Niyâzî-i Mısrî kimdir? Niyâzî-i Mısrî kitapları ve sözleri
Büyük bir Sûfî ve Tasavvuf Edebiyatı Ustası, Şair Niyâzî-i Mısrî hayatı araştırılıyor. Peki Niyâzî-i Mısrî kimdir? Niyâzî-i Mısrî aslen nerelidir? Niyâzî-i Mısrî ne zaman, nerede doğdu? Niyâzî-i Mısrî hayatta mı? İşte Niyâzî-i Mısrî hayatı... Niyâzî-i Mısrî yaşıyor mu? Niyâzî-i Mısrî ne zaman, nerede öldü?
Büyük bir Sûfî ve Tasavvuf Edebiyatı Ustası, Şair Niyâzî-i Mısrî edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Niyâzî-i Mısrî hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Niyâzî-i Mısrî hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Niyâzî-i Mısrî hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Hazret-i Pir Muhammed Niyazi-i Mısri, Niyazi Mısri
Doğum Tarihi: 9 Mart 1618
Doğum Yeri: Malatya, Türkiye
Ölüm Tarihi: 16 Mart 1694
Ölüm Yeri: Limni, Yunanistan
Niyâzî-i Mısrî kimdir?
Asıl adı Mehmet olup, 12 Rebiülevvel 1027 / 8 Şubat 1618'de Malatya'nın şimdiki adı Soğanlı köyü olan İşpozi kasabasında dünyaya gelmiştir. Babası, yöresinin önde gelenlerinden Nakşbendiyye tarikatı mensubu Soğancızâde Ali Çelebi'dir. Niyâzî ve Mısrî ise mahlaslarıdır. Mısrî mahlası tahsilini Mısır'da yaptığından dolayıdır. Çeşitli medreselerde eğitim görmüş ve farklı yerlerde tasavvuf bilgisini geliştirmiştir. 1655 yılında Halveti şeyhi Sinan-ı Ümmi'den hilafet alarak irşada mezun kılınmış, memleketin pek çok yerinde vaazlar vererek halkı irşad etmeye çalışmıştır. Şöhreti her yana yayılan Niyazî Mısrî, ordunun maneviyâtını yükseltmek için Sultan IV. Mehmet tarafından Lehistan seferine götürülür. Hakkında ileri sürülen iftiralardan sonra Limni adasına sürülür ve burada onbeş yıl çileli bir hayat yaşar. Ölümünden bir yıl kadar önce affedilir ve Bursa’ya döner. Fakat Bursa Kadısı'nın şikayeti üzerine tekrar Limni’ye gönderilir ve burada vefat eder. Osmanlı sultanı tarafından sürgüne gönderildiği Limni adasında 1693 (H.1105) senesinde bir Çarşamba günü kuşluk vakti vefat etmiş olup türbesi de aynı adada ziyaretgahtır. Türkçe ve Arapça manzum ve mensur on ciltten fazla eseri bulunmaktadır. Aruz ölçüsü ile yazdığı şiirlerinde genellikle Nesimî ve Fuzulî’nin, heceyle yazdığı şiirlerinde ise Yunus Emre’nin etkisinde kaldığı görülür. Divanı’nın yanı sıra, “Risaletü’t-Tevhid, Şerh-i Esma-i Hüsnâ, Sûre-i Yusuf Tefsiri, Şerh-i Nutk-ı Yunus Emre, Risale-i Eşrât-ı Saat, Tahir-nâme, Fatihâ Tefsiri, Sûre-i Nûr Tefsiri” eserlerinden bazılarıdır.
Niyâzî-i Mısrî Kitapları - Eserleri
- Çıktım Erik Dalına
- Divân-ı Ilâhîyyat
- İrfan Sofraları
- Niyâzî-i Mısrî Dîvânı ve Şerhî
- Vahdetname
- Çıktım Erik Dalına
- Risale-i Haseneyn
- İrfan Sofraları 1
Niyâzî-i Mısrî Alıntıları - Sözleri
- Hadîs meâli: "Hür kişi tama' ettiğinin kölesidir; kanaat eden ise, köle de olsa hürdür." (Çıktım Erik Dalına)
- Çün gel oldu yalınız girdim yola tenhâ garîb Dîde giryân, sîne büryân akl hayrân bî-haber Niyâzî-i Mısrî (Niyâzî-i Mısrî Dîvânı ve Şerhî)
- İnsanların arasında kalmak, görüşmek, bir arada oturmak laübalilik meydana getirir, muhabbeti, hususiyle itikadı azaltır.. (İrfan Sofraları)
- Hataların başı, dünyaya sevgi; ibadetlerin başı da dünyayı terkdir. (Çıktım Erik Dalına)
- Netice itibariyle benim kimseye zararım yoktur, doğruyu size hiçbir karşılık almadan açıkladım. Kabul eden etsin, etmen kendi bilir. (Risale-i Haseneyn)
- Demek ki topraktan yaratılan Vücut, ona aşk değdiği zaman, adeta kanatlanıyor, göklere yükseliyor. (İrfan Sofraları 1)
- Cihadın en zoru, ve en büyüğü nefisle savaşmaktır.. (İrfan Sofraları)
- Hırs ile dünyalık toplayanlar hakkında, azizlerden biri demiştir ki: "Nasib olandan öküş katre ağzına tammâz Eğer susamış iken gark ederse seni Fırat" (Nasip olandan fazla katre, ağzına damlamaz Susamış haldeyken Fırat'ın içine dahi düşsen) (Çıktım Erik Dalına)
- Bu alemde kişinin ehlullah olması , cennet ehli olması demektir . Zira Cennet de Allah'tan başka bir şey yoktur . Ehlullah puthanede ve meyhanede Allah'tan başka bir şey görmez. "Allah'a kavuşmadan Mümine rahat yoktur " (Vahdetname)
- "Ben beni terk eyledim Gördüm ki ağyar(yabancı) kalmadı" (İrfan Sofraları 1)
- Nitekim buyurulmuştur : "Hal dili,söz dilinden daha güzel açıklar." (Çıktım Erik Dalına)
- Kimseye bâkî değildir mülk ü devlet, sîm ü zer Bir harab olmuş gönlü ta'mîr etmektir hüner (Divân-ı Ilâhîyyat)
- "Allah'ın hikmeti, düdüğün sesine bakıyorlar da üfleyeni görmüyorlar." (Divân-ı Ilâhîyyat)
- Ey halk, Mısri'nin sizen ümidi de korkusu da yoktur, size ancak doğruyu beyan eder. Daveti kabul ederseniz kurtulursunuz, etmezseniz kılıç azığı olursunuz. (Risale-i Haseneyn)
- Adâvet kılma kimseyle sana nefsin yeter düşman Ki aslâ senden ayrılmaz ömür âhir olunca tâ (Divân-ı Ilâhîyyat)
- Ancak ,"Anlamadığın şeyin tamamını reddetme " ve neticeye istekli ol... (Çıktım Erik Dalına)
- Gerçek aşık bu meydanda Ğayrullah'tan uryan gerek.. ' Vehhâb-ı Ümmî rahimahullah'ın ilahisi ' (İrfan Sofraları)
- Muhammed, Hasan ve Hüseyin, Bismillahi'r-rahmani'r-rahim'in, O Süleyman'dır başkası değil. İyi anlayın (Risale-i Haseneyn)
- Bu kadar ayân olmasından sonra beyan isteyen ziyan görür. (Vahdetname)
- Dost göründü çun ayan kalmadı bir şey nihan Tufan olursa cihan bir katre tufan bana (Niyâzî-i Mısrî Dîvânı ve Şerhî)