Ovanes Kaçaznuni kimdir? Ovanes Kaçaznuni kitapları ve sözleri
Ermeni siyasetçi ve Ermenistan'ın ilk başbakanı. Ovanes Kaçaznuni hayatı araştırılıyor. Peki Ovanes Kaçaznuni kimdir? Ovanes Kaçaznuni aslen nerelidir? Ovanes Kaçaznuni ne zaman, nerede doğdu? Ovanes Kaçaznuni hayatta mı? İşte Ovanes Kaçaznuni hayatı... Ovanes Kaçaznuni yaşıyor mu? Ovanes Kaçaznuni ne zaman, nerede öldü?
Ermeni siyasetçi ve Ermenistan'ın ilk başbakanı. Ovanes Kaçaznuni edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ovanes Kaçaznuni hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ovanes Kaçaznuni hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ovanes Kaçaznuni hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Hovhannes Kaçaznuni
Doğum Tarihi: 1 Şubat 1868
Doğum Yeri: Ahıska, Gürcistan
Ölüm Tarihi: 1938
Ölüm Yeri: Erivan, Ermenistan
Ovanes Kaçaznuni kimdir?
1868'de Ahıska'da doğmuştur. İlk öğrenimini doğduğu kentte, orta öğrenimi Tiflis'te tamamladıktan sonra 1887'de Sankt Petersburg'daki Mimarlık Enstitüsünden 1893'te birincilikle mezun olmuştur. Mimarlık okurken Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnaksutyun) Partisine katılmış ve zamanla partinin en önemli üyelerinden biri olmuştur. Mezuniyeti sonrasında 1893-1895 ve 1899-1906 atasında Bakü, 1895-1897 arasında Batum ve 1897-1899 arasında Tiflis'te mimar olarak çalışmıştır.
1911'de Rusya'da görülen Taşnak davasında tanık olarak çağrılmışsa da deşifre olmamak için Kafkasya'yı terketmiş ve 1914'e kadar önce İstanbul, sonra da Van'da yaşadıktan sonra Kafkasya'ya dönmüştür.
1917 yılında Rusya Meclisine Bakü delegesi seçilmiş, 1918 yılında Transkafkasya Parlamentosu'nda Taşnak temsilcisi olarak görev almıştır. Traskafkasya hükümeti ile Türkiye arasında Trabzon ve Batum'da yapılan barış görüşmelerine delege olarak katılmıştır. Transkafkasya Cumhuriyeti'nin dağılmasından sonra 1918 yılı Mayıs ayında kurulan Ermenistan Cumhuriyeti'nin ilk başbakanı olmuştur. Kaçaznuni başbakan olarak 1919 yılının Ağustos ayına kadar görevini sürdürmüştür. Kaçaznuni 1920'de Ermenistan Meclisi başkanı seçilse de görevi Sovyetlerin Ermenistan'ı işgali yüzünden 1 ay sürmüştür.
Ermenistan'da 1920'de Bolşevik yönetiminin kurulmasından sonra tutuklanmış ve 1921'de serbest bırakılmasının ardından ülkesini terketmiştir. 1921-1924 arasında Bükreş'te yaşadıktan sonra 1925'te ülkesine dönmüştür. Hem Leninakan kentinde mimar olarak çalışmış, hem de Erivan Devlet Üniversitesi'nde inşaat ve mimarlık dersleri vermiştir. 1930'da o dönem üniversiteye bağlı İnşaat Enstitüsü'ne geçmiş ve İnşaat Mühendisliği dalında profesör olmuştur. 1937'de Büyük Temizlikkapsamında tutuklanmış ve 1938'de hapiste ölmüştür.
Ovanes Kaçaznuni Kitapları - Eserleri
- Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok
Ovanes Kaçaznuni Alıntıları - Sözleri
- Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır; sonradan da anlaşıldığı üzere, Türkiye'de Ermeni meselesinin temelli çözümü açısından bu yöntem en kesin ve en uygun bir yöntemdi. Ve bugün, bizim milislerin savaşa katılmalarının Türkiye Ermenilerinin kaderini ne derecede etkilediği sorusunu sormak da abestir. Sınırın bu tarafında bizim farklı bir çizgi izlemiş olmamız durumunda, acımasız baskıların olmayacağını kimse söyleyemez. Türklere karşı düşmanlığımızın teraziye konulmaması durumunda söz konusu baskıların da aynı nitelikte olacağını kimse söyleyemez. Bu konuda değişik görüşler olabilir. Gerçek, gerçek olarak kalmaktadır ve burası çok önemli ki, Türk egemenliğine karşı onlarca yıl önce başlatılmış olan mücadele, Türkiye Ermenilerinin sürülmesi ve yok edilmesiyle, dolayısıyla Türkiye Ermenistanı'nın boşaltılmasıyla sonuçlanmıştır. Korkunç gerçek böyleydi. Bırak, bundan sonra uygar dünya Türklerin ifade edilmesi zor kötülükleri karşısında sarsılsın. Parlamentolarda ve sivil toplantılarda devlet adamları katil Türkleri tehdit etsin. "Sarı", "mavi" ve diğer renklerde kitaplar yayımlansın. Her türlü dinin mabetlerinde rahipler zalim Türklerin cezalarını bulmalarını dilesin. Dünya basını korkunç tasvirler ve tanıkların anlatılarını yayımlasın. Bütün bunların ne anlamı var? Gereken yapılmıştır ve Arabistan çöllerine saçılmış cesetleri sözcüklerle diriltmek, yıkılan evleri ve boşaltılan ülkeyi sözcüklerle kurtarmak imkânsızdır. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
- Ben her zaman insanın perhiz içi değil, perhiz insan için olduğuna inanmışımdır. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
- Türkler ne Wilson çözümünü, ne bizim şikayetlerimizi, ne de Sevr Antlaşması’nı tanıyorlardı. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
- “...Türkler doğru yaptı. 1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu bir tehcire tabi tutuldu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır. (...) Bu yöntem en kesin ve en uygun yöntemdir. Kızgınlık ve korku içinde bulunan bizler “suçlu” arıyorduk ve suçluyu hemen “Rus” hükümeti ve onun kalleşçe politikaları olarak belirledik.” (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
- Tarihin kendine özgü bir mantığı var, biz onu değiştiremeyiz. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
- Senin öngördüğün durumda Ermenistan'ı, EDP Taşnaksutyun'un kurtaracağını sana kim söyledi? O günün şimdi gelmiş olduğunu düşün: Ruslar yok ve Türkler duruma hâkimdir; onlarla anlaşmak, barış yapmak gerekir. Parti olarak bizim, böyle bir rol için ehliyetli aktörler olduğumuzdan emin misin? Hangi nedenlerden dolayı Türklerin gözünde arzu edilen ve makbul aracılar olmalıyız? Bolşeviklere karşı olduğumuz için mi? Ama biz karşı olduğumuz dönemde Türkler kendileri onlarla dosttu ve ortak politikalar izliyorlardı. Brest-Litovsk'ta Bolşeviklerle anlaşma yaptıklarında biz, Türklere karşı ayaklandık ve hatta bu anlaşmayı sabote etmek için savaştık bile. Bolşeviklere ise Türkleri sevdiğimiz için düşman olmadık; biz hem Bolşeviklerin hem de Türklerin düşmanı olan İtilaf devletlerinin kampındaydık. Türkiye'den "denizden denize" Ermenistan talep etmekteydik... Hem Kilikya'yı, hem Harput'u, hem Sivas'ı, hem de Trabzon'u. Biz Sevr Antlaşması'nı imzaladık; bu antlaşma Türkiye'yi mahvedecekti. Ordularını Türkiye'ye göndermeleri ve Türklerin tartışmasız olarak bize ait olduğunu söyledikleri vilayetlerde hâkimiyetimizi tesis etmeleri için Avrupa ve Amerika'ya resmî çağrılar yaptık. Nihayet şu da var ki, var olduğumuz sürece aralıksız olarak Türklerle savaştık. Türklere ne gibi bir güven telkin edebiliriz? Neden onlar bizi aracı olarak diğerlerine tercih etmelidirler? Yoksa bizim gücümüzü mü dikkate alacaklar? Ama biz ülkemizde iktidarken Türkler bizim gücümüzü gördüler ve sanıyorum bu güce saygı göstermek ya da ondan korkmak için özel bir nedenleri yok. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
- Arşivler açılsın, gerçekler ortaya konsun deniyor. Ermeni arşivleri arşiv değil mi ? arşiv! Gerçeklerin saptanması için, bütün dünyayı Ermeni ve Rus arşivlerini incelemeye çağırıyoruz.. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
- Taşnak Raporlarında Ermeni Mezalimi Diğer taraftan Taşnak belgeleri, Çarlık Rusyası ve Batı emperyalizminin kumandası altına giren Taşnakların katliam hikayeleriyle doludur. Van'ın işgalinin ardından şehrin valisi olan Aram'a Rus ordularının Van birliği komutanı Nikolayev tarafından gönderilen 22 Haziran 1915 tarihli ve 34 sayılı talimatta, Ermenilerin bölgedeki Kürt nüfusa saldırmamaları ve köylerini yağmalamamaları bildirilmektedir. Ancak Aram, talimata verdiği protesto cevabında, emirlerin yerine getirilmeyeceğini, henüz işgal edilmemiş bölgelerdeki Müslümanlara uyarı olması amacıyla suçluların en ağır şekilde cezalandırılacağını belirtmektedir (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
- Yeni şarabı eski tulumlara koymazlar, zira hem tulum yırtılır hem de şarap dökülür gider. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
- Müslüman bölgelerde idari yöntemlerle düzen sağlayamadık. ordu sevk etmek, yıkmak ve katliam yapmak zorunda kaldık (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)