Muzaffer Buyrukçu kimdir? Muzaffer Buyrukçu kitapları ve sözleri
Türk Edebiyatı Hikâye ve Roman Yazarı Muzaffer Buyrukçu hayatı araştırılıyor. Peki Muzaffer Buyrukçu kimdir? Muzaffer Buyrukçu aslen nerelidir? Muzaffer Buyrukçu ne zaman, nerede doğdu? Muzaffer Buyrukçu hayatta mı? İşte Muzaffer Buyrukçu hayatı... Muzaffer Buyrukçu yaşıyor mu? Muzaffer Buyrukçu ne zaman, nerede öldü?
Türk Edebiyatı Hikâye ve Roman Yazarı Muzaffer Buyrukçu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Muzaffer Buyrukçu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Muzaffer Buyrukçu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Muzaffer Buyrukçu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1928
Doğum Yeri: Niğde, Türkiye
Ölüm Tarihi: 2006
Ölüm Yeri: İstanbul, Türkiye
Muzaffer Buyrukçu kimdir?
Buyrukçu bir yaşındayken, ailesi Yalova'ya yerleşti. Yalova'nın Koruköy İlkokulu'nda, İstanbul'da Yenikapı Ortaokulu'nda, bir süre Pertevniyal Lisesi'nde okudu. Aşçılık, Sütçü Yamaklığı, Kunduracı Çıraklığı, Gazetecilik, inşaat İşçiliği, Fresecilik, Pedalcılık Kalorifercilik, kâtiplik ve İstanbul Toprak Mahsulleri Ofisi'nde memurluk yaptı (1950-1970). Sanat hayatına, 1945'te kapıcı olarak çalıştığı Son Telgraf'ta yayımlanan öyküleriyle başlayan Muzaffer Buyrukçu Korkunun Parmakları (1958 Dost Dergisi Birincisi), Kuyularda (Otağ Dergisi 1962 birincisi) Bulanık Resimler'le 1962 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü'nü, Kavga ile de 1968 Sait Faik Armağanı'nı kazandı. Yüzün Yarısı Gece ile de Haldun Taner Öykü Ödülü ve Yunus Nadi Öykü Armağanı de aldı. Edebiyat dergilerine geçişi ise 1953 başlarındadır. Konularını İstanbul'un kenar mahallelerinde yaşayan dar gelirli ailelerin dertli,çekişmeli hayatlarından alan Buyrukçu'nun 21 Öykü,10 Günlük ve 8 Roman olmak üzere toplam 39 kitabı basıldı. Son zamanlarında akciğer yetmezliği çeken Buyrukçu, 26 Ağustos 2006 günü İstanbul Gaziosmanpaşa'daki evinde hayatını kaybetti.
Yayımlanan eserleri
Öykü
Katran (1956)
Acı (1957)
Korkunun Parmakları (1959, Dost Dergisi 1958 yılı birincisi)
Bulanık Resimler (1961, Türk Dil Kurumu 1962 yılı Öykü Ödülü)
Kuyularda (1962, Otağı Dergisi 1962 yılı birincisi)
Cehennnem (1966)
Kavga (1968 Sait Faik Armağanı)
Şarkılar Seni Söyler (1982)
Günlerden Bir Gün (1983)
Hüzünlü Kar Çiçekleri (1987)
Her Yer Karanlık (1989)
Bin Hüzün (1990)
Şarkı Gibi (1992)
Yüzün Yarısı Gece (1994, 1994 Yunus Nadi Armağanı ve Haldun Taner Öykü Ödülü)
Telefon Konuşmaları (1997)
Bir Aşk Daha (1996)
Ucu Güllü Kundura (1998, Cumhuriyet Kitapları)
Dumanı Tüten Çay Gibi (1999)
Yalnızlığın Arkasındaki Gülümseme (2001)
İpek Pijamalı Katiller (2004)
Ay Kokuyor (2004)
Roman
Mağara (1971)
Bir Olayın Başlangıcı (1970)
Gürültülü Birkaç Saat (1969)
Dar Sokaklardaki Duman (1993)
Gece Bitmedi (1995)
Dışarıdaki Rüzgar (1998)
Akan Sular Şarap Olsa (1998)
Ucu Güllü Kundura (1998)
Günlük
Arkası Yarın (1976)
Sıcak İlişkiler (1982)
Dillerinde Dünya (1985)
Sayılı Günler (1986)
Arkadaş Anılarında
Anında Görüntü
Dünden Bugüne
İlişkiler Arasında Bir Gezinti
Yaşadığımız Ve Yaşananlar
Kıbrısa Selam
Muzaffer Buyrukçu Kitapları - Eserleri
- Hayallerin En Uzun ve En Hızlı Atları
- Dar Sokaklardaki Duman
- Sıcak Sularda Buzdan Bir Yelkenli
- Bir Olayın Başlangıcı
- Kavga
- Şarkılar Seni Söyler
- Bulanık Resimler
- Gürültülü Birkaç Saat
- Ucu Güllü Kundura
- Sıcak İlişkiler
- Her Şey Bittiği Yerde Başlar
- Bir Aşk Daha
- Akan Sular Şarap Olsa
- Dumanı Tüten Çay Gibi
- Katran
- Şarkı Gibi
- Dünden Bugüne
- İlişkiler Arasında Bir Gezinti
- Mağara-Bütün Eserleri 6
- Acı
- Arkadaş Anılarında Orhan Kemal
- Gece Bitmedi
- Bin Hüzün
- Ay Kokuyor
- Dışardaki Rüzgar
- Yüzün Yarısı Gece
- Anında Görüntü
- Hüzünlü Kar Çiçekleri
- Sıcak İlişkiler - Arkası Yarın
- Sayılı Günler
- Telefon Konuşmaları
- İpek Pijamalı Katiller
- Dillerinde Dünya
- Yalnızlığın Arkasındaki Gülümseme
Muzaffer Buyrukçu Alıntıları - Sözleri
- "Edebiyatımızın en özgün,en kültürlü yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar'dı. " (Dünden Bugüne)
- Boşa geçen her an büyük kayıplara uğruyoruz.. (Kavga)
- Servetim yok ama o var. (Dar Sokaklardaki Duman)
- "insan günde otuz kırk kere korkarsa nasıl mutlu olur?" (Sıcak Sularda Buzdan Bir Yelkenli)
- "Hep öyle, yarım arzularla yaşıyordu. Sevmek isterken, biraz sıcaklık, biraz heyecan, biraz aşk duyacakken, üzerine atılıyorlar, bırakmıyorlar, yaşatmıyorlardı, yaşamasına engel oluyorlardı." (Her Şey Bittiği Yerde Başlar)
- Kaçırılmış bir fırsatın acısı dolaştı yüzünde... (Kavga)
- Yalnızlık, içindeki bulanık sularda bir yandan kayıklar yüzdürüyor, bir yandan da balçığa benzeyen acılar, mutsuzluklar, öfkeler üretiyordu. (Bin Hüzün)
- Yalnızlık, içindeki bulanık sularda bir yandan kayıklar yüzdürüyor, bir yandan da balçığa benzeyen acılar, mutsuzluklar, öfkeler üretiyordu. (Bin Hüzün)
- "Anlamların sevdalısıyım.." (Dünden Bugüne)
- “Ben katilim!” dedi Haydar,” dört kişiyi öldürdüm idamdan kurtuldum!” “Hayır beyefendi siz katil değilsiniz, şeker gibi bir insansınız” dedi kadın. “Herkes katil olabilir… Olmuyorsa, olamıyorsa o noktayla karşılaşmamıştır da ondan” dedi Haydar... (Hayallerin En Uzun ve En Hızlı Atları)
- Hep öyle, yarım arzularla yaşıyordu. Sevmek isterken, biraz sıcaklık, biraz heyecan, biraz aşk duyacakken, üzerine atılıyorlar, bırakmıyorlar, yaşatmıyorlardı, yaşamasına engel oluyorlardı. (Her Şey Bittiği Yerde Başlar)
- Orhan Kemal’e sorarlar: Sen ne diyorsun bu bayramlara? Orhan Kemal rakıdan bir yudum alır. Başlar konuşmaya: “Bayram hayatımızın renklenmesine, hareket kazanmasına, dinamikleşmesine denir. Bayram bir bakıma ayrı ayrı zevkleri bir yana bırakıp, meydana gelen umumi bir zevki paylaşmaktır. Farklılıklarımızı, kibirlerimizi, gururlarımızı o gün için unutup bir kalıptan çıkmış gibi gibi bir potada eritmektir.” diye cevaplar... (Sıcak İlişkiler)
- İnsan yaşantısını sonsuza doğru giden bir trene benzetiyordu.iniyorlar, biniyorlar ama tren gidiyordu hep... (Kavga)
- Nasıl, ne zaman bu korkunç olayın etkisinden sıyrılacak, olağanlıklarla olağanüstülerin günlük hayatın içeriğinde devindiği akışa kaptıracaktı kendini? (Ay Kokuyor)
- Eee, küçükler büyür kavak gibi, büyükler erir mum gibi... (Dar Sokaklardaki Duman)
- Çağıran bakışlar bunlar. Kimi? Beni. Nereye? Hayatınıza girmeye. (Bin Hüzün)
- İnsan öylesine değişken, öylesine esnek, öylesine karmaşık bir yaratıktı ki yapılan en doğru tanımlar bile onu bütünüyle tanımlamaktan uzaktı. (Dar Sokaklardaki Duman)
- İşin esasına bakılırsa babam, beni de kendi gibi memur yapmak istiyordu. Yoklukla geçen gençlik devresinden sonra elde ettiği küçük mevki babamda bu kararın doğmasına sebep oluyordu. Hatta benim daha da yüksek bir memuriyete girmemi istiyordu. Amacı benim hayatımı kolaylaştırmaktı. (Kavga)
- İnsan dedigin bir parça soluk... (Kavga)
- Hayat sonsuz bir dalaşma, sonsuz bir kavga, sonsuz bir savaşımdı. O da bu kavgada, kavganın yıkıcı bir eylemindeydi; yıkılacak, devrilecek, sürünecekti. (Şarkılar Seni Söyler)