Diyarbakır İslami STK'larından Cumhurbaşkanı'na Gazze çağrısı: Somut ve fiili adımlar atmanızı bekliyoruz

GÜNDEM

siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik sürdürdüğü katliam, abluka ve açlık politikalarına karşı bir araya gelen Diyarbakır İslami STK'ları, Cumhurbaşkanı'na çağrıda bulunarak, artık somut adım atılması gerektiğini vurguladı.

Diyarbakır'daki İslami Sivil Toplum Kuruluşları, siyonist rejimin Gazze'ye yönelik sürdürdüğü katliam, abluka ve açlık politikalarına karşı Sur ilçesindeki Şeyh Said Meydanı'nda bir araya geldi.

Yatsı namazının hep birlikte kılınmasının ardından düzenlenen programda Gazze için dualar edildi, destek ve sorumluluk çağrısı içeren bir basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasını Diyarbakır İslami STK'ları adına Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.

Gazze'de yaşanan insanlık dışı kuşatma, açlık ve toplu kıyıma rağmen İslam ülkelerinin sessizliğine ve pasifliğine sert tepki gösterilen açıklamada, ümmetin zillete sürüklendiği vurgulandı.

Nisa suresi 75'inci ayeti kerimede yer alan "Size ne oldu da Allah yolunda ve 'Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!' diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?" mealiyle sözlerine başlayan Tekdemir, "Evet bizlere hadisin rivayet ettiği hal musallat oldu. Dünya sevgisi ve ölüm korkusu bilincimizi köreltti." diye belirtti.

"2 milyar Müslüman zulmü durduramadı, kuşatmayı kaldıramadı, izzeti kuşanamadı"

İslam dünyasının Gazze'de yaşanan katliamlara karşı yeterli adım atmadığını dile getiren Tekdemir, "Kardeşlik ve sorumluluk ahlakından yoksun bir dindarlık üretimi, zalimin karşısında dik duramayan bir Müslümanlık sürümü kalbimizi, hanemizi, toplumuzu, devletimizi ve ümmetimizi işgal etti. Gazze'de çok şerefli bir millet dünyanın gözleri önünde kitlesel açlık ve kıtlık saldırısı ile yok edilir, acı biçimde ölüme terk edilirken bizler vazifemizi ifa edemedik. Yüzümüzü ak çıkaramadık. Ne gariptir ki; 2 milyondan fazla Gazzeli, açlığın neden olduğu ölümle pençeleşir, çocuklar başta olmak üzere yüzlercesi şehid düşer ve kuşatma altında nefessiz kalırken 2 milyar Müslüman; zulmü durduramadı, kuşatmayı kaldıramadı, izzeti kuşanamadı. Uluslararası mekanizmalar toplumların vicdanlarına rağmen bazı cılız adımlar dışında sesini yükseltmeye; etkili, tutarlı ve kararlı önlemler almaya yanaşmadı. Bu tavırlarıyla soykırımın bekçiliğini yapmaktan öteye varamadı." dedi.

siyonist işgal rejiminin Gazze'nin yüzde 90'ından fazlasını enkaza çevirdiğini söyleyen Tekdemir, "60 binden fazla kardeşimizi şehid, 150 binden fazlasını yaralı bıraktı. Enkaz altındaki 20 binden fazla kardeşimizin naaşına dahi ulaşılamadı. Bugün Gazze, abluka ve açlık nedeniyle her gün şehitler vermekte, karadan, havadan ve denizden topyekûn imha edilmektedir. siyonist rejim, Gazze'ye insani yardımların ulaşmasına engel olmakta, bunun neticesinde bir halk, açlık, kıtlık, susuzluk ve ilaçsızlıkla ölüme terk edilmektedir. İşgal rejimi, Gazze'de açlığı silah olarak kullanmakta, göstermelik yardım noktalarında yapılan sistematik saldırılarla sayısı bini geçen katliamlar yapmaktadır." şeklinde konuştu.

"Sayın Cumhurbaşkanımız, somut ve fiili adımlar atmanızı istiyoruz"

"Gazze'deki zulme seyirci kalan halkı Müslüman devletlere, Batı ile iş birliği içinde dinini ve dindaşını satan sözde liderlerine yazıklar olsun, veyl olsun. Kardeşlerini batının tuzak vicdanlarına terkeden ümmete eyvahlar olsun." ifadelerini kullanan Tekdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da bir çağrıda bulunarak "Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Gazze'de bebekler ölürken sessiz kalamayız' sözleriyle açılışını yaptığınız, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarına, israilin katliamlarına destek sağlayan silah şirketleri katıldı. Bu çelişkinin izahı yok. Sizlerden harekete geçmenizi talep ediyoruz. Gazze'nin kurtuluşuna öncülük etmenizi, somut ve fiili adımlar atmanızı istiyoruz." dedi.

Diyarbakır'dan, Şeyh Said meydanından dünyanın özgür halkları ve vicdan sahibi devlet liderlerine seslenen Tekdemir, talep ve beklentilerini şu şekilde sıraladı:

-Açlık, kıtlık ve ilaçsızlıktan dolayı yok edilmek istenen Gazze'ye insani yardımın ulaşması için kalıcı ve kesintisiz koridorlar açılmalı, insani krize son verilmelidir.

-Direniş cephesi siyasi, bürokratik, teknik, lojistik ve askeri olarak desteklenmelidir.

-netenyahunun ateşkes müzakerelerini sabote etmesine, ara zamanlar kazanmasına ve oyalama taktiklerine asla müsaade edilmemeli, bölgesel ve uluslararası düzeyde yaptırım stratejisi devreye alınmalıdır.

-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek verilmeli, bu konuda başta ülkemiz olmak üzere öncülük edecek devletlerin çabalarıyla yaptırım şiddeti olan bir karar gücü elde edilmelidir.

-işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı uluslararası Gazze ittifakı oluşturulmalıdır.

-siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam edilmelidir. Yılgınlığa ve yıldırmaya mahal verilmeden ömür boyu boykot bilinci ile hareket edilmelidir.

-İşgali askeri ve siyasi olarak destekleyen ülkelerle ilişkiler gözden geçirilmelidir.

-Kara ve deniz yoluyla ortak yardım konvoylarının organize ederek kuşatmanın fiilen kırılmasına destek verilmelidir."