Sefa Kaplan kimdir? Sefa Kaplan kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Türk Gazeteci, Yazar Sefa Kaplan hayatı araştırılıyor. Peki Sefa Kaplan kimdir? Sefa Kaplan aslen nerelidir? Sefa Kaplan ne zaman, nerede doğdu? Sefa Kaplan hayatta mı? İşte Sefa Kaplan hayatı...

Türk Gazeteci, Yazar Sefa Kaplan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sefa Kaplan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sefa Kaplan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sefa Kaplan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1 Şubat 1956

Doğum Yeri: Çorum

Sefa Kaplan kimdir?

Sefa Kaplan, 1 Şubat 1956’da Çorum’da doğdu. Çocukluğu ve yeniyetmeliği Samsun, Konya, Urfa ve Ankara’da geçti. Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü’nü son sınıfta bıraktı. Bir süre edebiyat ve Türkçe öğretmenliği yaptıktan sonra gazeteciliğe başladı. "Nokta" ve "Aktüel" dergilerinin de aralarında bulunduğu pek çok yayın organında görev yaptı. 1995-2000 yılları arasında Londra’da yaşadı. Halen "Hürriyet" gazetesinde çalışıyor.

Sefa Kaplan Kitapları - Eserleri

  • Bir Bilim Adamının Serüveni - Celal Şengör Kitabı
  • Geleceği Elinden Alınan Adam - Oğuz Atay
  • İntihar Şiirleri
  • Mecusi Şiirleri
  • Geç Kalan Adam
  • O Manşetler
  • Olaylar ve İnsanlar'ın Peşinde Bir Ömür
  • Açık ve Gizli Oturumlarda Lozan Tartışmaları
  • Oğuz Atay Sözlüğü
  • 99 Sayfada İstanbul Depremi
  • Recep Tayyip Erdoğan
  • Küçük Karşılaşmaları Katlanılır Kılma Sözlüğü
  • Şiirler
  • Derviş'in Siyaseti Siyasetin Derviş'i
  • Disconnectus Erectus (2+1)
  • Londra Şiirleri
  • Öyküler Seni Söyler
  • Sevda Sürgünleri
  • Gözleri Görmeyen İki Adam Cemil Meriç - Jorge Luis Borges
  • Mehmet Ağar
  • Ahmet Hamdi Tanpınar Sözlüğü
  • Susanlara Hiçbir Şey Sormayınız
  • Terörün Soldurduğu Yıllar
  • Tarih Tereddütten İbarettir
  • Batılı Gezginlerin Gözüyle İstanbul
  • Türk Yazarlarının Gözüyle Dünya Kentleri

Sefa Kaplan Alıntıları - Sözleri

  • Her on beş günün sonuna doğru hemen herkes birkaç defa matbaaya uğruyor,makinelerin uğultusunu kendi bedenlerinin dışında vurulan kalpleriymiş gibi dinliyor,mürekkep korkusuyla sarhoş oluyordu. (Geç Kalan Adam)
  • yaraya merhem olur mu, umudum yok gerçi ama bütün çalar saatleri yeniden kurmalıyım. (Mecusi Şiirleri)
  • Kapıda nikah şekerlerini tutan iki genç insanın simaları da hayli tanıdıktı üstelik Olric: Engin Ardıç ve Ayhan Aktar. (Oğuz Atay Sözlüğü)
  • acıdır anayurdu aşkın bir firâr kadar hırçın. (Şiirler)
  • Her şey hayvani bir intikam duygusuyla harcanır. Düşüncenin ince bedeninden denize serilmemiş bedenler. (İntihar Şiirleri)
  • Belki memleketin geniş ovalarında ve ovaları kadar güzel olan dağlarında hayal gücü zengin insanlar vardı da, hayal gücünün bir kabiliyet olarak edebiyata, sinemaya, televizyona, gazeteye, işlenen cinayetlere ve intiharlara yansıdığını söylemek zordu. (Sevda Sürgünleri)
  • muhteşem yalnızlığım herkesi korkutuyor (Şiirler)
  • Yaşlılık en büyük yalnızlıktır. (Gözleri Görmeyen İki Adam Cemil Meriç - Jorge Luis Borges)
  • Anlaşılmıyor sahiden de bazı şeyler yaşanmadan, yaşlanmadan. (Mecusi Şiirleri)
  • Altı çizili satırlar da, sayfa kenarına alınış notlar da hayati daha kolay kılmak yerine, daha karmaşık r hale getirmişti. (Gözleri Görmeyen İki Adam Cemil Meriç - Jorge Luis Borges)
  • gönlümün bukağısı gözlerindir gülüm (Şiirler)
  • Sadece, Rus olduğunu çok sonradan öğreneceği bir yazarın karşısında ne yapacağını bilmez bir şekilde yalnız kalacak ve bu çaresizliğin verdiği bezginlikle çırpınıp duracaktı. Her romanıyla biraz daha büyülendiği bu yazarın kitaplarının sonunu yahut ortasını tahmin etmek neredeyse imkansızdı. Neticede, bütün çabaları boşa gidiyor ve bu kitaplara uygun bir final bulamıyordu bir türlü. Aklına gelenler de, yeni bir hayal kırıklığı yaşamasına yol açıyordu zaten. "Şimdi seni yakaladım" dediği bütün durumlarda, yazarın farklı bir hamlesi ya da manevrası tahayyül bile etmediği değişik bir iklime sürüklüyordu bütün roman kahramanlarını. Bir kaç sayfa okuması, yanıldığını anlamasına yetip de artıyordu. (Geleceği Elinden Alınan Adam - Oğuz Atay)
  • Propagandaya kapılmak, Goebbels'in dediği gibi, kendi yerine düşünecek, meseleleri halledecek birini bulmanın rahatlığından ileri gelir. (Bir Bilim Adamının Serüveni - Celal Şengör Kitabı)
  • Resmetmeye çalıştığımız dünyadaki koyu renkler bazıları için açık, bazıları için gri, bazıları için de karanlık olabilir. (İntihar Şiirleri)
  • Sahibi gereğinden fazla çok, ağlayanı ise bu kadar az bir memlekette, kaç çocuğun korkuyu beklerken veya ruhunda büyütürken çıkmaz sokaklarda savrulup gittiği bilinebilseydi eğer, belki de değişirdi bazı şeyler. (Geleceği Elinden Alınan Adam - Oğuz Atay)
  • Eğer bir gazete ekonomik olarak zarar ediyorsa ve bu zararını baş­ka yerlerden kapatmaya çalışıyorsa, o gazete bağımsız değil­dir. Çünkü mecbursun bir yerden para bulmaya. Nereden pa­ra bulacaksın? Türkiye'de para nereden bulunur? En kötü ih­timal tefeciden bulunur, sonra bankalardan, devlet bankala­rından daha çok bulunur. Sen bu kredileri düşük faizle aldı­ğın zaman, bu durum seni o parayı aldığın yere bağımlı kılar. O yer neresidir? Elbette siyasi iktidardır. (Olaylar ve İnsanlar'ın Peşinde Bir Ömür)
  • Şurası da vardı ki, insan biraz da teneffüs ettiği coğrafya ve tarihin, bu iki unsurun teşekkülüyle bütün bir zihniyet dünyası mânâsına gelen iklimin eseriydi. (Geç Kalan Adam)
  • Fakat ne çıkar, can sıkıntısı esasen bir ihtiyaçtır ve içimizde her gün biraz daha büyüyen boşluğu doldurmak bakımından da hatta elzemdir. (Geç Kalan Adam)
  • Kurtardık hiç değilse Karanfilleri ezilmekten ayaklar altında. (Mecusi Şiirleri)
  • Oysa, çocuk canlı bir şeydi; ilgiye, sevgiye, şefkate, anlayışa ve iradeye muhtaçtı Olric. (Oğuz Atay Sözlüğü)