Ngugi Wa Thiongo kimdir? Ngugi Wa Thiongo kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Kenyalı Yazar Ngugi Wa Thiongo hayatı araştırılıyor. Peki Ngugi Wa Thiongo kimdir? Ngugi Wa Thiongo aslen nerelidir? Ngugi Wa Thiongo ne zaman, nerede doğdu? Ngugi Wa Thiongo hayatta mı? İşte Ngugi Wa Thiongo hayatı...

Kenyalı Yazar Ngugi Wa Thiongo edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ngugi Wa Thiongo hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ngugi Wa Thiongo hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ngugi Wa Thiongo hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Ngũgĩ wa Thiong'o

Doğum Tarihi: 5 Ocak 1938

Doğum Yeri:

Ngugi Wa Thiongo kimdir?

İngilizce ve son zamanlarda Giküyü dilinde eserler veren Kenyalı yazar. Sanatçının çalışmaları arasında romanlar, oyunlar, kısa öyküler, denemeler, eleştiriler ve çocuk öyküleri yer almaktadır. Sanatçı, Gikuyu dilindeki Mutiiri adlı gazetenin kurucusu ve editörüdür. Bunun yanında Kenya'da kaldığı hapishaneden 1977'de çıktıktan sonra sürgüne yollandı. Gittiği Abd'de Yale Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Daha sonraları ise New York Üniversitesi'nde de aynı görevde çalıştı. Öyle ki bir süre sonra bu üniversitede karşılaştırmalı edebiyat ve performans dalında profesörlük düzeyine yükseldi

Kamiti adlı cezaevindeyken, kendine verilen tuvalet kâğıdının üzerine Caitaani mũtharaba-Inĩ (Devil on the Cross) adındaki Gĩkũyũ dilinde verdiği ilk çağdaş romanını yazdı

Ngugi Wa Thiongo Kitapları - Eserleri

  • Aradaki Nehir
  • Bir Buğday Tanesi
  • Kan Çiçekleri
  • Kargalar Büyücüsü
  • Zihni Sömürgeden Azad
  • Öze Dönüş

Ngugi Wa Thiongo Alıntıları - Sözleri

  • Sloganları ya da herhangi bir sağlam dayanağı olmayan deyişleri işine nerede gelirse orada kullanabilirsin. Demokrasi, Özgür Dünya sözleri mesela, tam karşıtlarını ifade etmede kullanılıyorlar. (Kan Çiçekleri)
  • İnsanlar, şehirde ve başka yerlerde, fazlasıyla tok karınlarıyla yiyip içiyor, gülüyor ve sevişiyorlardı. Burada ise açlıktan ve gıdasızlıktan baygınlık geçiriliyordu. (Kan Çiçekleri)
  • Kendilerine hayrı dokunanları Tanrı da gözetir, denir servet ve pozisyon sahibi başarılı insanlar için, ama kendilerine düşen maddi payı asla çoğaltamadan her gün çalışan ve açlıktan kıvranan binlercesi unutulur. (Bir Buğday Tanesi)
  • Yalnızca hakikat sizi özgür kılacaktır. (Kargalar Büyücüsü)
  • Düşünceler, sözcükler olmayınca, çıkışı olmayan buhar gibidir. (Kargalar Büyücüsü)
  • Bir kimse yoksulluk ve okumamışlığın dayattığı tecrit edilmişlikten nasıl kurtulabilirdi? (Zihni Sömürgeden Azad)
  • Yaşam, bitkilerin, hayvanların ve insanların yararlandığı müşterek bir ırmaktır. (Kargalar Büyücüsü)
  • “Yaşamak, insana asla huzur vermeyen vahşi bir hayvanı arayıp durmanın getirdiği tuhaf boşluktan mi ibaretti?” (Aradaki Nehir)
  • “Baskılanmış bir halk için eğitim her şeye yetmiyor.” (Aradaki Nehir)
  • “Avrupa'dan gelen yabancı kurnazdı. Topraklarını, alın terlerini ve servetlerini almış, onlara da, yanında getirdiği yenilip içilemeyen paranın gerçek servet olduğunu söylemişti!” (Kan Çiçekleri)
  • Hepimiz fahişeyiz; gasp, talan, eşitsizlik ve asaletsizlik üzerine inşa edilmiş bir dünyada, birileri yiyebiliyorken, birilerinin yalnızca ırgatlar gibi çalışabildiği; birileri çocuklarını okula gönderebiliyorken, birilerinin gönderemediği; insanlar açlıktan kıvranırken ya da kafalarını kilise duvarlarına vurarak açlıklarına son verecek ilahi bir kurtuluş umarken, bir prensin, bir monarkın, bir işadamının milyarların tepesinde oturabildiği bir dünyada, toprağına bir kez olsun ayak basmamış bir adamın, New York ya da Londra’daki ofisinde oturup ne yiyeceğime, ne içeceğime, ne okuyacağıma, ne düşüneceğime ve ne yapacağıma, sırf yeryüzündeki yoksulların ellerinden alınmış milyarlar yığınının tepesinde oturuyor diye karar verebildiği bir dünyada, artık hepimiz fahişeyiz. Hapishanede insanlar olduğu müddetçe ben de hapishanedeyim, aç kalan ve üstü başı olmayan insanlar olduğu müddetçe ben de açım, ben de çıplağım. (Kan Çiçekleri)
  • ...Dünya yoksulluğunun üzerine dikilmiş o büyük dünya sarayını yıkın ve yeni 1yeryüzünün, yeni 1dünyanın temellerini atın. Yeryüzünde hüküm süren "sefalet içinde saltanat" felsefesine son verin... (Öze Dönüş)
  • " (...) taş ocağında kendini üzerine bir sürü motif oyulmuş tabureyi düşünürken buldu. Birkaç dakikalık dinlenme arası geldiğinde hâlâ aynı ruh halindeydi. Gatu'nun yanına oturdu. Gatu'nun yüzü asıktı. 'Ne oldu?' diye sordu Gikonyo. 'Yok bir şey.' Gözlerini taş ocağının ötesine, uzaklara dikmişti. Bir şey düşünüyor gibisin diye ısrar etti Gikonyo, aklında az önce hayal ettiği motifi döndürürken. 'Artık düşünecek ne kaldı?' 'Özgürlük!' dedi Gikonyo. " (Bir Buğday Tanesi)
  • ...Bugünün dünyasında günden güne genişleyip derinleşen iki uçurum mevcut: Ilki, ekseriyetle Batılı uluslardan oluşan varlıklı grupla fakir uluslardan -ağırlıklı olarak Afrika, Asya ve Latin Amerika ulusları- oluşan çoğunluk arasındaki uçurum... (Öze Dönüş)
  • Erkeklerin hiçbir özellikleri yoktu, onlar yalnızca kadınların heves ve ihtiyaçlarını karşılamak için vardılar. (Bir Buğday Tanesi)
  • ...Kendine inanma, gücün başlangıcıdır... (Öze Dönüş)
  • Halkımız için özgürlüğün şarkısından daha güzel bir şarkı var mı? Doğrusu, bunu çok uzun, uykusuz geceler boyunca bekledik. Bizden öncekiler, bugün güneşi görmek için yaşayan bizler ve hatta yarın doğacak olanlar bu festivale katılmalı. (Bir Buğday Tanesi)
  • Eğitim; insanların engellerin üstesinden gelmek yahut insanlar olarak dış dünyanın doğa yasalarına ilişkin derin bir bilgi edinmek adına, yetenek ve kudretlerine güvenmelerini sağlamak şöyle dursun, onlara gerçeklik karşısında yeteneklerini, acziyetlerini, iş göremezliklerini ve hayatlarına hükmeden şartlara karşı hiçbir şey yapamayacaklarını hissetirme eğilimi içerisinde bulunmaktadır. Onlar gittikçe kendilerine ve doğal, sosyal çevrelerine daha fazla yabancılaşırlar. (Zihni Sömürgeden Azad)
  • Öğretmenlik soylu bir meslekti ve bu mesleği icra edenler şan şöhretle işi olmayan, kendilerini özveriyle hizmet etmeye adamış, tevazu sahibi kimselerdi ki bu tüm yurttaşlar için örnek teşkil etmeliydi. (Kargalar Büyücüsü)
  • İnsan, bir sözcük yada bir eylemin gücüne inanmadığı sürece o sözcük yada eylemden şifa bulamaz. (Kargalar Büyücüsü)