Kur'an'da geçen Peygamber duaları ve anlamları

Kur'an'da peygamber duaları. Dua nedir? Kur'an-ı Kerim'de geçen peygamber duaları nelerdir? Kur'an-ı Kerim'den Dua Ayetleri.

Kur'an-ı Kerim'de birçok peygamberin Allah'a yakarışları ve duaları yer almaktadır. Bu dualar, peygamberlerin zorluklar karşısında Allah'a nasıl sığındıklarını, ihtiyaçlarını nasıl dile getirdiklerini ve Allah'ın lütfuna nasıl mazhar olduklarını göstermesi açısından büyük önem taşır. İşte Kur'an'da geçen bazı peygamber duaları:

1. Hz. Adem (as)'ın Tövbe Duası:

Hz. Adem ve eşi Hz. Havva cennetten çıkarıldıktan sonra Allah'a şöyle yakarmışlardır:

رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنفُسَنَا وَإِن لَّمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ

Okunuşu: "Rabbena zalemnâ enfüsenâ ve in lem tağfir lenâ ve terhamnâ lenekûnenne minel hâsirîn."

Anlamı: "Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, elbette ziyana uğrayanlardan oluruz." (A'raf Suresi, 23. Ayet)

2. Hz. Nuh (as)'ın Duası:

Kavmi tarafından yalanlanan ve büyük bir tufanla karşı karşıya kalan Hz. Nuh (as) Allah'a şöyle dua etmiştir:

Kavmine Karşı Duası:
رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْأَرْضِ مِنَ الْكَافِرِينَ دَيَّارًا

Okunuşu: "Rabbi lâ tezer alel ardı minel kâfirîne deyyârâ."

Anlamı: "Rabbim! Yeryüzünde kâfirlerden hiç kimseyi bırakma!" (Nuh Suresi, 26. Ayet)

Kendisi, Ailesi ve Müminler İçin Duası:
رَّبِّ اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَلَا تَزِدِ الظَّالِمِينَ إِلَّا تَبَارًا

Okunuşu: "Rabbiğfir lî ve livâlideyye ve limen dehale beytiye mu'minâ(n) ve lil mü'minîne vel mü'minât(i), ve lâ tezidiz zâlimîne illâ tebârâ(n)."

Anlamı: "Rabbim! Beni, anamı, babamı, evime mümin olarak gireni, bütün mümin erkekleri ve mümin kadınları bağışla. Zalimlerin ise sadece helâkini artır." (Nuh Suresi, 28. Ayet)Kur'an I Kerim’de Geçen Peygamber Duaları (3)

3. Hz. İbrahim (as)'ın Duaları:

Hz. İbrahim (as)'ın Kur'an'da geçen birçok önemli duası bulunmaktadır:

Soyundan Salih Nesiller İstemesi:
رَبِّ هَبْ لِي مِنَ الصَّالِحِينَ

Okunuşu: "Rabbi heb lî mines sâlihîn."

Anlamı: "Rabbim! Bana salihlerden (hayırlı bir evlat) ihsan et." (Saffat Suresi, 100. Ayet)

Mekke'yi Güvenli Bir Belde Kılması ve Rızık İstemesi:
وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ اجْعَلْ هَٰذَا الْبَلَدَ آمِنًا وَارْزُقْ أَهْلَهُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ آمَنَ مِنْهُم بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ

Okunuşu: "Ve iz kâle ibrâhîmu rabbic'al hâzel belede âminâ(n) verzuk ehlehû mines semerâti men âmene minhum billâhi vel yevmil âhir(i)."

Anlamı: "İbrahim demişti ki: "Rabbim! Bu şehri (Mekke'yi) güvenli kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü meyvelerle rızıklandır." (Bakara Suresi, 126. Ayet)

Kendisi, Soyu ve Müminler İçin Namazı İkame Etme Duası:
رَبَّنَا إِنِّي أَسْكَنتُ مِن ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِندَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُوا الصَّلَاةَ فَاجْعَلْ أَفْئِدَةً مِّنَ النَّاسِ تَهْوِي إِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُم مِّنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ

رَبَّنَا إِنَّكَ تَعْلَمُ مَا نُخْفِي وَمَا نُعْلِنُ وَمَا يَخْفَىٰ عَلَى اللَّهِ مِن شَيْءٍ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي وَهَبَ لِي عَلَى الْكِبَرِ إِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ إِنَّ رَبِّي لَسَمِيعُ الدُّعَاءِ

رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ

Okunuşu: "Rabbenâ innî eskentü min zürriyyetî bivâdin ğayri zî zer'in 'inde beytikel muharrami rabbenâ liyukîmûs salâte fec'al ef'ideten minen nâsi tehvî ileyhim verzukhum mines semerâti le'allehum yeşkürûn. Rabbenâ inneke ta'lemu mâ nuhfî ve mâ nu'lin(u), ve mâ yahfâ 'alallâhi min şey'in fil ardı ve lâ fis semâ(i). Elhamdü lillâhillezî vehebe lî 'alel kiberi ismâîle ve ishâk(a), inne rabbî lesemî'ud du'â(i). Rabbenâğfir lî ve livâlideyye ve lil mü'minîne yevme yekûmul hisâb(u)."

Anlamı: "Rabbimiz! Ben zürriyetimden bir kısmını senin mukaddes evin (Kâbe) yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Bunu namazı dosdoğru kılsınlar diye yaptım. Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir ve onları meyvelerle rızıklandır ki şükretsinler. Rabbimiz! Şüphesiz sen bizim gizlediklerimizi de açığa vurduklarımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz. Hamd, o Allah'a mahsustur ki, yaşlılığıma rağmen bana İsmail'i ve İshak'ı bağışladı. Şüphesiz Rabbim duaları işitendir. Rabbimiz! Hesap görüleceği gün beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla." (İbrahim Suresi, 37-41. Ayetler)

4. Hz. Yusuf (as)'ın Duası:

Zorlu bir imtihan sürecinden geçen Hz. Yusuf (as), zindanda iken şöyle dua etmiştir:

رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ وَإِلَّا تَصْرِفْ عَنِّي كَيْدَهُنَّ أَصْبُ إِلَيْهِنَّ وَأَكُن مِّنَ الْجَاهِلِينَ

Okunuşu: "Rabbi's sicnü ehabbü ileyye mimmâ yed'ûnenî ileyh(i), ve illâ tasrif 'annî keydehünne asbü ileyhinne ve ekün minel câhilîn(e)."

Anlamı: "Rabbim! Zindan bana, bunların beni davet ettikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer sen onların tuzağını benden uzaklaştırmazsan, onlara meyleder ve cahillerden olurum." (Yusuf Suresi, 33. Ayet)

5. Hz. Eyyub (as)'ın Duası:

Ağır bir hastalıkla imtihan edilen Hz. Eyyub (as) Allah'a şöyle yakarmıştır:

وَأَيُّوبَ إِذْ نَادَىٰ رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ

Okunuşu: "Ve eyyûbe iz nâdâ rabbehû ennî messeniyed durru ve ente erhamur râhimîn(e)."

Anlamı: "Eyyub'u da hatırla. Hani o Rabbine, "Başıma bu dert geldi. Sen merhametlilerin en merhametlisisin" diye yalvarmıştı." (Enbiya Suresi, 83. Ayet)

6. Hz. Şuayb (as)'ın Duası:

Kavmi tarafından yalanlanan Hz. Şuayb (as)'ın duası:

وَسِعَ رَبُّنَا كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا عَلَى اللَّهِ تَوَكَّلْنَا رَبَّنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَأَنتَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ

Okunuşu: "Vesia rabbünâ külle şey'in 'ılmâ(n), 'alallâhi tevekkelnâ, rabbenâftah beynenâ ve beyne kavminâ bil hakkı ve ente hayrul fâtihîn(e)."

Anlamı: "Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz Allah'a tevekkül ettik. Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında hak ile hüküm ver. Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın." (A'raf Suresi, 89. Ayet)

7. Hz. Musa (as)'ın Duaları:

Hz. Musa (as)'ın Kur'an'da geçen birçok önemli duası vardır:

Göğsünün Açılması, İşinin Kolaylaştırılması ve Dilindeki Tutukluğun Giderilmesi İçin Duası:
رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِي يَفْقَهُوا قَوْلِي

Okunuşu: "Rabbişrah lî sadrî ve yessir lî emrî vahlul 'ukdeten min lisânî yefkahû kavlî."

Anlamı: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır. Dilimdeki düğümü çöz ki sözümü anlasınlar." (Taha Suresi, 25-28. Ayetler)

Firavun ve Kavmine Karşı Yardım İstemesi:
رَبَّنَا اطْمِسْ عَلَىٰ أَمْوَالِهِمْ وَاشْدُدْ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُوا حَتَّىٰ يَرَوُا الْعَذَابَ الْأَلِيمَ

Okunuşu: "Rabbenâtmis 'alâ emvâlihim veşdüd 'alâ kulûbihim felâ yu'minû hattâ yeravül 'azâbel elîm(e)."

Anlamı: "Rabbimiz! Onların mallarını mahvet, kalplerini katılaştır ki, acı azabı görmedikçe iman etmesinler." (Yunus Suresi, 88. Ayet)

8. Hz. Süleyman (as)'ın Duası:

Hz. Süleyman (as)'ın kendisine verilen büyük mülk ve güç için şükür ve dua içeren yakarışı:

رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَىٰ وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَاهُ وَأَدْخِلْنِي بِرَحْمَتِكَ فِي عِبَادِكَ الصَّالِحِينَ

Okunuşu: "Rabbi evzi'nî en eşküre 1 ni'metekelletî en'amte 'aleyye ve 'alâ vâlideyye ve en a'mele sâlihan terdâhü ve edhılnî birahmetike fî 'ıbâdikes sâlihîn(e)."

Anlamı: "Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi, senin razı olacağın salih ameller işlememi bana ilham et. Ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat." (Neml Suresi, 19. Ayet)

9. Hz. Zekeriya (as)'ın Duası:

İleri yaşta olmasına rağmen salih bir evlat isteyen Hz. Zekeriya (as)'ın samimi yakarışı:

رَبِّ لَا تَذَرْنِي فَرْدًا وَأَنتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ

Okunuşu: "Rabbi lâ tezernî ferdâ(n) ve ente hayrul vârisîn(e)."

Anlamı: "Rabbim! Beni yalnız bırakma! Sen varislerin en hayırlısısın." (Enbiya Suresi, 89. Ayet)

Aynı konuda bir başka duası:

رَبِّ هَبْ لِي مِن لَّدُنكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاءِ

Okunuşu: "Rabbi heb lî min ledünke zürriyyeten tayyibeh(ten), inneke semî'ud du'â(i)."

Anlamı: "Rabbim! Bana katından temiz bir nesil ihsan et. Şüphesiz sen duayı işitensin." (Al-i İmran Suresi, 38. Ayet)

10. Hz. Yunus (as)'ın Duası:

Le ilahe ille ente sübhaneke inni küntü minezzalimin
Le ilahe ille ente sübhaneke inni küntü minezzalimin
Balığın karnında çaresiz kalan Hz. Yunus (as)'ın tevbe ve yakarış dolu duası:

لَّا إِلَٰهَ إِلَّا أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ

Okunuşu: "Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez zâlimîn(e)."

Anlamı: "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum." (Enbiya Suresi, 87. Ayet)

11. Hz. İsa (as)'ın Duası (Havarileriyle Birlikte):

Hz. İsa (as) ve havarilerinin gökten bir sofra indirilmesi için yaptıkları dua:

قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ اللَّهُمَّ رَبَّنَا أَنزِلْ عَلَيْنَا مَائِدَةً مِّنَ السَّمَاءِ تَكُونُ لَنَا عِيدًا لِّأَوَّلِنَا وَآخِرِنَا وَآيَةً مِّنكَ وَارْزُقْنَا وَأَنتَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ

Okunuşu: "Kâle îsâbnu meryemellâhümme rabbenâ enzil 'aleynâ mâideten mines semâi tekûnu lenâ 'îden li evvelinâ ve âhirinâ ve âyeten mink(e), verzuknâ ve ente hayrur râzikîn(e)."

Anlamı: "Meryem oğlu İsa dedi ki: "Allah'ım! Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki, öncekilerimize ve sonrakilerimize bir bayram ve senden bir alamet olsun. Bizi rızıklandır. Sen rızık verenlerin en hayırlısısın." (Maide Suresi, 114. Ayet)