Süleyman Çobanoğlu kimdir? Süleyman Çobanoğlu kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Tür Şair, Senaryo Yazarı Süleyman Çobanoğlu hayatı araştırılıyor. Peki Süleyman Çobanoğlu kimdir? Süleyman Çobanoğlu aslen nerelidir? Süleyman Çobanoğlu ne zaman, nerede doğdu? Süleyman Çobanoğlu hayatta mı? İşte Süleyman Çobanoğlu hayatı...

Tür Şair, Senaryo Yazarı Süleyman Çobanoğlu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Süleyman Çobanoğlu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Süleyman Çobanoğlu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Süleyman Çobanoğlu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1967

Doğum Yeri: Afyon

Süleyman Çobanoğlu kimdir?

1967 yılında Afyon' da doğdu. İlkokulu burada, ortaöğrenimini ise Devlet Parasız Yatılı öğrencisi olarak Ankara Atatürk ve Afyon liselerinde tamamladı. İzmir 9 Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ni bitirdi. İstanbul'a 1991'de geldi. Çeşitli işlerde çalıştı. İlk şiirlerini 1990'da yayımladı. Çoğu Dergâh' ta yayımlanan şiirler, 1995'te bir kitapta toplandı. Kanal 7 televizyonunda kültür ağırlıklı çeşitli programların yapım ve sunumunu üstlendi. Millî Gazete' de günlük yazılar yazdı. atv'de yayınlanan Kılıç Günü dizisinin senaristliğini yaptı.Halen yayın yönetmenliğini İbrahim Tenekeci' nin yaptığı İtibar Dergisi'nde şiirlerini yayımlamakta ve TRT'de yayınlanan Sakarya Fırat adlı dizinin senaristliğini yaptı. 2014'te TRT1'de yayınlanan "Kızıl Elma" dizisinin senaristidir.

Süleyman Çobanoğlu Kitapları - Eserleri

  • Tamgalar
  • Hüdayinabit
  • Şiirler Çağla
  • Yobazlığa Övgü
  • Aşk ile Hain Kardeş

Süleyman Çobanoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Seni sevip çekildim dedim dünya bu kadar (Tamgalar)
  • Ağzın artık yanıyor. Artık anlatmalıyım. Kim bu ağır şeyleri böylece diyebilir! Demirden kapıları neden ıslatmayalım, Ta çürüsün çürüyen; evet çürüyebilir! (Şiirler Çağla)
  • Daha neyimize sövülecekti? Elhak, bidayetteki garipliğe avdet ettik. Dövene elsiz, sövene dilsiz. Meraktayım; şu deryalar gibi hoşgörü sahipleri ne derler bu işe? (Yobazlığa Övgü)
  • Az sonra avuçların uyanacak. Ve sesin, Bir çiçeğe su gibi üstüme dökülecek. (Şiirler Çağla)
  • Yalnızca Tanrısal sevgi bilginin anahtarını teslim eder. (Aşk ile Hain Kardeş)
  • Ve bilirsiniz ki, çok söz hayvan yüküdür. Büyük lâf edenlerden arta kalan küçük küçük şeylere de insanlık denir. (Aşk ile Hain Kardeş)
  • Yılgınım, yıkıldım,kitabımı kapattım Çayhaneden ayrıldım çaya benzemez çayı Şöyle şeyler yazıyor şımarık zamaneler: "Kibritin var mı Tanrım yakasım var dünyayı " (Tamgalar)
  • bir şey acır içimde bu göğsüme ne kattın (Hüdayinabit)
  • Ve yazgındır bu senin Tekinsiz uzun gece Kendine yalnız derdin İnsan demezden önce (Tamgalar)
  • Siyasetçi, halkın emrindeki zavallı bir köle olduğunu söyler durur hep. "Beni", der, "buraya bu halk çıkardı ve ancak o indirir." Oysa onu oraya çıkaran, pahalı reklam kampanyaları, imaj yapımcıları, bir de sözünü ettiği halkın çaresizliğidir. (Yobazlığa Övgü)
  • artık bitti savaşım. (Şiirler Çağla)
  • en telve günahlara sarınıp da ölmüşken kalanımız sâf durup mevlidler söylediler (Şiirler Çağla)
  • Bana şiir gelirken serçeler dile gelir Temmuza yağmur gelir koyuna koç katımı Yeşil ekinler bitmiş göğsümü yarmaktadır Atların çatlamadan önceki son adımı (Tamgalar)
  • Ben ki bunca yorgunum, (Şiirler Çağla)
  • bilmem, benim bildiğim at alevden yapılmış insansa saf yalnızlık. (Tamgalar)
  • Bizim bir "şey"imiz vardı, kayboldu. Herkesin o'nu kaybettiği söyleniyor. (Aşk ile Hain Kardeş)
  • Zaman bize her sabah aynı soruyu soruyor: "buğday mı istersin, hikmet mi?" Her defasında buğdayı seçiyoruz; delik bir heybeyle ertesi sabaha tekrar yalvarmak için. (Aşk ile Hain Kardeş)
  • Karanlık bir gecenin parçaları gibi fitneler... Laik ve çağdaş olmayan analar dua etsin. (Yobazlığa Övgü)
  • Rakamlar yükseldikçe çamur da yükseliyor. (Aşk ile Hain Kardeş)
  • Büşra ilelebet sevmeyecektir (Tamgalar)