Osman Çeviksoy kimdir? Osman Çeviksoy kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Türk Yazar, Öğretmen Osman Çeviksoy hayatı araştırılıyor. Peki Osman Çeviksoy kimdir? Osman Çeviksoy aslen nerelidir? Osman Çeviksoy ne zaman, nerede doğdu? Osman Çeviksoy hayatta mı? İşte Osman Çeviksoy hayatı...

Türk Yazar, Öğretmen Osman Çeviksoy edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Osman Çeviksoy hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Osman Çeviksoy hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Osman Çeviksoy hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1951

Doğum Yeri: Çorum

Osman Çeviksoy kimdir?

1951 yılında Çorum’a bağlı Feruz Köyünde doğdu. Feruz Köyü İlkokulu'nu 1964’te, Çorum Eti Ortaokulu'nu 1968’de, Çorum İlköğretmen Okulu'nu 1971’de, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü'nü 1979’da, Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 1988’de bitirdi. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkçenin Eğitim ve Öğretimi Ana Bilim Dalında mastır derslerine (1990) devam etti. Hakkâri, Kalecik, Kırıkkale, Ayaş ve Ankara merkez ilçelerinde ilkokul öğretmenliği (1971–1981), Almanya’da (Türk işçi çocuklarına) Türkçe ve Türk Kültürü Dersleri öğretmenliği (1981–87), Ankara Tevfik İleri (Merkez) İmam Hatip Lisesinde edebiyat öğretmenliği (1987–1990) yaptı. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı bünyesinde oluşturulan Türk Dili ve Edebiyatı program hazırlama ve kitap inceleme komisyonlarında (1990–1995) çalıştı. Sonra tekrar Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi'ndeki edebiyat öğretmenliğine (1995–2004) döndü. Aynı göreve Ankara Hasan Ali Yücel Anadolu Öğretmen Lisesi'nde (2004–2006) devam etti. Temmuz 2006’da emekli oldu. Evli, iki çocuk ve bir torun sahibidir.

İlk şiiri 1968’de Bab-ı Âli’de Sabah gazetesinde basıldı. Şiir, roman ve Hikâyelerini Çorum Ekspres (1968–1975), Yeni Tanin, Eğitim Alanı, Yeni Devir (1975–1978), Gerçek, Hisar, Millî Kültür, Divan, Millî Eğitim ve Kültür, Doğuş Edebiyat, Türk Edebiyatı, Töre, Türk Yurdu, Dolunay, Oluş, İlkyaz, Türkiye, Millî Eğitim (1978–1996), Edebiyat Otağı, Kardeş Kalemler, Hâle, Berceste (2007–2008) dergi ve gazetelerinde yayınladı. 1982’den itibaren hikaye ve romanlarını kitaplaştırdı. Bir Mavi Duman adlı hikâyesi Hasret adıyla televizyon ve video filmi oldu. Başıma Dağlar Düştü adlı romanı radyo oyunu (beş bölümlük, arkası yarın) oldu.

Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM ve Avrasya Yazarlar Birliği üyesidir.

Osman Çeviksoy Kitapları - Eserleri

  • Sana Seni Anlatmak
  • Bebiha
  • Beyaz Yürüyüş
  • Kar Yağar Gül Üstüne
  • Tutuklu Yürek
  • Derdimi Gül Eyledim
  • Ömrümüz Gurbet
  • Başıma Dağlar Düştü
  • Ağlamak Yasak
  • Sarı Mantolu Kız
  • Bir Çağ Masalı
  • Babalar Oğullar
  • Büyüyorsun Yavrucuğum
  • Duvarın Öte Yanı
  • Geriye Hüzün Kalır
  • Aklıma Yıldız Düştü
  • Yarın Diye Diye
  • Seninle Bin Yıl

Osman Çeviksoy Alıntıları - Sözleri

  • Yapılan yanlışı affet, ama unutma.. (Sana Seni Anlatmak)
  • Bir insana karşı yakınlık duymaya başladınız mı, bir insanı sevdiniz mi, yeni bir dünyada yaşamaya başlamış gibi olursunuz: Duygularınız, düşünceleriniz derinlik kazanır. (Tutuklu Yürek)
  • "Bizim geleneğimizde insana hayvan, hayvana insan ismi verilmez." Diye karşı çıkamadığın için kedi karşısındaki fare kadar zavallıydın. Zaten Elke bu iki kelimeyi sembol olarak şuurluca seçmişti... (Duvarın Öte Yanı)
  • Gökten yeni bir dünyaya inince, yıkık suratlı, ıslak, soğuk bir havayla karşılaştı. Nefes borusu, ciğerleri yanmaya başladı. Öksürdü. Çok geçmeden anladı ki; güneş gerilerde kalmıştır, güneş yüzlüler gerilerde kalmıştır... Ve yine anladı ki; geçmiş artık bir efsanedir... (Geriye Hüzün Kalır)
  • " Bülbül isem canım yok mu? Gülüm mavi mavi bakma. Bir yudumluk sevgi çok mu? Canım mavi mavi bakma. " (Kar Yağar Gül Üstüne)
  • Susmak sığınaktır çoğu zaman. Sustum... (Beyaz Yürüyüş)
  • ¶¶ Adına para denen bu el kiri olmayınca insan adım atamıyor... ¶¶ (Sana Seni Anlatmak)
  • "Aynı ses tekrar konuştu: - Bu gülü sana getirdim... Sesi ne güzeldi... 'Bedrettin' demesi, 'sana' demesi ne güzeldi..." (Kar Yağar Gül Üstüne)
  • Beni sev diyemiyorum. Ömrüm oldukça beni seveceğin günü bekleyeceğim, diyemiyorum. Ömrüm oldukça seni kendimden ve herkesten çok seveceğim. (Bebiha)
  • "Mesude'nin verdiği bir kırmızı gül karşısında basit kalmayacak tek söz bulamadı." (Kar Yağar Gül Üstüne)
  • Sahip olduklarınız sizi artık eskisi gibi mutlu etmiyor (Beyaz Yürüyüş)
  • "Aralarında konuşulacak konu kalmayan iki dostun dostlukları bitmiş demektir." (Beyaz Yürüyüş)
  • Hem bir ihtiyaçtı anlatmak. Belki biraz rahatlayacaktı sonunda. Belki biraz kendine gelecekti. (Tutuklu Yürek)
  • Anlayışsız, sevgisiz, pireyi deve yapan en küçük problemi fırsat bilip hatır gönül kıran, kavgacı iki insan olduk. Dediğim dedikçi, asla gönülcü değil ama akılcı, kırıcı, yıkıcı, birbirini çekemeyen, affedemeyen iki insan... (Beyaz Yürüyüş)
  • ¶¶ Yeni caminin daha geniş, daha aydınlık, daha süslü oluşu dikkatini çekti. Fakat cemaat azalmıştı. Evet, cami büyümüş, cemaat azalmıştı... ¶¶ (Sana Seni Anlatmak)
  • Hiç değilse üç gün küs dursa söylemese hiç, surat etse.... Bilmez ki..... Yapamaz ki... Kalbim, kalbim (Başıma Dağlar Düştü)
  • Değil dört saat, bir gün, bir hafta, mümkün olsa yıllarca uyumayı isterdi. Sonra yeniden doğuyormuş gibi uyanmayı, kötülüklerden, aptallıklardan, bugüne kadar zararını gördüğü hangi davranış, hangi fikir, hangi düşünce varsa hepsinden uzakta yaşamayı isterdi. (Beyaz Yürüyüş)
  • Değişen zaman mıdır yoksa insan mı ? (Ömrümüz Gurbet)
  • İnsan kendini kandırmaya karar verince neler bulmuyor, neleri gözünde dağ gibi büyütmüyor ki? (Derdimi Gül Eyledim)
  • İnsan olduğuma göre anlaşılmak hakkım değil mi benim? (Derdimi Gül Eyledim)