Nahid Sırrı Örik kimdir? Nahid Sırrı Örik kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Türk Roman, Hikâye ve Oyun Yazarı Nahid Sırrı Örik hayatı araştırılıyor. Peki Nahid Sırrı Örik kimdir? Nahid Sırrı Örik aslen nerelidir? Nahid Sırrı Örik ne zaman, nerede doğdu? Nahid Sırrı Örik hayatta mı? İşte Nahid Sırrı Örik hayatı... Nahid Sırrı Örik yaşıyor mu? Nahid Sırrı Örik ne zaman, nerede öldü?

Türk Roman, Hikâye ve Oyun Yazarı Nahid Sırrı Örik edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Nahid Sırrı Örik hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Nahid Sırrı Örik hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Nahid Sırrı Örik hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Nahit Sırrı Örik

Doğum Tarihi: 22 Mayıs 1895

Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye

Ölüm Tarihi: 18 Ocak 1960

Ölüm Yeri: İstanbul, Türkiye

Nahid Sırrı Örik kimdir?

Hayatı

Divan sahibi Oltili Ahmet Nafiz Paşa'nın torunu ve Hukuk Mektebi hocası, rüsûmât müdir-i mütercimi, Şûrâ-yı Devlet Âzâsı, Shakespeare'den iki oyun çevirmiş Gürcü asıllı Hasan Sırrı Bey'in oğlu olan Nahid Sırrı Örik, 22 Mayıs 1895 tarihinde İstanbul'da doğdu. Özel dersler aldıktan sonra Beşiktaş'taki Âfitab-ı Maarif Rüşdiyesi'nde okudu ve mezun oldu. Sırayla bir İngiliz, bir Fransız Mektebine devam etti. Galatasaray Mekteb-i Sultani'sine girdi. Ancak hiçbirini tamamlamadı. Bir müddet Mekteb-i Hukuk'un derslerine katıldı ve burayı da yarım bıraktı (1913).

I. Dünya Savaşı'nın ikinci yılında yurt dışına çıkarak Tiflis, Berlin, Paris, Viyana, Roma ve Kopenhag vd. Batı kentlerinde yaşayan Nahid Sırrı, Cumhuriyet'in ilânını takiben 1928 yılında Türkiye'ye geri döndü. Döndükten hemen sonra Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladı. Ardından Ankara'ya yerleşti ve Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı'nda çevirmen olarak işe girdi. Ankara'da 1933 yılında Yaşar Nabi ile birlikte Varlık Dergisi'ni çıkardı. Aynı yıl babasının vefatının ardından İstanbul'a döndü. Hayatının sonuna kadar çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yapmayı sürdüren Nahid Sırrı'nın Anadolu gezileri sırasında yazdığı makaleleri de farklı dergi ve gazetelerde yayımlandı.

18 Ocak 1960 tarihinde İstanbul'da öldü.

Tarzı

Nahid Sırrı Örik eserlerinde bazı konulara özel olarak değinmiştir. Bunlardan biri siyasi güçler ve bunları elde etme çalışmaları, hırslardır.

Örik özellikle tarihe çok düşkündür. Tarihi anlatırken yalı, konak betimlemelerini ve kadın karakterini çok başarılı yansıtmıştır. Tarihe bu kadar bağlı kalması ve zaman zaman övercesine betimlemesi, Örik'in Osmanlı geçmişini geride bırakmaya çalışan bir toplum tarafından ve bu toplumun edebiyatçıları tarafından geri plana atılmasına neden olur. Bunda eşcinsel kimliği de etkili olmuştur. Yusuf Ziya Ortaç kendisi hakkında "Kırıtarak gelirken uzaktan Nahid Sırrı / Sanırım pantolonlu ceketli bir kız gelir" diye yazmıştır.

Etkileri

Nahid Sırrı Örik, Selim İleri'yi çok etkilemiştir. Yazar, "Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver" romanındaki erkek karakteri Örik'ten esinlenerek yaratmıştı. Bahriye Çeri ise kendisi hakkında "Bir Cihan Kaynanası: Nahid Sırrı Örik" adlı bir kitap yayınlamıştır. "Eve Düşen Yıldırım" adlı eseri Show Tv tarafından diziye uyarlanmıştır.

Kemal Bekir, Örik'in Sultan Hamid Düşerken isimli romanını 1976 yılında Düşüş ismiyle oyunlaştırmıştır. Eser, 2002 yılında Ziya Öztan tarafından Abdülhamit Düşerken adıyla filme çekilmiştir. 2009'da Zeki Demirkubuz tarafından Kıskanmak isimli romanı aynı isimle çekildi. Nergis Öztürk, bu filmdeki Seniha rolüyle 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandı.

Eserleri

Hikâye Kitapları

Kırmızı ve Siyah (1929)

San'atkârlar (1932)

Eski Resimler (1933)

Eve Düşen Yıldırım (1934)

Romanları

Kıskanmak (1946)

Sultan Hamid Düşerken (1947)

Yıldız Olmak Kolay Mı? (2006)

Tersine Giden Yol

Turnede Bir Artist Öldürüldü

Oyunlar

Sönmeyen Ateş (1933)

Muharrir (1934)

Alınyazısı (1952)

İnceleme

Edebiyat ve Sanat Bahisleri (1932)

Tarihi Çehreler Etrafında (1933)

Roman ve Hikâye Hakkında Bir Kalem Denemesi (1933)

Hayat ile Kitaplar (1956)

Gezi Notları

Anadolu (1939)

Bir Edirne Seyahatnamesi (1941)

Kayseri-Kırşehir-Kastamonu. (1955)

Hatıraları

Eski Zaman Kadınları Arasında (1958)

Nahid Sırrı Örik Kitapları - Eserleri

  • Sultan Hamid Düşerken
  • Kıskanmak
  • Eve Düşen Yıldırım
  • Eski Zaman Kadınları Arasında
  • İstanbul Yazıları
  • Turnede Bir Artist Öldürüldü
  • Kozmopolitler
  • Tersine Giden Yol
  • Yıldız Olmak Kolay mı?
  • Kırmızı ve Siyah
  • San'atkarlar
  • Bütün Oyunları
  • Gece Olmadan!
  • Bilinmeyen Yaşamlarıyla Saraylılar
  • Abdülhamid'in Haremi
  • Tarih Yazıları
  • Sönmeyen Ateş
  • Saray Kadınları
  • Kösem Sultan
  • Kibar Fahişe Zeynep
  • Fatma Hanım'ın Evine Bir Erkek Lazım

Nahid Sırrı Örik Alıntıları - Sözleri

  • Senelerce didindim. Girişmediğim iş kalmadı. Zengin olmak için neler düşünmedim, neler yapmadım. Daima felek önüme engeller çıkardı. 'Artık her şey yoluna girdi' diye kendi kendime düşündüğüm anda, her sefer her şeyin mahvolduğunu gördüm. (Eve Düşen Yıldırım)
  • ... Sultan Aziz'in intiharı sırasında türlü hakarete uğranılan, henüz can üzerinde olan oğlunun üzerine kapanmış bulunduğu sırada kulaklarından askerlerce küpeleri çekilip alınarak sonra başı açık oğlunun cesedinin götürüldüğü karakol meydanına çıkarılan Pertevniyal... (Tarih Yazıları)
  • Ne çare ki,çocuklukta en ehemniyetsiz sayılan şeylerin ihtiyarlığın eşiğinde insanın kendisi için büyük bir kıymet kazanacakları hatta az çok tarih değeri alacakları hatıra gelmiyor. (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • IV. Murad'a kadar hiçbir Osmanlı padişahı celladına bir şeyhülislam boynu vurdurmak zevkini tattırmamış... (Tarih Yazıları)
  • "Bu kadar mağrur olmayın. Biz de vezir haremleriydik, şimdi taşlıklarda, kapılarda sürünüyoruz. Düşmez kalkmaz bir Allah!" (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • "Kız galiba birisine gönül vermiş ki böyle somurtkan kaldı. Nerede ise ağlayacak gibi bir hâli vardı!" (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • "Ne çare ki çocuklukta en ehemmiyetsiz sayılan şeylerin ihtiyarlığın eşiğinde insanın kendisi için büyük bir kıymet kazanacakları, hatta az çok tarih değeri alacakları hatıra gelmiyor." (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • ... Vahideddin, [...] görgüsüzlüğü ve bilgisizliği yüzünden, eniştesi Damat Ferid Paşa'yı [...] bir sefaret katipliğinden bir sultan sarayına geçmiş, otuz yıl kapalı kaldığı bu sultan sarayında uyuyup uyanarak okunmamış Frenkçe kitapların ciltlerine bakmış bir insanı bir devlet adamı olarak kabul edecek [...] ve bu hata tarihin en büyük gafletlerinden birini teşkil edecekti. (Tarih Yazıları)
  • Değmez miyim? Her fedakârlığa değmez miyim? (Kıskanmak)
  • Bak artık bütün hayatım kahır içinde geçeceği halde yine, 'Keşke seni görmesey­dim!' diyemiyorum. Kahrolacaksam da ne beis var! Ma­dem ki gözlerimde senin hayalin yaşayacak! (Eve Düşen Yıldırım)
  • "Sultan Mahmud'un heybeti nerde, bunun hâli nerde! Eyvah, Âl-i Osman devleti mahvolacak!" (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • Benim malik ola­mayacağım bir şey yahut da, malik olduğum takdirde gözle­rimden şükran yaşları dökülmesi icap eden bir nimet değil­dir. (Kozmopolitler)
  • Kellelerinden hatta makamlarında ve mal mülklerinden hayli emin bir halde yaşayan ilmi rical, kendilerine göre bir zadeganlık bile tesis etmişler, evlatlarının daha beşikte rütbe almalarını da usul haline getirmişlerdir... (Tarih Yazıları)
  • Abdülmecid [...] saraylarında kedi bulunmamasını kat'iyetle emrettiği gibi herhangi bir yerde kedi görmeğe tahammül edemez... miş (Tarih Yazıları)
  • Allah encamını din ve devlet için hayırlı kılsın! (Sultan Hamid Düşerken)
  • Heyecanı ve sevinci içinde şimdi her şey kendine o derece mümkün görünüyordu. (Sultan Hamid Düşerken)
  • "Hanım, boş yere neden böyle ağlayıp duruyorsun? Allah merhamet etti ve bana senden güzel olmayan bir kadın aldırttı!" (Eski Zaman Kadınları Arasında)
  • ... Abdülmecid 'in son kızı Mediha Sultan [...] ilk kocası Samipaşazade Necip Paşa' nın cenazesinin kalktığı gün Ferid Paşa'yı kafes ardından görüp beğenmiştir. [...] Bunun üzerine Ferid Bey apar topar Şura-yı Devlet azası bir damat, az sonra da vezir olur... (Tarih Yazıları)
  • Hayat gittikçe çetinleşiyor, erkekler gittikçe menfaatperest oluyor, babaları nüfuzlu ve mallı kızlar gittikçe daha fazla aranıyordu. (Kıskanmak)
  • "Halbuki görünüşünün hayli ürkütücü olmasına rağmen, gayetle nazik, halim selim bir adammış." (Eski Zaman Kadınları Arasında)