Microsoft, siyonist rejim ordusuna "casusluk" yapıyor!
İngiliz The Guardian gazetesi, siyonist rejim ordusunun 8200. birimindeki kaynaklara dayandırdığı haberinde, Microsoft şirketine ait “Azure” bulut platformunun Filistinliler hakkında geniş kapsamlı bir veri tabanı olarak kullanıldığını ifşa etti.
Haberde, bu iş birliğinin Gazze ve Batı Şeria’daki tüm telefon görüşmelerinin izlenmesi ve saklanması üzerine kurulu küresel çapta bir gözetleme projesi olduğu belirtiliyor. Söz konusu haber sosyal medya platformlarında büyük tepki topladı.
Habere göre, Microsoft’un bulut depolama hizmeti Azure kullanılarak yürütülen bu projede, Microsoft CEO’su Satya Nadella’nın 2021 yılında şirket merkezinde 8200 birimi komutanı Yossi Sariel ile görüştüğü ifade ediliyor. Bu görüşme sonrası, birimin, Azure platformu içinde özel ve ayrılmış bir alana erişim izni aldığı ve Filistinlilere ait telefon görüşmelerinin burada depolandığı, analiz edildiği ve işgal ordusunun askeri saldırganlıklarında kullanıldığı belirtiliyor.
“Microsoft, soykırım savaşına ortak oldu”
El Cezire'nin aktardığı haberde sosyal medyadaki kullanıcılar da Microsoft’u, işgalin Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’da yürüttüğü soykırım savaşına doğrudan ortak olmakla suçladı. Şirketin işgal rejim askeri yapısının bir parçası haline geldiğini belirten yorumlar yapıldı. Birçok kullanıcı, Microsoft’un bu iş birliğini “teknolojik soykırım” olarak nitelendirdi.
Bazı paylaşımlarda, Microsoft’un doğrudan Filistinlilerin öldürülmesine katkı sağladığı, teknolojik araçların bu amaçla kullanıldığı vurgulandı. “Bu bir suç ve en çıplak haliyle karşımızda duruyor” yorumları dikkat çekti.
Teknolojiyle yürütülen sistematik bir gözetim
Birçok kullanıcı, bu iş birliğinin işgalin sadece askeri değil, teknolojik araçlarla da Filistinlilere karşı sistematik bir kontrol ve baskı uyguladığını gösterdiğini vurguladı. Bunun rastlantısal değil, planlı ve yüksek teknolojiyle desteklenen bir strateji olduğunu vurgulayanlar oldu.
Bazı paylaşımlarda, bu tür uygulamaların “insanlığa karşı suç” kapsamına girdiği, dünyanın bu tür projelere karşı durması gerektiği belirtildi. “Soykırım teknolojisi” olarak tanımlanan bu süreç için acil boykot ve uluslararası hukuki girişim çağrısı yapıldı.
Filistinliler sadece bombalarla değil, kodlarla da öldürülüyor!
Bir aktivist, yaşananları şöyle özetledi:
“Artık açıkça görüyoruz ki bu yalnızca askeri bir savaş değil. Bu, varoluşa karşı yürütülen bir savaş. Uydularla, algoritmalarla, veri sunucularıyla yönetiliyor.”
Bir diğer kullanıcı ise şu ifadeleri kullandı:
“Filistinliler artık sadece bombalarla değil, kodlarla da öldürülüyor. Bu anlaşmayı Satya Nadella’nın bizzat denetlediği bildiriliyor. Microsoft’un elleri kana bulanmıştır.”
Uluslararası soruşturma çağrısı
Kullanıcılar, Microsoft’un bu faaliyetleri nedeniyle Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi başta olmak üzere uluslararası insan hakları kuruluşlarını harekete geçmeye çağırdı. Şirketin uluslararası hukuk ve sivilleri koruyan anlaşmaları ihlal ettiğini belirterek, Avrupa ve uluslararası mahkemelerde davalar açılması talep edildi.
Microsoft çalışanları da tepki göstermişti
Hatırlanacağı üzere, Microsoft çalışanları da 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze saldırılarının ardından şirketin işgal rejimi olan ilişkilerine karşı çıkmaya başlamıştı. Bu dönemde “Irkçılık için Azure’a hayır” (No Azure for Apartheid) hareketi, çalışanlar arasında destek bulmuştu.
Sonuç olarak, sosyal medya kullanıcıları, bu tür teknolojik gözetim projelerinin sadece ticari değil, insani boyutları olduğuna dikkat çekti. "Artık mesele sadece güvenlik ya da siyaset değil, bir halkın mahremiyetinin satıldığı, algoritmalarla hedef haline getirildiği bir dünyadayız" değerlendirmeleri yapıldı.