl felsefe ve deneme yazıları alanında Gökberk ailesi ve Türkiye Felsefe Kurumu tarafından anısına Macit Gökberk Felsefe Ödülü verilir.
Macit Gökberk Kitapları - Eserleri
- Felsefe Tarihi
- Aydınlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatürk
- Değişen Dünya Değişen Dil
- Felsefenin Evrimi
- Kant ve Herder'in Tarih Anlayışları
Macit Gökberk Alıntıları - Sözleri
- Aklımızın geliştirdiği soyut- matematik kavramlar, cansız doğaya şaşılacak gibi uyuyorlar. Buna karşılık, “canlı varlığın”, “hayatın” ne olduğunu, organik kimyanın bütün ilerlemelerine karşın, bugün ilkçağ filozoflarından pek de daha iyi bilmiyoruz.. (Değişen Dünya Değişen Dil)
- "Yarınki Türk zekasını karartan bu durumdan nasıl sıyrılacağız? Bunun iki yolu var: Geriye giderek: Bugünkü, kimimizin ayakta tutmak için direndiği, karma dili kökleri ile bütün bir sistem olarak kavramak -bunun için de bu dilin birer temeli olan Arapça ile Farsça'yı okullarımıza yeniden koymak- veya ileriye giderek Dilimizi, kendi öz malımız olan, doğrudan doğruya yaşayıp anladığımız değerlerden kurmak, kısaca, Türkçeyi, sözün dar anlamıyla, anadilimize dayatmak. " (Değişen Dünya Değişen Dil)
- Çünkü Tanrı gibi, ruh gibi duyularüstü olan kavramların nesnel varlıkları yoksa bunlar kanıtlanamaz da... Bu anlayıştan ruhun ölmezliği, Tanrı’nın varlığı, sonsuzluğu vb. bütün deneyüstü konular -Hıristiyanlık inancını taşıyan bu temel dogmalar- artık bilinemez olmuşlardır. Bunlara ancak inanılır. Gerçek olan, yalnız tek tek nesnelerdir, bireylerdir. Bunları da deney ile bildiğimize göre, her türlü bilginin kaynağı deneylerdir. Böylece, deneyleri akılla değerlendiren felsefenin dini desteklemek, kanıtlamak işini göremeyeceği anlaşıldığından, felsefe dine hizmetten azat edilip kendi yolunda yürümeye başlayacaktır. (Aydınlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatürk)
- Tarih, tuttuğu doğrultudan ayrılanların üstünden acımasızca gelip geçer. (Aydınlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatürk)
- Dinin akılla kavranamayacak gizleri var; bunlara ancak inanılabilir. (Felsefenin Evrimi)
- İnsan özgür doğar, ama kendisini hep birtakım zincirlerle bağlanmış bulur. (Felsefenin Evrimi)
- "Hiç'ten hiçbir şey meydana gelmez." Aristoteles (Felsefe Tarihi)
- Denebilir ki, Dil Devrimi Atatürk devrimlerinin en başarılı olanlarından biridir. Bu devrimlerin karşısında olanların, halkın çağdaşlaşmasını, aydınlanmasını istemeyenlerin, Türk dil devrimine karşı duydukları düşmanlığın başlıca nedeni burada, onun bir Atatürk devrimi olarak başarısında aranabilir. (Aydınlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatürk)
- Yunanlılar, doğruya ve bilgiye, doğrunun ve bilginin kendisi için yönelmiş olan bir bilimin, bir felsefenin ilk yaratıcılarıdır. (Felsefe Tarihi)
- Kültür tarihinin enerjisi, örneğin bir siyasi tarihinkine göre, çok daha sürekli, çok daha dayanıklıdır. Bir devlet, hiç olmazsa dışarıdan görüldükte, belli bir yılda yıkılıp ortadan çekilebilir; ama geçmiş, aşılmış düşünüşler anılarda daha uzun zaman yaşamlarının sürdürürler. Siyasi tarihte hiç de seyrek olmayan hızlı ve temelli devrimleri kültür tarihinde pek bulamayız. (Felsefe Tarihi)
- "... Düşününüz ki, bir ulusun yüzde onu, yirmisi okuma yazma bilir, yüzde sekseni, doksanı bilmez. Bu bir ayıptır, bundan insan olanların utanması gerekir" (Aydınlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatürk)
- Aperion:sınırı olmayan&sonsuz ilk madde. (Felsefe Tarihi)
- "Yüzyıllar boyunca düşünme ve değerlendirmede başta gelen otoriteler, din ve gelenekti. Bundan böyle bunlar da eleştiren akıl ile ele alınacaktı." (Aydınlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatürk)
- Eğer insanda toplumsallaşmaya direniş olmasaydı, insanlar Arkadya çobanları gibi yaşayacaklardı; bu çatışkısız, kendi kendine yeten cennet durumunda da bütün yetenekler gelişmeden, çekirdek durumunda kalacaktı. (Kant ve Herder'in Tarih Anlayışları)
- “Bilmek, egemen olmaktır..” (Değişen Dünya Değişen Dil)
- Dil, bir yandan zihnin bir anlatma aracıdır, öbür yandan da zihni yoğuran bir şeydir.. (Değişen Dünya Değişen Dil)
- "İnsanın ahlakça değerinin ölçüsü, düşünüşüdür." (Felsefe Tarihi)
- "Din, kurnaz devlet adamlarının halkı itaat altında bulundurmak için uydurdukları bir kurumdur" (Aydınlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatürk)
- Bir kimse kendisini yenene köle olur. Ve kuşkusuz, bir tutkunluğun kölesi olmaktansa bir adamın kölesi olmak evlâdır. (Felsefenin Evrimi)
- "Yasaları çokluk, zayıf adamlar yapar. Bunun için de onları kendilerine ve yalnız kendi çıkarlarına uydururlar." (Kallikles) (Kant ve Herder'in Tarih Anlayışları)