Rainer Maria Rilke kimdir? Rainer Maria Rilke kitapları ve sözleri
Şair, Yazar Rainer Maria Rilke hayatı araştırılıyor. Peki Rainer Maria Rilke kimdir? Rainer Maria Rilke aslen nerelidir? Rainer Maria Rilke ne zaman, nerede doğdu? Rainer Maria Rilke hayatta mı? İşte Rainer Maria Rilke hayatı... Rainer Maria Rilke yaşıyor mu? Rainer Maria Rilke ne zaman, nerede öldü?
Şair, Yazar Rainer Maria Rilke edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Rainer Maria Rilke hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Rainer Maria Rilke hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Rainer Maria Rilke hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 4 Aralık 1875
Doğum Yeri: Prag
Ölüm Tarihi: 29 Aralık 1926
Ölüm Yeri: Montrö, İsviçre
Rainer Maria Rilke kimdir?
Rainer Maria Rilke,Alman lirik şiirinin en önemli temsilcilerinden biridir. Babası Josef Rilke Alman kökenli bir demiryolu memuru, annesi ise Praglı zengin bir aileye mensuptu. Çok hırslı ve kaprisli bir kadın olan annesi oğlunu kendi özlemleri doğrultusunda yetiştirmek istedi. Altı yaşına gelinceye kadar kız çocuğu gibi giydirilen Rilke, zayıf ve ince ruhu nedeniyle annesinin bu tutumundan etkilenerek başta kadınlar olmak üzere insanlarla iletişim kuramaz hale geldi. Şiirlerinde çocukluk yıllarını bir yandan içtenlikle bir yandan da korku çağrışımlarıyla anlatmasının en büyük nedeni de budur.
Dokuz yaşına geldiğinde annesi ile babası boşandı ve Rilke annesinin yanında Viyana'ya gitmek zorunda kaldı. Babasının toplumda elde edemediği saygın yeri edinmek amacıyla 1886'dan sonra St. Pölten'e ve Bohemya'daki Maehrisch-Weisskirchen'de askeri okullara devam etti. Beş yıl sonra Linz Ticaret Akademisi'ne kaydını yaptırdı. Rilke'nin eğitimi bununla da bitmedi. Özel derslerin yanı sıra Prag'da edebiyat ve sanat tarihi de okudu. İlk şiirleri Yaşam ve Şiirler'in yayınlanması bu yıllarda oldu.
1896-99 yılları arasında öğrenimini Münih ve Berlin'de sürdüren Rilke, Münih'te yaşayan kadın şair Lou Andreas Salome ile tanıştı. Daha önceki yıllarda Nietzsche'nin aşık olduğu bu kadının Rilke'nin sanatçı kişiliğinin gelişmesinde büyük rol oynadığı belirtilir. Salome ile birlikte 1897'de Berlin'e, 1898'de Floransa'ya bir yıl sonra da Rusya'ya giden yazar, Rusya'da Tolstoy tarafından karşılanıp dönemin ünlü ressamı Pasternak ile tanışınca büyük mutluluk duydu. Kremlin'de tanık olduğu Ortodoks Paskalya Yortusu ve Rus halkının dindarlığı yazar üzerinde önemli etkiler bıraktı. İki yıl sonra yine Lou Andreas'la birlikte ikinci kez Rusya'ya giden Rilke, ülkenin güney bölümünü de dolaşarak yeniden Tolstoy'la buluştu. Bu geziden sonra ruh sağlığı bozulan yazarı terk edenler arasında Salome'de bulunuyordu.
Ressam Heinrich Vogeler'in çağrısına uyan Rilke, Worpswede'ye yerleşti ve 1901 yılında evlendi. Ancak bu evlilik sadece bir yıl devam etti. Boşanmasından bir süre sonra Rodin'in yaşamını yazmak amacıyla Paris'e gitti. Bir süre sonra da Rodin'in özel sekreterliğini yapmaya başladı. Hem Paris'teki yaşamı hem de Rodin'in kişiliği Rilke'nin yaşamında adeta dönüm noktasını oluşturdu. Rodin üzerinde araştırma yapmaktan çok onun sanatı ışığında Paris'teki yaşamını dile getirdiği Auguste Rodin, yazarın düzyazı türündeki ilk önemli yapıtıdır. Malte Laurids Brigge'nin Notları adlı romanını tamamladıktan sonra bir yıl boyunca Kuzey Afrika'yı dolaşan yazar, 1912'de Kontes Marie von Thurn und Taxis adlı bir soylunun Trieste yakınlarındaki Duino Şatosu'na yerleşti. 1909'da Paris'te tanıştığı Kontes, Lou'dan sonra Rilke'nin sanatını belirleyen ikinci güçlü kadın oldu ve yazar bu tarihten sonra yeni bir yaratıcılık sürecine girdi. Duino Ağıtlarını da burada yazdı.
Birinci Dünya Savaşı yıllarını genellikle Münih'te geçirdi. Bir ara Viyana'daki savaş arşivinde çalışan yazar 1919'da İsviçre'ye, üç yıl sonra da Wallis Kontu'na ait olan ortaçağdan kalma Muzot Şatosu'na yerleşti. Orpheus'a Soneler'i burada yazdı. 1923 yılında Lösemiye yakalandı ve sağlığı giderek bozuldu. 51'inci doğum gününü kutladıktan birkaç hafta sonra 29 Aralık 1926'da Montreux yakınlarındaki Valmont'ta hayata gözlerini kapattı.
Sanatçı kişiliği: Şiirlerinin yanı sıra çağdaş Alman romanının öncüsü sayılan Malte Laurids Brigge'nin Notları adlı eseriyle de ün kazanan Rilke, ekonomik bunalımların ve kapitalist gelişmelerin belirlediği sanattan uzak bir çağın içinde yetişmiş, gerek yaşamı gerek yapıtlarıyla hayatı mekanik, cansız bir hale getiren duygulardan yoksun modern çağa, insanların birbirine ve kendi kendisine yabancılaştıran, yalnızlığa iten yaşama biçimine karşı gelmeye çalışır. Yazarın yaşamını belirleyen olaylar, onun sanatında da büyük değişimlere yol açmıştır. İlk dönem şiirlerinde görülen gelişmede sevgilisi Lou'nun ve birlikte yaptıkları Rusya gezisinin payı büyüktür. Dilin duygulara seslenen ses özelliklerine büyük bir duyarlılıkla yaklaştığı Saatler Kitabı, Rilke'nin Rusya yaşantısını ve Paris yıllarının etkilerini yansıtır. Kitap üç bölümden oluşsa bile sanki uzayıp giden bir şiir havasını taşımaktadır. Rilke'nin nesnelere ve dış dünyaya bakış acısından kaynaklanan yeni bir Tanrı imgesi, özellikle ilk bölümün temelini oluşturur. Tanrı'yı bu dünyanın dışında değil, evrenin her zerresinde bulur; art arda sıraladığı imgelerde, Tanrı'nın varlığını yaşar. İlk baskısı Saatler Kitabı'ndan önceye rastlayan çağı ve konusu bakımından olduğu kadar yazarın sanatındaki gelişmeyi yansıtması açısından da geçiş niteliği taşır. Rilke'nin ikinci baskıya eklediği 37 şiirde Paris yaşantısının etkisi büyüktür. Güz Günü ve Akşam gibi tanınmış şiirler, bu baskıya eklenenler arasında olup yeni bir döneme geçişin izlerini yansıtır.
Sanatsal yaşamının ikinci döneminin başlıca iki yapıtından biri olan, Rodin ve Paris kentinin etkilerini taşıyan Yeni Şiirler adlı kitaptır. Burada artık Tanrı, aşk, ölüm gibi konulardan dış dünyaya nesnelerin dünyasına geçiş sözkonusudur. Panter ve Roma Çeşmesi adlı şiirlerinde nesnelerin kendisinden yola çıkan Rilke, kişisel duygularına ve izlenimlerine yer vermeksizin salt nesneyi tanımlar. Dış dünyaya bakışının değişmesindeki en büyük etkiyi ise yıllarca yanında yaşadığı Rodin sayesinde elde etmiştir. Yeni Şiirler ile Alman edebiyatında 'nesne şiiri' adı verilen yeni bir tür oluşturan Rilke'nin yaratımları, Rodin'in yapıtlarında olduğu gibi plastik nesneler olmayıp 'yazılı nesnelerdir'. Bu şiirlerinin temelinde yatan ve Rilke'nin 'görmeyi öğrenmek' olarak nitelendirdiği dış dünyaya bakış ilkesi, Malte Laurids Brigge'nin Notları adlı romanı için de geçerlidir. Kişinin kendisine ve çevresine yabancılaşması, büyük kent insanının yalnızlığı, insanın varlığını oluşturan ölüm korkusu gibi konuları geleneksel roman kalıplarının dışına çıkarak işleyen bu yapıt, genç bir Danimarkalı şairin Paris yaşantısını anlatan bir günce biçimindedir. Romanda Rilke'nin Prag'la ilgili çocukluk anıları, Rusya ve İskandinavya yolculukları, özellikle de onu derinden etkileyen Paris yaşantısının etkileri görünmektedir.
Rainer Maria Rilke Kitapları - Eserleri
- Duino Ağıtları
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
- Malte Laurids Brigge'nin Notları
- Genç Bir Şaire Mektuplar
- Orpheus'a Soneler
- Çünkü Zordur Sevgi
- Seçilmiş Şiirler ve Duino Ağıtları
- Dua Saatleri Kitabı
- Sancaktar
- Genç Bir Kadına Mektuplar
- Beyaz Mutluluk
- Uzak Gece Rüzgârı
- Tanrı'dan Öyküler
- Auguste Rodin
- Bütün Öyküler
- Cezanne Üzerine Mektuplar
- İmgeler Kitabı
- Düşten Taç
- İyi Ruhlara Adak
- Advent
- Gece mi Tek Gerçeğimiz?
- Kalem ve Kılıç
- Sonuncular
- Bana Tören
- Beyaz Prenses - Sancaktar
- Keşiş Yaşamı Üzerine
- Yoksulluk Ve Ölüm Üzerine
- Hac Üzerine
- Bütün Hikayeleri
- Toplu Şiirleri
- Seçme Şiirler
- Floransa Günlüğü
- Sanat Üstüne
- Yeni Şiirler
- Toplu Şiirler 1
- İsa Çocuk
- Toplu Şiirler 2
- Poems
- Ji Şaireki Ciwan Re Name
- The Dark Interval: Letters on Loss, Grief, and Transformation
- Resimlerin Kitabı
- Ahead of All Parting
- Seçme Mektup ve Şiirler
- Keşiş Yaşamından Haçtan
- Hazreti Meryem’in Hayatı
- The Duino Elegies & The Sonnets to Orpheus
Rainer Maria Rilke Alıntıları - Sözleri
- Kendi kalbi önünde hiç kimse sınavı başaramaz. (Çünkü Zordur Sevgi)
- . Bir süredir görüyorum, her şey nasıl değişiyor. Bir şey yükselir ve hareket eder ve öldürür ve kedere neden olur. ... (Resimlerin Kitabı)
- Henüz soğumadın ve çok geç değildir, oluşmakta olan derinliklerine dalman için, orada yaşam usulca kendini ele verir. (Keşiş Yaşamı Üzerine)
- Çocukluk her şeyden bağımsız bir ülke. İçinde kralların yer aldığı tek ülke. Ne diye sürülüp atılalım buradan? Ne diye bu ülkede kalmayalım, bu ülkede yaşlanıp olgunlaşmayalım?... Ne diye 'başkalarının' inandıklarına inanmaya alıştıralım kendimizi? (Bütün Öyküler)
- ...önemsiz olanların bütün kaygı ve yoksulluğunu, bütün korkmuşluğunu ve jestlerini onun evine taşımakla, eline bırakmakla, kalbi üzerine yerleştirmekle dindar oluyordu insan. (Auguste Rodin)
- Nasıl tutayım ki ruhumu değmesin diye seninkine? Nasıl tutup da kaldırayım onu senin üzerinden başka şeylere? Ah karanlığın ortasında yitik bir şeylerin içine koyayım isterdim ruhumu yabancı, sessiz bir yere, senin derinliklerin titreşirken titreşmeyen. Lakin her şey, bize dokunan, sana ve bana İkimizi birden alıyor, iki telden çıkan tek ses çıkaran yayın çekişi gibi Hangi enstrümanın teliyiz? Hangi kemancı tutuyor elinde bizi? Ah, güzel şarkı. (Toplu Şiirleri)
- Dünyada adalet diye bir şey kalmadı. ;çünkü adalet adaletsizliğin sultası altına girdi. Bugün adalet zincire vurulmuş, acınacak bir durumda. Haksızlık gülüp eğleniyor kendisiyle.. (Tanrı'dan Öyküler)
- "Koyu saçları yumuşak..." (Sancaktar)
- Çünkü salt yalnız olana açıklanır ve aynı türden bir çok yalnıza hazır verilir dar birinden daha fazlası. Çünkü herkese Tanrı diye görünür bir başkası... (Toplu Şiirleri)
- . Gönül almayı hırsınız haline getirin. ... (Seçme Mektup ve Şiirler)
- Çevresindeki her şeyi ne çok sevdiğini duyumsadı ansızın. (Sonuncular)
- Kollarından boşluğu fırlat soluk aldığımız uzaya; belki kuşlar daha derin bir uçuşla duyar genişleyen havayı. (Kalem ve Kılıç)
- İKİMİZ oturuyorduk düşünceler içinde asma yapraklar alacağından-sen ve ben- ve kokulu saçmalıklar arasında üstümüzde vızıldıyordu bir yabanarısı bir yerden. (Toplu Şiirler 1)
- Sanki hiç yaşamamış gibi hissediyorum kendimi; çünkü o yolu asla bulamadım. (Bütün Hikayeleri)
- Düşün, hangi yaşam daha çok yaşantı içler düşündeki resimlerden? Ve seninledir daha? (Beyaz Prenses - Sancaktar)
- nasıl tutayım ruhumu ki, dokunmasın seninkine? (Toplu Şiirleri)
- "Bilgisinin bütün canlı ağırlığıyla dolu olarak, geleceği gören birisi gibi, etrafında yaşayanların yüzlerinin içini görüyordu." (Auguste Rodin)
- Ruhumu nasıl tutsam da, seninkine değmese? (Seçilmiş Şiirler ve Duino Ağıtları)
- Güneş, bizim memlekette yaz ortasında olduğu gibi, ağır. Fakat biz yaz mevsiminde vedalaşmadık. Kadınların elbiseleri yeşillikler arasında boylu boyuna parlıyordu. Ve şimdi atlarla hep gidiyoruz. Şu halde mevsim sonbahar olmalı; hiç değilse mahzun kadınların bizi düşündükleri yerde. (Sancaktar)
- Dünyanın her ışıksız dönüm yerinde vardır böyle kalıttan yoksun bırakılmışlar; ne önceki onlarındır, ne gelecek olan daha. (Duino Ağıtları)