Hububat pazarı hareketli ama çiftçi girdi maliyetlerinden dertli
Batman'da kuraklık ve artan girdi maliyetleri nedeniyle çiftçilerin zor günler geçirdiğini belirten hububatçılar, devletin destek politikalarını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.
Batman ve çevresinde hububat sezonunun sona ermesiyle birlikte pazarda hareketlilik artarken çiftçiler, yüksek girdi maliyetleri nedeniyle endişeli.
Batman Zahireciler ve Hububatçılar Pazarı Başkan Yardımcısı Ebubekir Işık, hem piyasadaki gelişmeleri hem de üreticilerin yaşadığı sorunları değerlendirdi.
Işık, rekoltenin düşük olması ve ithalat politikalarının fiyatlar üzerindeki etkilerine dikkat çekerek çiftçinin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Bölgede buğday, arpa ve mercimek hasatlarının tamamlanmış durumda olduğunu ifade eden Işık, ancak kurak geçen sezon nedeniyle hem verim hem de ürün kalitesinin önceki yıllara göre düşük kaldığını kaydetti.
Batman'daki tüccarlar, şu anda İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinden ürün temin ederek piyasadaki talebi karşılamaya çalışıyor. Öte yandan mısır hasadı da yaklaşırken, ithalat haberleri nedeniyle fiyatlarda şimdiden düşüş yaşanıyor.
Çiftçiler, hem kuraklık hem de artan gübre ve mazot fiyatları nedeniyle üretim yapamaz hale geldiklerini belirtiyor. Işık'a göre, devletin tarıma yönelik destek politikalarında acil düzenlemelere gitmesi gerekiyor.
Ebubekir Işık
"Hububatçılar pazarı şu anda en yoğun zamanını yaşıyor"
Işık, "Hububatçılar pazarı şu anda en yoğun zamanını yaşıyor. Batman ili ve çevresindeki hasatlar bitmiş durumda. İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinden ürün alıyoruz. Batman ili ve çevresi bu sene kurak havalardan dolayı istediği verimi alamadı ve rekolte oldukça düşük oldu. Bu nedenle iç piyasanın arpa ve buğday talebini dışarıdan karşılıyoruz. Hububat fiyatları ise geçen seneye göre normal seviyededir. Bir ara arpa fiyatları yükseldi, ancak devlet ithalat yapınca fiyatlar normale döndü." dedi.
"Çiftçi, yüksek girdi maliyetleri karşısında zarar ediyor"
Çiftçilerin en büyük şikâyetinin artan girdiler olduğunu ifade eden Işık, "Hububat fiyatı geçen seneye göre normal olsa da girdilerin yüksek olması çiftçiyi tatmin etmedi. Çünkü çiftçi, yüksek girdi maliyetleri karşısında zarar ediyor. Gübrenin kilosu 30 lirayı, mazotun litresi ise 55 lirayı bulmuş durumda. Bunların hepsi çiftçiyi düşündüren etkenlerdir. Durum böyle devam ederse birçok tarla ekilmeden bırakılacak gibi görünüyor. Çünkü çiftçi ekim yapamayacak. Ekin olmayınca da ülke ithalata yönelecektir ve bu da halka ekonomik yük olarak dönecektir. Bu nedenle devletin, çiftçinin girdi maliyetini artıran mazot ve gübrede desteğini artırması gerekiyor. Bununla beraber kuraklığa karşı sigorta desteği de sağlanmalıdır." şeklinde konuştu.
"Mısır hasadı da yavaş yavaş yaklaşıyor"
Işık, "Depolarımızda bulunan hububatların bir kısmı şu anda piyasaya satılmakta, bir kısmı ise kış aylarına hazırlık olarak ambarlarımızda muhafaza edilmektedir. Gerektiğinde bu ürünleri fabrikalara satıyoruz. Bölgemizde mercimek, buğday ve arpa gibi ürünlerin hasatları tamamlanmış durumda. Bunun dışında mısır hasadı da yavaş yavaş yaklaşıyor. Kıraç bölgelerde az da olsa hasada başlayanlar var ancak bölgemizde de kısa süre içinde mısır hasadı başlayacaktır. Mısır hasadında beklentimiz iyidir. Ancak duyumlarımıza göre devlet, yurt dışından yaklaşık 500 bin tonluk ithalat ihalesi yaptı. Bu nedenle Gaziantep ve Adana bölgelerinde 12 bin ile 13 bin 500 lira arasında olması beklenen mısır fiyatları, 11 bin 500 lira seviyelerine geriledi. Tabii, mısırda girdiler zaten çok yüksek." ifadelerini kullandı.
"Mısır ithalatı haberlerinin çıkmasını çok yanlış buluyoruz"
Devletin mısır ithal etme haberinin çiftçiyi zora sokacağını vurgulayan Işık, "Hasat zamanına yakın bir dönemde mısır ithalatı haberlerinin çıkmasını çok yanlış buluyoruz. Çünkü bu durum çiftçiye zarar veriyor. Çiftçinin ürünü elindeyken kıymetli olması gerekirken, sattıktan sonra kıymet kazanması çok yanlış bir süreçtir. Bu nedenle ister mısır, ister buğday, isterse arpa olsun hasat dönemlerinde ithalat yapılmamalıdır. Devletin bu politikadan vazgeçmesi ve olumlu bir çözüm bulması gerekiyor. Çiftçimizin kaderini dış ülkelere bağlamamamız gerekir. Devletin bu tür süreçlerde çiftçisine, sanayicisine ve esnafına destek olması şarttır. Çünkü çiftçi kalkınırsa herkes kalkınır." dedi.