Sadiye Erol Aykaç kimdir? Sadiye Erol Aykaç kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Yazar Sadiye Erol Aykaç hayatı araştırılıyor. Peki Sadiye Erol Aykaç kimdir? Sadiye Erol Aykaç aslen nerelidir? Sadiye Erol Aykaç ne zaman, nerede doğdu? Sadiye Erol Aykaç hayatta mı? İşte Sadiye Erol Aykaç hayatı...

Yazar Sadiye Erol Aykaç edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sadiye Erol Aykaç hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sadiye Erol Aykaç hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sadiye Erol Aykaç hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1978

Doğum Yeri: Adıyaman

Sadiye Erol Aykaç kimdir?

Kendi Anlatımıyla; 1978 yılında Adıyaman'ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde doğdum. Altı yaşına kadar orada yaşadım, daha sonra dedem Seyda Hz.'nin isteği üzerine, babamın işleri dolayısı ile Şanlıurfa’ya taşındık.

Güneydoğuda ve Doğu Anadolu'da halkın konuştuğu dil Kürtçedir. Ben de bir çok insan gibi hem köyden gelmem, hem de ana dilim Kürtçe olduğu için tek kelime dahi Türkçe bilmiyordum... Urfa'ya taşındığımızda babamın öğrettiği Türkçe kelimelerle bakkala, fırına gidiyordum daha sonra okula başladım.

Öğretmenim, idealist bir öğretmendi ve okuldaki tek arkadaşımdı, diyebilirim. Türkçe bilmemem onun için hiç sorun olmadı, çok anlayış gösterdi. Fakat sınıfımızdaki öğrenciler ve tüm okul bu durumu öğrenince epey bir alay konusu olmuştu, o dönemler Türkiye çok çalkantılı olduğu için direkt etiketlenmiştim.

Bütün yıl, her gün okulda ağladım. Öğretmenim beni koruyup kolluyordu, fakat sınıf arkadaşlarım hiç öyle değildi. Kısa sürede Türkçe okumayı yazmayı öğrendim ama hala yeni dil öğrenen bir çok insan gibi konuşma güçlüğü çekiyordum. Sonra yaz tatili geldi ve biz o yazı Menzil'de geçirecektik. Onca zorluklardan sonra Menzil benim özgürlüğe açılan kapım olmuştu. Oyundan arta kalan zamanlarda Menzil'de Dergah'a gelen, özellikle İstanbullu sofileri seçiyor ve onlarla Türkçe konuşuyordum.

Üç ayın sonunda İstanbul Türkçesini öğrenmiştim, çünkü Urfa'da dile şive hakim olduğu için kitaplarda okuduğum Türkçe çok farklıydı ve ben İstanbul Türkçesi konuşmak istiyordum. İkinci sınıfa başladığımda artık bambaşka biriydim ve ilkokul bitene kadar okulda tüm etkinliklerde, ismim ilk sıralarda geçiyordu.

İlkokuldan sonra okumayı çok istedim ama Seyda Hz. okula gitmeme müsaade etmedi. Hem başörtüsü hem de bulunduğumuz konum buna müsait değildi. Seyda Hz. "Menzile gelsin" dedi. Dört yıl dedemin gözetiminde Menzil'de kaldım. Önce Kur'an dersleri ve talimle, ilim öğrendim. Eve döndükten bir yıl sonra Seyda Hz. vefat etti. Benim ilim aşkım ise onun boşluğunu dolduran yegane dayanağım oldu. Bu güne kadar bazen özel hocalar eşliğinde, bazen de kendi gayretlerimle hiç bir zaman okumaktan ve yazmaktan kopmadım.

Sadiye Erol Aykaç Kitapları - Eserleri

  • Arzuhâl
  • Ben Rabia
  • Asr-ı Seyda
  • Dinle Rabia'nın Dilinden

Sadiye Erol Aykaç Alıntıları - Sözleri

  • Bir yanım kuyu diğer yanım Yusuf . (Ben Rabia)
  • Sen dünyada namaza sahip çıkarsan ahirettede namaz sana sahip çıkacaktır (Asr-ı Seyda)
  • "De ki; Hakk geldi batıl zail oldu zaten batıl yok olup gitmeye mahkûmdur." İsra/81 (Ben Rabia)
  • Kendi içime dönüp yaşamayı huy edindim. (Ben Rabia)
  • Biz bu dünyaya sahip olmaya değil, şahit olmaya geldik.. (Dinle Rabia'nın Dilinden)
  • Gönlümdeki deniz ile kıyısında durduğum denizin inatlaşmasına da aldırmıyorum artık.. (Arzuhâl)
  • Ne olursan ol gel ama geldiğin gibi gitme.. (Asr-ı Seyda)
  • Bir sufi geleneğiydi; dergâh kapısında tokmak olmazdı, kapıya değil gönüle vuran içeri alınırdı, gönülden içeri girene de zaten bütün kapılar açık olurdu. (Arzuhâl)
  • Allah'ın sevgisinde yalnızlığını giderene, büyük müjdeler olsun. (Asr-ı Seyda)
  • Tarih şehirleri, ülkeleri fethedenleri değil, gönülleri fethedenleri yazar... (Asr-ı Seyda)
  • Ey nefsim beni dünya ile aldatma! (Ben Rabia)
  • Hz. Şems buyurmuyor muydu? “Arayanlar adayanlardı, adayanlar ise bulanlar.” (Asr-ı Seyda)
  • Sen ki aşktan dem vurursun. Biraz da aşkın demine gir de aşk seni vursun. (Asr-ı Seyda)
  • İhsan sahibinin kapısı, çalınınca açılır. -İmam-ı Rabbânî (Arzuhâl)
  • Ahireti feda edenler, Dünyaya veda edemeyenlerdir. (Asr-ı Seyda)
  • "Tövbe ve iman edip salih amel işliyenlerin günahlarını Allah iyiliğe tebdil eder." (Ben Rabia)
  • "İnsanların sözlerine kulak verirsen hakikatin sesine, sözüne karşı zamanla sağırlaşırsın lakin hakikatin sesine kulak verirsen insanların sesine, sözüne sağırlaşırsın." (Dinle Rabia'nın Dilinden)
  • İhsan sahibinin kapısı, çalınınca açılır. --İmam-ı Rabbani (Arzuhâl)
  • .. bir şehirde tanıdığı bulunan bir garip daha cesur ve rahat olur. O Allah ki dost seçtiği kimseyi lütfeder, günahkara ise rahmet eder. Gel onu tanı ve dost ol. O'nu bilen başka bir şey bilmeye ihtiyaç duymaz, O'nu bilen her şeyi bilmiş gibidir. (Dinle Rabia'nın Dilinden)
  • İnsan önce saçlarından ölmeye başlar... (Ben Rabia)