Sadık Usta kimdir? Sadık Usta kitapları ve sözleri
Yazar,Editör Sadık Usta hayatı araştırılıyor. Peki Sadık Usta kimdir? Sadık Usta aslen nerelidir? Sadık Usta ne zaman, nerede doğdu? Sadık Usta hayatta mı? İşte Sadık Usta hayatı...
Yazar,Editör Sadık Usta edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sadık Usta hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sadık Usta hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sadık Usta hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1960
Doğum Yeri: Kahramanmaraş
Sadık Usta kimdir?
1960 yılında doğan Sadık Usta ilk ve orta okulu Kahramanmaraşta okudu.Ardında yaşamının 16 yılını Almanya'da sürdüren Usta,liseyi Stuttgart'ta bitirdi. Frankfurt'ta Goethe Üniversitesi'nde tarih ve siyasal bilimler okudu.
Ütopyalar,eşitlikçi hareketler ve devlet teorisi konusu başlıca çalışma alanlarıdır.
Sadık Usta Kitapları - Eserleri
- Dünyayı Değiştiren Düşünürler 1
- Fıçılarda Yaşamak
- Şair ve Matematikçi Ömer Hayyam
- Dünyayı Değiştiren Düşünürler 5
- Dünyayı Değiştiren Düşünürler 2
- Türk Ütopyaları
- Doğu Uygarlığı Yükselişinin Tarihsel Nedenleri
- Ütopya ve Masalbilim
- Dünyayı Değiştiren Düşünürler 4
- Dünyayı Değiştiren Düşünürler 3
- İlkçağ Ütopyaları
- Şüphenin Tarihi
- Sun Yat-sen Halkçılık Üzerine
Sadık Usta Alıntıları - Sözleri
- Gençleri uzun süreli susma nöbetlerine zorlayarak, onlara kendilerini nükteli ve anlamlı ifade etmeyi öğretiyordu. Nasıl ki aşkta ölçüsüz davrananın tohumu güçsüz ve verimsizse, çok konuşanın da sözleri boş ve temelsiz olur. (İlkçağ Ütopyaları)
- Goethe 1800'lerin başında aşk ve sükunet arıyordu. Oysa Hayyam aklı kutsayan, isyankar bir şairdi. (Şair ve Matematikçi Ömer Hayyam)
- (19. yy'da) Almanya'nın birçok üniversitesinde devletin modernleşmesine, din ve toplum işlerinin ayrışmasına, medeni kanunun çıkarılmasına, işkence ve kötü muamelenin toplum hayatından silinmesine, bilim ve araştırmanın önündeki yasal engellerin kaldırılmasına yönelik talepler yükseltilmişti. (Dünyayı Değiştiren Düşünürler 4)
- Bu hikâyede bir uyarı ve ders vardır insanoğluna: Gösterişe, kibre, büyüklük duygusuna yenik düşme! " Haddini bil!" (Fıçılarda Yaşamak)
- Hayyam aklı kutsayan, isyankâr bir şairdi. (Şair ve Matematikçi Ömer Hayyam)
- Periökler: Sparta'nın kenar bölgelerinde yaşayan, mülkiyet hakkı olan, ancak siyasal haktan yoksun yerli halk. (İlkçağ Ütopyaları)
- Kant'a göre hiç kimse "Tanrı, Ölüm, Özgürlük, Ruh" gibi metafizik sorunların yanıtlarını katı bir kesinlikle bulamaz. Bu sorular felsefenin değil, en iyimser yaklaşımla inancın, yani bireylerin vicdani sorunlarıdır. Halbuki bilim adamı ve filozof, bilimin ve felsefenin önemli sorunlarına; kavramlar ve kategoriler dünyasına yönelmelidir; örneğin nedensellik, zorunluluk, olasılık, nitelik, nicelik gibi konulara eğilmek tayin edicidir. (Dünyayı Değiştiren Düşünürler 4)
- Eskiden yılanın olmadığı, Akrebin olmadığı bir devir vardı. Sırtlan yoktu, aslan yoktu. Ne vahşi köpek vardı, ne kurt; Ne korku vardı, ne dehşet: İnsanın rakibi yoktu. (Türk Ütopyaları)
- Her uygarlık, içinden çıktığı toplumsal koşulların belirlediği sınırlar içinde gelişme gösterebilir. İbn Haldun bunu şöyle ifade etmişti: Bedeviler ve göçebe kavimler, gelişmek (uygarlık atılımına girişmek) için fetihlere girişir ve ganimet edinir, sonra oturmuş bir düzen kurarak haraç ve vergi toplar; ticaretin gelişimini güvenceye almak için kentler kurar ve böylece yükselişe geçer. Bu süreçte yeni bir uygarlığın temeli olan yeni bir kültür de yaratmış olur. Sonra toplum (seçkinler), maddi imkânların sınırlarına ulaşılmasının da bir ifadesi olarak sefahate dalar; toplumsal yozlaşma baş gösterir; dünya nimetlerine dalmış olanlarda yorulma ve çürüme belirtileri başlar, nihayetinde uygarlık çöküşe geçer. (Dünyayı Değiştiren Düşünürler 5)
- İnsan özgür doğar, ama görüldüğü gibi her yerde zincire vurulmuştur. Bazıları kendilerini başkalarının efendisi zanneder, halbuki onlar, diğerlerinden daha fazla köledirler. (Rousseau) (Dünyayı Değiştiren Düşünürler 3)
- Fransız tarihçi Maurice Lombard, Batılı ülkelerin İslam ordularının fetihleri sayesinde uygarlığı belirleyen unsurlarla (ekonomi, bilim, kültür ve felsese) yeniden buluştuğunu; İslam'ın ulaşabildiği yerlerin 13. yüzyıldan itibaren gelişme gösterebildiğini, ulaşamadığı bölgelerinse (Orta ve Kuzey Avrupa, Afrika'nın iç kısımları) uygarlık sürecine çok geç bir süreçte katıldıklarını saptamaktadır. (Dünyayı Değiştiren Düşünürler 5)
- Plutarkhos: "Büyük ve asıl adamların ünlü olmak gibi bir hırsları olamaz, çünkü onlar, halka güvenir ve yapmaları gereken şeye önem verirler." (Fıçılarda Yaşamak)
- Düşünen bir varlık olan insan, inanç, tabu ve alışkanlıklar üzerinden aktarılan toplumsal gelenekleri şüpheyle karşılamış, hayat boyunca karşılaştığı sorunları mantıklı açıklamalarla kavramak istemiştir. Bir bakıma insanın felsefi çabası, Fransız düşünür Albert Camus'nün tanımladığı gibi, Yunan mitolojisindeki Sisifos'un kendinden katbekat büyük bir kayayı, yeniden aşağıya yuvarlanacağını bildiği hâlde, inatla ve ısrarla tepeye çıkarma azmine benzemektedir. (Şüphenin Tarihi)
- ... dünyadan başka bir varlığa sahip olmayan insan, sadece içinde yaşadığı dünyayı değil, aynı zamanda yaşadığı toplumu da anlamalı ve dönüştürmeliydi. (Dünyayı Değiştiren Düşünürler 1)
- Akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin. Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi. Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir? Dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlara dedim; Kurt, köpek, çakal makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyam’ın bu sözlerine ne dersin, dedim: Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim, dedi. (Şair ve Matematikçi Ömer Hayyam)
- Savaşlardan ve eşitsizliğin en büyük çilesini kadınlar yaşar. Çünkü savaşlar onların kocalarını ve oğullarını alır. Eşitsizlikse en çok onları açlığın sınırına sürükler. (Fıçılarda Yaşamak)
- İnsanlik tarihinde tek bir “neolitik kültür” yoktur. İklim, coğrafya ve insanların gelişmişlik derecesine göre çok sayıda tarım üretimine dayalı kültür oluşmuştur. (Şüphenin Tarihi)
- Zamanın ters, sohbetin faydasız, her reisin bezgin olduğu ve her başın bir ağrı taşıdığını görünce, evime kapanıp şeref ve haysiyetimi korudum ve izzet olarak bununla kanaat ettim. Farabi (Dünyayı Değiştiren Düşünürler 5)
- Özgün bir İslam felsefesinin varlığı bir uydurma değil, tarihsel bir gerçektir, Felsefe tarihinde “büyük felsefi katkılar” yoktur. Her büyük katkı, öncekilere “küçük” ve ayrıntı düzeyinde bir katkıdır . Düşüncede büyük sıçrayışlar istisnadır ve aslında her “küçük” tarihsel katkı, bir paradigma değişikliğine de tekabül eder. Büyük düşünürler olan Platon'un, Aristoteles’in, Descartes’ın, Kant'ın, Marx'ın katkıları da hep küçük ama tayin edici (paradigma değiştiren) ölçekte katkılardır. Katkı, düşüncede tıkanmanın giderilmesi, bendin aşılıp suyun önünün açılmasıdır. (Dünyayı Değiştiren Düşünürler 5)
- Örneğin; Samaveda Upanişad'ta, ''Ne Tanrı, ne cennet, ne cehennem, ne de ruh göçü vardır ve ne de yeniden üzerine doğulan bir dünya var'' demektedir! Veya şu sözler: Vedalar ve Upanişadlar kendini beğenmiş ahmakların eserleridir, düşünceler sadece sayıklama ve fantezidir, sözler hakikat dışıdır. İçinden güller açan sözlere aldanan halk, Tanrılara sarılmakta, kafasında evliyalar yaratarak kutsal mabetler icat etmektedir. Halbuki Vişnu (Tanrı) ile herhangi bir köpek arasında hiçbir fark yoktur. İnsanın kendisi bu dünyada mutlu olmalıdır. Benliğine iyi bakmalıdır. Bu dünyada mutlu olabilen, benliğine bakım yapabilendir; bu kimse her iki dünyada da, hem burada hem de öbüründe mutlu olur. (Dünyayı Değiştiren Düşünürler 1)