William Dietrich kimdir? William Dietrich kitapları ve sözleri
Amerikalı Yazar, Gazeteci William Dietrich hayatı araştırılıyor. Peki William Dietrich kimdir? William Dietrich aslen nerelidir? William Dietrich ne zaman, nerede doğdu? William Dietrich hayatta mı? İşte William Dietrich hayatı...
Amerikalı Yazar, Gazeteci William Dietrich edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında William Dietrich hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. William Dietrich hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte William Dietrich hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: William Alan Dietrich
Doğum Tarihi: 29 Eylül 1951
Doğum Yeri: Tacoma, Washington, ABD
William Dietrich kimdir?
Tarihçi ve doğa bilimci William Dietrich, Pulitzer Ödülü sahibi bir muhabirdir. Seattle Times gazetesinde makaleler yazan ve Western Washington Üniversitesi’nde ders veren yazarın Scourge of God ve Hadrian’s Wall adlı iki kitabı daha bulunmaktadır.
William Dietrich Kitapları - Eserleri
- Tanrı’nın Kırbacı Atilla
- Napolyon'un Piramitleri
William Dietrich Alıntıları - Sözleri
- "Kimin dostun kimin düşmanın olduğu konusunda asla o kadar emin olma. Kaderin değiştirme gibi bir gücü vardır." (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- Kimse onun (Napolyon) neye inandığını, kendisi de dahil, bilmiyordu ama Bonapart yine de dinin kitleleri nizama sokma konusundaki yararının sağlam bir savunucusuydu. "Din fakirleri zenginleri öldürmekten alıkoyan şeydir" Napolyon (Napolyon'un Piramitleri)
- Her şey,ölüm ve yaşam,bir kelebeğin kanadı kadar rastgele şansa dönüşmüştü. (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- "Genellikle kendi kendilerine gülmek isteyenler en yetenekli kişilerdir." (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- Ümit etmekten korkmak bir korkaklık işaretidir. (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- Güneşin battığı yere kadar yürümek, şafağın insanlarının kaderinde var. (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- "Yeteneksizliğin, erdemden daha fazla nefret ettiği başka bir şey daha yoktur." (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- "Bigilas, su yolu kemeri olarak adlandırdığı bir yapıyı da gösterdi. Edeco, Romalıların neden bir nehir kenarında yaşamak yerine nehirler inşa ettiklerini merak etti. Toprak Ana insan ihtiyaç duyduğu herşeyi vermişti ve Romalılar tüm yaşamlarını var olan şeylerin kopyasını yapmaya çalışarak tüketiyorlardı." (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- "Ümit etmekten korkmak bir korkaklık işaretidir." (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- " Bir Hun'u satın almak öldürmekten daha kolaydır...." (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- Memluk süvarileri kendini beğenmiş, cesur adamlardı. Adları "satın alınmış adamlar" anlamına gelen, köle savaşçılardan meydana gelen bu kast, ünlü Salahaddin tarafından haçlı seferleri sırasında özel bir koruma gücü olarak oluşturulmuşlardı. Kafkaslardan gelen bu savaşçılar o kadar güçlüydüler ki, Mısırı Osmanlı Türkleri için fethetmişlerdi. Cengiz Hanın Moğol kavimlerini ilk mağlup eden, asker olarak ölümsüz şöhrete kavuşanlar da bu Mısırlı Memluklardı. (Napolyon'un Piramitleri)
- Monge: Peki ya devrimin neden olduğu ateizmle ilgili ne düşünüyorsunuz? Napolyon: Başarısız olmaya mahkum bir siyasi görüş ve çok büyük bir hatadır. Tanrının var olup olmadığı önemli değildir. Dini ve hatta batıl inançları, özgürlükle ikileme soktuğunuzda insanların aklında din her zaman özgürlükten üstün gelecektir, bu kadar basit. (Napolyon'un Piramitleri)
- Hunlar çocuklarına düşkündüler ve biz, Romalıların çocuklarımıza tarihi ve hitabeti öğrettiğimiz ciddiyetle onlar da çocuklarına biniciliği öğretiyorlardı. Yokluk yaşamın bir parçası olarak kabul ediliyor ve oruçlarla, sudan mahrumiyetle, uzun yüzme seanslarıyla, ateşe dağlanmayla ya da diken batırmayla insanlar zorluklara alıştırılıyordu. (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- Çok fazlasını arzu etmek, kaybetme riskini beraberinde getirir. (Tanrı’nın Kırbacı Atilla)
- İdealizmin çok çabuk tiranlığa ve kurtarıcıların da hızla diktatörlere dönüşebileceğini unutma. (Napolyon'un Piramitleri)
- Tüm Hıristiyan inançları ve sembolleri Mısırlı tanrılardan gelir. Diriliş, ölümden sonra yaşam, bir tanrı tarafından hamile bırakılmak, tanrı-oğul-kutsal ruh, bir insanın hem insan hem de ilahi bir şey olabileceği düşüncesi, kurban, meleklerin kanatları, şeytanın tırnakları ve çatallı kuyruğu bile; bütün bunlar İsanızdan binlerce yıl önceye uzanır. ...Din bir ağaç gibidir. Mısır bu ağacın gövdesidir, diğerleriyse dalları. (Napolyon'un Piramitleri)